klaus
Oluşturulan forum yanıtları
-
YazarYazılar
-
klausAnahtar yönetici
Sözlerimin arkasındayım arkadaşlar.. duygularımı ne güzel ifade etmişim.. Ben yurtdışında katolik oldum arkadaşlar …ailemin yanında..
Ben çok mutlu ve huzurluyum.. Tüm hristiyan kardeşlerim Mesihde benim kardeşimdir dediğim için ve katolik olduğum için bunlar yapılıyorsa…
Üyeliğimin tüm yazılarımla beraber silinmesini talep ederim..
Rabbim size merhamet etsin..
HoçakalınklausAnahtar yöneticiSevgili Mutaf kardeşim, demişsiniz ;
Siz hala Yüce Tanrı ile ikon (heykel) arasındaki farkı ayıramayacak
akla sahip olacaksınız, hemde iki milyar Hristiyanı sapıklıkla suçlayacaksınız.
İkon:
Resmedilmiş veya şekledilmiş objenin amacı, olayın, şahsın anılarının yaşatılması, cemaate hatırlatılması ve teşvik edilmesi içindir.
Bir aziz ikonu o azizin yaşamının teşvik edici olması içindir.
Siz evinizin duvarlarına astığıniz resimlere, sehpanın üzerindeki biblolara mı tapıyorsunuz..? Resimlerin amacı hatırlama , sevgi ve özlemdir.
Hiç bir Katolik ve ortadoks Hristiyan objelere tapmaz.
Biz Hristiyanlar Yaşayan Tanrı İsa Mesih’e tapıyoruz hamdolsun.
Ben de sizi gibi düşünüyorum…imzamı da atarım… ne de olsa ruh aynı :) Rabbim sizi bolca bereketlesin..
Esenlikle..klausAnahtar yöneticiben bir ortodoksum.grogeryan değilim.fakat size grogeryanlık hakkında bilgiler verebilirim bir diğer adı ermeni apostolik kilisesidir.
Ermeni Apostolik Kilisesi
Ermeni Apostolik Kilisesi (Ermenice: ??? ?????????? ???????, Hay Arakelagan Yegeğetzi), ya da Ermeni Ortodoks Kilisesi ya da Gregoryan Kilisesi, dünya Ermenilerinin büyük bir çoğunluğunun üye olduğu dünyanın eski milli Hristiyan kiliselerinden biri olduğu söylenen mezhep. Ermeni Apostolik Kilisesi…
Ermeni Apostolik Kilisesi (Ermenice: ??? ?????????? ???????, Hay Arakelagan Yegeğetzi), ya da Ermeni Ortodoks Kilisesi ya da Gregoryan Kilisesi, dünya Ermenilerinin büyük bir çoğunluğunun üye olduğu dünyanın eski milli Hristiyan kiliselerinden biri olduğu söylenen mezhep. Ermeni Apostolik Kilisesi Hristiyanlığın diğer mezhepleri tarafından monofizit bir kilise olarak tanımlanır. Monofizit görüş İsa’nın hem insani hem de tanrısal olmak üzere iki değişik tabiatı bulunduğunu savunan görüştür. 451 yılında toplanan Kadıköy (Khalkedon) Konsili bu görüşü reddetti. Ermeni Apostolik Kilisesi Khalkedon kararlarını tanımayarak Ortodoksluktan ayrılan kiliselerden biridir. Ancak Ermeni Apostolik Kilisesinin kendisi monofizit tanımlamasını reddetmektedir. Anlaşmazlığın İsa’nın insani ve tanrısal tabiatlarının birliği konusunda değil, Kalkedon Konsili’nin verdiği kararın anlatım biçiminden kaynaklandığı görüşündedir. thumbErmeni Apostolik Kilisesi’nin en büyük ruhani lideri Katolikos’tur. Günümüzde bu görevi Ermenistan’ın Eçmiadzin kentindeki II. Karekin yürütmektedir. Ermenistan dışında Rusya, Gürcistan, Fransa, ABD, Lübnan, Suriye, Kanada, Türkiye ve İran’da Ermeni Ortodoks Kilisesine bağlı toplumlar mevcuttur. Türkiye’deki Ermenilerin ruhani lideri İstanbul Ermeni Patriği’dir. Şu anda bu görevi Mesrob II Mutafyan yürütmektedirklausAnahtar yöneticigregoryanlar ortodoksluğun bir mezhebidir
klausAnahtar yöneticiKardeşler,
27 yaşındaki Meryem Rostampour ve 30 yaşındaki Marziye İsmailabad dinlerini değiştirdikleri için idam edilecekler. 2009 Mart ayından beri Meryem ve Marziye hapishanede tutuluyorlar. Linkte İranda idamla yargılanan iki imanlı kız kardeşin özgür bırakılmalarına ilişkin bir mektup var. Tıklayarak bir imza da biz atabiliriz…
İran’daki hristiyan kardeşlerimizin idamına seyirci kalmayalım..
Dua edelim hep birlikte..https://secure2.convio.net/ccod/site/Advocacy?cmd=display&page=UserAction&id=193
klausAnahtar yöneticiSevgili Getsemani, paylaşımınızı okurken çok duygulandım, ben de o anları yaşar gibi oldum. Rabbim güzel yüreğinizi bereketlesin. Başlık Yaşayan İman olunca ben gene bir şeyler söylemek istedim. Zira Rabbim izin verirse on gün sonra yurtdışına çıkıp iki ay kalacağım. Uzun bir yolculuk olacak, dualarınızı benden esirgemeyin lütfen.
Necati bizim de arkadaşımız. Cenazesinde ben de bulundum, eşi ve baldızı ile kilisemde epey zaman geçirdim. Onların acılarını paylaştım, çoçuklarını misafir olarak dersime aldım. Ders boyu çoçukların psikolojisi beni derinden etkiledi, ne yapacağımı bilemedim. Hele çoçukların ürkek kocaman gözlerine bakınca kahroldum :( Tilman’ın eşi ile çoçuk kampında çalıştım. Beraber öğretmenlik yaptım, ilk kez onu orada tanıdım. Kendisi Rabde çok güçlü bir kadın. Tüm hafta çoçuklarına ve kendisine hayran kaldım.
Unutmadan, meryem anaya dua ETMEK değil! ellerini tutarak onunla BİRLİKTE dua etmeyi isterdim demiştim yazımda. Azizlere dua ederdim veya edilmeli de demedim.
Sevgili Getsemani sorun şu ki, bu forma takmva bir isimle yazan kardeşleri tanımıyoruz ve yaşamları hakkında bilgimiz olmuyor. Ama söyledikleri bir cümle ile o kişinin iman yaşamı hakkında ne yazık ki yorum! yapabiliyoruz. Örneğin; bana ” Duanın önemini kavramalı ve araştırmalısınız” diyen Tuba kardeş, benim kilisemde şefaatçi olduğumu nerden bilsin ? 24 saatlik dua zamanlarında kilisemde uyuduğumu nereden bilecek ki? Kendisi Alo Dua odasında, başta sevgili Koresin babaannesi olmak üzere kime dua etmiş ? Sizinle her kişiye günlerce o odada dua etmedik mi sevgili Getsemani ? Formda eski ahit çalışmaları vermeme rağmen, bana gelip; lütfen mezmurları okuyunuz diyen başka bir kardeş vardı :)
Diyeceğim şu ki; Rabbimiz, herkesin kendi görüşüne inancı tam olsun, der. Kimse tanımadığı bir kardeşi ( kendi camaatinde gördüğü günahlar 1.korintliler 6.bölüm ) haricinde yargılamasın. Zira biz Baba, Oğul ve kutsal Ruh adıyla vaftiz olduk, ana rahminde seçildik ve kabul edildik.
Sizden tekrar , uzun yolculuğum için dualarınızı istiyeceğim.
Sevgi ve kardeşlikle kalınız..
klausAnahtar yöneticiSevgili Rüzgar, Rabbim sizi de bereketlesin, teşekkür ederim. Ne yazık ki yaşadığım şehirde tüm kiliselerde bu tür bayanlar çok gördüm. Sizin yaşadığınız yerde olmaması ne güzel. Bazen de değerli kardeşler bana şöyle der; ”Kayram benim ev grubum var, bizde sadece kutsal kitap ve İsa vardır. Az imanlı gelsin, öz olsun o bize yeter ” Bu bir tercih meselesi tabi ki. Ama bir kilisede 100 imanlı kardeşle tek tek ilgilenmek.. stress olup belli etmemek.. onların sorunları ile gece gündüz yatmak.. onlara dua etmek.. onlarla beraber paylaşmak.. ayrı, bu şekilde ibadet etmek ayrı. Bence bu kolaycılıktır kimse alınmasın!
Meryem anaya gelirsek, haklısın sevgili Rüzgar, kendisi de evde kardeşlerle dua ederdi hiç durmadan. Hatta pentikost günü o da kardeşlerle o yerde bulunuyordu. Kendimi orada hayal ettim. Meryem ananın ellerini tutarak( kilisemdeki bayanlardan istediğim gibi)” dua istemeyi değil !” benimle beraber dua etmesini çok isterdim. Hatta beni o şekilde gören, oradaki yetişkin çoçuklarım ve torunlarımın da bunu yapmasını isterdim. Ki bunlara şahit olan insanlar, zamanla gördüklerini kuşaklara aktararak bunu gelenek haline getirmişler. Ben o evde Meryem ile beraber olsaydım, bu gün torunlarım bu geleneği devam ettirir diye düşünüyorum. Zira kendi kilisemdeki o tarz bayanlar , ki Rabbim onlara uzun ömür versin, bir kardeşin üç kuşağına da dua etmekte.
Benim düşüncem budur, zira bu form hristiyan turk form, protestan turk form değil.
Sevgi ve kardeşlikle..klausAnahtar yöneticiO zaman bırakalım da İsa Mesihe iman eden kardeşlerimizi Rab yargılasın.
1.korintliler
5: 12 İnanlılar topluluğunun dışındakileri yargılamaya benim ne hakkım var? Sizin de yargılamanız gereken kişiler topluluğun İÇİNDEKİLER değil mi? ( yani kendi cemaatin, dünyadaki her kardeş değil! )
6: 5 Sizi utandırmak için söylüyorum bunu. Kardeşler arasındaki davalarda yargıçlık edecek kadar BİLGE biri yok mu aranızda?
6: 6 Kardeş kardeşe karşı dava açıyor, üstelik imansızlar önünde!
6: 7 Aslında birbirinizden davacı olmanız bile sizin için düpedüz yenilgidir. Haksızlığa uğrasanız daha iyi olmaz mı? Dolandırılsanız daha iyi olmaz mı?
6: 8 Bunun yerine, siz kendiniz haksızlık edip başkasını dolandırıyorsunuz. Üstelik bunu kardeşlerinize yapıyorsunuz.
Zira Rabbimiz der ki ;
Koloseliler ;
2: 6 Bu nedenle Rab Mesih İsa’yı nasıl kabul ettinizse, O’nda öylece yaşayın.
Romalılar;
14: 5 Kimi bir günü başka bir günden üstün sayar, kimi her günü bir sayar.Herkesin kendi görüşüne tam güveni olsun.
Romalılar;
15: 7 Bu nedenle, Mesih sizi kabul ettiği gibi, Tanrı’nın yüceliği için birbirinizi kabul edin.
Romalılar;
14: 12 Böylece her birimiz kendi adına Tanrı’ya hesap verecektir.
Esenlikle..klausAnahtar yöneticiTuba kardeş demiş;
”… Biz mucize görmeyenler, görmüş olanlardan geri değiliz. Ne de onlardan daha alt seviyedeyiz Rab’bin gözünde. Bu nedenledir ki Rab yalnızca Rab’bi yüceltmemizi, hiçbir insana ilahi sıfatlar yüklememizi ya da Rab’be özgü yüceliği vermememizi istiyor. Bu sözüm azizcilere, meryem anacılara…”
Ben de mucize beklentisi ile iman etmeye çalışan insanlara karşıyım. Bu durumda tabi ki Rabbimiz ” Görmeden iman edenlere ne mutlu! ” der. Ama aziz ve azizeleri, mucize görmüş insanlar grubuna nasıl soktun onu anlayamadım. Mucize mi görmüşler yoksa yaşamları boyu mesihe tam bir yürek ile bağlı mı kalmışlar ? Madem sıradan insanlar, onlar gibi hangimiz yaşayabiliyoruz günümüzde? Aziz yuhanna, aziz pavlus, aziz petrus ile mucize beklentisi içinde olan bir vatandaşı nasıl aynı kefeye koyarız!? Üstünde tek bir kıyafet ve çarık ile sen dolaşabilir misin yaşam boyu? Hadi yap bakalım! Çevremizde lüks arabalar ile müjdeleme yapmaya giden kardeşler yok mu!
Ayrıca o insanlara tapınan, ibadet edip secde eden insanlar görmedim ben. Ne yurt içinde ne de yurt dışında. Baba bir, oğul birdir tüm hristiyanlar için.
”…Hafife alarak söyledikleri: “onların dualarını isteriz ki Rab’be duyursunlar, çünkü onlar daha kutsaldırlar (aziz, azize sıfatı boşuna alınmamıştır düşüncesiyle derler), Rab’bin bizi duymasını çabuklaştırırlar, çünkü önemli kişilerdir” düşüncesi apaçık Rab’le bir olmamaktır. Rab ile bir bütün olmayışın göstergesidir…”
Peki protestanlar olarak biz de bazı kardeşlerden dua istemiyor muyuz? Kriz anında hemen telefon açıp dua istenir, hatta telefonda bile dualar edilir birbirimize değil mi ? Bende isterim, benden de istenir. O zaman o insanlar sana göre SADE bir vatandaş olan meryem anadan yani meryem KARDEŞDEN neden istemesin? İnan bana tuba kardeş, protestan kiliselerde kendini azize ve meryem ana sanan ve kendine has öğretiş veren o kadar çok kadın var ki! Bu sebeplerden kiliselerimiz çok yıpranmakda. Kutsal kitap da bile, kadınların havrada sessiz kalıp, öğretiş vermemesini istenmiyor mu?
Yapmayın İsa aşkına, çuvaldızı önce kendimize sonra meryem ana ve azizlere batıralım!
Rab İsa bize; katolik veya protestan olun mu dedi ?
Yoksa; BENİ İZLE ! mi dedi ?
Esenlikle..klausAnahtar yöneticiSevgili beatitudes, Rabbim sizi bereketlesin. Gerçekten de çok güzel ifade etmişiniz;
”Eğer bizler kalkıpta birine; Bak kitap böyle yazıyor, böyle yaşamalısın, diye uyarırsak bu dayatmaya girer. Bizim inancımızda bunun yeri yok..Böyle bir durumda kutsal ruh’un işleyişi kalmıyor.”
Bence Mesihe iman eden bir kişi, bayan olsun erkek olsun, zamanla Rabde büyüdükçe değişecektir.Yeter ki kendini onun ellerine tamamen teslim edebilsin.Onu tanısın ve sevsin.Bırakalım da kutsal ruh işlesin.
Kilise dışında ise bir kardeşin hangi renk ojeyi süreceği veya ne tarz bir mayo giyeceği kimseyi ilgilendirmez diye düşünüyorum. Öncelikle o kardeşin yüreğindeki Mesih sevgisini anlamaya çalışmalı. Önemli olan o kişinin Mesihdeki vizyonu diye düşünüyorum.
Sonuç olarak Mesih bizi bu halimizle kendine seçtiyse, bizi değiştirecek olan da O’dur.
Sevgili imif hocam ne güzel ifade etmiş;
”Mesih imanlısı birinin İNCİL’den alıntılarla eleştirmesi, Rab’bin iradesi ve tatlılığı değil; Ferisi gibi davranan imanlının insan iradesidir!”
Ah sevgili İmif hocam, Mesih bunu yapan insanlar için de o çarmıhta ölmedi mi ?!
Sevgi ve kardeşlikle..
klausAnahtar yöneticiSon iki paylaşımım aslında birbiri ile bağlantılıydı. ” Ağayı tanımak!” ve ”Kırmak kolay, ya tamir etmek..” İlk yazımdaki mesaj;
Koloseliler ;
2: 6 Bu nedenle Rab Mesih İsa’yı nasıl kabul ettinizse, O’nda öylece yaşayın.Romalılar;
15: 7 Bu nedenle, Mesih sizi kabul ettiği gibi, Tanrı’nın yüceliği için birbirinizi kabul edin.Amin. Ama ne yazık ki dedikodu yapıyoruz değil mi? Yapmayanımız yoktur. Dedikodu aslında yargılamaktır da! Bu yazımda bunu ifade etmek istedim. Mesihe iman eden kardeşlerimin, Mesihi yani ”ağasını” tanıdıklarına gönülden inanıyorum. Zira daha ana rahminde iken Mesih bizi kendine seçti ve içimize kendi sevgisini koydu. Tanrımız hepimizin Tanrısıdır.
Romalılar;
15: 7 Bu nedenle, Mesih sizi kabul ettiği gibi, Tanrı’nın yüceliği için birbirinizi kabul edin.Romalılar;
14: 5 Kimi bir günü başka bir günden üstün sayar, kimi her günü bir sayar.Herkesin kendi görüşüne tam güveni olsun.Romalılar;
14: 12 Böylece her birimiz kendi adına Tanrı’ya hesap verecektir.”Kardeşlerim, biz öğretmenlerin daha titiz bir yargılamadan geçeceğini biliyorsunuz; bu nedenle çoğunuz öğretmen olmayın.”
Amin. Ben de öğretmenliğin bir armağan olduğunu düşünüyorum, zira dilin keskin bir kılıç olduğuna inanıyoruz değil mi ? Zaten kardeşe sürçme taşı olunabileceği konusunda da Rabbimiz uyarısını yapmış.
Son olarak Rabbimiz ne güzel demiş ;
2.Korintliler 10: 17-18
”Övünen, Rab’le övünsün.
Kabule değer kişi kendi kendini tavsiye eden değil,
Rab’bin tavsiye ettiği kişidir.”
Sevgi ve kardeşlikle..
klausAnahtar yöneticiPrenses’in recm korkusu
Ülkesinde yaşlı bir adamla evli olan ama bir İngiliz’den hamile kalan Suudi Prenses’i recm edilme korkusu sardı. Bu korku yüzünden İngiltere’den siyasi sığınma hakkı kazanan prenses, babası ve kocasının politik bağlantılar kullanarak, kendisini öldürtmesinden veya ülkesine götürülüp taşlanarak katledilmekten korkuyor.
BİR İngiliz’den gayrimeşru çocuk dünyaya getiren ve “ülkesine dönerse taşlanarak öldürüleceği” gerekçesiyle İngiltere’den siyasi sığınma hakkı kazanan Suudi Prenses’in korkusu bitmiyor. Adı gizli tutulan Suudi Prenses babası ve kocasının politik bağlantılarını kullanarak kendisini öldürtmesinden veya ülkesine götürülüp recmedilmekten endişeli. Suudi Arabistan Kraliyet Ailesi’ne mensup prenses, ülkesinde yaşlı bir adamla evlendirilmiş, ancak Londra’ya geldiğinde bir İngiliz ile ilişki yaşayarak hamile kalmıştı.
Konuyu araştıran The Mail on Sunday Gazetesi prensesin iltica başvurusunun ayrıntılarını ortaya çıkardı. Gazetenin ulaştığı bilgilere göre Suudi Prenses, Londra’da hem kocası hem de babasının adamları tarafından avlanmaktan korkuyor. İngiliz yetkililere de güvenmeyen prenses bu endişesini şu sözlerle aktarıyor:
Ya beni feda ederlerse?
“Suudi Arabistan’ın İngiltere’nin önemli bir ticari ortağı olduğunu biliyorum. Aynı zamanda kocamın ve babamın ailesinin bu ticari ilişkilerdeki gücünün de farkındayım. Bu nedenle bu çıkarlar uğruna feda edilmekten çok endişeliyim.” Prensesin korkusu o noktaya varmış ki, bebeğinin babası olarak Irak’ta ölen bir İngiliz askerini göstermiş. Gerçek baba ise prensesin Harrods mağazasında tanıştığı Musevi bir İngiliz.Ya filmdeki gibi olursa?
Taşlanarak öldürülme (recm) korkusu yaşadığı için geçen temmuzda sığınma talebi gizlice kabul edilen Prenses, şimdi 1980’de çekilen “Prensesin Ölümü” adlı filmin gerçeğe dönüşmesinden korkuyor. Filmde, Suudi Kraliyet Ailesi’nden 19 yaşındaki Mishaal bin Fahd isimli prensesin evlilik dışı ilişkisinden dolayı 1977’de başından vurularak öldürülmesi konu ediliyordu.gazete hürriyet
klausAnahtar yöneticiSevgili kardeşler, beni anlamamakta direndiğinizi düşünüyorum ve üzülüyorum. Yazılarıma tekrar bakarsanız dediğim şuydu;
Bizler meryem anaya dua etmeyebiliriz, ama onların ne öğrendiklerine yani nasıl bir eğitim aldıklarına bakmadan,ne hissettiklerini bilmeden..
” içine şeytan girmiş” diyerek kestirip atmalayalım. Bakın geçen sene fıkralar bölümünde katolikler ile ilgili fıkralar kondu ve protestan bazı kardeşler buna tepki verdi. Bu formu okuyan katolik arkadaşlar, protestan olacaksa da olmaktan vazgeçer denildi. Bu uyarıyı yapanlar için bakınız fıkralar bölümüne.İkincisi Tubacım, formda ” Roma katolikliği” adlı klasörü var. Neden konmuş ? Ya da hristiyan gruplar içinde neden ” Roma katoliği ” ve
” ortodoks ” grubu kurulmasına site yönetimi izin vermiş ? Demek ki Tubacım site yönetimi bu konuda hoşgörülü ve açık. Senin gibi bir hışım yazarak ve katolik arkadaşlara ” içine şeytan girmiş ” demek için bunlar forma konmamış değil mi ? bakın katolik ve ortodoks kardeşlerin sayfalarına, en son forma ne zaman gelmişler! Nerede Roberto ve diğerleri !Üçüncüsü sevgili Kores, sizin katolik mezhebinden geçiş yaptığınızı biliyorum. Bu tepkiniz normal. Ama bana Meryem Anayı anlatana kadar ( ki bunu ” yeni ahit kişilikleri ” bölümüne de yazabilirdiniz ) tubanın şu cümlelerine bir öğretiş vermenizi beklerdim.
Sevgili Tuba demiş;
”Yargılamalar kişisel değildir. Kişilere yönelik hiç değildir. Biz Rab’be iman etmiş olanları yargılayabiliriz. ….ama iman etmemişleri yargılayamayız.” ! …benim yargılama yetkim var ve yargılarım..!
Bu nedir Tanrı aşkına ? Konu artık ” ikaz ve eleştiri ” ile ”yargılama” arasındaki farkı bilmemeye , günah ve suç arasındaki farkı bilmemeye geldi. Bunu sevgili kores açıklamadıysa, kemal hocam açıklasın gibi bir cümle kullandım. Yani sevgili Kores, benim için endişelenip, meryem ana ile ilgili, eski bir katolik olarak bana vaaz vereceğinize; artık bir protestan olarak küçük kuzu Tuba için endişelenir ve bu düşünceleri konusunda vaaz veriridim! ama yapamadınız çok ilginç ! Sizden beklediğim bu vaaz hepimize bereket olurdu diye düşünmüştüm.Bunu yapan sadece sevgili Kefas kardeşti. Ona da teşekkür ederim.
Ben ailemle yurt içinde veya dışında olsun, saygılı bir şekilde katolik
kiliselerinde ayinlerine katılıyorum. Sürekli evin içinde onlara ” içine şeytan girmiş ” dememi beklemezsiniz sanırım. Acaba Tuba sürekli müslüman olan ailesine diyebilir miydi bunu ? bir denesin ve bize anlatsın. Bizler onlara müjdeyi veririz ve gerisini Rabbe bırakır ve dua ederiz. Benim gördüğüm şu ; motosikletiyle kiliseye gelen hippi bir genç meryem ana önünde eğipilp ağayarak dua ediyor ” Mom, mom ” diye. Ona ” annem” diyor. 80 yaşında bir yaşlı bayan ağlayarak tesbih çekiyor meryem anaya. Şimdi bu insanların tepesine dikilip, elimizde incil onlara ayetlerle konuşup ” içine şeytan girmiş ” demek o an için uygun mu?Benim anlatmak istediğim sevgi ve manevi değerlerdi.
Sevgi ve hoşgörüyle kalınız..klausAnahtar yönetici” Konuyu eski ahitten benzetmelerle açıkladığınızı okudum tabii ki ama beni pek anlayamadınız. Dan Brown gibi masalları sevenlerin, özü kaçıranların düşünce tarzını aklıma getirdi dedim. Yazdığım paragrafı tekrar okumanızda fayda var.”….
Sevgili Tuba, benim bahsettiğim şeye ” Tipoloji ” denir. Sana bir link tavsiye edeceğim. ”
http://www.presbiteryen.org/TPYOLGY.htmBu linkte Tipoloji seminerinden dökümanlar var. Yani senin dediğin
”…masalsı, gerçekliği olmayan hikayelere ve bunu sonucu ortaya çıkan yeni, sahte öğretişe giden çarpık düşünceler … ” ile alakası yok.”Sevgili kayram tüm eski ahitte ki benzetmeleri biliyorum, ve ilişkilendirdiğim şey de alakasız değildir.Aynı benzetmeyi, aynı durum için yaptım. Çok alakalıdır. Putperestlik illa görünür bir puta tapmak değildir. Paracı olmak da putperestliktir. Güveniniz, kalbiniz nerdeyse o ilahınızdır. Ruhta kimle ilişki içindesiniz, bu önemlidir.”…
Biliyormusun Tubacım, hristiyanlar oruç tutarken bağımlılıklarından kurtulmak veya bir süre bırakmak ister. Dediğin gibi bu para olabilir, sigara olabilir, pornografi olabilir veya manevi şeyler olabilir. Haklsın ama Meryem Anayı bu kategori içine sokman komik geldi bana. Düşünsene Meryem anaya dua etmekten vazgeçmek için oruç tutan isevileri ! :)
”Sevgili Kefas’ ikaz olabilir tesbitine katlıyorum ama ikaz edilirkende ikaz eden aslında bir yargı sonucu, muhakeme sonucu ikaz etme gereği hisseder. Yani bir yargılama işlemi gerçekleştirir. Yani yargılama eylemini yine yapmış olur.”…
Hayır sevgili Tuba. İkaz başka yargı başkadır. Bunu hocan sevgili kemal beye de sorabilirsin. Örneğin; küçük çoçuğuna ” evdeki elektrik prizine dokunma canın acır demek ikazdır.” Ama ”evdeki prize dokunursan seni döverim demek ayrıdır. ” Eğer çoçuğun dokunur ve canı acırsa ona sevgi ve şefkatle ” ben sana demedim mi ? ” demek ise yargının değil, ikazın sonrası bir merhamet ve sevgi gösterisidir. Tıpkı İsa Mesihin bize yaptığı gibi.
Sevgili Tuba, ister ikaz ister eleştiri yap. Ama bunu Mesihin dediği ve yaptığı gibi ” Tatlı bir dille, yumuşak bir huyla ” yap. Umarım anlaştık kardeşim. Senin için dua edeceğim.
Sevgi ve hoşgörüyle kal..
klausAnahtar yöneticiSevgili Tuba demişsin ;
”Meryem hakkında verdiğiniz katolik düşünceleri bana dan brown’un kitaplarında anlattığı benzetmeleri hatırlatıyor. Yani ne demek istiyorum; ruhsal ve kutsal olan ana özü geçip, masalsı, gerçekliği olmayan hikayelere ve bunu sonucu ortaya çıkan yeni, sahte öğretişe giden çarpık düşünceler yumağına insanlar tapıyor ya da yücelik veriyor.”…
Sana verdiğim örnekler Don brown kitaplarından değil. Eski ve yeni ahitten ayetlerdi. Yazımda belirtmiştim sanırım atladın.
”Yargılama konusuna gelince, yargılamada önemli olan kime ve neye yönelik yargı yaptığımızdır. Rabbin doğruları ile ilgili ise, Rabbin yüceliğini paylaştıran bir öğretişe karşı ise yargılayabilirim”…
Sevgili Tuba, şöyle sorayım. Sen Rabbin sözlerine uyulsun isterken sen mükemmel misin ? Hiç birimiz değiliz. Biz insanız. Tek kusursuz olan Rabdir.
”yargılayabilirim ve bu konuda yetkiliyim”…
Sevgili Tuba, dediğim gibi bunu söylemen için kusursuz olman gerekir.
”Bir imanlıya yalan söyleme deyip ama kendim de aynı şeyi yapıyorsam, ve yargıda bulunurken burnum yukarıda kendimi beğenmiş bir eda ile bir de karşımda ki kişiyi kötüleyip, aşağı görerek yargılıyorsam bu konuda dediğiniz doğrudur. Kendi gözümde ki çöpü görmeme durumu bu örnekte vardır. Aradaki bu farkı umarım siz de göreceksiniz. Yoksa tek gören ben miyim?”
Sevgili Tuba, sanırım sen günah ve suç arasındaki farkı tam anlayamadın. Fiziksel suçlar ayrı, düşüncede işlenen saniyelik günahlar ayrı. Ben günah ve suç arasındaki fark ile ilgili , forma dinlediğim bir vaazı vermiştim. Okumanı tavisiye ederim zira bereketli bir vaazdı. Ayrıca Rabbin sözlerine uyulsun diye kardeşlere dua edip teşvik vermek ayrı .. ” ben de mükemmel değilim ama siz gene de uyun.. ”demek ayrı!
”Katolikler ise direk Meryem’den yardım isterler, tanrıymış gibi isteklerini gerçekleştirmesini, hatta koruyup kollamasını isterler. Her iki durumda da Rab’bin zina dediği şeyi yapıyorlar.”
”Rabbi başka ruhlarla, düşüncelerle aldatıp zina ediyorlar.”…Sevgili Tuba, ben eski ahit eğitimi alırken öğrendim ki, Tanrı kendi halkının putperestlerle zina ettiğini benzetmelerle anlatır. Benim Hoşea peygamber ile ilgili bir çalışmam var formda. Onu okumanı tavsiye ederim zira öğrendiklerimi paylaşmıştım. Eski ahitteki tüm peygamberleri okursan göreceksin, onlarda Tanrı kimlerin ve hangi putlarla zina ettiğini açıklar. İsrail halkını eşi olarak görür ve başka ilahlara tapmalarını zinaya uğrayan bir koca gibi ifade eder.
Senin Meryem Ana hakkında, insanlara ” zina eden putperestler ” gözüyle bakman çok üzücü ve alakasız. Formdaki bir kaç katolik arkadaşı da, ” içine şeytan girmiş ” dediğini ve terslediğini de duydum. Buna da üzüldüm.
”Meryem bir imanlı kadın olarak benim için saygıdeğer bir kardeştir”…
Peki Tubacım, bu zihniyetteysen ve son noktayı bu ifade ! ile koyduysan bana da diyecek bir söz düşmez bunun üzerine.
Esenlikle..
-
YazarYazılar