Armagan
Oluşturulan forum yanıtları
-
YazarYazılar
-
ArmaganAnahtar yönetici
Sevgili Closer,
Forumdaki degerli paylasimlarini ilgiyle izliyorum. Butun onyargilarindan kurtulmus olarak Tanrinin gercegini hazineler arastirir gibi arastirdikca her gun yeni gerceklerle karsilasacak ve sonucta umarim Tanriyi kisisel olarak taniyacak, bileceksin.
Ustteki alintidaki butun iddialara hem Forum icerisinde, hem de cesitli web sitelerinde (ornegin, http://www.incilturk.com, http://www.islamacevap.net ) Incil isiginda cevaplar verilmistir. Su kadarini soylemeliyim ki, Incildeki Celiskiler basligi altinda siralanan butun itirazlar Incil metinleri arasindaki baglantilari bilmemekten ve anlamamaktan kaynaklanmaktadir. Incilde anlatilan olaylarin gerisinde yatan ruhsal derslerden bihaber pesinhukumlu musluman yazarlar tarafindan yazilarak internet sitelerine yuklenmis olan bu yazilara bakarak Incil konusunda saglikli bir sonuca varman mumkun degildir. O nedenle benim sana onerim, elindeki Incili Tanriya dua ederek kendi basina okuman ve okuduklarin konusunda Tanridan sana aciklamada bulunmasini beklemendir. Eger bunu yaparsan o zaman Incilin Tanri Sozu olup olmadigini kavrayacak ve anlayacaksin.Yukaridaki itirazlara zaman icerisinde burada tekrar cevaplar verilecektir. Paylasimlarini samimi bir sekilde surdururken, ayni zamanda kendi anadilinde, turkce olarak Tanriya seslenmeni ve Onunla konusarak Ondan seni gercegine yonlendirmesini istemeni tavsiye ediyorum.
ArmaganAnahtar yöneticiSevgili İsmail ve Tuba kardeşlerim, yüzyıllardır hristiyan ilahiyatçıların açıklayamadığı ve sonuçta bizim insan aklıyla anlayıp dilimizle açıklayamadığı bu Üçlübirlik konusunu tabii ki bizler de açıklayamayacağız. Ancak Kutsal Ruhun bizlere verdiği ışık oranında bu yüce sırrı aklımızda hayal etmeye çalışıyoruz.
Tek olan Tanrı Kutsal Kitap’ta Kendisini bize Baba, Oğul ve Kutsal Ruh olarak tanıtır. Bu Üçte Bir ve Birde Üç olan Tanrıdır. Tuba’nın dediği gibi bu üçü bir (1) olsa da, İsmailin dediği gibi de o bir (1) olan Tanrı’da üç (3) farklı kişilik vardır. Buna göre Baba Oğul değildir, Oğul Baba değildir, Kutsal Ruh Baba değildir veya Oğul değildir. Herbiri özde bir olmakla birlikte işleyiş, görev, hareket vs.alanlarında diğer ikisinden farklıdır. Bu farklılık onların kendi kafasına buyruk üç tanrılar olduğu anlamında değildir. Örneğin insanlığı günahtan kurtaran Baba veya Kutsal Ruh değil, ama Oğul’dur. Yine, bugün yeryüzünde imanlıların yüreğini gücüyle dolduran ve onları teselli eden Baba veya Oğul değil, ama Kutsal Ruh’tur.
Farklı görevleri veya işlevleri olsa da bu üçü özde bir olan Tanrının kişilikleridir. Kendi aralarında mükemmel bir uyum içerisindedirler. Birde Üç – Üçte Bir Olan Tanrı! Adına sonsuza dek yücelik olsun! Amin!
ArmaganAnahtar yöneticiEvet, burada sozu edilen Kisi, bu mucizleri yapan Isadir. Unautmayalim ki Isa hem bedensel olarak bir insandi, hem de sonsuz Tanri’nin ozunden cikip geldigi icin Tanriydi. Isa hem %100 insan, hem de % 100 Tanriydi. Isa’dan baska bu ozellikleri varliginda bulunduran bir kimse insanlik tarihinde olmamistir.
ArmaganAnahtar yöneticiİsa Mesih beden almadan önce bile, ‘Tanrı özdeşliğindeydi’.
İsa Mesih beden almadan önce, ‘Tanrı özdeşliğindeydi’ (Filipililer 2:6. ayet). Başlangıçtan beri Tanrı doğasına sahipti. Tanrı olarak vardı ve Tanrılığını her zaman sürdürdü. Tanrı gibi görünmesinin tek nedeni Tanrı oluşudur. İsa Mesih Tanrı’dır.
‘Tanrı’yla eşit olmayı zorla elde edilmiş bir hak saymadı’. (6. ayet) Sonsuz Oğul Baba’yla eşit olmayı sımsıkı sarılacak bir hak saymadı. Tanrı ile eşitliğini güç kullanarak elinde bulunduramazdı. O sonsuzluğunun geçmişinde Tanrı’ydı ve hiçbir güç Tanrılığını O’ndan alamazdı. Beden aldığında sahip olduğu Tanrılığını bir kenara bırakmadı ama göksel yüceliğinin ifadesinden ve konumundan soyundu. Filipililer’e mektubun yazılma amaçlarından biri kendilerini olduklarından daha değerli gören Hıristiyanların aralarındaki anlaşmazlık ve çekişmeleri denetlemek içindi. Bu mektup yanlış öğretişleri açığa çıkartmak için değil, Rabbimizin İsa Mesih’in alçakgönüllülüğü kendini inkarı ve başkalarına sunduğu sevecen hizmeti imanlıların örnek alması gerektiğini bildirmek için yazılmış genel kapsamlı bir mektuptur. Bu amacı Kurtarıcı’nın kendisini alçalttığı yedi adımda görebiliriz.
‘Yüceliğinden soyundu’ Tanrı kendini boş kıldı! İnsan olduğunda Tanrılığını yitirmedi. Çünkü Tanrı asla değişmez ve bu nedenle Tanrılığı son bulmaz. O her zaman oğul Tanrı’ydı. İnsan olarak yeryüzündeki geçici konukluğunda Oğul Tanrı olmayı sürdürdü. O bu gün, tüm sonsuzluk boyunca olacağı gibi göklerde Oğul Tanrı’dır. O ‘dün bu gün ve sonsuza kadar aynı olan İsa Mesih’tir’ (İbraniler 13:8).‘Uşak özdeşliğini aldı’ Yaptığı akıllara sığmayan gönüllü bir lütuf eylemiydi. Kendisini hizmet edilmeye layık biri olarak ifade etmek yerine başkalarına hizmeti arzulayan Biri olarak açıkladı. Kendisine hizmet edilmesi için sonsuz yüceliğinin verdiği hakla övünmedi. Tam aksine alçakgönüllülüğünü ve hizmet etme arzusunu gösterdi. ‘İnsanoğlu hizmet edilmeye değil, hizmet etmeye ve canını birçokları uğruna fidye olarak vermeye geldi’ (Matta 20:28).
‘İnsan benzeyişinde doğdu’. Bu anlatım insanlığının tam gerçekliğini yansıtmakta. Tanrı çocukları etten ve kandan oldukları için İsa onlarla aynı insan yapısını aldı. (İbraniler 2:14) Her ne kadar yeni bir konuma geçiş yaptıysa da insan olması O’nun Tanrılığını sona erdirmedi. Çünkü O bu gün hem Tanrı hem İnsan olan bir Kişi’dir. Tanrı’dır ve insandır, aynı anda hem Tanrılığı hem de insanlığı yetkindir.
‘İnsan eşitliğine girerek insan biçiminde belirdi’. O dünyaya geldiğinde çağdaşlarıyla birleşti ve kendini onlardan soyutlamadı. Böylece herkese gerçek bir insan olduğunu gösterdi. Rabbimizin insanlığında çok belirgin bir farklılık vardı; mükemmelliği ve günahsızlığı. Bir insan olarak yasa altında doğdu, ama yasayı eksiksiz olarak yerine getirdi. Bir insan olarak bizlerin ayartıldığı biçimde ayartıldı (1.Yuhanna 2:16). Ama düşüncede, sözde ve eylemde günahsız kaldı.
‘Kendini alçalttı’. Dünyada bundan daha gerçek bir kendini alçaltmaya eylemine tanık olunmamıştır. Kendi isteğini gökyüzündeki Babası’nın isteğine teslim ederek bütünüyle alçaldı. Arzusu, Babasının isteğini yerine getirmekti bu nedenle ‘Ben her zaman O’nu hoşnut edeni yaparım’ diyebiliyordu (Yuhanna 8:29). Tanrı’nın sonsuz Oğlu bir ahırda beden alarak kendini alçalttı ve insan bir anne-babaya boyun eğerek mütevazi bir evde yaşadı. Tanrı ‘öz Oğlu’nu günahlı insan benzerliğinde günah için kurban olarak gönderdi’ (Romalılar 6:3). O’nun ve bizim için ‘kendini alçalttı’ sözlerindeki anlam derinliğini ancak sonsuzlukta anlayabileceğiz.
‘Ölüm derecesinde itaat etti’. Gerçekten olağanüstü! Burada ölen Tanrı-İnsan. Tanrı olarak m yoksa insan olarak mı öldü? İlk Adem itaat etseydi yaşama geçecekti ancak itaatsizliği sonucu ölüme geçtiğinden son Adem ilk Adem soyun ‘Ölümden yaşama geçirmek’ (Yuhanna 5:24) amacıyla ölüm derecesinde itaat etmeliydi. ‘Herkes nasıl Adem’de ölüyorsa herkes Mesih’te yaşama kavuşacak’ (1.Korintliler 15:22).
Çarmıhta suçlu birinin zalim ölümüne boyun eğmesi Tanrı’nın insanların kurtulması için gerekli olan planının bir bölümüydü ve Rabbimiz böyle bir ölüme kendi isteğiyle boyun eğdi. Kesin bir itaat.
… çarmıh ölümüne bile’ Rabbimiz şimdiye kadar hiç kimsenin ölmediği ve bundan sonra da ölemeyeceği şekilde öldü. Çarmıhlarda pek çok insan öldü ama bu insan Tanrı’nın sonsuz Oğlu suçlulara layık görülen bir ölüm türüyle gönüllü olarak çarmıhta ölmeye razı oldu. Çarmıh ölümü kendi halkı arasında utançların en büyüğü olarak kabul edilirdi. Yahudi yasasında şöyle yazar ‘Ağaç üzerinde asılan Tanrı’nın lanetine uğramıştır’ (İkinci Yasa 21:23, galatyalılar 3:13).Rabbimiz yalnızca ölmekle kalmadı ama en kötü suçlular ve en suçlu günahkarların yüklerini taşıyarak öldü. Beden alarak göklerdeki yüceliğinden yeryüzünün günahına ve utancına indi.
ArmaganAnahtar yöneticiSevgili Neslihan,
İsa’nın Tanrı oluşu zaten İncilin bütününün anakonusudur. Yukarıdaki ilk mesajda İncilin neresinde İsa’ya Tanrı dendiğini ayet numaralarıyla belirtmiştik. Son iki paragrafa tekrar göz atmanızı tavsiye ediyorum.
Yuhanna İsa’nın Tanrı olduğu kavramını tekrarlar: “Söz Tanrı’ydı” ve “Söz insan oldu” (Yuhanna 1:1, 14). Bu ayetler İsa’nın beden almış Tanrı olduğunu açık bir şekilde belirtir. Elçilerin İşleri 20:28 bize şöyle der: “Kendinize ve Kutsal Ruh’un sizi gözetmen olarak görevlendirdiği bütün sürüye göz kulak olun. Rab’bin kendi kanı pahasına sahip olduğu kiliseyi gütmek üzere atandınız.” Tanrı’nın kilisesine kim Kendi kanı pahasına sahip olmuştur? İsa Mesih. Elçilerin İşleri 20:28, Tanrı’nın kilisesine Kendi kanıyla sahip olduğunu bildirir. Bu yüzden İsa Tanrı’dır!
İsa’nın öğrencilerinden Tomas, İsa hakkında, “Rabbim ve Tanrım!” demiştir (Yuhanna 20:28). İsa bu sözleri söylediği için onu düzeltmemiştir. Titus 2:13 bizleri, Tanrımız ve Kurtarıcımız, İsa Mesih’i beklememiz için yüreklendirir (ayrıca bakınız 2 Petrus 1:1). İbraniler 1:8’de Baba, İsa hakkında şöyle der: “Ama Oğul için şöyle diyor: “Ey Tanrı, tahtın sonsuzluklar boyunca kalıcıdır, egemenliğinin asası adalet asasıdır.” Baba, İsa’nın gerçekten de Tanrı olduğunu belirtecek şekilde İsa’dan “Ey Tanrı” diye söz eder.Vahiy Kitabı’nda bir melek elçi Yuhanna’ya sadece Tanrı’ya tapması talimatını vermişti (Vahiy 19:10). İsa Kutsal Kitap’ta birkaç kez insanların tapınmasını kabul eder (Matta 2:11, 14:33, 28:9, 17; Luka 24:52; Yuhanna 9:38). İnsanları Kendisine taptıkları için hiçbir zaman azarlamaz. İsa eğer Tanrı olmasaydı, tıpkı Vahiy Kitabı’ndaki meleğin yaptığı gibi, insanlara Kendisine tapmamalarını söylerdi. Kutsal Kitap’ta İsa’nın tanrılığını savunan birçok başka ayet ve parça vardır.
İsa’nın Tanrı olması gerektiğinin en önemli nedeni, eğer O Tanrı olmasaydı, ölümünün dünyanın günahlarının cezasını ödemeye yeterli olmayacak olduğudur (1 Yuhanna 2:2). Eğer İsa Tanrı olmasaydı yaratılmış bir varlık olurdu ve yaratılmış bir varlık da sonsuz bir Tanrı’ya karşı işlenen günah için talep edilen sonsuz cezayı ödeyemezdi. Böylesine sonsuz bir cezayı sadece Tanrı ödeyebilirdi. Sadece Tanrı dünyanın günahlarını Kendi üzerine alabilir (2 Korintliler 5:21)ve günah ve ölüm üzerindeki zaferini kanıtlamak için ölüp dirilebilirdi.ArmaganAnahtar yöneticiSevgili Neslihan,
Elimizdeki en eski İncil nüshaları 3. yüzyıla degil, İS 85’lere kadar geri gitmektedir. Bu doğrultuda New Testament Manuscripts başlıklı yazıyı okumanızı tavsiye ediyorum..
ArmaganAnahtar yöneticiSevgili Neslihan, Hristiyan Türk Foruma hoşgeldiniz. Samimi sorularınız için de çok teşekkür ederiz. Sorularınıza forumda birçok defalar yanıt verildiyse de sizin için kısaca yanıtlamak isterim:
Birinci sorunuzda, ‘Kuran İncil değişti diyor’ diyorsunuz, ancak gerçekler bunun tam tersini söyler. Kuranın hiçbir ayetinde İncilin değiştirildiği ve geçersiz olduğu yazmaz. Tam tersine Kuran, yazılmıs olduğu 6. yüzyıldaki hristiyanların ellerindeki İncilin geçerli, güvenilir ve sağlam oldugunu tasdik eder. Bkz. Kuran El Maide Suresi 47, Yunus suresi 95.
İncilin 2. ve 3. yüzyıldan kalma çok sayıda perşomenler üzerindeki Grekçe el yazısı metinlerini bütün veya parçalar halinde Londrada British Museumda, John Rylands müzesinde, Luvre müzesinde görmek mümkündür. Konuyla ilgili kapsamlı arastırmalar için forumdaki ilgili bölüme gitmenizi öneririm. http://hristiyanturk.com/forumdisplay.php?f=53
Kuran’a inanmadığımız gibi, Kuran mucizeleri diye adlandırılan olgulara da inanmadığımızı belirtmeliyim. Kuran’a inanmış olsaydık zaten müslüman olurduk. Neden inanmadığımız konusuna gelince, İsa Mesih’te tüm insanlığa iman ve lütuf yoluyla kurtuluş yolu açılmışken Kuran bu yolu inkar etmekte ve bunun tam tersi olan insani gayretler ve sevaplarla bunun elde edilebileceğini öğretmektedir. Tanrı’nın, 600 yıl önce vermiş olduğu, İsa Mesihin kefaretine dayalı kurtuluş müjdesini bir yana bırakarak Kuran yoluyla daha da geriye gitmesi, yani kurtuluşu seriat yasalarına ve insani gayretlere dayandırması, Tanrının kişiliği ve karakteri açısından kesinlikle düşünülemez, kabul edilemez. Bunun ayrıntılarını zaten hemen hemen her acıklamamızda yazmaktayız.
Sizi Hristiyanlığa degil, ama İsa Mesih denen o yüce Kişiliği tanımaya davet ediyorum. Sorularınız oldukça çekinmeden sormaya devam edin..
ArmaganAnahtar yöneticiilginc bir saptama..
PEKİ, I. Dünya Savaşı’nda Çanakkale dahil muhtelif cephelerde Osmanlı ordusu saflarında çarpışıp can veren gayri müslim askerlerimiz şehit olarak kabul edilebilir mi? Prof. Hayrettin Karaman şöyle dedi: “Dini bakımdan şehit diyemeyiz ama yüz yıldan fazla bir süredir literatüre ’vatan şehidi’ kavramı da girmiştir. Bu açıdan baktığımız zaman, Çanakkale’de savaşan gayrı müslim vatandaşlarımız elbette ki vatan şehididir.”
ArmaganAnahtar yöneticiEger İncil Tanrı Sözü ise, O’nun Sözlerinde herhangi bir degişme veya hata olması mümkün olamaz. Aksi taktirde Sözünü koruyamamış, aciz bir tanrıdan bahsedersiniz ki, böyle bir tanrı inanmaya, izlenmeye degmez…
Kutsal Kitap’ın gerçek olup olmadığını ancak onun iddia ve öğretilerini inceleyip işe yarayıp yaramadıklarını görmek için onları uygulamaya koydukça bilebileceğiz. Kutsal Kitap’ın içerdiği gerçeği daha çok keşfettikçe ona ve Kutsal Kitap’ın gösterdiği kişi olan İsa Mesih’e daha çok güvenebiliriz.
ArmaganAnahtar yöneticiSevgili Yakilan, HristiyanTurk Forum’a gelip dusuncelerinizi paylastiginiz icin tesekkur ederiz. Forumda hizmet eden moderator arkadaslarimizdan zamani olanlar, yazdiklarini takip edebilecek olanlar olursa mutlaka geleceklerdir. Forum yazili tartisma platformudur. Biz bunu daha da ileri goturerek Paltalk uzerinde sesli sohbet ortamina tasidik. Ilgilenenlenirseniz sohbet odamiza da ugrayabilirsiniz.. http://hristiyanturk.com/showthread.php?t=2976
Esenliklee..
ArmaganAnahtar yöneticiCok degerli Kemal Basaran ve Viran Dede kardeslerim, Forum’un farkli dusunce ve goruslerin paylasildigi ve tartisildigi bir platform oldugunu zaten hepimiz biliyoruz. Elbette kisisel inanc, dusunce, gorus, anlayis, deneyim ve degerlendirmelerimizde digerlerinden farkli olacagiz. Meryemin Hristiyan gelenegindeki yeri gibi teorik konular etrafinda dusuncelerimizi savunurken Kutsal Kitap ayetleriyle desteklememiz gerekir diye dusunuyorum. Kutsal Kitap’ta acikca ornegi olmayan ve desteklenlemeyen hristiyan gelenegini savunmak bence kisisel bir gorusun ortaya konmasidir.. Saygi gosterilir, ama imanin bir geregi olarak gosterilemez.
ArmaganAnahtar yöneticiSevgili Viran dede kardesim, bu basliktaki yazinizdaki dili guncellestirme konusundaki bu moderasyon sizin haberiniz olmadan yapildigi icin sizden ozur dilerim. Zaten daha onceki hicbir yaziniza mudahele edildigini animsamiyorum. Saba’nin da belirttigi gibi, ve sizin de ustte belirttiginiz anlamda, genc kusagin yazilanlari anlayabilmesi icin cagdas Turkce sozcuklerin kullanilmasi cok daha uygun olacaktir. Belki siz soylemek istediklerinizi osmanlica veya farsca sozcuklerle cok daha iyi yazabiliyorsunuz; ama okuyanlarin cogunlugu bu yazilanlari anlayamadan geciyorsa, mesajiniz okuyucuya ulasmiyor demektir.
Yazdiginiz yaziyi edit edebilme yetkinizi kullanarak gerekli duzeltmeleri siz kendiniz yapabilirsiniz..
Rabbin esenliginde olmaniz dilegiyle..
ArmaganAnahtar yöneticiAklanmak normalde sözlük anlamına baktığımız zaman herhangi bir şeyden dolayı suçlu görünen ve yargılanan bir insanın o suçu yapmadığının ortaya çıkması sonucunda suçsuz sayılması demektir.Ama aklanmanın İncil deki anlamı böyle değildir çünkü bizler suç işledik ve bu kesin bir şey suçlu olduğumuz açık bir şekilde ortada o halde suçsuz bulunamayız biz suçluyuz. Aklanmanın İncil’e göre anlamı Tüm insanlar günah işlemişlerdir ve Tanrı’nın gazabına uğrayıp cehenneme mahkum olmuşlardır.Ne var ki kendileri uğruna günahsız bir yaşam sürmüş ve cezalarını çekmek için çarmıhta ölmüş olan ve dirilmiş olan İsa Mesih’e iman ederlerse, Tanrı bu cezayı çekilmiş sayar, iman edenleri doğru ve suçsuz kabul eder başka bir değişle onları aklar.İncil’de geçen aklanma, doğruluk yada adalet sözcükleri Grekçe de aynı kökten türetilmiş sözcüklerin karşılığıdır.
Tomas amcanın yaptığı Kitabı Mukaddes Şirketinin çıkardığı çeviride Tomas amca aklanma yerine “doğrulukla donatılmak” sözünü kullanıyor ve bu tam bir anlam veriyor Çünkü ben suçlu olduğum halde suçsuz olamam suçluyum ama Mesih sayesinde doğrulukla donatılıyorum.
Bu ayetlere baktığımızda Pavlus insanın yasadan bağımsız olarak Tanrı tarafından aklanacağını açıklıyor.Bu demek oluyor ki Tanrı doğru olmayan, yasa karşısında suçlu ve günahkar olan insanı kurtarmak için yaptığı planı insanlara açıklıyor.Ve kurtuluş için yaptığı bu planda insanlardan yasayı yerine getirmelerini beklemiyor kurtulmaları için çünkü aklanma hiçbir zaman yasanın gereklerini yapmakla elde edilemez çünkü insanlar Tanrı’nın buyruklarını tam olarak hiçbir zaman yerine getiremezler yani insan doğası gereği daima günaha meyillidir ve günah işler bu nedenle de Pavlus Tanrı’nın gazabı açıkça görülmektedir diyor.Ancak Pavlus bütün bunları söyleyip gösterdikten sonra kendisini dinleyenlerin günahın bilincine varmalarını sağladıktan sonra iyi haberi anlatmaya başlıyor.
Tanrı kutsal olduğundan dolayı günaha göz yumamaz, günahı gözden kaçırmaz yada görmemezlikten gelmez kendisi adil olduğu için işlenen günahı cezalandırması gerekir.Ve günahın cezasının ölüm olduğunu da biliyoruz buna rağmen Tanrı günahkarı sever ve onu kurtarmak ister.İşte ikilem buradadır, Tanrı’nın adaleti günahkarın ölümünü gerektiriyor ama sevgisi ise onun kurtulmasını ve mutluluğunu arzuluyor işte burada Pavlus’un açıkladığı Tanrı’nın adaletinden ödün vermeden insanı nasıl kurtardığıdır.
Tanrı günahkar insanı kurtarmaya bir anda mı kara verdi ve kurtardı nasıl oldu bu?Pavlus bunu 21. ayette açıklıyor ne diyor orada?”yasa ve peygamberlerin” yani tüm Kutsal Kitab’ın buna tanıklık ettiğini yani Tanrı daha bu kefaret olayını gerçekleşmeden önce insanı nasıl kurtaracağını yasa ve peygamberler aracılığıyla bildirdiğini görüyoruz
ArmaganAnahtar yöneticiDear guest, thank you very much for the inquiery . Well, regarding your question, I may not give you a satisfying answer. I dont know who this Perry Stevens is. Most propably, he may be a genuine Christian who wants the Christian message be reached to turkish speaking people in Europe, and that he obtained your name and adress from a telephone book, and that he recommend his readers to come to our forum to learn more about Jesus and Christian faith. That is all I that can think of..
If you have other questions concerning faith in God in Bible, or life after death, etc. feel free to come and ask..
Sincerely yours
ArmaganAnahtar yöneticiSevgili arkadasim,
Cok zor gunlerden, sorunalrdan gectigin belli.. sana sadece varligindan emin olamadigin Rab Isa Mesih yardim edebilir.. Ona haykirirsan O seni kesinlikle isitecektir.. Isa yasayan biridir.. isitir, yardima kosar ve kurtarir, ozgur eder.. sen bunlari istemiyor musun? istiyorsun.. o halde su anda oldugun yerde gozlerini kapatarak Ona seslen ve soyle de..
Ya Rab.. yardim elini bana uzat.. Sana cok ihtiyacim var.. beni ozgur et.. suphelerden, imansizliktan ozgur et.. dusuncelerimi yenile.. ruhumu dirilt.. cesaret ver.. yasama sevincini bana geri ver.. Amin!!
Aminn!!
Bizimle sesli sohbet ortaminda iletisime girmek istersen bu linkteki bilgileri takip ederek aramiza gelebilirsin.. Bekliyoruz..
http://hristiyanturk.com/showthread.php?t=2976 -
YazarYazılar