[Anonim]

ŞAM (CİHAN)

Hz. İsa'nın, annesi Hz. Meryem ile birlikte 16 yıl yaşadığı, Peygamberlik vazifesi yüklendiği ve tekrar kavmi İsrailoğullarını ıslah etmek için Kudüs'e gittiği Malule şehri Türk ziyaretçilerden büyük ilgi görüyor. Suriye'ye gerçekleştirdikleri seyahatlerde İsa Peygamberi barındıran tarihi şehri ziyaret eden Türkler adeta zamanda yolculuk yapıyor. Çeşitli tur operatörleri ile Suriye'ye gelen Türkler yaklaşık 2000 yıllık şehri gezerek o günün şartları hakkında fikir sahibi oluyor.

Suriye'nin başkenti Şam'a 54 kilometre mesafede yerleşim yeri olan Malule şehri, Hz. İsa ve annesi Hz. Meryem'in 16 yıl yaşadığı şehir olarak biliniyor. Tarihi şehir, Hz. İsa'nın Peygamberlik vazifesinin yüklendiği ve tekrar kavmi İsrailoğullarını ıslah etmek için Kudüs'e gittiği mekan olması açısından önem taşıyor.

İsa Peygamberin burada bir süre bulunması ve tebliğ vazifesi yapmasının yanı sıra Malule, Hz. İsa'nın konuştuğu Arami dilini günümüze kadar yaşatan dünyadaki tek yerleşim yeri özelliği taşıyor. Çarşı ve pazarda Arapça konuşan halk Arami dilini bir kültür dili olarak kullanıyor. Arami dilinin binlerce yıldır buralarda konuşulduğunu ve konuşan kişi sayısının azaldığına dikkat çeken halk bu dilin ileriki nesillere aktarılması konusunda kendilerince bir dizi çalışma başlatmış.

Hıristiyan halk, çocuklarına ev ve kiliselerin yanı sıra açtıkları kurs benzeri okullarda Arami dilini öğretiyor. Aram dili Hazreti İsa'nın bütün vaazlarında ve gittiği her yerde kutsal kılıp kullandığı dil olarak biliniyor. Kilisedeki ilk ayin, Aram dili ile yapılmış ve İ.S.51 yılında Kudüs kentinde yapılan ilk Sinod'da toplananlara verilen temel kilise kuralları da, Matta İncili de Aramca yazılmıştı.

Malule'de bulunan Azize Takla Kilise'si Hıristiyanlar için büyük önem taşıyan kiliselerin başında yer alıyor. Rivayete göre, Miladi 70'li yıllarda Konya Valisi'nin kızı olan Azize Takla Hz. İsa'nın havarilerine iman ederek tevhid inancını kabul ediyor. Bunu duyan babası, kızını eski dinine dönmesi ve putlara tapması konusunda ısrar ediyor. Yapılan ısrarlara rağmen Azize Takla babasına dininden dönmeyi kabul etmiyor.

Bu durum karşısında öfkelenen Konya Valisi, kızı Azize Takla'ya olmadık işkenceler yapmaya başlar. İlk olarak kızını günlerce aç bırakarak onu dininden döndürmeye çalışır. Ancak, Allah Azize Takla'ya bir şekilde rızkını gönderir. Onu aç bırakmaz. Durumu öğrenen Vali çılgına döner. Kızının üzerini çıkararak kızgın ateşlerin içine atar. Allah'ın bir mucizesi ile çıkan güçlü bir rüzgar ateşi söndürür. Son çare olarak Konya Valisi kızını günlerce aç bırakılan aslanların arasına atar. Ancak günlerce aç kalan bu aslanlar, Azize Takla'yı parçalamak yerine önünde diz çökerek ayaklarını yalamaya başlar.

AÇ ASLANLARIN ÖNÜNDE DİZ ÇÖKTÜĞÜ AZİZE TAKLA'NIN SIĞINDIĞI ŞEHİR

Ardından bir fırsatını bulan Azize Takla, ilk olarak Antakya daha sonra Şam'a kaçar. Şam yakınlarına gelen Azize Takla köye ulaşmak için sarp ve yüksek bir dağı aşmak zorundadır. Bütün derdi Allah'ı anlatmak olan Azize Takla şöyle dua ettiği rivayet ediliyor; “Beni kızgın ateşten, babamın zulmünden ve vahşi aslanlardan koruyan Allah'ım senin yüce adını insanlara anlatmak için bana bir yol göster.” Bu duanın ardından yerden kaynak suyu fışkırmaya başlar, dağ ise bir insanın geçebileceği bir şekilde yaklaşık 500 metre yarılır. Malule köyüne ulaşan Takla buradaki insanlara Allah'ı anlatır. Burada ölen Azize Takla mezarının da içinde bulunduğu kendi adı ile bir kilise inşa edilir. Bugün kilisenin duvarlarında Azize Takla'nın maruz kaldığı zulmü anlatan resimler bulunuyor.

Azize Takla tevhid inancını anlattığı ve yaşadığı için mezarı Hıristiyanların yanı sıra Müslümanlar tarafından da ziyaret ediliyor. Kilisenin girişinde bulunan kutsal suyun ise Hz. İsa'nın susuz kaldığı bir zamanda çıktığı ve günümüze kadar geldiği ifade ediliyor.

Malule'ye gelen Türk ziyaretçiler ilk olarak Azize Takla'nın mezarının bulunduğu kiliseyi ziyaret ediyor. Ardından Azize Takla'nın dua etmesi sonucunda suyun fışkırdığı ve yarıldığına inanılan dağ ziyaret ediliyor. Sadece bir insanın geçebileceği labirent şeklinde yarılan dağı gezen seyahat severler bol bol fotoğraf ve kamera çekmeyi ihmal etmiyor.

Malule şehrinin Hz. İsa ve annesi Hz. Meryemi 16 yıl konuk etmesi bakımından önem taşıdığını ifade eden eden Büşra Turizm Genel Müdürü Said Aktürk, “Çok sayıda Türk vatandaşı Suriye'ye seyahat için geliyor. Burada birçok tarihi mekânı geziyorlar. Bununla beraber gelen vatandaşlar Hz. İsa'nın yaşadığı bu tarihi yerleri görmek istiyor. Dinimiz tüm peygamberlere sevgi ve saygıyı emretti için gelen ziyaretçilerimiz Hz. İsa'ın annesi Hz. Meryem ile 16 yıl kaldığı bu yerleri merak ediyor. Talep çok olduğu için Malule'yi programımıza koyduk. Ziyaretçilerimiz buralardan memnun ayrılıyor” şeklinde konuşuyor.

İstanbul'dan Suriye'ye ziyarete gelen Mustafa Dede de böyle bir mekana gelmekten duyduğu memnuniyeti dile getirerek, Malule'de Müslüman ve Hıristiyanların barış ve hoşgörü içinde yaşamalarından etkilendiğini söylüyor. Hz. İsa'nın annesiyle 16 yıl kaldığı yerleri görmekten büyük haz aldığını kaydeden Dede, “Bizim dinimiz tüm peygamberlere saygı ve sevgiyi emrediyor. Malule tarihi bir kent olması yanı sıra Hz. İsa'yı ağırlaması bakımından büyük önem taşıyor. Bunun için gelip buraları ziyaret ediyoruz. Burası bizi oldukça etkiledi. Ancak Hz. Muhammed ile ilgili Danimarka'da yayınlanan karikatürleri ibretle izliyoruz. Bu karikatürleri yayınlayan insanların burada Müslüman ve Hıristiyanların nasıl barış ve hoşgörü içinde yaşadıklarını görsünler.” diye konuşuyor.

Yaklaşık 500 kişinin yaşadığı Malule'de büyük çoğunluk Hıristiyan halktan oluşuyor. Malule'de yan yana duran cami ve kiliseler dinler arasındaki hoşgörüyü yansıtıyor.

16.03.2008

http://yenisafak.com.tr/Aktuel/?i=105909

[Yazar]

Yazılar