İncil Yanlışlarla Dolu Değil midir?

  • Bu konu 6 izleyen ve 6 yanıt içeriyor.
7 yazı görüntüleniyor - 1 ile 7 arası (toplam 7)
  • Yazar
    Yazılar
  • #24197
    Anonim
    Pasif

    İncil Yanlışlarla Dolu Değil midir?

    Hiç kulaktan kulağa oyunu oynadınız mı? Oyun başladığında ilk kişinin kulağına söylenen söz sonuncu kişiye eriştiğinde tamamen farklı bir şey olur, değil mi? Bazı insanlar Kutsal Kitap’ın başına da geçtiğimiz iki bin yıl içinde aynı şeyin geldiğini iddia ederler. Kutsal Kitap’a güvenip güvenemeyeceğimizi merak ederler.

    Ama bugün elimizde olan İncil, kilisenin yıllar boyu yarattığı bir şey değildir. Bugün okuduğumuz İncil, hepsi özgün Grekçe’de yazılmış olan 5200 el yazması ya da yazmaları parçalarını temel alır. Bu Grekçe el yazmaları İncil zamanlarının bilinen dünyası olan Roma’dan İskenderiye’ye kadar olan yerde bulunmuşlardır. Bu el yazmalarının birbirlerinden çok az farklılıkları oluşu şaşırtıcıdır. Hiçbir metnin anlamını hiçbir şekilde değiştirmeyen küçük imlâ farklarından başka bu el yazmalarının büyük bir bölümü birbirleriyle kelimesi kelimesine aynıdır. Antik belgeler içinde birbirini tutma ve kanıt konusunda İncil el yazmalarına yaklaşanı bile yoktur.

    Geçmişte bazı bilginler İncil’in, Mesih’ten sonraki ikinci yüzyılın sonu, üçüncü, dördüncü ve beşinci yüzyıllarda yazıldığını düşünüyorlardı. Bunun üzerine, İncil’in gerçekten ilk İnanlılar zamanında olup bitenleri yansıtmadığını, bazıları yüzlerce yıl sonra geliştirilmiş olan efsanelerle öykülerden oluşan bir belge olduğunu iddia ettiler. Ama bir tek arkeolojik buluş o düşünce ekolünü tamamiyle yerle bir etti. Mısır’da, İncil’in Yuhanna kısmının İ.S. 130 yılında yazılmış olan bir parçası bulundu. Bugün bu papirüs İngiltere’nin Manchester şehrindeki John Rylands Kütüphanesi’nde saklanmaktadır. Ve hiçbir bilgin onun ilk yazılan nüsha olduğunu düşünmez. Bundan otuz ya da elli yıl önce yazılmış olan bir elyazmasının bir kopyası olduğunu söylerler.

    İncil birinci yüzyılda yazılmıştır. Luka, müjdesine şu sözlerle başlar: “Ben de tüm bu olayları ta başından özenle araştırmış olarak bunları sana sırasıyla yazmayı uygun gördüm. Öyle ki, sana verilen bilgilerin doğruluğunu bilesin” (Luka 1:3-4). Luka çok titiz bir tarihçiydi. Yuhanna ilk mektubuna şöyle başlar:

    Yaşam sözüyle ilgili olarak başlangıçtan beri var olanı, işittiğimizi, gözlerimizle gördüğümüzü, seyredip ellerimizle dokunduğumuzu ilan ediyoruz” (1.Yuhanna 1:1) Yuhanna anlattıklarını gözleriyle gördüğünü söyler.

    İncil’de güvenirliliği şüpheye düşürecek hiçbir çelişki yoktur. Bazıları Yuhanna 5’te sözü edilen Kudüs’teki havuzun üstü kapalı beş sütunla çevrili olmasının Yuhanna’nın hayalinin bir ürünü olduğunu iddia ederlerdi. Ama bunun gerçekten de böyle olduğu arkeolojik bir kazı sırasında keşfedilmiştir. Arkeoloji Kutsal Kitap’ın tarihsel anlatımlarında geçen yer isimlerinin, valilerin, yönetici ve imparatorların gerçekten de yaşamış olduklarını onaylamıştır. Arkeoloji şimdiye kadar hiçbir noktada İncil’i yalanlamamıştır.

    1. ve 2. yüzyılın Mesih İnanlı yazarları, İncil’den aktarmalar yaptılar. Roma piskoposu Clement tarafından İ.S. 96 yılında Korint’teki İnanlılar topluluğuna gönderilen bir mektup, Matta, Markos, Luka, Elçilerin İşleri, Romalılar, 1.Korintliler, Efesliler, Titus, İbraniler ve 1.Petrus’tan alıntılar içerir. Antakya piskoposu İgnatius’un, İ.S. 115 yılında öldürülmek için Roma’ya giderken yazdığı mektuplarda, Matta, Yuhanna, Romalılar, 1 ve 2. Korintliler, Galatyalılar, Efesliler, Filipililer, 1 ve 2. Timoteyus, İbraniler, 1.Petrus ve 1.Yuhanna’dan alıntılar vardır. İncil’in tarihsel bakımdan doğru olduğuna içeriğinin tutarlılığı, tarihsel alıntılarının edebi stili, arkeolojik kanıtlar ve büyük bir Grek el yazmaları koleksiyonundan ötürü inanabiliriz.

    İncil’i kendisinin olduğunu iddia ettiği şey, yani tarihsel İsa Mesih’in güvenilir ve O’nu gözleriyle gören tanıklar tarafından yazılmış anlatımı olarak okuyabiliriz. Ama şimdi İncil’in bize İsa Mesih ve ilk İnanlılar topluluğu hakkında doğru bir resim yansıttığını bildiğimize göre hâlâ şu soruyu sormalıyız, “Tanrı hakkında söyledikleri doğru mudur?” Bu insanların kendi kendilerine karar vermelerini gerektiren daha karmaşık bir sorudur. Bir Mesih inanlısı olarak ben İsa Mesih’in ve Kutsal Kitap yazarlarının söylediklerinin doğru ve güvenilir olduklarına inanıyorum. Kutsal Ruh’un bu yazarlara Tanrı’nın bilmemizi istediği şeyleri bize söylemeleri için yol gösterdiğine inanıyorum. Bu yüzden Kutsal Kitap bir tarih kitabından çok daha öte bir şeydir. Tanrı’nın yazılı söz aracılığıyla Kendisini bize göstermesidir. Tanrı’nın sözleridir.

    Kutsal Kitap’ta yazılan şeylerin gerçek olup olmadıklarını öğrenmek isteyen insanlar onu açık ve dürüst bir kafayla okumaya çalışmalıdırlar. İsa’nın yaşamını anlatan müjde anlatımları size doğru gibi geliyor mu? Eğer bunları birisi uydurmuş olsaydı bunu bu şekilde yapar mıydı? Kutsal Kitap’ta anlatılan kişiler size sadece gerçek hayatla bağlantısını kaybetmiş dinsel fanatiklermiş gibi mi geliyor, yoksa peygamberler ve havariler gerçeğin ne olduğunu anlamış kişiler gibiler mi?

    Bir başka ilginç etüt de, örneğin Yeşaya 52:13 ve 53:12 gibi Eski Antlaşma’daki Yahudi Mesih’le ilgili peygamberlikleri, yüzlerce yıl sonra Mesih’in yaşamında gerçekleşmeleriyle kıyaslamaktır.
    Kutsal Kitap’ın gerçek olup olmadığını ancak onun iddia ve öğretilerini inceleyip işe yarayıp yaramadıklarını görmek için onları uygulamaya koydukça bilebileceğiz. Kutsal Kitap’ın içerdiği gerçeği daha çok keşfettikçe ona ve Kutsal Kitap’ın gösterdiği kişi olan İsa Mesih’e daha çok güvenebiliriz.

    (BANA BİR CEVAP VER adlı kitaptan alınmıştır.)

    #36031
    Armagan
    Anahtar yönetici

    Eger İncil Tanrı Sözü ise, O’nun Sözlerinde herhangi bir degişme veya hata olması mümkün olamaz. Aksi taktirde Sözünü koruyamamış, aciz bir tanrıdan bahsedersiniz ki, böyle bir tanrı inanmaya, izlenmeye degmez…

    Kutsal Kitap’ın gerçek olup olmadığını ancak onun iddia ve öğretilerini inceleyip işe yarayıp yaramadıklarını görmek için onları uygulamaya koydukça bilebileceğiz. Kutsal Kitap’ın içerdiği gerçeği daha çok keşfettikçe ona ve Kutsal Kitap’ın gösterdiği kişi olan İsa Mesih’e daha çok güvenebiliriz.

    #36035
    Anonim
    Pasif

    Ben muslumanlarin iddia ettigi gibi ne Incilin ne de Tevratin degismis olduguna inanmiyorum. Ama bu kutsal kitaplari binlerce yildir yorumlayan sahislarin yorumlarinin dogrulugundan kaygiliyim.

    #36040
    Anonim
    Pasif

    @Simun 20584 wrote:

    Ben muslumanlarin iddia ettigi gibi ne Incilin ne de Tevratin degismis olduguna inanmiyorum. Ama bu kutsal kitaplari binlerce yildir yorumlayan sahislarin yorumlarinin dogrulugundan kaygiliyim.

    Değerli Kardeşim, kaygı ve şüphe İnanmamak ve Ret etmekle eş değer bir terimdir. yorumlayan insanların doğruluğu diye bir şey nasıl düşünülebilir.. Bahsettiğimiz Tanrı Sözü…. Şiir yazan bir şairden hangi duygularda iken şiir yazdığından bahsetmiyoruz ki..!
    Tanrı sözlerini bizlere ulaştıracak Tanrı Adamlarını seçmiştir.. sokakta serserilik yapan ya da kalbi fitne ve dünyasal menfaatlerin sevgisi dolu insanoğulunu değil ki…!

    Gelelim değişme konusuna bununla alakalı belkide araştırma yapabileceğin en büyük ve en geçerli delillleri sunabilecek bir platform olan hristiyanturk forumdasın.. klasör ve dosyaları incele sorularının ve seni kuşkuya düşürübilecek tüm duyumlarının yanıtını bulacaksın..

    İncil ve Tevrat’ın değişmesi gibi bir şey söz konusu bile olamaz. Tanrı yarattıkları ile oynamaz. Müslümanlığın Tanrısından bahsediyorsak o zaman başka. amacım onları yermek değil. ama o kitabın Tanrısının sözü olduğu ayet değilmidir ki, “BİZ CEHENNEMİ CİNNİ VE BEŞERİLERLE DOLDURACAĞIZ.. SORACAĞIZ CEHENNEME DOLDUNMU DİYE ODA BİZE DAHA VAR MI DİYECEK” DİYEN…

    İncil gerçek ve İncili Bizlere ulaşmada kullanılan Tanrı Adamları da gerçek.. o dönemi birebir yaşamış bir insan sence kendini bile bile ateşe atabilir mi…?

    Sevgiyle kardeşim..

    #36041
    Anonim
    Pasif

    Eger İncil Tanrı Sözü ise, O’nun Sözlerinde herhangi bir degişme veya hata olması mümkün olamaz. – Evangelist

    Sayın Evangelist

    İnicil’i eski antlaşmayla bir bütün olarak değerlendirdiğimizde eski antlaşmada pek çok küçük hataya rastlamıyor muyuz ?

    Mesela sürgünden dönenlerin sayımıyla ilgili verileri düşünün.Bu aklıma gelen bir örnek sadece.Fakat bu tür hatalı verileri nasıl değerlendirdiğinizi merak ediyorum.

    Bu noktaları açıklarken bakış açınız verilen ana temanın yada konunun değişmediği üzerine midir?

    Müsadenizle bir soru daha sorak isterim.Sizce farklılıklar yada farklı anlatımlar çelişki midir?

    saygılarımla

    #36044
    Anonim
    Pasif

    Sevgili Dilbera-Dersimi.

    Diyorsunki;


    İnicil’i eski antlaşmayla bir bütün olarak değerlendirdiğimizde eski antlaşmada pek çok küçük hataya rastlamıyor muyuz ?

    Mesela sürgünden dönenlerin sayımıyla ilgili verileri düşünün.Bu aklıma gelen bir örnek sadece.Fakat bu tür hatalı verileri nasıl değerlendirdiğinizi merak ediyorum.

    Bu noktaları açıklarken bakış açınız verilen ana temanın yada konunun değişmediği üzerine midir



    Evet.,Metinler üzerinde küçük değişiklikler olabilir,ama anlam bakımından, Hrıstıyanların temel inançlarını etkileyebilecek bir sorun teşkil ediyor anlamına bu gelmez.

    İçtenlikle şunu söyleyebiliriz,Kutsal Kıtap’ımızı aktaran yazıcılar titiz davranmışlardır,fakat ne kadar titiz ve dikkatlı olursa olsun,hiç kimse sayfalarca ad yada rakkamı tamamen hatasız kopya edecek diye bir görüş söz konusu olamaz.bu doğaldır.Kutsal Kıtap’ın bunca nüshasının arasında bazı kopya hataları olabilir.,Ama..bunların çoğu kutsal kıtap’ın verdiği Mesajı değiştirmez.
    Mesela; bodmer papürüsleri,yada epraim yazmanları içinde en kötü İbranice yada Grekçe baskısı ve bu baskıların en kötü çevirisi bile ,içindeki gerçek bildiriyi etkili bir şekilde örtüp,verilen mesaj’ın güçünü saklıyamaz gizleyemez.

    Asıl önemlisi,Kutsal Kıtap’ta temel İnançlarımıza gölge düşürecek ciddi herhangi bir kopya hatası yoktur..Yani ,bu verilen doktrini etkilemez.

    Günümüze kadar gelmiş olan 5.000’den fazla Grekçe el yazması tam bir tutarlılık içindedir.Tanrı’nın sözleri bu metinlerde güvenilirdir.Metinler arasında küçük farklılıklar varken “tahrif edilmiş,rakkam değişik,harf değişik”gibi ifadelerdeki iddialar,devede kulak misali fazlaca abarıya kaçan savlar olur diye düşünüyorum.
    Ve burada esas problemin,bana göre metinler,rakkamlar değilde,insanların olumsuz yaklaşımı ve bundan çıkan imam eksikliğinin hüsranlı sonuçu (Siz.. sakın üstünüze alınmayın bu bendeki genel kanı)

    Bu konuda Kutsal Kıtap’ımızda çok güzel bir Ayet vardır derki:

    “Tanrı’dan olan ,Tanrı’nın sözlerini dinler.İste siz Tanrı’dan olmadığınız için dinlemiyorsunuz.”
    Yuhanna 8:47

    Esenlikle.

    #36056
    Anonim
    Pasif

    @NURDEM 20601 wrote:

    Değerli Kardeşim, kaygı ve şüphe İnanmamak ve Ret etmekle eş değer bir terimdir. yorumlayan insanların doğruluğu diye bir şey nasıl düşünülebilir.. Bahsettiğimiz Tanrı Sözü…. Şiir yazan bir şairden hangi duygularda iken şiir yazdığından bahsetmiyoruz ki..!
    Tanrı sözlerini bizlere ulaştıracak Tanrı Adamlarını seçmiştir.. sokakta serserilik yapan ya da kalbi fitne ve dünyasal menfaatlerin sevgisi dolu insanoğulunu değil ki…!

    Gelelim değişme konusuna bununla alakalı belkide araştırma yapabileceğin en büyük ve en geçerli delillleri sunabilecek bir platform olan hristiyanturk forumdasın.. klasör ve dosyaları incele sorularının ve seni kuşkuya düşürübilecek tüm duyumlarının yanıtını bulacaksın..

    İncil ve Tevrat’ın değişmesi gibi bir şey söz konusu bile olamaz. Tanrı yarattıkları ile oynamaz. Müslümanlığın Tanrısından bahsediyorsak o zaman başka. amacım onları yermek değil. ama o kitabın Tanrısının sözü olduğu ayet değilmidir ki, “BİZ CEHENNEMİ CİNNİ VE BEŞERİLERLE DOLDURACAĞIZ.. SORACAĞIZ CEHENNEME DOLDUNMU DİYE ODA BİZE DAHA VAR MI DİYECEK” DİYEN…

    İncil gerçek ve İncili Bizlere ulaşmada kullanılan Tanrı Adamları da gerçek.. o dönemi birebir yaşamış bir insan sence kendini bile bile ateşe atabilir mi…?

    Sevgiyle kardeşim..

    Degerli site uyesi,
    Unutmayalim ki Kutsal kitaplari eger herkes ayni yorumlamis olsaydi ortada bu kadar mezhep olmazdi. Demek ki bir yorumlama farki var. Bu da gunumuzde ki bu bolunmus tabloyu seriyor onumuze. Unutmayalim ki bu mezhep ayriliklari sadece uygulamalarla ilgili degil kimi zamanda Kutsal Kitap yorumlariyla olusmuslardir.
    Tanri insanlara dogruyu sunmus ama insanlar yine insanliklarini gostermisler. Cikar ve dusunce sapkinliklarinin yaninda geleneksel bagnazliklar buna onayak olmuslardir.
    Saygimla..

7 yazı görüntüleniyor - 1 ile 7 arası (toplam 7)
  • Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.