[Anonim]

Şeytan yeryüzüne çıktığına göre, onu,insandan başkası olarak kabul edebilir miyiz..?
Yoksa İnsandaki zayıf iradeyi mi suçlamalıyız.?

Dünya insanlık ve maneviyat ne hale geldi,bunları bir düşünün.
Din maskesi altında işlenen kıyımlar mı,ortaya çıkan sahte sarlatan mesihler mi,gerçekleştiği savları ile ortaya atılan sahte mucizeler mi!.

İSA Mesih diyor ki:

“Eğer o zaman biri size, ‘İşte Mesih burada’, ya da ‘İşte şurada’ derse, inanmayın. Çünkü sahte mesihler, sahte peygamberler türeyecek; bunlar büyük mucizeler ve harikalar yaratacaklar. Öyle ki, ellerinden gelse, seçilmiş olanları bile saptıracaklar.”
(Matta 24/23- 25

Tanrı, Şeytana ve onun güçlerine serbestlik tanıyor,bunu dünyada gerçekleşen olaylara bakarak anlayabiliriz. Kutsa Kıtap’ta da bunu okuyoruz.Rab’bin bazı olayların gerçekleşmesi için onlara izin verdiğini görüyoruz. . Dipsiz derinliklere açılan kuyunun anahtarı ona verildi.

“Dipsiz derinliklerin anahtarı” şeytana veriliyor (Vahiy 9:1).
Yani Cehennemin güçleri salıverilip dünyada ki kötülüklerin artmasına izin veriliyor.

Neden..?
Şeytansal her hareket,Rab’bin denetiminden ayrı değil, kendisi tarafından izin verilen bir durumdur. Böylece görüyoruz ki, Tanrı Şeytan’ın etkilerini insanlara ceza ya da terbiye vermek için dahi kullanabilir.
Tanrı’nın bunu kullanmasındaki amacı:
İnsanlığın, şeytani her düşünceyi benimsemesi yada bunu eyleme dökmesi değildir.
Tanrı’nın burdaki amacı;
İnsanların kötülükten tiksinip tövbeyle kendisine dönmelerini sağlamaktır.

Kutsal KItap’ta şunu görüyoruz.
İblis denilen şeytan üç kez düşüyor, yenilgiye uğruyor.
1-Dünyanın ilk kuruluşu sırasında Cennet’ten düşüşü.
2-İsa Mesih tarafından Çarmıh’ta yenilgiye uğratılışı.
3-Dünyanın sonunda, nihai yenilgi ve yok oluşu.

Adem, havva’nın İblis tarafından kandırmasından sonra,onunda aynı,günah’a kapılarak insanlığın, Cennet’i yitirmesine neden olmasına karşın,İsa Mesih ,günah’a direnerek Cennet’i yeniden kazanmıştır.

İblis,yada diğer adıyla Şeytan, Tanrı’ya benzeme arzusu içinde mi gurura kapılıp,Tanrı’nın yarattığı ilk insanı ayartmaya kalktı..?
Bu Tanrı’nın konumuna, duyduğu haset olabilir mi..?
İsa Mesih’in, Cennet’te ki konumuna duyduğu haset olabilirmi..?
Ya da ,Tanrı’nın kendi suretinde yarattığı, İnsanlığa duyduğu haset olabilir mi.?
Bunların toplamına duyduğu haset, akla daha yatkın geliyor.
Tanrı’nın SÖZ’ü olan,Ruhsal oğul,İsa Mesih’in diğer meleklerin üzerine yükselmesi karşısında kıskançlık ,öfke ve dehşete kapılması Şeytanın duyduğu vehameti açıkça gösteriyor.

“Tedirgin,haset dolu Şeytan’ın, Tanrı’sal Söz olan İsa Mesih’in ;Tanrı tarafından onurlandırıldığı, Kral ilan edilip taktis edildiği O gün,gördüklerine dayanamadı gururu.”

Oğul’un özünde yer alan, üstün niteliklere duyulan haset ,evrenin yaratıcısı olarak üstlendiği rol ve cennet’ten kovulan insanlığın bağışlayıcısı olarak sahip olunan Tanrı’sal güç…neden olabilir mi.? Evet.

Tanrı ,İblisle beraber başkaldıran melekleri, tamamen yok etmeyi seçebilirdi.,ama bunu yapmadı..Sadece onları Cennet’inden kovdu.Tanrı bunu yapmakla Yaratıcı gücünü, büyüklüğünü ve İblise ders vererek O’nu serbest bırakarak,Özgür iradeyi.. de vererek eylemlerinde serbest bırakarak ,Tanrı’sal gölkemini ,yapılan her kötülüğü,insana verdiği, İRADE aracılığı ile iyiliğe dönüştürdü.

“Onlar kendi istekleriyle düştüler,kendi kendilerini ayartılar,
kendi kendilerini yoldan çıkarttılar.”
İblis dünyadaki insana,günah neticesinde acı ve ızdırabı getirir.

“Sen ey kirletilmiş sadakatin kutsal adı.
Kime sadıksın sen.?
O isyankar gurubuna mı.?
O zabaniler ordusuna mı..tepeden tırnağa sana uygun..
Ve sen,iki yüzlü küstah,şimdi sözde özgürlüğün koruyucusu olarak çıkıyorsun ortaya.
Sen değilmiydin bir zamanlar ,köleler gibi bağlılığını haykıran,Göklerin Hükümdarına.
Hangi ümitle.
Ondan kurtulmaya,kendi hükümdarlığını kurmaya kalkışıyorsun.”

İblis, insani günah işlemeye zorlamaz,böyle bir zorlama onun gücünü aşar,İnsan kendi özgür seçimi ile günah işler.kin,öfke nefret,intikam… Burda Tanrı’nın verdiği irade gücü işlev görür.

Kutsal Kıtap’ta Timoteus:

” Son günler çetin anlar olacaktır.İnsanlar kendi kendilerini seven,para düşkünü,övülgen,kibirli,küfürbaz,anne baba sözü dinlemez,nankör,kutsallıktan ve sevgiden yoksun,uzlaşmaz,iftiracı özünü
denetlemeyen azgın ,iyilik düşmanı olacaklar.Hain kendini beğenmiş,
Tanrı’dan çok eğlenceyi seven,Tanrı yolundaymış gibi görünüp, bu yolun gücünü inkar edenler olacaklar.”
2 Tim. 3:1,5

Petrus Hananya’ya der ki: “Niçin şeytan senin yüreğini doldurdu?”. Daha sonra, 4. Ayet’te Petrus şunu der : “Niçin yüreğinin içine bu şeyi aldın?”.

Yüreğinin içine kötü olan bir şeyi almak, iblisin yüreğimizi doldurması ile aynıdır. Eğer biz bir şeye, örneğin günahkâr bir plana,düşünceye sahipsek; o zaman,günah içimizde başlar.ve bu eyleme dökülür.

“Günahın ücreti ölüm’dür.” ( Rom. 6:23);
Günah ölüme götürür. Günah işlememiz bizim suçumuz değil de şeytanın suçu olsaydı; o zaman adil Tanrının bizden çok şeytanı cezalandırması gerekirdi. Ancak şurası gerçektir ki; bizim kendi günahlarımız için yargılanmamız, günahlarımız için sorumlu olduğumuzu göstermektedir.

Esenlikle.

[Anonim]

meheba.inanin su seytan varya.her yerde gurunur.ve cook guclu.benim yasadigim olke seytanin yovalarinnan biri. malesef din adina gelipde saf insanlari cook rahat kandiriyurlar ve kendilerine bagliyurlar.bir tek yol bence budur.inanc ve reb(isa) den baskasini gurmemek.

[Yazar]

Yazılar