Yeni Antlaşma
- Bu konu 7 izleyen ve 11 yanıt içeriyor.
-
YazarYazılar
-
1. Eylül 2008: 10:53 #23984AnonimPasif
Yeni Antlaşma (Yazar: Artur Kay)
Yeni Antlaşma, İsa Mesih’in ölümü, dirilişi ve göğe yükselişinden sonra Grekçe dilinde (Koine diyalekti) yazıldı. Yeni Antlaşma 27 kitapçıktan oluşur.
Yeni Antlaşma’nın ilk dört kitapçığına ‘İncil – Müjde’ ya da ‘İnciller – Müjdeler’ denir: Matta İncili, Markos İncili, Luka İncili ve Yuhanna İncili gibi. İncil aslında ‘müjde’ ya da ‘iyi haber’ demektir. İyi haberin anlamı da şudur:
‘İsa Mesih seni öyle çok sevdi ki, günahlarını ödedi ve Tanrı’nın ailesinin bir parçası olabilmen için öldü’.
İyi Haber’in diğer önemli bir kısmı ise İsa Mesih’in ölümden dirildiği ve bir daha asla ölmeyeceğidir. Eğer gerçekten İncil’in İsa Mesih hakkında söylediği şeylere iman edip O’nu Rab ve Kurtarıcı olarak kabul edersen, yeni bir yaşama başlayabilirsin! Bu, yeni bir kişi olarak hayata ikinci kez başlama fırsatıdır. Çünkü Tanrı bu ‘yeni yaşama’ sahip olduğunda, aynı zamanda ‘yeni yaratık’ olduğunu söyler. İsa Mesih artık Kutsal Ruh’u ile senin içinde yaşıyor. Böylelikle sana farklı biri olman için güç veriyor. Ölümden dirilip Kendisiyle birlikte sonsuzlara dek yaşama güvencesi de veriyor. İncil’in ilk dört bölümü bize İsa’nın yaşamı, hizmeti, ölümü ve dirilişi hakkında her şeyi bildirir.
Yeni Antlaşma’nın geri kalan bölümlerinin çoğu mektuplardır. Bu mektuplar birinci yüzyıldaki kilisenin içinde bulunan kişilere ve imanlı topluluklara yazılmıştır. Bu mektupların içinde neye iman etmeliyiz? Tanrı’nın çocukları olarak nasıl yaşamalıyız, gibi konularda çok şeyler öğrenebiliriz.27. Kasım 2008: 17:56 #31702AnonimPasifsayın suna hanım
Öncelikle saygılarımı gönderiyorum size ve açtığınız bu konu hakında size bi kaç sorum olucak. Bu arada son zamanlarda çok soru sorar oldum ama merak ettiklerimi veya yalnış bildiklerimi ancak böyle öğrenebilirim. Yeterki beni yalnış anlamayın.Suna hanım kaynaklardan şunu görüyoruz incil mesihten 150 yıl sonra yazıldı. Acaba 150 yıl sonra kimler tarafından yazıldı? YAZANLARIN HAVARİLERDEN OLMADIĞI KESİNDİR. Çünkü hiç bir havari mesihten sonra 150 yıl daha yaşayamaz. Dolayısıyla matta o zaman yoktu matta adıyla anılan bölümün esas yazarı kim? Yüzelli yıl gerçekten ço uzun bir zaman dilimi yüz elli yıl içinde çok şeyler değişebilir şartlar farklı olabilir.Yazan kişilerinde o şartlardan etkilenmesi mümkün olabilirmi? YANİ MESİHİN ÖĞRETİLERİNDEN UZAKLAŞMALARI MÜMKÜN OLABİLİRMİ? Ayrıca incilin ilk dört bölümüne baktığımız zaman mesihin yaşamını ve sözlerini konu alır. Mesihten sonraki bölümlerin yazarı mesihi görmüşmüdür? YADA HAVARİMİDİR ? Bunları asla art niyetle sormadığımı bilmenizi isterim. Tamamen öğrenmek amacıyla sorduklarımdır.
saygılarımla27. Kasım 2008: 19:11 #31704AnonimPasifDegerli izmirligizem, Suna hanim mutlaka sordugunuz sorulara cevap verecektir, ancak bende size bir iki soru sormak istiyorum, hem bu vereceginiz cevaplar, Suna hanimin verecegi cevaplarla birlesince daha net cevaplar olacaktir, sorularim,,
izmirligizem;11201 wrote:Suna hanım kaynaklardan şunu görüyoruz incil mesihten 150 yıl sonra yazıldı.Hangi kaynaklar 150 Yil sonra yazildigini ifade etmektedir, ve bu 150 yil sonra yazildi diye iddia eden kaynaklarin isimlerini bize verirmisiniz,
izmirligizem;11201 wrote:Acaba 150 yıl sonra kimler tarafından yazıldı? YAZANLARIN HAVARİLERDEN OLMADIĞI KESİNDİR. Çünkü hiç bir havari mesihten sonra 150 yıl daha yaşayamaz.Hic incil okudunuzmu acaba izmirligizem hanim, Ornegin Matta, Yuhanna, Petrus, Pavlus kimlerdir? ve ne zaman yasamislardir?
izmirligizem;11201 wrote:Dolayısıyla matta o zaman yoktu matta adıyla anılan bölümün esas yazarı kim?Matta adli eseri, Matta degilde baskasi yazdigina dair deliliniz nedir acaba? Biliyorsunuz, iddia sahibi, iddiasinin kanitlarini sunmak zorundadir, yoksa iftira olur.
Sorularim bunlar, esen kalin
27. Kasım 2008: 19:23 #31706AnonimPasifYENİ ANTLAŞMA (İncil)
Kutsal Kitap’ın ikinci yarısı Yeni Ahit, ya da Yeni Antlaşma’dır. Genelde İncil diye bilinir. İncil’in ilk nüshaları, İsa’nın yaşadığı dönemde en yaygın dil olan Grekçe’de elle yazıldı. Bugün hala bazı kentlerimizde resmi binaların önünde görmeye alışık olduğumuz arzuhalciler gibi, ilk çağlarda da yazarların yanı başında her söylediklerini yazan yazıcılar vardı. Örneğin, Pavlus’un ünlü Romalılar Mektubunda şunu okuruz:
Rom.16: 22 Mektubu yazıya geçiren ben Tertius, Rab’be ait biri olarak size selamlarımı gönderirim.İncil, İsa’nın, Tanrı’yı bize açıklamak için dünyaya gelen “Tanrı Sözü” olduğunu belirtir. İbraniler Mektubunun yazarı aynı konuya değinirken şöyle der: “Tanrı, eski zamanlarda peygamberleri aracılıyla birçok kez çeşitli yollardan atalarımıza seslendi. Bu son çağda her şeye mirasçı kıldığı ve aracılığıyla evreni yarattığı kendi Oğlu’yla bize seslenmiştir.”
‘Tanrı Sözü’ olan İsa Mesih’in yaptıklarını ve öğrettiklerini yazılı olarak bizlere aktarma görevi İsa’nın ilk öğrencilerine verildi. Bunlardan biri olan Yuhanna, kendi adıyla anılan üç mektubun ilkinde görevini şöyle tanımlar: “Yaşam Sözü’yle ilgili başlangıçtan var olanı, işittiğimizi, gözlerimizle gördüğümüzü, seyredip ellerimizle dokunduğumuzu duyuruyoruz. Yaşam açıkça göründü, O’nu gördük ve O’na tanıklık ediyoruz…”
Pavlus’un yakın arkadaşlarından biri olan Luka, kendi adıyla anılan İncil kısmını yazmasının nedenlerini şöyle açıklar:
“Sayın Teofilos;
Birçok kişi aramızda olup bitenleri yazmaya girişti. Nitekim başlangıçtan beri bu olayların tanığı ve Tanrı sözünün hizmetkarı olanlar bunları bize ilettiler. Ben de bütün bu olayları ta başından özenle araştırmış biri olarak bunları sırasıyla sana yazmayı uygun gördüm. Öyle ki, sana verilen bilgilerin doğruluğunu bilesin.”Peki bu amaçla yazılan metinler elimize nasıl ulaştı?
Basım araçlarının kullanılmaya başlandığı 15. yüzyıla kadar İncil’in sadece ilk nüshaları değil, diğer tüm nüshaları da elle yazılageldi. Başlangıçta, genellikle yazı için kamıştan yapılan ve papirüs diye adlandırılan bir çeşit kağıt kullanılırdı. Papirüs zamanla yerini daha dayanıklı olan parşömene bıraktı. Parşömen, yüzeyi temizlenip kireç taşıyla doyurulmuş deriydi; adını, imal edildiği yer olan Bergama’dan almıştır.Dokuzuncu yüzyıla kadar metinler genellikle ayrık yazılan majüskül harflere benzer ve ünsiyal diye nitelendirilen harflerle yazılırdı. Dokuzuncu yüzyıldan itibaren bu harflerin yerini minüskül denen ve birleşik yazılan küçük harfler aldı. Daha az yer kaplayan bu harfler, yazımda da önemli bir hız sağladı. Sonuç olarak kitaplar ucuzladı ve daha çok sayıda yazılmaya başlandı.
İncil’in ilk nüshalarının önemli bir bölümü hala elimizdedir. İlk yüzyıllarda metinler narin yapılı papirüslerin üzerine yazıldı, bunların çoğu ancak yıpranmış olarak günümüze ulaşabildi. Bununla birlikte Mısır çöllerinde yüzlerce yıl insan eli değmeden saklı kalmış, yapılan kazılar sonucu gün ışığına çıkarılmış doksan kadar papirüs bugün elimizde bulunuyor. Bunların en eskisi, 2. yüzyılın ilk yarısına ait olup Manchester Üniversitesi’nin John Rylands Kütüphanesi’nde korunmaktadır. El yazmaları kısmında, İ.S.200 yıllarına ait olup Dublin’deki Chester Beatty Kütüphanesi’nde korunan metni görebilirsiniz. Üçüncü ve sonraki yüzyıllardan günümüze ulaşan elyazması parşömenlerin sayısı ise 3000’i geçiyor. Elimizde bulunan elyazmalarının ancak 100 kadarı papirüstür.
Antik çağa ait diğer kitaplarla karşılaştırıldığında İncil metnine ışık tutan bunca kanıt, İncil’in günümüze sağlıklı bir biçimde ulaştığının güvenli göstergeleridir. İncil’den sonra ikinci sırada 647 elyazmasıyla desteklenen Homeros’un İlyada destanı bulunmaktadır.İncil’in ilk yüzyılara ait metinlerine güvenilir kanıtlar sunan önemli sayıda başka kaynaklar da vardır. Bunların içinde kilise ayinlerinde okunan ve İncil’den ayetler içeren 2200’den fazla ayin kitabı sayılabilir. Son olarak İncil’in çeşitli dillere yapılmış çevirilerini de anmak gerekir. İkinci ve üçüncü yüzyıllara dayanan ilk İncil çevirileri Süryani, Latin ve Kıpti dillerinde çıkar karşımıza. Bu metinler, İncil’in İ.S.300 yılından önceki metnine tarafsız kanıtlar teşkil ettikleri için önemlidirler.
27. Kasım 2008: 19:32 #31707AnonimPasifsaksiya arkadaslar size bir soru soracağım,ben İsa Mesih’e daha yeni ilgi duymaya baslıyorum ve onun hakkında öğrenebileceğim kadar cok şey ogrenmeye calışıyorum, bu sorum size belki komik gelebilir . Ben yinede doğru bilgi alabileceğime inandığım bir ortam oldugu için soruyorum; İsa Mesih, Tanrı mıydı yoksa Tanrı’nın oğlu muydu, yoksa baba-oğul-kutsal ruh tek Tanrı mıdır? Benim kafam cok karısık : herkes baska birşey diyor, hayatını anlatan filmler izliyorum kitaplar okuyorum, (İncil’i yeni okumaya basladım) ama İsa’nın Tanrı ile konustugu fln anlatılıyor, onu Tanrı’nın gonderildiği anlatılıyor.. anlayamadım gitti yardım edin
1. Aralık 2008: 9:40 #31725AnonimPasifBathory Aria;11206 wrote:saksiya arkadaslar size bir soru soracağım,ben İsa Mesih’e daha yeni ilgi duymaya baslıyorum ve onun hakkında öğrenebileceğim kadar cok şey ogrenmeye calışıyorum, bu sorum size belki komik gelebilir . Ben yinede doğru bilgi alabileceğime inandığım bir ortam oldugu için soruyorum; İsa Mesih, Tanrı mıydı yoksa Tanrı’nın oğlu muydu, yoksa baba-oğul-kutsal ruh tek Tanrı mıdır? Benim kafam cok karısık : herkes baska birşey diyor, hayatını anlatan filmler izliyorum kitaplar okuyorum, (İncil’i yeni okumaya basladım) ama İsa’nın Tanrı ile konustugu fln anlatılıyor, onu Tanrı’nın gonderildiği anlatılıyor.. anlayamadım gitti yardım edinHERHANGİ BİR OBJE.
Değerli kardeşimiz, çok kısa ve yalın herkesin anlayacağı şekilde size açıklayayım.Yapacağım örnekleme sadece çabuk anlayabilmeniz
açısındandır, yoksa maddesel bir karşılaştırma amacı (tanrı bardakmı diyende cıkabilir art niyetle) gütmemektedir ki, öncelikle belirtmek isterim herkese.Elinize alacağınız herhangi bir objeye diyelim ki bardak, baktığınızda su koyduğumuz kısım ağız bölümü, yan tarafı, alt dip kısmı çevirip inceledik, üç noktadan baktık. Ayrı ayrı bölümlerin üstüne konuştuk. ELİMİZDEKİ TEK BİR BARDAK OLDUGU GERÇEGİ degişti mi; yada bakış açılarımızın çokluğu bardak sayısını artdırdı mı? CEVAP ELBETDE HAYIR. Mesih inanlılarının da BABA ,OGUL ,KUTSAL RUH daki anlatımı sadece bu kadar kısa öz, tek Tanrı’nın ÜÇ FARKLI ve GERÇEK bakış açısından incelenmesi durumudur. Yoksa teolojik olarak konuya sayfalarca yazı yazmak mümkündür, ama bu İSA Mesih’e gidilen yolda az bilgisi olan ya da uzun yıllar yanlı yaşamış kişiler için zorluk teşekkül etmektedir ki, bunu bizzat ben de yaşadığım için yalın bir dille anlattım.
Halbuki ÜÇ TANRI MI sorusunun cevabı bu kadar basittir. Tabii sizi tenzii (konu dışında tutarak)ederek söylüyorum ki, AMAÇ GERÇEGİ GÖRMEK İSTEMEKTE BİTSİN YETER Kİ… Nacizane bu yazım Rab’be giden yolda sadece kum tanesi olan bilgim sonucu olup yanlışım varsa da formdan hatamın düzeltilmesini rica ederim. Sevgili kardeşim biraz aydınlatabildiysem sizi ne mutlu bize.
Rab’den sevgilerimle……
1. Aralık 2008: 10:53 #31726AnonimPasifİncil – 27 Kitapçık veya Kısım)
Yeni Ahit (İncil) İ.S. 45 – 96 arasında Yunanca (veya eski Yunan dili Grekçe) olarak yazıldı ve bugün yaklaşık 5.000′ den fazla eski el yazması hâlâ mevcuttur. Bunların büyük bir kısmı da İslamiyet’ten yüzyıllarca önce yazılmıştır. Bunlardan en eski ve en değerli birkaç örnek şunlardır:
sayın pastör yukarıdaki ufak bir örnek sadece kutsal kitap araştırma mesrkezi siştesinden aldığım bir örnek.Ssayın pastör dikat ederseniz isadan sonra 45 ila 96 yılları arasında yazıldığı söylneiyor.
ayrıca sayın pastör evet matta yı petrusu biliyorum incilide okudum.
saygılarımla1. Aralık 2008: 13:10 #31720AnonimPasifizmirligizem;11252 wrote:İncil – 27 Kitapçık veya Kısım)Yeni Ahit (İncil) İ.S. 45 – 96 arasında Yunanca (veya eski Yunan dili Grekçe) olarak yazıldı
Degerli izmirligizem
Onceli iddianiz 150 YIL SONRA YAZILDI idi, demekki 150 yıl sonra yazılmadığını öğrenmiş bulunuyorsunuz.. Doğrumu?
Daha sonra isa”nin öğrencileri tarafından yazılmadı dediniz, ama incilin Matta, Yuhanna Petrus v.s. bölümlerini kim yazdı o zaman size göre?
müsait olduğugunuzda ilk iddianızdaki yanlışlarınızı göz ardı ederek tam sorunuzu sormanızı rica ederim
esenlikler2. Aralık 2008: 8:05 #31729AnonimPasifsayın pastör
başka kaynaklarda ise 150 yıl olduğunuda okudum bundan eminim.Bu durumda var sayalımki 96 yıl sonra yazıldı.Acaba matta hala hayatamıydı?yada petrus hala hayattamıydı 96 yıl sonrasına kadar.Dediğim gibi bu sorularda art niyet aramayın. sormak ve öğrenmek maksadıyla soruluyor bunlar.Sizde bilirsinizki islam ülkelerinde bu konularda çok söylentiler var.Ondan dolayıda birinci ağızlarda öğrenmektir amacım.2. Aralık 2008: 18:10 #31723AnonimPasifDegerli Izmirligizem
Incil Matta Bolumu : M.S. 50 ya da 55 yillarinda Isa`nin Ogrencisi Matta tarafindan yazilmistir,
Incil Markos Bolumu : Yerusalim`in yikimindan once yazilmistir (Yerusalim M.S. 70 Yillarinda yikilmistir), dolayisi ile 65-68 yillari olmalidir, Yazari Yuhanna Markos diye`de bilinen Petrus`un yakin arkadasi Markos tarafindan yazilmistir, Isa`nin Kutsal Kitap`ta ismi gecen 12 ogrenciden biri olmasada, Mesih`i takip eden sadik izleyicelerinden biriydi, (O kadar iyi bir izleyiciydiki, bu mujdeyi tum ailesine duyurup onlarinda Imanli olmalarini saglamis, aileside hayatini Rabbe adadigini Elcilerin islerinde gorebiliyoruz, Petrus hapishaneden cikinca Markos`un annesinin evine gitmistir, Annesi evini kilise olarak kullandirtmaktaydi)
Incilin Luka Bolumu : M.S. 61-62 Yillarinda yazilmistir, (Cunku Elcilerin isleri bolumunun yazarida Luka`dir, Elcilerin isleri M.S.63`te yazildigina gore, yukaridaki tarihte yazildigi saglam bir kanittir), Yazari Luka`dir, Luka Pavlus`un dostudur ve Luka bu mektup`u mumkun oldugunca butun ogrencileri veya Mesih`i bilen insanlari ziyaret ederek, bizzat arastirip yazmistir)
Incilin Yuhanna Bolumu : M.S. 85-95 yillarinda yazilmistir, Elci Yuhanna tarafindan yazilmistir,
Digerlerinide zaman buldukca yazacagim, Bu tarihlerden Mesih`in M.S. 30 lu yillara kadar Beden almis yeryuzunde yasadiginida dusunerek, 60-70 yil sonra degil, ortalama Mesihten 30 Yil sonra yazildigini anlamak mumkundur, (yani iddia edildigi gibi 150 yil sonra ve Iliskisi olmayan kisiler tarafindan yazilmadigini anlayacaksinizdir)
Esenlik Olsun
6. Aralık 2008: 8:40 #31736AnonimPasifBu tarihlerden Mesih`in M.S. 30 lu yillara kadar Beden almis yeryuzunde yasadiginida dusunerek,
Sayın pastör gerçekten çok güzel ve mantıklı cevaplar yazmışsınız onun için siz teşekür ederim.Yukarıda alıntı yaptığım bir cümleniz kafamı karıştırdı.Bu cümlenize kanıtınız nedir acaba? Yani mesihin yeniden dirildiğine dair onu öğrencileri dışında gören olmuşmu?7. Aralık 2008: 4:53 #31738AnonimPasifizmirligizem;11287 wrote:Bu tarihlerden Mesih`in M.S. 30 lu yillara kadar Beden almis yeryuzunde yasadiginida dusunerek,
Sayın pastör gerçekten çok güzel ve mantıklı cevaplar yazmışsınız onun için siz teşekür ederim.Yukarıda alıntı yaptığım bir cümleniz kafamı karıştırdı.Bu cümlenize kanıtınız nedir acaba? Yani mesihin yeniden dirildiğine dair onu öğrencileri dışında gören olmuşmu?Öğrenciler dışında tanık olan vardır.
Lütfen 1Kor. 15:6 a bakın.
-
YazarYazılar
- Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.