Yaşam Kaynağı Sıvı

  • Bu konu 2 izleyen ve 19 yanıt içeriyor.
15 yazı görüntüleniyor - 1 ile 15 arası (toplam 20)
  • Yazar
    Yazılar
  • #23528
    Anonim
    Pasif

    İnsan kanının kavramı güç bir gizem alemidir. Hematoloji sözü kan bilimini anlatır. Bu araştırma doğrultusunda yapılan çalışmalar her kesimde doktorluğu yeni buluşlara götürüyor. Yaşam kaynağı olan bu şaşılacak sıvıya ilişkin daha pek çok giz bulunuyor. Konuyu kısaca anlatmak gerekirse kanın görevleri, vücudu temizlemek, yaşamı sürdürmek ve istilacı mikroplara karşı savaşmaktır. Kuşkusuz, kan bilimi en ilginç incelemeyi gerektiren uğraştır. Bu şaşılacak gerçeklerden öte kendisini sevgiyle açıklayan Tanrı sana da bana da bir kan pınarı sağladı. O pınarın kesin etkisi kanın öteki etkilerinden de üstündür.Bu, mucize oluşturan etkidir. Hepimizin günahlılığı belirtildi. Günaha katlanamayan kutsal Tanrı ” gerçek” yaşam arayana ” kutsal ” kan sağladı. Her günahlı kadına ve erkeğe İsa’nın kanı günahtan arıtan tanrısal etkendir. Fiziksel sağlık gönencinde olan günahlı insan Tanrı’nın karşısında ruhsal ölüdür. Bu kişiye İsa’nın kanı asıl Yaşam’ı aktarır. Bu yeni yaşamdır. İsa Mesih’ten kaynaklanan Yaşam’la donatılana O’nun kanı, şeytanın çeşitli saldırılarına karşı Tanrı’ca sağlanan savunma ve püskürtme yeteneğidir. İsa’nın güçlü kanına ilişkin Kutsal Kitap’ta şöyle yazılmıştır:

    ” Çünkü atalardan kalma boş yaşayışınızdan, yozlaşan gümüş ya da altınla kurtulmadığınızı biliyorsunuz. tersine, suçsuz ve lekesiz kuzuyu andıran Mesih’in değerli kanıyla kurtuldunuz. ” ( 1. Pe. 1:18, 19 )

    #28501
    Anonim
    Pasif

    Ortalığı karıştıran bir haber medyayı uğraştırdı. Para hırsıyla kavrulan bir taşıma şirketi sağlık kurallarını sayacak yerde onları çiğnemiş. İşin kolayına giderek akıcı madde dağıtımında kullanılan tankeri birbnirleriyle çelişkili iki sıvıyla yüklemiş. Tanker bir yere giderken zararlı bir sıvı taşımış; dönüşü için de onuustalıkla yıkayarak insan sağlığını allak bullak edicibaşka bir nesneyle doldurmuşlar. Sağlık kuralları hiç öneme alınmadığından birçok kişi zehirlenmiş, hastalanmış. Bunlardır paragözlülüğün dolapları !

    Gelelim Yaratan’ın özenle, kusursuz bilgiyle yarattığı bedene. Burada Tanrı mucizelerle ışıldıyan bir taşıma düzenini bütünledi. Bu Tanrısal yöntemle hücrelere besi nesneleri taşınıyor ve hiçbir şeye yaramayan artıklar toplanıyor, sağlığa gerekli işlem bütünleniyor. Yaratan’ın kusursuzlukta yaratma yeteneği uyarınca kan dolaşımında hiçbir aksaklık olmuyor. Akıl erdirilemeyen görünüm !Bedenin hiçbir hücresi bir kılcal damardan kıl payı uzaklıkta değil ! Bu hücrelerden tehlike oluşturucu zararlı nesneler toplanmasa , onlar yok edilmemiş durumda kalsa, etkisi kırılmasaydı her bir mikrop bedene yayılarak kaçınılmaz sağlık sorunları doğururdu.

    Günahın arıtılması günahsız İsa’nın kanına dayandığından kurtarıcı Tanrı bu somut bilgiyi herkese açıklar. Yarattığı insanla böylesi ilgilenen Yaratan yaşamımızdan günahın zehirleyici, mahvedici etkisini kendine özgü yöntemle giderdiğini kanıtlar. Bu arıtma yeteneği sadece Tanrı’ya özgüdür. Din icaplarının böyle bir sonucu kesinleştiremeyeceği apaçıktır. Kutsal Kitap’ta vurgulanan tanrısal gerçek şöyle belirtilir: ” O ışıkta olduğu gibi biz de vaktimizi ışıkta geçiriyorsak, karşılıklı ruhsal paydaşlıktayız demektir. Oğlu İsa’nın kanı bizleri her günahtan arıtır ” ( 1. Yu. 1:7 ). Bu söz tüm belirginliğiyle herkese duyuruluyor: ” Kan dökülmeden günah bağışlanması yoktur. ” ( İbr. 9:22 )
    ( Richard A. BENNETT )

    Rabbin sevgisi ve ışığı sizinle olsun.

    #28655
    Anonim
    Pasif

    :kiliseye: Kanın başka bir görevi, bedeni yaşatabilmek için gerekli suyu ve besiyi her yana taşımaktır. Kan her bir hücreye ve dokuya ulaşamazsa bunlar hemen ölür. Kan dolaşımı durunca, sonuç bedenin ölmesidir. Yaşamın kanda olduğu belirgindir. Bunu göz önünde tutarsak aklımız Rab İsa’nın ilginç bir sözüne gider. Kanına ilişkin konuşunca İsa, öğrencileri şaşkına döndü. O kesin yetkiyle şöyle dedi:

    ” İnsanoğlu’nun bedenini yiyip kanını içmedikçe sizde yaşam olmayacak. Bedenimi yiyip kanımı içenin sonsuz yaşamı vardır. Son gün onu ben dirilteceğim. Çünkü bedenim gerçek yiyecek, kanım da gerçek içecektir. ” ( Yu. 6: 53-55 )

    Öğrencilerin bu sözleri şaşkınlıkla karşıladığını bilen İsa konuyu daha yakından aydınlattı: ” Bedenimi yiyip kanımı içen bende kalır, ben de onda kalırım” ( Yu. 6:56 ).Ruhsal yaşamın öz niteliğini anlamak sevincin kaynağını bulmaktır. İsa’nın kanı günahlıları suçlarından arıtmak için döküldü. İsa’nın haç üzerinde akan kanı O’nun yaşamıyla paydaşlıkta bulunabilmemizi sağladı. Rab İsa O’nun kanını içmemizin taşıdığı anlamı aydınlattı: ” Ben de onda kalırım. “

    Mesih’în diriliş gücüyle kişisel bakımdan paydaşlığı tanıyan inanlılar, O’nun iç yaşamımızda sürdürdüğü etkinliği zafer ilahisi yapar: ” Dirilen Mesih varlığımda yaşıyor.” Bu inanlılara Rab’bin sofrasına katılıp ekmekle şarabı paylaşmak basit ve betimsel hamt fırsatı, tanıklık göstergesidir.

    İsa’nın iç varlığa yaşam ögesini katan kutsal kanı, Tanrısal mucize işleviyle, Kutsal Ruh’un atkisiyle yeniden doğuşta gerçekliğe kavuşur. Tanrı düzeni budur; başka yöntem yoktur. Bireyleri canı can kılan yaşama götüren amaca ancak kanın iletişiyle uluşılabilir. ( R. A. BENNETT )

    Rabbin sevgisi ve ışığı sizinle olsun._hac:

    #28686
    Anonim
    Pasif

    İnsanın bedenindeki kanın bir de başka fonksiyonu bilinir. Değil sadece yaşam temizleyiciliği, yaşam sağlayıcılığı, üstelik yaşam savunuculuğu da kanın belli başlı görevlerindendir
    ………. Yaratıcı kana şaşılacak bir karşı saldırı yeteneği sağladı. Yaşamı savunabilme mekanizmasına antitoksin ve başka nesneleri koydu. Çeşit çeşit saldırıcı toksiti etkisiz kılabilecek özdekleri beden sürekli olarak meydana getirir, bakteri istilasına karşı hiç ara vermeden savaşır. Bu tür saldırı başgösterince, beyaz kan hücreleri bunların belirgin görevi savunma içindir – aklı durdurucu hızla çoğalır, hemen savunma uğraşısını üstlenir.

    Her fizik- kimya öğrenicisi bu gerçekleri bilir; ama birçok kişinin bilmediği Tanrısal gerçek, Rab İsa’nın kanı – bedendeki kanın istilaları püskürttüğü gibi – O’na iman edenin varlığını sürekli savunur. Şeytanla şeytansal güçlerin aralıksız saldırısına maruz kalan inanlının savunucusu o kefaret kanıdır. İncil’de son zamanlara ilişkin belirtilen peygamberlik açıklamalarından biri şeytanla Tanrı arasında süregelen amansız savaştır. İnanlıların eskatologya ile ilgili bu çetin çatışmada nasıl üstün gelebildiği şöyle anlatılır: “Kuzu’nun kanıyla ve tanıklık ettikleri sözle onu yendiler, çünkü ölüme dek canlarını sevmediler.” ( Vahiy 12:11 ). Mesih’e bağlandınsa sen de iblisin çirkin ve sarsıcı istila taktiklerini alt edebilirsin. Aklını, bedenini, ruhunu savunan o değerli kanla. ( Richard A. BENNETT )

    Rabbin sevgisi ve ışığı sizinle olsun.

    #28850
    Anonim
    Pasif

    bence inanclarınız çoook yanlış biran önce tövbe edinki kurtulasınız yoksa öbür dünyada size hiç bitmeyen azap vardır

    #28864
    Anonim
    Pasif

    Bugünlerde birçoklarımıza erişen uyanış mesajı tam bir sadelik içinde yürekleri araştırmakta olandır. Mesih inanlısının Tanrı’yla zafer dolu bir paydaşlık içinde yaşayıp Kutsal Ruh’la dolu olmasını engelleyen sadece bir tek şey vardır – o da herhangibir şekilde olabilen günahtır. Kendisini günahtan temizleyecek ve ona özgürlük ve zafer verecek olan sadece bir tek şey vardır, o da Rab İsa’nın kanıdır. Ancak Mesih’in Kanı’nın insanlar için Tanrı önünde büyük bir güce sahip olmasına neyin neden olduğunu bilmek bizim için çok önemlidir, çünkü o zaman Mesih’in Kanı’nın yaşamlarımızda bütün gücüyle nasıl yaşayacağını da anlayacağız. Kutsal Kitap insanlara Rab İsa’nın Kanı’nın gücü aracılığıyla birçok başarı ve bereket vaat eder. İsa’nın Kanı’nın gücü sayesinde Tanrı’yla insan arasında barış olur. İsa’nın Kanı’nın gücü sayesinde Rab İsa’ya iman edenlerin günahları bağışlanır ve sonsuz yaşam kazanırlar. O’nun gücü sayesinde hepimiz için günahtan sürekli temizlenme olanağı vardır. O’nun gücü sayesinde şeytan yenilmiştir. O’nun gücü sayesinde hepimiz için günahlardan sürekli olarak temizlenme olanağı vardır. İsa’nın Kanı’nın gücü sayesinde yaşayan Tanrı’ya hizmet edebilmek için kötü vicdanımızın zalimliğinden özgür kılınırız.O’nun sonsuz gücü sayesinde Tanrı’nın huzurunun en kutsal yerine girip bütün gün orada yaşayabiliriz. Kana bu gücü verenin ne olduğunu sormakta haklıyızdır.

    Bu soruyu bir başka soruyla ilişkilendirmeliyiz: O’nun gücünü hayatlarımızda tam olarak nasıl yaşayabiliriz ? Fazlasıyla sık bir biçimde kalplerimizde o değerli Kanı’n temizleyici, huzur verici, yaşam verici, günahı yok edici gücü ve fazlasıyla sık bir biçimde kendimizi bütün gün Tanrı’nın huzurunda ve O’nunla paydaşlık içinde bulmalıyız. ( Roy HESSION )

    Rabbin sevgisi ve ışığı sizinle olsun.isamesihyasiyor

    #28891
    Anonim
    Pasif

    İlk sorunun yanıtı İncil: Esinleme kısmında Mesih’in Kanı’nı ” Kuzu’nun Kanı ” şeklinde tanımlayan sözde buluyoruz. Bu bir savaşcının kanı değil Kuzu’nun Kanı’dır ! Yani, Tanrı önünde insanlar için değerli Kan’a güç veren, bunu akıtan Kişi’nin kuzu gibi tutumudur bu da en üstün tutumdur. Kutsal Kitap’ta İsa’ya sık sık ” Kuzu ” denilmesinin nedeni bunun İsa’nın işini – günahımız için bir kurban olmasını tanımlayan bir ünvan olmasıdır. Günah işleyen bir israilli Tanrı’nın önünde bir kuzunun ( Bazen de bir keçinin ) kanı akıtılır ve sunağa serpilirdi. İsa, insanların sunduğu bütün o kuzuların yerine Tanrı’nın günahları bir kerede ve her zaman için silmek üzere yolladığı Kuzu, ” Dünyanın günahını ortadan kaldıran Tanrı Kuzusu ! ” dur. Ama ” Kuzu” unvanının daha derin bir anlamı vardır. İsa’nın karakterini tanımlar. İnsanlara bereket getirmek ve onları kurtarmak için ” Yumuşak huylu ve alçakgönüllü, ” yumuşak ve karşı koymayan biri ve her zaman Kendi iradesini Baba’nınkine teslim edendir.Kuzu’dan başka biri olsaydı insanların kendisine davranış biçimlerine içerler ve karşı koyardı. Ama O, Baba’ya itaat içinde ve bize olan sevgisinden ötürü bunların her ikisini de yapmadı. İnsanlar O’na istediklerini yaptılar ve O da bizim uğrumuza her zaman Kendini onlara teslim etti. Kendisiyle alay edildiğinde alay etmedi. Acı çektiğinde tehdit etmedi. Hakkını aramadı, onlar Kendisine vurduğunda onlara vurmadı, içerlemedi, şikayet etmedi ! Bizden ne kadar farklı değil mi ? Baba’nın isteği ve insanların kötülükleri karanlık Golgota’yı işaret etttiklerinde Kuzu alçakgönüllü bir şekilde razı olarak başını eğdi. Yeşaya’nın, O’na kötü davrandılar, ama alçaltığı zaman ağzını açmadı; boğazlanmaya götürülen kuzu gibi ve kırkıcılar önünde dilsiz duran koyun gibi ağzını açmadı ” diye peygamberlik ettiğinde gördüğü Kuzu gibiydi. ( R. H. )

    Rabbin sevgisi ve ışığı sizinle olsun.isamesihyasiyor

    #28925
    Anonim
    Pasif

    hac5 Kırbaçlanması, kendisiyle alay edilmesi , yüzüne tükürülmesi, yanaklarındaki sakalların yolunması, tepeye çıkan yolda yorgun bir şekilde ilerlemesi, çivilenmesi ve çarmıhın kaldırılması, böğrünün delinmesi, kanının akması – eğer İsa Kuzu olmasaydı bütün bunlar asla olmazdı ve bütün bunlar benim günahımın bedelini ödemek için gerçekleşti. Böylece O’nun sadece çarmıhta öldüğünden ötürü Kuzu olmadığını, Kuzu olduğu için çarmıhta öldüğünü görüyoruz.

    Kandaki bu özellik ve gerçeği her zaman görmeliyiz. Kan’dan söz edildiği her seferinde Kuzu’nun derin alçakgönüllülüğünü ve kendisini teslim edişini hatırlayın. Çünkü Kan’a Tanrı önündeki harikulede gücünü veren bu tutumdur. İbr. 9:14, Mesih’in kanını sonsuza dek Kendini Tanrı’ya sunuşuyla bağlar: ” Öyleyse sonsuz Ruh aracılığıyla kendini lekesiz olarak Tanrı’ya sunmuş olan Mesih’in kanının, diri Tanrı’ya kulluk edebilmeniz için vicdanınızı ölü işlerden temizleyeceği ne kadar daha kesindir ! ” İşte Tanrı önünde Kan’a güç veren bu gerçektir. Çünkü bu tutumun tanrı önünde her zaman üstün bir yeri vardır. Tanrı’nın insanda en çok aradığı özellikler, alçakgönüllülük, kuzu gib olma ve kendi isteklerimizi Tanrı’ya teslim etmemizdir. Tanrı ilk insanı da bu niteliklere sahip olması için yaratmıştı. İnsanın bu yolda yürümeyi reddetmesi onunn ilk günahını oluşturdu ve bu o zamandan beri de insanın kalbinde yer alan bir günahtır. İsa, bu tutmu yeryüzüne yeniden getirmek için geldi. baba bu tutumu O’nda gördüğü için, ” Sevgili Oğlum budur, O’ndan hoşnudum.” ( Mat. 3:17 ). İsa’nın kanını akıtmasının bu tutumu çok üstün bir şekilde sergilemesi Tanrı için çok değerli bir şeydir ve insan ve günahını mutlak bir şekilde bağışlatabilir. ( R. H. )

    Rabbin sevgisi ve ışığı sizinle olsun.amin

    #28990
    Anonim
    Pasif

    hac5 Şimdi ikinci soruya geliyoruz: O’nun gücünün bütün doluluğunu yaşamlarımızda nasıl yaşayabiliriz ? Golgota’da bizim için başını eğip ölen Kişi’ye baktığımızda bunun yanıtını kalbimizin vereceği kesindir. – sadece O’nu yöneten tutuma sahip olmaya istekli olarak ve İsa Kendisininkini eğdiği gibi biz de boyunlarımızı kırılmışlık içinde eğerek. Kuzu’nun davranışı nasıl bu kana güücü veriyorsa, bizlerde Kuzu’yla aynı tutuma sahip olmakta istekli davranmakla ve ancak bu katılımı istemekle Kuzu’nun tüm gücünü yaşamlarımızda tanıma ve tatma olanağına kavuşabileceğiz ve bizler de Kuzu’nun tutumuna ortak olabiliriz, çünkü bu tutum İsa’nın ölümü aracılığıyla bize geçebilir kılınmıştır. Sevgi, sevinç, esenlik, sabır , şefkat, iyilik, bağlılık, yumuşak huyluluk ve özdenetim gibi Gal. 5’de sözü edilen Kutsal Ruh’un meyvalarının tümü Kutsal Ruh’un bizi kendisiyle doldurmak istediği Rab İsa’nın Kuzu gibi karakterinin dışavurumundan başka bir şey değildir. Rab İsa’nın Tanrı’nın tahtına yükseldiği halde hala Kuzu olduğunu unutmayalım ( Bunu bize İncil’in Esinleme bölümü söyler ) ve İsa Kendi Karakterinin içimizde yaşamasını ister. ( Roy HESSION )

    Rabbin sevgisi ve ışığı sizinle olsun.:elsalla:

    #29113
    Anonim
    Pasif

    Kuzu’nun tutumuna sahip olmaya razıysak ve değerli Kan temizleyici gücüyle içimizin derinliklerine erişecekse bunun önünde kendi haklarını arayan, diğer insanlara karşı duran, kuvvetli, kendini teslim etmeyen benliğimiz vardır. Bir günahtan temizlenmek ve kalplerimizin yeniden huzur dolması için uzun süre dua edebiliriz ama dua ettiğimiz konuda kırılmaya ve Kuzu’nun alçalgönüllüğünü paylaşmaya razı olmadıkça hiçbir şey olmayacaktır. İşlediğimiz her günah, kuvvetli ve kırılmamış benliğimizin gururlu bir tutum almasından kaynaklanır ve günahın kaynağını görmeye ve bu konuda kesin bir şekilde tövbe ederek ona neden olan hatalı tutumu düzeltmeye çalışmadıkça ( ki bu her zaman alçaltıcı bir şey olacaktır ) asla Kan aracılığıyla huzur bulamayacağız.Bu, İsa’nın alçakgönüllülüğünü hissetmeye çalışmamız gerektiği anlamına gelmez, çünkü bütün yapmamız gereken ışıkta yürümek ve Tanrı’dan yaşamlarımızdaki günahları bize göstermesini istemektir. ( R. H. )

    Rabbin sevgisi ve ışığı sizinle olsun.:elsalla:

    #29224
    Anonim
    Pasif

    Rab’bin bizden bir sürü pahalıya mal olan tövbe teslimiyet istediğini göreceğiz ve bınlar çoğu kez de ufak tefek şeyler hakkında olacaktır. Ama onların önemi, durumları düzeltmenin gururumuza nelere mal olduğuyla ölçülebilir. Tanrı bizden birisinden kendisine karşı işlediğimiz bir günahımızı itiraf edip özür dilememizi ya da yapmış olduğumuz bir şeyin neden olduğu durumu düzeltmemizi isteyebilir. Bize bir şey üzerindeki hakkımızdan ya da sahip olduğumuzu düşündüğüümüz hakkımızdan vazgeçmemiz gerektiğini gösterebilir ( İsa’nın hiçbir hakkı yoktu – öyleyse bizim var mı ? )Bize kötü bir şey yapan bir kişiye gidip çok daha kötü bir şey olan buna içerlememizi itiraf etmemizi isteyebilir ( İsa hiçbir zaman hiçbir şeye ve hiç kimseye içerlemedi – bizim böyle bir şey yapmaya hakkımız var mı ? ) Bizi gerçekten olduğumuz şekilde tanıyabilmeleri için dostlarımıza karşı açık davranmaya çağırabilir ki onlar da bu şekilde bizimle gerçek paydaşlık içinde olsunlar. Bütün bunlar çok alçaltıcı ve geneldeki gururlu vebencil tutumlarımızın tam tersi olabilir ama bu tür davranışlar aracılığıyla gerçek kırıklığı öğrenecek ve Kuzu’nun alçakgönüllüğüne paydaş olacağız. ( R. H. )

    Rabbin sevgisi ve ışığı sizinle olsun.rabbe hamdolsun

    #29925
    Anonim
    Pasif

    İsa Mesih’in kanında herkes için kurtuluş ve güç vardır. Bir keresinde bir budist kadın bana bunu anlamadığını söylemişti. ” Bir adam belki yüz kişi için, hadi bilemedin bin kişi için ölebilir, ama tüm insanlık için birinin ölmesinden söz etmek olacak şey değil ! “

    Sadece budistler için değil, diğer dinlerden birçok kişi de İsa’nın kanı aracılığıyla bağışlanabileceğimiz konusundaki öğretiyi çok devrimci bir düşünce olarak görüyorlar. Genellikle insanlar işledikleri günahların bedelini düşünüyorlar ya bu dünyada ya da başka bir dünyada. Hristiyan öğretisine göre ise günahlarımızın bedelinin İsa tarafından ödendiği br gerçek olarak ortaya çıkıyor karşımıza. İsa’nın kanındaki arıtma gücünü kuşkuyla karşılayan duygularımıza yenilmemeliyiz.

    Elçi Pavlu şöyle diyor: Kardeşler, şunu bilin ki, günahların İsa aracılığıyla bağışlanacağı size duyurulmuş bulunuyor. ” ( Elç. İş. 13:38 )

    Gerçek bağışlanma, Mesih’in bunu gerçekleştirdiği yer olan çarmıh kadar önemlidir. Bağışlanma yaşamadıkça anlaşılmaz.Eğer bağışlanmanın verdiği sevinç anlatılabilseydi, çoğu kişi bunun gerçek olamayacak kadar mükemmel olduğunu söylerdi. ( R. BONNKE )

    Rabbin sevgisi ve ışığı sizinle olsun.

    Lütuf, İsa Mesih’i sevenlere ölümsüz sevgiyle !

    ” Başkasını yargılamayın, siz de yargılanmazsınız. Suçlu çıkarmayın, siz de suçlu çıkarılmazsınız. Başkasını bağışlayın, siz de bağışlanırsınız. ” ( Luka 6:37 ) isasiyahbeyaz

    #28425
    Anonim
    Pasif

    Herkes emin olmalı ki, bağışlanma bir peri masalı ya da bir dilek değildir. Sarsılmaz bir temele ve İsa Mesih’in kurtaran kuraban olarak tarihte yerini almasına dayanır: ” Bizleri tanrı’ya ulaştırmak amacıyla doğru kişi olarak doğru olmayanlar uğruna… öldü. ” ( 1. Pe. 3:18 ) Çarmıh bir kurgu, bir masal değildir. Gerçek kan, gerçek toprağa düştü. Bu gerçek kan, gerçek günahkarlara gerçek bir arınma, hatta daha fazlasını sağlıyor.

    İsa’nın kanı aracılığıyla bize sağlanan bazı önemli gerçekleri açıklamak istiyorum. Tanrı’nın Sözü’ne daha derinden baktıkça; bu gerçeğin daha şaşırtıcı ve olağanüstü olduğunu görürürz.

    Tüm Kutsal Kitap boyunca İsa’nın kanı dışında hiçbir kana ” değerli ” denilmiyor ( 1. Pe. 1:19 ). Günahların bağışlanması için milyonlarca hayvan kurban edilmişti. Ama; onların kanı değerli değildi. Eski Antlaşma’da kurbanlar adandıktan sonra kesilir ve sunağın yanına yığılırdı. Ama bunların gücü, yoktu.

    Rabbin sevgisi ve ışığı sizinle olsun.

    Lütuf, İsa Mesih’i sevenlere ölümsüz sevgiyle !

    Onların ne düşündüğünü bilen İsa şöyle dedi: ” Kendi içinde bölünen ülke yıkılır, kendi içinde bölünen ev çöker. ” ( Luka 11:17 ) hac5 tanri sevgidir

    #30101
    Anonim
    Pasif

    Yüzeyinde, büyük bir lekesi olan bir masanız olduğunu varsayalım. Misafirler geldiğinde; üstü bir örtüyle kaplanır ve böylece kimse lekeyi göremez. Leke örtülmüştür, ama çıkarılmamıştır. Eski Antlaşma’daki kefaret, yani örtme, bu anlama gelir.

    Kurban edilmiş hayvanların kanından meydana gelen o kan nehirleri, günahı ” temizlemezdi “- sadece bir süre için örterdi. İşte bu yüzden Vaftizci Yahya, İsa’yı Ürdün nehrine gelirken gördüğünde heyecanla şu sözleri kullanmıştı: ” İşte.. dünyanın günahını ortadan kaldıran Tanrı Kuzusu ! ” ( Yu. 1:29 )

    İsa’nın kanı, masa örtüsünün ve sahte görünüşlerin altında etkin olan, ileyen bir kandır. İsa Mesih’e inananların yaşamındaki günahları ve sorunları çözer. Yalnızca Tanrı Kuzusu’nun kanı, kurtarma gücüne sahiptir. Tanrı’nın sağladığı bu kurban, yaşları ne olursa olsun erkek ve kadın için yeterlidir.

    Rabbin sevgisi ve ışığı sizinle olsun.

    Lütuf, İsa Mesih’i sevenlere ölümsüz sevgiyle ! isasiyahbeyaz rabbe hamdolsun

    #30185
    Anonim
    Pasif

    İsa, dünya üzerindeyken ve insanları şeytanın baskılarından kurtarırken; bu eski yalancı, İsa’yı dikkatle izliyordu. Körler , görüyor ve sakatlar yürüyordu. Mesih, şeytanın tüm işlerini kararlı bir şekilde yok ediyordu. Sonunda şeytan, öfkeyle yumruğunu sıktı ve İsa Mesih’i yok etme planlarına başladı. Kendisi gibi olan şeytani adamlarını O’nu çarmıha germeleri için ikna etti. O iki güzelim eli çarmıha çivilerlerken Şeytan O’nun başarısızlığıyla mutlu oluyor ve artık o ellerin başına dert olmayacağını düşünüyordu. Ona göre her şey bitmişti ! Oysa şeytan büyük hata yapmıştı. Dökülmesine izin verdiği kan, şimdi insanları onun kölelik ağından kurtarıyordu.

    Bir tanrıtanımaz, bir tv. programında aklı sıra meydan okuduğunu sanarak şöyle diyordu: ” İsa’nın kanında hiçbir güç olduğuna inanmıyorum. 2.000 yıldır O’nun kanından söz ediliyor; iddia ettiğiniz gibi bir güce sahip olsaydı, dünya bu kadar acıklı bir durumda olmazdı. “

    Karşı hamleyi yapma sırası bana gelince şöyle cevap verdim: ” Beyefendi etrafta sabun olduğu halde hala birçok insan pis. Sabunun varlığı insanları temiz yapamaz; bir sabun fabrikasında çalışıyor olsalar bile. Eğer sabunun ne yapabileceğini öğrenmek istiyorsanız onu alıp kullanmanız gerekir. İşte o zaman sonucu göreceksiniz. İsa’nın kanı da böyledir. Kan ile ilgili bilgilere sahip olmak, onunla ilgili ilahiler söylemek ya da konuşmak yetmez. ” Sonra ona ” Size bir çağrıda bulunmak istiyorum ” dedim. ” İsa’nın kanını kendi günahkar yaşamınıza uygularsanız,
    ‘ Kanınla aklandım ben,
    Kanındır hayat veren,
    Kanınla ödedin Sen, benim günah pahamı,
    Kardan beyaz, yıkadın beni, bembeyaz,
    Rab iİsam, Tanrı’nın kurbanı ! ‘
    diyen ilahiyi söyleyen yüz milyonlarca insanın arasına katılırsınız. ” ( BONNKE )

    Rabbin sevgisi ve ışığı sizinle olsun.

    Lütuf, İsa Mesih’i sevenlere ölümsüz sevgiyle !

    Dünyayı kazansan ne yararı olur ? hac5 rabbe hamdolsun

15 yazı görüntüleniyor - 1 ile 15 arası (toplam 20)
  • Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.