[Anonim]

İnsanlar Tanrı’ya ulaşmak, cennete gidebilmek ve cehennem yargısından kurtulmak için şeriat kurallarını yerine getirerek kurtulacaklarını düşünürler. Şeriatin tüm kurallarını yerine getirmezler, getiremezler. Şeriat Tanrı’nın Musa peygamber aracılığıyla İsrail halkına vermiş olduğu kanun veya yasaların tümüdür. Bu kanunların bazısı Yahudi halkının ibadet şekli, kurban sunuşları, kahinlerin hizmetiyle (Levililer kitabı) ilgilidir. Bazıları da on emir gibi özellikle Tanrı tarafından verilmiş ahlaki buyruklardır. Diğer yasalar pratik, sosyal yaşamı içeren kanunlardır. Kölelere karşı tutum, mirasların dağılımı, mal mülk edinme, toprağı işlemek vs. gibi pratik yaşamda karşılaşılan sorunların çözümüyle ilgilidir.

Şeriat veya yasanın tümünü Tanrı’yı hoşnut edecek derecede uygulayabilmemiz olanaksızdır. Örneğin bir kimse on emrin dokuzunu yapıp da birini çiğnerse hepsinde de suçlu sayılır. Kendi kendimize, ‘Tanrı neden insanın yerine getiremeyeceği bu yasa sistemini neden koydu ‘ diye sorabiliriz. Yasa, suçları ortaya çıkarmak için bir ayna gibidir.İncil’de Romalılar 7:7-8′ bu konuda şöyle der:

‘Yasa olmasaydı, günahın ne olduğunu bilmezdim. Yasa, ‘Göz dikmeyeceksin’ demeseydi, başkasının malına göz dikmenin ne demek olduğunu bilemezdim’.

‘İmandan gelen doğrulukla donatılalım diye, ruhsal yasa (şeriat) Mesih’in gelişine dek bizlere eğitmenlik yaptı. Ama şimdi iman geldiğine göre bundan böyle ruhsal yasanın eğitmenliği altında değiliz’ (Galatyalılar 3:23).

Şeriat kurtuluş veremez, ancak insana insanın günahlılığını ve kendi kendini kurtaramayacağını göstererek İsa Mesih’in sağlamış olduğu lütufa ve kurtuluşa yönlendirir. Yasa’nın tek amacı budur. Kutsal Kitap kurtuluşun Yasa ile, şeriatle değil, fakat Mesih’e iman yoluyla kayra ile olduğunu öğretir.

‘Bu nedenle Yasa’nın gereklerini yapmakla hiç kimse Tanrı katında aklanmayacaktır. Çünkü Yasa sayesinde günahın bilincine varılır’(Romalılar 3:20).

‘Yine de insanın Kutsal Yasa’nın gereklerini yaparak değil, İsa Mesih’e iman ederek aklandığını biliyoruz. Bunun için biz de Yasa’nın gereklerini yaparak değil, İsa Mesih’e iman ederek aklanalım diye Mesih İsa’ya iman ettik. Çünkü hiç kimse Yasa’nın gereklerini yaparak aklanmaz’ (Galatyalılar 2:16-17).

‘Tanrı katında hiç kimsenin Yasa ile aklanmadığı açıktır’(Galatyalılar 3:11).

‘Yasa’nın gereklerini yapmış olmaya güvenenlerin hepsi lanet altındadır. Çünkü şöyle yazılmıştır: ‘Yasa Kitabı’nda yazılı olan her şeyi sürekli yerine getirmeyen herkes lanetlidir. Tanrı katında hiç kimsenin Yasa ile aklanmadığı açıktır. Çünkü ‘İmanla aklanan yaşayacaktır’.

İbrahim’e sağlanan kutsama Mesih İsa aracılığıyla uluslara sağlansın ve bizler vaat edilen Ruh’u imanla alalım diye, Mesih bizim için lanetlenerek bizi Yasa’nın lanetinden kurtardı. Çünkü, ‘Ağaç üstüne asılan herkes lanetlidir’ diye yazılmıştır(Galatyalılar 3:10-14).

Bu, ‘Şeriat geçersizdir’ anlamına gelmez. Mesih’i ve O’nun getirdiği düzenlemeyi kabul edenler aslında şeriatı tamamlamış sayılırlar. Şeriatin başlıca amacı insanları Mesih’in kayrasına ve imanla kurtuluşa yöneltmektir. Mesih geldikten sonra hala şeriat altında kalarak o yolla kurtulacagını düşünenler kalmak lanet altındadırlar.

Matta 5:17-19′da İsa Mesih şöyle der:

‘Kutsal Yasa’yı, ya da peygamberlerin sözlerini geçersiz kılmak için geldiğimi sanmayın. Ben geçersiz kılmaya değil, tamamlamaya geldim. Size doğrusunu söyleyeyim, yer ve gök ortadan kalkmadan, her şey gerçekleşmeden, Kutsal Yasa’dan ufacık bir harf ya da bir nokta bile yok olmayacak. Bu nedenle, bu buyrukların en küçüğünden birini kim çiğner ve başkalarına öyle öğretirse, Göklerin Egemenliiğinde en küçük sayılacak’.

Sevgilerimle

[Yazar]

Yazılar