Yardımlaşma
- Bu konu 1 izleyen ve 0 yanıt içeriyor.
1 yazı görüntüleniyor (toplam 1)
1 yazı görüntüleniyor (toplam 1)
- Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.
Fakir oldukları giyimlerinden belli olan yaşlı bir adam ve genç bir delikanlı bir köşede oturup konuşmaktayken, önlerinde iyi giyimli bir adam belirir. Genç olanın önüne bir tomar para koyar.
Genç:
– Sağ ol, paraya ihtiyacım yok.
– Olsun, ben sana veriyorum, ister sen harca, ister fakirlere ver.
Genç fazla ısrar etmez. Parayı alır yaşlı arkadaşından ayrılır, paranın hepsini ihtiyacı olduğunu bildiği fakirlere dağıtır.
Yaşlı adam aynı akşam genci bir başkasından yardım isterken görür ve sorar:
– Niçin o paradan kendine ayırmadın?
Genç:
– Bu sabah paraya ihtiyacım yoktu. Akşama kadar yaşayacağımı da düşünemezdim.
Ölümün ne zaman bizim kapımızı çalacağını Rab dışında kimse bilmiyor. Yapacağımız yardımlar ve iyilikleri gelecek bir zamana ertelemek ve bu güzel hizmeti yaşayacağımızın garantisi olmadığı günlere bırakmak, Rabbimizin yolunda bizi zayıflatır diye düşünüyorum. Fırsatımız varken, bizlere o kadar lütuf ihsan etmiş, kurtuluşumuz için oğlunu çarmıhta feda etmiş Babamıza; O’nun çocuklarına hizmet ederek layık olmaya çalışmalı, elimizdekileri, kafamızdakileri ve tüm sahip olduğumuz değerleri mümkün olduğunca paylaşmalıyız. O Babamız ki; en değerli varlığını oğlunu sunu olarak bizlerin günahlarının bedeli olarak sunmuşken, bizler bu dünya nimetlerini paylaşmaktan kaçınmamalıyız. Çünkü iyilik yapmak ve yardımlaşmak için geç kalmış olabiliriz.
Rabbim sizleri geç kalanlardan olmamanız için bereketlesin.
” Sonra eline ekmek aldı, şükredip ekmeği böldü ve onlara verdi. Bu sizin uğrunuza feda edilen bedenimdir. Beni anmak için böyle yapın dedi. Aynı şekilde, yemekten sonra kâseyi alıp şöyle dedi: Bu kâse, sizin uğrunuza akıtılan kanımla gerçekleşen yeni antlaşmadır. Luka 22:19-20
:kucak:
tanri sevgidir