Yaratılış Tanrı’nın Görkemini Gösterir
- Bu konu 1 izleyen ve 1 yanıt içeriyor.
-
YazarYazılar
-
19. Nisan 2011: 16:40 #27335AnonimPasif
“Fakat diyorum: İşitmediler mi? Evet: “Onların ahengi bütün dünyaya, ve sözleri yerin uçlarına varmıştır.” – Rom. 10:18.
Tanrı’nın yarattığı şeyler konuşma, söz veya ses olmaksızın onun görkemini beyan eder. Mezmur 19:1-4 bunu doğruluyor: “Gökler Tanrı’nın görkemini beyan eder; ve gök kubbesi ellerinin işini ilan eyler. Gün güne söz söyler, ve gece gece bilgi gösterir. Söyleyiş de yok sözler de yok; onların sesi işitilmez. Onların ahengi bütün dünyaya, ve sözleri yerin ucuna varmıştır.”
Gerçekten yıldızlı gökler, Tanrı’nın görkemini, gücünü yansıtır.
Fakat Tanrı’nın yeryüzünde yarattığı şeyler de O’nun kuvvetini ve hikmetini beyan eder: “Ya Rab ,işlerin ne çoktur! Onların hepsini hikmetle yaptın; yer senin servetinle dolu. Şu deniz büyük, her yandan geniş, orada sayısız kaynaşanlar, küçük ve büyük hayvanlar vardır.” (Mezm. 104:23,*25)
Mucitler bu tanrısal hikmeti fark ederler ve onlar, elektrik üreten balığı, kağıt yapan eşek arısını, tutkal üreten midyeyi, deniz suyunun tuzunu süzen martıyı, kovanını havalandıran arıyı, suyu püskürterek ilerleyen ahtapotu ve radar kullanan yarasayı taklit ederler. Bu listeye sayısız örnekler eklenebilir.
Hvari Pavlus, yaratılıştan, Tanrı’nın izzetini va’zeden biri gibi bahsediyor: “Onlar mazur olmasınlar diye, onun görülmez şeyleri, yani, ebedi kudreti ve üluhiyeti, dünyanın yaratılışından beri yapılan şeylerle anlaşılarak açıkça görülüyor.” (Rom. 1:20)
Tanrıtanımaz biri mazur olamaz. ( Ben de inançsız yada inancı zayıf biriydim) Her şeyden ve herkesten güçlü ve hikmetli olan bir Yaratıcı’nın varlığını reddeden insanlar mazur olamazlar. Deliller gece gündüz çevremizdedir.
Böyle bir vazetme işi, konuşma, söz veya ses olmaksızın, aralıksız devam ediyor. Öte yandan Pavlus, konuşma, söz ve ses yoluyla yapılan bir vazetme işinden de bahsediyor. O, bütün dünyada geniş çapta yapılan bu işi, yıldızlı göklerin evrensel vazetme işiyle karşılaştırıyor.
Pavlus, Yoel 2:32’den referans yaparak “her kim Rabbin ismini çağırırsa, kurtulacaktır” der ve şöyle devam eder: “ kendisine iman etmedikleri zatı nasıl çağıracaklar? Ve işitmedikleri zata nasıl iman edecekler? Ve vazeden olmaksızın, nasıl işitecekler? Ve eğer gönderilmezlerse, nasıl vazedecekler?” (Rom. 10:13-15)
Pavlus, insanların Tanrı’ya yönelmeleri için, vazeden insanların gönderilmesi ihtiyacını önemle belirttikten sonra şöyle dedi: “Fakat diyorum: İşitmediler mi? Evet: ‘Onların ahengi bütün dünyaya, ve sözleri yerin uçlarına varmıştır.’” Pavlus, burada Tanrı’nın göklerde yarattığı görünür şeylerin şahadetinin dünya çapında yayıldığından bahseden, 19. Mezmur’un 4.ayetinden iktibasta bulunuyor.- Rom. 10:18.
Vazeden insanlar olmasa bile, insanlığın,Tanrı’nın haşmetini ve kuvvetini işittiği gerçektir. Tanrı’nın görünür eserleri buna şahittir.
Mezmur yazarı ve Pavlus, dikkatimizi bu gerçeğe çekerler. Romalıların 10. bölümünde Pavlus, herhalde, Tanrı’nın yarattığı görünür şeylerin şahadeti yeryüzünü nasıl kaplıyorsa, Mesih hakkındaki “iyi haber”in de vazedilen insanlara aynı çapta eriştiğini söylemek istemektedir.
“İşitmediler mi?” “İsrail bilmedi mi?” Musa, Yahudi olmayanların, Tanrı’nın tapınmasına katılmalarıyla İsraillileri kıskandıracağını söyledi; ayrıca İşaya, inatçı İsraillilerin Tanrı’nın davetini kabul etmeyeceklerini Yahudi olmayanların ise O’na geleceklerini önceden bildirdi.Pavlus’un günlerinde Mesih’in incilini vazedenler, sadece Filistin’de yaşayan bedeni İsrail’e değil, her yere dağılmış olan Yahudilere de gönderildiler. Tıpkı görünen gökler, yeryüzünde bulunanların hepsine vazettiği gibi, vazeden insanlar da incili önce Yahudi kavmine, sonra diğer milletlere bildirdiler.
Yıldızlı gökler, yaratılışın görünür diğer şeyleriyle birlikte Tanrı’nın hikmetini kısmen yansıtır. Bir mimar olarak Tanrı’nın işleri, yaratıcılıktaki dehasını, haşmetini ve üstün kuvvetini beyan eder.
O’nun yarattığı eserlerin hayranlık uyandıran karmaşıklığının tümünü kavramamız mümkün olsaydı bile, bu bize sonsuz hayatı kazanmamız için gerekli kuvveti ve hikmeti veremezdi. Bunun için farklı bir hikmet ve kuvvet, ‘Tanrı’nın kudreti ve Tanrı’nın hikmeti olan Mesih’ gereklidir.
Saygılarımla
D-D19. Nisan 2011: 18:04 #36139AnonimPasifHuşu uyandıran görünümüyle yıldızlarla kaplı gökyüzünden yansıyan Yaratıcı’nın izzeti, izleyenlerin içini ne kadar derin bir saygıyla doldurur! Mezmur 8:3,4’te, Davud duyduğu huşuyu şöyle dile getirir: “Göklerini, ellerinin işlerini, koyduğun ay ve yıldızları görünce dedim: İnsan nedir ki, sen onu anasın? Ademoğlu nedir ki, sen onu arıyasın?” Bu yıldızlı gökler, gören gözleri, işiten kulakları ve hisseden yüreği olanlara, Davud’a anlattığı gibi, çok şeyler anlatır: “Gökler Tanrı’nın görkemini beyan eder.” – Mezmur 19:1-4.
Yıldızlar hakkındaki bilgimiz arttıkça, onlar bize daha da yüksek sesle anlatırlar. İşaya 40:26’da, onların olağanüstü enerjisine dikkat etmeye davet ediliyoruz: “Gözlerinizi yukarı kaldırın, ve görün, bunları kim yarattı; o ki, bunların ordusunu sayı ile çıkarır; onların hepsini adları ile çağırır, kudretinin (dinamik enerjisinin) büyüklüğünden, ötürü, ve kuvvetinin zoru ile onlardan hiç biri eksilmez.”
Yerin çekim kuvveti ve bir yıldız olan güneşin dinamik enerjisi, yeryüzünü yörüngesinde tutar, böylece bitkilerin büyümesini sağlar, bizi ısıtır ve yeryüzünde tüm canlıların yaşamasını mümkün kılar.
Hvari Pavlus : “Görkem bakımından yıldız yıldızdan farklıdır” demişti. (I.Korintos. 15:41) Bilim, güneşimiz gibi sarı yıldızlar, ayrıca mavi yıldızlar, kızıl devler, beyaz cüceler, nötron yıldızları ve aklın alamayacağı kadar olağanüstü bir güç salarak patlayan süpernovaların varlığından haberdardır.
Gerçekten de bilimsel gerçekler, bilim tarafından keşfedilmeden binlerce yıl önce Kutsal Kitapta kaydedilmişti.
Saygılarımla
D-D -
YazarYazılar
- Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.