ya Hz. İsa efendimizin sizi aklamak içn öldüğüne gerçekten inanıyormusunuz

  • Bu konu 10 izleyen ve 26 yanıt içeriyor.
12 yazı görüntüleniyor - 16 ile 27 arası (toplam 27)
  • Yazar
    Yazılar
  • #33020
    Anonim
    Pasif

    @mutluluk 16539 wrote:

    Fırat kardeşim, Üçlü Birlikte BABA’da İsa Mesih’in Tanrısallığı da aynı şeydir, bir bütündür, farklı şeyler değildir.

    Yani siz “Kutsal Ruh” ya da “Baba” ya da “İsa Mesih” derken farklı üç şeyden bahsetmiyorsunuz, aynı şeyden bahsediyorsunuz.

    Güneşi düşünün… güneş tektir… Ama siz güneşi üç değişik şekilde hissedebilirsiniz… Sokağı aydınlatır ve güneşin ışığını hissedersiniz… Güneş sizi ısıtır ve güneşin ısısını hissedersiniz… Gökyüzüne bakar güneşin kütlesini görürsünüz… Farklı farklı görür farklı farklı hissedebilirsiniz ama özde aynı olan şeylerdir.

    yahut suyu düşünün… Suyu katı olara (buz), sıvı olarak (su), buhar olarak görebilirsiniz ama üç farklı şekilde görmeniz ve üç farklı şekilde hissediyor oluşunuz suyu üç farklı şey yapmaz… Özü aynıdır çünkü…

    Bu tarz benzetmeler üçlü birliği açıklamaya yetmeyecek kadar basit örneklerdir ama bazen bir şeyleri açıklamak için bu tarz örneklemeler yapılıyor.

    Yukarıda ki gibi, İsa Mesih normalde Tanrı’dır lakin kısmi yerlerde Tanrı değildir tarzında üçlü birliğe uçuk kaçabilecek bir iddiada bulunulduğu zamanlar insanlarında işte bu şekilde akılları karışıyor. Ama yok öyle bir şey. Tanrı her yerde Tanrı’dır.

    Bir kaç kez Üçlü Birliğin 1. kişisi : BABA, 2 . kişisi KUTSAL RUH, 3. kişisi OĞUL (MESİH) diye okudum. Eğer Mesih’in Tanrısallığı OĞUL kişi ise, dua ettiğindeki kişi de “Abba, Baba” sözlerinden dolayı 1. kişi olmaktadır. Ama sizin söylediğinize göre bunlar aynı kişi olmuşlardır. Bu öğreti ile Kadim Ortodoks Kıpti Kiliselerin öğretisi benzemekte biliyor muydunuz?

    #34086
    Anonim
    Pasif

    Sevgili ve çok Değerli Kardeşler,

    Hepimiz, birbirimizi sevgi ile kucaklıyalım. Birbirimizi üzmeyelim. kırmayalım. Kores kardeşimizin de dediği gibi, bazı konular asırlardır tartışıldığı halde; bu konularda iki görüş birleşemedi. Yüreklerimiz bir olduktan sonra, farklılıklarımızı Kutsal Ruha bırakalım. Sevgisiz hiçbirşey yapmayalım. Şeytan’ı sevindirmiyelim.

    Bakınız konu başlığına! Buna cevap vermemiz daha doğru olmaz mıydı? Konudan ne kadar saptığımız ortada değil mi?

    Hepinizi de seviyor, Esenlikler diliyorum.

    #34091
    Anonim
    Pasif
    firatkalyoncu;16571 wrote:
    Bir kaç kez Üçlü Birliğin 1. kişisi : BABA, 2 . kişisi KUTSAL RUH, 3. kişisi OĞUL (MESİH) diye okudum. Eğer Mesih’in Tanrısallığı OĞUL kişi ise, dua ettiğindeki kişi de “Abba, Baba” sözlerinden dolayı 1. kişi olmaktadır. Ama sizin söylediğinize göre bunlar aynı kişi olmuşlardır. Bu öğreti ile Kadim Ortodoks Kıpti Kiliselerin öğretisi benzemekte biliyor muydunuz?

    Sevgili fırat,

    Üç büyük mezhebin üzerinde hem fikir olduğu çok nadir konularean birisi üçlübirliktir.

    Kutsal Ruh’un sadece Baba’dan mı yoksa hem Baba’dan hem de Oğul’dan mı geldiği tarzındaki spesifik konularda fikir ayrılıklarına düşülmüştür ama genel hatlarla bu konuda üç mehepte hem fikirdir.

    1. “kişi”, 2. “kişi”, 3. “kişi” tanımlamalarını kullanırken buradaki “kişi” sıfatı düşüncelerimizi yanlış yönlendirebilir.

    Zaten İsa Mesih’in insan doğasını saymazsak Baba’da, Kutsal Ruh’ta kişi değildir.

    Üç farkı kavramı belirtmek için “kişi” sıfatı kullanılıyor.

    Gelelim sorunuza… Konuda, İsa Mesih’in dua ettiği kavramın Baba olduğu kaçınılmaz bir gerçektir.

    Ama bu demek değildir ki, Rab olarak tanımladığımız İsa Mesih başka ve kendisinden üstün olan Baba’ya dua ediyor.

    İşte bu noktada Baba ve Oğul’un farklı kavramlar olmadığını, ikisinin aynı şey olduğunu söylüyorum.

    Sevgili fırat, İsa Mesih dünyanın günahlarını üstüne alıp çarmıh olayını yaşamış ve sonrada dirilmiştir.

    Ama İsa Mesih sadece bu olayı gerçekleştirmek için dünyaya gelmemiştir.

    İsa Mesih aynı zamanda hal ve hareketleriyle bizim hayatımızda örnek olmak için de dünyaya gelmiştir. Tek günahsız olan insan odur ve bizim de bu günahsız insanı örnek almamız gerekmektedir.

    İsa Mesih’in şeytan tarafından sınanması, İsa Mesih’in zor anlarında Baba’ya dua etmesi, İsa Mesih’in çarmıh olayı gibi temalar biz inananların hayatlarına yön verecek, örnek olacak konulardır.

    Özetlersek, İsa Mesih %100 insan olan doğasıyla Baba’ya dua etmiş tir. Bu doğrudur. Ama İsa Mesih’in %100 insan olan doğsıyla sergilemiş olduğu bu tavır örnek gösterilerek %100 Tanrı olan doğasına değer biçilip; sanki bu olayın bir Tanrı’nın kendisinden daha üstün olan bir Tanrı’ya dua etmesi gibi algılanmaması gerektiğini söylüyorum.

    #34088
    Anonim
    Pasif

    Kimse kendini aldatmasın.Aranızdan biri bu çağın ölçülerine göre kendini bilge sanıyorsa, bilge olmak için “akılsız” olsun !

    Çünkü bu dünyanın bilgeligi Tanrı’nın gözünde akılsızlıktır.

    Yazılmış olduğu gibi, “o, bilgeleri kurnazlıklarında yakalar.”

    Yine,”Rab bilgelerin düşüncelerinin boş olduğunu bilir” diye yazılmıştır.

    Bu nedenlerle hiç kimse insanlarla övünmesin. Çünkü her şey sizindir.

    Pavlus,Apollos, Kefas,dünya ,taşam ve ölüm, şimdiki ve gelecek , zaman, her şey sizindir.

    <>
    1.Korintliler.3:18-23

    #34092
    Anonim
    Pasif

    @mutluluk 16581 wrote:

    Sevgili fırat,

    Üç büyük mezhebin üzerinde hem fikir olduğu çok nadir konularean birisi üçlübirliktir.

    Kutsal Ruh’un sadece Baba’dan mı yoksa hem Baba’dan hem de Oğul’dan mı geldiği tarzındaki spesifik konularda fikir ayrılıklarına düşülmüştür ama genel hatlarla bu konuda üç mehepte hem fikirdir.

    1. “kişi”, 2. “kişi”, 3. “kişi” tanımlamalarını kullanırken buradaki “kişi” sıfatı düşüncelerimizi yanlış yönlendirebilir.

    Zaten İsa Mesih’in insan doğasını saymazsak Baba’da, Kutsal Ruh’ta kişi değildir.

    Üç farkı kavramı belirtmek için “kişi” sıfatı kullanılıyor.
    [/quote]

    Ama presbiteryenlere, katoliklere, ortodokslara göre söyledikleriniz doğru değildir. Athanasian İman Açıklaması hristiyanların üçlü birliğe dair ilk iman açıklaması ya da tanımlaması diye biliyorum. Üçlü Birlik’e dair şeyler Kutsal Kitap’ta yer alıyor ama ilk tanım bu inanç açıklamasından geliyor. Bu kişi de bir kilise babası. Bu kişinin tanımına göre bu üç “şey” kavram değil, kişidirler. Kavramları belirtmek için “kişi” denmiyor. Kişilerin özellikleri sebebiyle ortada bazı kavramlar bulunduğu belirtiliyor. Söylediğiniz ne yazıkki bu tarihsel inanç açıklamasına zıttır.

    http://presbiteryen.org/atanashian.htm

    (1) Her kim kurtulacak ise, her şeyden önce, katolik inancı kabul etmelidir;
    (2) Bu inancı bütünüyle ve yozlaştırmadan tutanlar dışında herkes şüphesiz ki, sonsuza dek yok olacaktır.
    (3) ve Katolik İnanç şudur: Üçlübirlikte tek bir Tanrı’ya ve birlik içindeki Üçlüğe tapınırız;
    (4) bu kişileri ne birbirine karıştır ne de özünü böleriz.
    (5) çünkü Baba tek bir Kişidir, Oğul başka, Kutsal Ruh ise başka bir Kişidir.

    Yani “kişi” kelimesi bir sıfat değildir. Üçlü birlik üç tane kavramlar bütünü ya da birleşimi değil. Bu üç kişi özün ta kendisidir. Ya da ben böyle anlıyorum diyeyim.

    Bölüm 11 –Kutsal Ruh’un Tanrılığı

    Sıralama bakımından Kutsal Ruh,

    Kutsal Üçlü Birliğin üçüncü kişisidir

    Baba ve Oğul ile

    yücelikte

    ve görkemde

    tek ve aynı özdendir,

    http://presbiteryen.org/belgic.htm

    Bölüm 9 –Kutsal Üçlü Birliğe Kutsal Yazıları Tanıklığı

    tek olan ve tek Tanrısal özde,

    üç kişi olduğu

    bizlere eksiksiz bir şekilde öğretilmektedir.

    http://presbiteryen.org/belgic.htm

    Bölüm 8 –Kutsal Üçlü Birlik

    Tüm bu gerçekler

    ve Tanrı’nın Söz’ü doğrultusunda,

    ifade edilemez özelliklerinde

    gerçekten, tamamen ve ebediyen ayrı olan–

    Baba,

    Oğul

    ve Kutsal Ruh

    isminde üç kişiden oluşan

    ancak tek bir öz olan

    tek bir Tanrı’ya inanırız.

    Baba;

    gözle görünen ve görünmeyen her şeyin

    sebebi

    başlangıcı

    ve kaynağıdır.

    Oğul;

    Baba’nın

    Sözü,

    hikmeti

    ve görünümüdür.

    Kutsal Ruh;

    Baba’dan ve Oğul’dan çıkan

    ebedi güç

    ve kudrettir.

    Bununla birlikte,

    Tanrı bu ayrım ile üçe bölünmez,

    Kutsal Yazılar bize

    Baba’nın ve Oğul’un ve Kutsal Ruh’un

    her birinin vasıflarından dolayı ayırt edilen

    varlıkları olduğunu

    buna rağmen bir şekilde,

    bu üç kişinin

    tek bir Tanrı olduğunu öğretir.

    Öyleyse,

    Baba’nın Oğul olmadığı,

    Oğul’un Baba olmadığı

    ve aynı şekilde Kutsal Ruh’un

    ne Baba ne de Oğul olduğu

    açıktır.

    Bununla birlikte,

    bu üç kişi

    ayrı olmalarına rağmen

    ne bölünmüştür

    ne birleştirilmiş ne de karıştırılmıştır.

    Beden alan Baba değil,

    Kutsal Ruh değil,

    sadece Oğul olmuştur.

    Bu üç kişi sonsuzluktan beri eşit,

    tek ve aynı özden oldukları için

    Baba ne Oğul’dan

    ne de Kutsal Ruh’dan

    hiçbir zaman ayrı olmamıştır.

    Ne birinci vardır ne de sonuncu,

    gerçekte ve kudrette,

    iyilikte ve merhamette

    bu üçü tektir.

    http://presbiteryen.org/belgic.htm

    Westminster İnanç Açıklaması – 2. bölüm – Tanrı ve Kutsal Üçlü Birlik
    III. Tanrısal özyapının birliğinde; aynı özü, gücü ve sonsuzluğu paylaşan üç kişi bulunmaktadır: Baba Tanrı, Oğul Tanrı ve Kutsal Ruh Tanrı:[38] Oğul, Baba’dandır;[39] Kutsal Ruh ise Baba ve Oğul’dan çıkar.[40]

    http://presbiteryen.org/wia.html

    Gelelim sorunuza… Konuda, İsa Mesih’in dua ettiği kavramın Baba olduğu kaçınılmaz bir gerçektir.

    Ama bu demek değildir ki, Rab olarak tanımladığımız İsa Mesih başka ve kendisinden üstün olan Baba’ya dua ediyor.

    İşte bu noktada Baba ve Oğul’un farklı kavramlar olmadığını, ikisinin aynı şey olduğunu söylüyorum.

    Aynı öz ama farklı kişilerdir bu kişiler. Tarihsel hristiyan inancı böyle ifade ediyor. Ben onları tamamen, her bakımdan ayrı varlıklar veya kişiler olduklarını zaten söylemiyorum.

    Ancak Mesih’in Tanrısallığı = Oğul diye anlıyorum, Oğul; Baba ve Kutsal Ruh ile öz bakımından ve tanrılık bakımından eşittir diye anlıyorum ama aynı zamanda Oğul’un Baba olmadığını, Baba’nın Oğul olmadığını anlıyorum. Çarmıhta gerilen Baba değil, Oğul’du, Baba’ya dua eden Baba değil, Oğul’du. Bunları Belçika İnanç Açıklaması söylüyor, kişisel düşüncem değil.

    Sevgili fırat, İsa Mesih dünyanın günahlarını üstüne alıp çarmıh olayını yaşamış ve sonrada dirilmiştir.

    Ama İsa Mesih sadece bu olayı gerçekleştirmek için dünyaya gelmemiştir.

    İsa Mesih aynı zamanda hal ve hareketleriyle bizim hayatımızda örnek olmak için de dünyaya gelmiştir. Tek günahsız olan insan odur ve bizim de bu günahsız insanı örnek almamız gerekmektedir.

    İsa Mesih’in şeytan tarafından sınanması, İsa Mesih’in zor anlarında Baba’ya dua etmesi, İsa Mesih’in çarmıh olayı gibi temalar biz inananların hayatlarına yön verecek, örnek olacak konulardır.

    Özetlersek, İsa Mesih %100 insan olan doğasıyla Baba’ya dua etmiş tir. Bu doğrudur. Ama İsa Mesih’in %100 insan olan doğsıyla sergilemiş olduğu bu tavır örnek gösterilerek %100 Tanrı olan doğasına değer biçilip; sanki bu olayın bir Tanrı’nın kendisinden daha üstün olan bir Tanrı’ya dua etmesi gibi algılanmaması gerektiğini söylüyorum.

    Benim böyle bir sıkıntım yok, eğer öyle anlaşılmama sebep olduysa düzeltmek isterim. Benim sorum aslında biraz da beyin cimnastiği yapmak amaçlıydı.

    Ancak sizin önceki mesajlarınızda verdiğiniz örnekte bir sorun bulunuyor;

    @mutluluk 16539 wrote:

    Fırat kardeşim, Üçlü Birlikte BABA’da İsa Mesih’in Tanrısallığı da aynı şeydir, bir bütündür, farklı şeyler değildir.

    Yani siz “Kutsal Ruh” ya da “Baba” ya da “İsa Mesih” derken farklı üç şeyden bahsetmiyorsunuz, aynı şeyden bahsediyorsunuz.

    Güneşi düşünün… güneş tektir… Ama siz güneşi üç değişik şekilde hissedebilirsiniz… Sokağı aydınlatır ve güneşin ışığını hissedersiniz… Güneş sizi ısıtır ve güneşin ısısını hissedersiniz… Gökyüzüne bakar güneşin kütlesini görürsünüz… Farklı farklı görür farklı farklı hissedebilirsiniz ama özde aynı olan şeylerdir.

    yahut suyu düşünün… Suyu katı olara (buz), sıvı olarak (su), buhar olarak görebilirsiniz ama üç farklı şekilde görmeniz ve üç farklı şekilde hissediyor oluşunuz suyu üç farklı şey yapmaz… Özü aynıdır çünkü…

    Bu tarz benzetmeler üçlü birliği açıklamaya yetmeyecek kadar basit örneklerdir ama bazen bir şeyleri açıklamak için bu tarz örneklemeler yapılıyor.

    Yukarıda ki gibi, İsa Mesih normalde Tanrı’dır lakin kısmi yerlerde Tanrı değildir tarzında üçlü birliğe uçuk kaçabilecek bir iddiada bulunulduğu zamanlar insanlarında işte bu şekilde akılları karışıyor. Ama yok öyle bir şey. Tanrı her yerde Tanrı’dır.

    [5] Sabellius (Romalı; İ.S. 198–220). Tanrı’nın Krallığını ‘Modalistik Monarşizm’ olarak yorumladı. Yani Tanrı’nın üç farklı maske kullandığını düşündü. Çok Tanrıcılık görüşüne katılmayıp Tanrı’nın birliğini vurgulamaya çalıştı. Ona göre “Baba, Oğul ve Kutsal Ruh” ifadeleri sadece Kutsal Kitap’ta kelime olarak vardır; ancak hepsi tek kişidirBir Tanrı’nın kendisini tarih içinde üç farklı maske ile açıkladığını düşündü. Bunların hepsi de ona göre Baba idi. Yani Baba geçici bir zaman için Oğul şeklini ve daha sonra ise Kutsal Ruh şeklini kullanmış oldu.

    http://presbiteryen.org/belgic.htm#_edn5
    ve
    http://www.hristiyanforum.com/forum/modalizm-sabellianizm-f664/modalizm-sabellianizm-t321119

    Bölüm 9 –Kutsal Üçlü Birliğe Kutsal Yazıları Tanıklığı

    Kutsal Üçlü Birlik doktrini,

    elçilerin zamanından günümüze dek,

    Yahudilere karşı, Müslümanlara karşı,

    kutsal babalar tarafından adil bir şekilde suçlanan

    Marsiyon,[2] Mani, [3] Praksiyas, [4]

    Sabelliyus, [5] Samoslu Pavlus, [6] Ariyus[7]

    ve bunlar gibi diğer

    sahte Hristiyan ve din düşmanlarına karşı

    gerçek kilise tarafından her zaman korunmuştur.

    http://presbiteryen.org/belgic.htm

    Ben sizin sabelliyan olduğunuzu iddia etmiyorum, ancak buna karşı çıkan protestan kaynaklarda bile bu tür üçlü birlik benzetmelerinin yanlışlıklarını okumuştum.

    #34095
    Anonim
    Pasif

    Sevgili fırat yazmış olduğunuz yazıda çoğu noktada sizinle hem fikirim.

    Yazdığınız iman açıklamalarının çoğuna bende iman ediyor ve onları mantıklı buluyorum.

    Ama açıkçası sizin tam olarak neye karşı çıkmış olduğunuzu ben anlayamadım.

    Şimdi size şu örneği vereyim. Tanıdığım, bildiğim bir kardeş bana gelip derse ki “Baba ve Oğul farklı kavramlardır” ben o kardeşi onaylarım. Ama bana kilisemin dışından ya da farklı bir inanç taşıyan bir insan gelip “Baba ve Oğul farklı kavramlardır” dediğinde ben o kişiyi orada onaylamadığımı söylerim.

    Neden?

    Çünkü aynı inancı taşıdığım bir kişi bana bu cümleyi kurarsa ben o kişinin ne demek istediğini, aslında Rab’bin bir olduğunu ama işlev açısında bu tek Tanrı’yı bizim üç değişik şekilde hissedebileceğimizi söylemek istediğini düşünürüm.

    Ama Hristiyan olmayan bir kişi “Baba ve Oğul’un” farklı kişilikler taşıdığını söylediğinde açıkçası ben bu kişinin Hristiyanlık inancındaki Üçlü Birlik kavramını tek Tanrı inancı olarak görmediğini düşünürüm.

    İşte bu noktada ben size bir kez daha sormak istiyorum, siz benim yazdıklarımın neresine tam olarak karşı çıkıyorsunuz?

    Baba’nın, Oğul’un, Kutsal Ruh’un farklı farklı kavramlar olduğunu elbetteki biliyorum. Ama bu farklılık, bir bütünü farklı algılayışlarımızdan kaynaklanır. Yani olayın temelinde bir bütünlük vardır. Tek bir Tanrı ve bizim bu tek Tanrı’yı üç değişik bir şekilde algılayabilmemiz. Ama bizim değişik algılayışımız bu üç değişik kavramın Tanrısallığından hiç bir zaman için taviz vermez.

    Kişilik sıfatına gelince… Ben hala “kişiik” kelimesinin bir sıfat olduğunu düşünüyorum… Ve yine benim düşünceme göre Kutsal RUHun kişilik olarak adlandırılması orada “kişinin” sıfat olduğunu göstermez mi?

    İncil Kutsal Ruh’u hem Baba’nın Ruh’u hem de Oğul’un Ruh’u olarak adlandırır. Sizin mantığınızdan gidelim… Hem baba için hem de Oğul için “kişi”dir diyelim… Buradaki kişilerin ruhuda sizce kişi olabilir mi?

    Yani bir konuşma esnasında “Baba’nın, Oğul’un, Kutsal Ruh’un üç farklı kişilik olduğunu” bende söylerim ki bu güne kadar çok söylemişimdir de. Ama benim anlatmak istediğim kullanılan “kişi” kelimesinin bir sıfat olduğu ve kesinlikle sözlük anlamını taşımadığıdır.

    Sevgili Fırat bir şeyleri anlamakta güçlük çekiyor olabilirim. Lütfen bunları son günlerdeki kafamın yoğunluğuna bağlayın. Gerçekten de çok güzel bir üslupla ve akademik bir mesaj yazmışsınız. Çok teşekkür ederim size kardeşim.

    #34100
    Anonim
    Pasif

    Değerli katılımcı kardeşlerim.

    Konu başlığı ile… Yapılan paylaşımları kıyasladım da, birbiriyle ne kadar alakasız konuların konuşulduğunu farkettim.
    Neden sorularınızı üyelerimizden sorular bölümüne sormuyor,
    Neden paylaşımlarınızı uygun olan bölümde paylaşmıyor da…
    tümünü burada yazma ve paylaşma gereksinimi duyuyorsunuz?

    Form sayfalarını bir kargaşa yuvası haline dönüştürmektense, her konuyu uygun sayfaya yazmayı neden düşünemiyorsunuz?
    Biliniz ki; Bu form sizlerden geleceğe kalacak olan bir mirastır.
    Biliniz ki; Forma sürekli yeni katılımlar olmaktadır. o kişiler aradıkları konulara ulaşma imkanı bulmalıdırlar.

    Her konuda birbirimizi uyaralım ve örnek davranışlarda bulunalım.
    Sevgiyleee

    #34108
    Anonim
    Pasif

    @mutluluk 16592 wrote:

    Sevgili fırat yazmış olduğunuz yazıda çoğu noktada sizinle hem fikirim.

    Yazdığınız iman açıklamalarının çoğuna bende iman ediyor ve onları mantıklı buluyorum.

    Ama açıkçası sizin tam olarak neye karşı çıkmış olduğunuzu ben anlayamadım.

    Şimdi size şu örneği vereyim. Tanıdığım, bildiğim bir kardeş bana gelip derse ki “Baba ve Oğul farklı kavramlardır” ben o kardeşi onaylarım. Ama bana kilisemin dışından ya da farklı bir inanç taşıyan bir insan gelip “Baba ve Oğul farklı kavramlardır” dediğinde ben o kişiyi orada onaylamadığımı söylerim.

    Neden?

    Çünkü aynı inancı taşıdığım bir kişi bana bu cümleyi kurarsa ben o kişinin ne demek istediğini, aslında Rab’bin bir olduğunu ama işlev açısında bu tek Tanrı’yı bizim üç değişik şekilde hissedebileceğimizi söylemek istediğini düşünürüm.

    Ama Hristiyan olmayan bir kişi “Baba ve Oğul’un” farklı kişilikler taşıdığını söylediğinde açıkçası ben bu kişinin Hristiyanlık inancındaki Üçlü Birlik kavramını tek Tanrı inancı olarak görmediğini düşünürüm.

    İşte bu noktada ben size bir kez daha sormak istiyorum, siz benim yazdıklarımın neresine tam olarak karşı çıkıyorsunuz?

    Baba’nın, Oğul’un, Kutsal Ruh’un farklı farklı kavramlar olduğunu elbetteki biliyorum. Ama bu farklılık, bir bütünü farklı algılayışlarımızdan kaynaklanır. Yani olayın temelinde bir bütünlük vardır. Tek bir Tanrı ve bizim bu tek Tanrı’yı üç değişik bir şekilde algılayabilmemiz. Ama bizim değişik algılayışımız bu üç değişik kavramın Tanrısallığından hiç bir zaman için taviz vermez.

    Kişilik sıfatına gelince… Ben hala “kişiik” kelimesinin bir sıfat olduğunu düşünüyorum… Ve yine benim düşünceme göre Kutsal RUHun kişilik olarak adlandırılması orada “kişinin” sıfat olduğunu göstermez mi?

    İncil Kutsal Ruh’u hem Baba’nın Ruh’u hem de Oğul’un Ruh’u olarak adlandırır. Sizin mantığınızdan gidelim… Hem baba için hem de Oğul için “kişi”dir diyelim… Buradaki kişilerin ruhuda sizce kişi olabilir mi?

    Yani bir konuşma esnasında “Baba’nın, Oğul’un, Kutsal Ruh’un üç farklı kişilik olduğunu” bende söylerim ki bu güne kadar çok söylemişimdir de. Ama benim anlatmak istediğim kullanılan “kişi” kelimesinin bir sıfat olduğu ve kesinlikle sözlük anlamını taşımadığıdır.

    Sevgili Fırat bir şeyleri anlamakta güçlük çekiyor olabilirim. Lütfen bunları son günlerdeki kafamın yoğunluğuna bağlayın. Gerçekten de çok güzel bir üslupla ve akademik bir mesaj yazmışsınız. Çok teşekkür ederim size kardeşim.

    Sevgili kardeşim ben daha açık yazamam, yani yanlış anlama sitem olarak değil, türkçe olarak yazabileceğim en açık şekilde yazdım, halleluya kardeşin önerisine uyarak buradan başka bir mesaj yazmayacağım.

    Yoğunluk ya da yorgunluğunuz için Rabbin size güç vermesini dilerim, kolay gelsin kardeşim.

    Ancak şunu da belirtmek isterim, ben alıntı yaptığım tüm kaynaklara, tüm inanç açıklamalarına tam olarak iman etmiyorum, siz protestan olduğunuz için o kaynakları kullandım.

    #34110
    Anonim
    Pasif
    firatkalyoncu;16615 wrote:
    Sevgili kardeşim ben daha açık yazamam, yani yanlış anlama sitem olarak değil, türkçe olarak yazabileceğim en açık şekilde yazdım, halleluya kardeşin önerisine uyarak buradan başka bir mesaj yazmayacağım.

    Yoğunluk ya da yorgunluğunuz için Rabbin size güç vermesini dilerim, kolay gelsin kardeşim.

    Ancak şunu da belirtmek isterim, ben alıntı yaptığım tüm kaynaklara, tüm inanç açıklamalarına tam olarak iman etmiyorum, siz protestan olduğunuz için o kaynakları kullandım.

    Sevgili Fırat, siz zaten çok güzel bir üslupla ve yalın bir dil ile yazmıştınız mesajınızı. Yani ben sizin neler demek istediğinizi çok iyi anlamıştım. ki zaten alıntılamış olduğunuz çoğu iman açıklamasına iman ettiğimi söylemiştim. Anlayamadığım nokta benim üçlü birlik inanışımda ya da tasvir etmiş olduğum üçlü birlik kuramında neye karşı çıkmış olduğunuzdu.

    Sadece inancınızı öğrenebilmek için eski mesajlarınıza bakmıştım.

    firatkalyoncu;12231 wrote:
    zaten Tanrı olan bir kişinin beden alıp dünyaya gelmesi olayını bile kavramakta zorlanıyorum

    İşte bu noktada size söyleyebileceğim çok da söz kalmıyor. Yani imandır bu. Eğer Hristiyanlığın tanımlamış olduğu Oğul’unda Tanrı olduğu kavramını benimsemiyorsanız Üçlü Birlik kavramını üç farklı kişi olarak da algılamanız normaldir.

    Sizi bu konuda anlarım. Çünkü zaten Kilisenin tanımlamış olduğu Üçlü Birliği benimsemiyorsunuz.

    Benim itiraz ettiğim nokta, İsa Mesih’in hem Tanrı olduğunu söyleyipte hem de bazı zamanlarda Tanrı olmadığını söyleyenlereydi.

    #34112
    Anonim
    Pasif

    ” Benim itiraz ettiğim nokta, İsa Mesih’in hem Tanrı olduğunu söyleyipte hem de bazı zamanlarda Tanrı olmadığını söyleyenlereydi.”

    Diye yazmışsınız.

    Fırat kalyoncu kardeşimizle olan paylaşımınızın sonunu malesef, daha önce paylaştığımız İsa Mesih’in Tanrı’sal ve insan olan yönü ne bağlamışsın.
    Sevgili kardeşim herhangi bir konuda yapmış olduğumuz paylaşım bitmiş ise,konuyu başka kardeşlere taşımanın anlamı yok.
    O an konu neyse o konu üzerinde çalışılır ve yorum yapılır.
    Aksi taktirde diger kardeşde bir şeyler paylaşma ihtiyacı hisseder ve konu uzayıp gider.Bana hak veriyorsun degilmi kardeşim.
    Bir kardeşim yapmış olduğum paylaşım hakkında, yorum yapıyorsa,
    var ise yanlışlarımı, beni incitmeden gösteriyorsa (kutsal kitap destekli) ben o kardeşime teşekkür ederim ve bereketlerim.

    Mutluluk kardeşim tabiki paylaşacağız, tabiki farklı algıladığımız ,farklı yorumladığımız konular olacak. Olmaz ise problem var demektir.
    Her konuda aynı görüş,aynı yorum ancak tarikatlarda olur.
    Kutsal Kitabı iyi bilen bir kardeşsin.
    Rab İsa Mesih’in Ögrencileri dahi biri birleri ile tartışmadılar mı,fikir ayrılıklarına düşmedilermi.

    Elç işl.15:39—Elç işl.6:1—Elç işl.15:6 ve daha bir çok örnek ayet

    Kardeşim yaptığımız her şeyi Rab için yapmıyormuyuz. Fikir ayrılıklarımızın nedeni daha iyiyi ve doğruyu bulabilmemiz için degilmi.
    Bazı konularda yorum farklılıklarımız olsada aynı ruhtan değilmiyiz.

    Aynı kaynaktan beslenmiyormuyuz.
    Kutsal kentin yolcuları degilmiyiz.

    Rab’bin vermiş olduğu tüm sevgi doluluğunda seni seven kardeşin
    Mutaf

    #34114
    Anonim
    Pasif

    @mutluluk 16619 wrote:

    Sevgili Fırat, siz zaten çok güzel bir üslupla ve yalın bir dil ile yazmıştınız mesajınızı. Yani ben sizin neler demek istediğinizi çok iyi anlamıştım. ki zaten alıntılamış olduğunuz çoğu iman açıklamasına iman ettiğimi söylemiştim. Anlayamadığım nokta benim üçlü birlik inanışımda ya da tasvir etmiş olduğum üçlü birlik kuramında neye karşı çıkmış olduğunuzdu.

    Sadece inancınızı öğrenebilmek için eski mesajlarınıza bakmıştım.

    İşte bu noktada size söyleyebileceğim çok da söz kalmıyor. Yani imandır bu. Eğer Hristiyanlığın tanımlamış olduğu Oğul’unda Tanrı olduğu kavramını benimsemiyorsanız Üçlü Birlik kavramını üç farklı kişi olarak da algılamanız normaldir.

    Sizi bu konuda anlarım. Çünkü zaten Kilisenin tanımlamış olduğu Üçlü Birliği benimsemiyorsunuz.

    Benim itiraz ettiğim nokta, İsa Mesih’in hem Tanrı olduğunu söyleyipte hem de bazı zamanlarda Tanrı olmadığını söyleyenlereydi.

    Ben iman etmediğimi söylemedim.

    Ben iman ediyorum Mesih’e, Üçlü Birlik’in bir kişisi olarak, atanasyus iman açıklamasındaki gibi iman ediyorum. Onları tek bir öz içindeki 3 farklı kişi olarak görüyorum, ama tek bir özden bağımsız, tek bir özün dışında 3 farklı kişi olarak görmüyorum, bu politeistlik olurdu.

    Ben sizin verdiğiniz örnek, benzetmelerin Sabelliyanizm tarafından geçmişte kullanıldığını, bunu kullanmanın yanlış olduğunu söylüyorum.

    #34116
    Anonim
    Pasif
    firatkalyoncu;16627 wrote:
    Ben iman etmediğimi söylemedim.

    Ben iman ediyorum Mesih’e, Üçlü Birlik’in bir kişisi olarak, atanasyus iman açıklamasındaki gibi iman ediyorum. Onları tek bir öz içindeki 3 farklı kişi olarak görüyorum, ama tek bir özden bağımsız, tek bir özün dışında 3 farklı kişi olarak görmüyorum, bu politeistlik olurdu.

    Ben sizin verdiğiniz örnek, benzetmelerin Sabelliyanizm tarafından geçmişte kullanıldığını, bunu kullanmanın yanlış olduğunu söylüyorum.

    Hımmm… Tamam şimdi kafamdakiler daha iyi oturdu. Sizi anlıyorum. İsa Mesih’i Rab olarak kabul eden tüm insanlar benim kardeşimdir.

    Bizim Kutsal Metinleri algılayışımıza zıt düşen kimi düşüncelere çok kimi düşüncelere az tepki gösteriyoruz. Verdiğimiz tepkiler belkide yanlıştır. Bunları lütfen günahlı olan doğamıza bağlayınız.

    mutaf;16622 wrote:
    ” Benim itiraz ettiğim nokta, İsa Mesih’in hem Tanrı olduğunu söyleyipte hem de bazı zamanlarda Tanrı olmadığını söyleyenlereydi.”

    Diye yazmışsınız.

    Fırat kalyoncu kardeşimizle olan paylaşımınızın sonunu malesef, daha önce paylaştığımız İsa Mesih’in Tanrı’sal ve insan olan yönü ne bağlamışsın.
    Sevgili kardeşim herhangi bir konuda yapmış olduğumuz paylaşım bitmiş ise,konuyu başka kardeşlere taşımanın anlamı yok.
    O an konu neyse o konu üzerinde çalışılır ve yorum yapılır.
    Aksi taktirde diger kardeşde bir şeyler paylaşma ihtiyacı hisseder ve konu uzayıp gider.Bana hak veriyorsun degilmi kardeşim.
    Bir kardeşim yapmış olduğum paylaşım hakkında, yorum yapıyorsa,
    var ise yanlışlarımı, beni incitmeden gösteriyorsa (kutsal kitap destekli) ben o kardeşime teşekkür ederim ve bereketlerim.

    Mutluluk kardeşim tabiki paylaşacağız, tabiki farklı algıladığımız ,farklı yorumladığımız konular olacak. Olmaz ise problem var demektir.
    Her konuda aynı görüş,aynı yorum ancak tarikatlarda olur.
    Kutsal Kitabı iyi bilen bir kardeşsin.
    Rab İsa Mesih’in Ögrencileri dahi biri birleri ile tartışmadılar mı,fikir ayrılıklarına düşmedilermi.

    Elç işl.15:39—Elç işl.6:1—Elç işl.15:6 ve daha bir çok örnek ayet

    Kardeşim yaptığımız her şeyi Rab için yapmıyormuyuz. Fikir ayrılıklarımızın nedeni daha iyiyi ve doğruyu bulabilmemiz için degilmi.
    Bazı konularda yorum farklılıklarımız olsada aynı ruhtan değilmiyiz.

    Aynı kaynaktan beslenmiyormuyuz.
    Kutsal kentin yolcuları degilmiyiz.

    Rab’bin vermiş olduğu tüm sevgi doluluğunda seni seven kardeşin
    Mutaf

    Ah be güzel kardeşim, keşke işler bu noktaya gelene kadar sizden bu şekilde olumlu bir mesaj alabilseydim.

    Bakın ben tartışma çıkartma yanlısı olan bir insan değilim.

    Bu güne kadar “üslupla” ilgili bir çok tepki göstermem gereken yerde sustum. Bu güne kadar ciddi anlamda berektlendiğim, ve bizim için büyük bir şans olan kişiye “Sen Tanrı mısın?” dendiğinde bile sustum. Bu mesajların hepsi silindi ama bilenler bilir bu mesajları. (Bu mesajlarıda siz yazmadınız, yazan bilir kendini).

    Ta ki, kendi şahsım adına, yeni bir konu açılıp, “Sen Kutsal Kitap Ayetlerini Çarptırıyorsun” tarzında mesajlar yazılana kadar da sustum.

    Benimde hassas olduğum mevzular vardı, benim de bir dönüm noktam vardı. Ve tepki gösterdim.

    Siz de, zıt düşmüş olduğum bir kişiyle, bana karşı tepki gösterdiğinizde sanki sizinlede zıt düşmüşüm gibi göründüm ki bu gerçeği yansıtmamaktadır. Sizinle en ufak bir sorunum yoktur.

    Eski konuyu yeniden gündeme getirmeye gelince…

    Saba bir mesaj yazdı.

    Akabininde benim “Üçlü Birlik” anlayışımın böyle olmadığını söyledim.

    Daha sonra fırat kardeş, İman açıklamalarına göre benim yanlış yorum yaptığımı dile getirdi.

    Ben de fırat kardeşin üçlü birliğe inanmadığını düşünüp, zaten inanmayan bir insan için bir şey diyemeyeceğimi, benim itiraz ettiğim noktanın üçlü birliğe inanmayan kişiye değil, üçlü birliğe inanan kişiye olduğunu söyledim.

    Yani alakasız bir şey yazmadım. Olayların seyriydi bu.

12 yazı görüntüleniyor - 16 ile 27 arası (toplam 27)
  • Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.