Vaftiz Olmak Nedir?

  • Bu konu 12 izleyen ve 21 yanıt içeriyor.
7 yazı görüntüleniyor - 16 ile 22 arası (toplam 22)
  • Yazar
    Yazılar
  • #31347
    Anonim
    Pasif

    Vaftiz ve Vaftizli Yaşam

    Çünkü iman etmemiş koca karısı aracılığıyla , iman etmemiş kadın da imanlı kocası aracılığıyla kutsanır. Yoksa çocuklarınız murdar olurdu. Ama şimdi kutsaldırlar. ( 1. Ko. 7:14 )

    Sayın İlhan bey, bu ayeti şöyle yorumluyor:

    Korint kilisesi putperest dünyadan Rab’be dönenlerin çoğunlukta olduğu bir topluluk olarak İsa Mesih’e iman etmeden önceki yaşantılarıyla bağlantılı bir problemle karşılaşmıştı. Eşlerden biri putperest diğerinin Hristiyan olduğu bir durumda Hristiyan olan eşin hayatı güçlü bir biçimde değişmişti. Bu durumda kişi putperest eş ile yaşamaya devam mı edecekti ? Pavlus Hristiyan olmayan taraf yaşamaya razı ise Hristiyan tarafın ayrılmayı düşünmemesini söylemektedir. Pavlus’un bunu söylemesindeki amaç ise iman eden eş aracılığıyla diğer eşin kutsandığı, iman eden eş aracılığıyla çocukların kutsandığı gerçeğidir. Burada gördüğümüz öğretiş yine bir kişinin imanı aracılığıyla kutsanan ev halkıdır.

    Bu gerçekler ışığında bazıları, imanlı ailelerin çocukları vaftiz olmalıdır, gerisi kolaydır, diye düşünülebilir. Hatta bazıları sanki yangın sigortası yaptırırmış gibi sadece vaftiz yaptırırlar. Böyle bir durumda bu ev ile Hriştiyan olmayan komşu ev arasındaki fark görünmeyecektir.

    Eğer karı koca birbirini İncil’de emredilen şekilde sevmiyorsa, eğer çocuklara Kutsal Yazıları öğretmiyorlarsa, eğer çocukları Tanrı sözünde yazıldığı şekilde yetiştirmiyorlarsa, eğer aileler çocuklarıyla birlikte dua etmiyorsa, eğer çocukları için dua etmiyorlarsa, eğer ev halkının düzenli bir kiliseye katılımı ve bir kilise üyeliği söz konusu değilse, eğer çocuklara düzenli olarak kiliseye katılmak aşılanmamışsa, eğer çocuklar kilisenin öğretisi ve disiplini altına girmemişse vaftiz olmuş çocuklar büyüdüklerinde başka çocuklardan bir fark görmeyebilirsiniz. Bizleri ev halkı yapan antlaşma, bizlere bir sorumluluk yüklemektedir. Tanrı bir kurtuluş işareti olan sünneti İbrahim’e verdiği gibi çocuklarını sünnet etme emrini vermiştir.

    _______________

    Ruh sayesinde yaşıyorsak, Ruh’un izinde yürüyelim. Boş yere övünen, birbirine meydan okuyan, birbirini kıskanan kişiler olmayalım. ( Gal. 5:25-26 )

    isasiyahbeyaz Dünyayı kazansan neye yarar ?
    İnsan, canına karşılık ne verebilir ? :papatya: :papatya: :papatya:

    #32291
    Anonim
    Pasif

    @melik 3390 wrote:

    Vaftizin sebebi asli suç mudur? Ne anlama gelir? Aydınlatırmısınız.Selamlar…

    Vaftizin tanımı nedir? Nasıl yapılır? Günahtan tevbe etmek midir?Günah çıkartmak diye söz edilen şey vaftiz midir?

    Bu konuda bilgim olmadığı için soruyorum.Forumlarda da tam cevabını bulamadım.

    #32300
    Anonim
    Pasif

    Sevgili zeytin kardeş…

    Formumuzda vaftizle ilgili birçok açılmış link bulunmaktadır.
    http://www.hristiyanturk.com/forumdisplay.php?f=58
    genel başlık altında bulunan konular içerisindeki aşağıdaki linkleri okuyabilir ve bilgi sahibi olabilirsiniz.

    http://www.hristiyanturk.com/showthread.php?t=1536

    http://www.hristiyanturk.com/showthread.php?t=1537

    http://www.hristiyanturk.com/showthread.php?t=2911

    http://www.hristiyanturk.com/showthread.php?t=3033

    Anladıklarınızı bizimle paylaşırsanız seviniriz.
    Esenlik dilerim. Rab sizi bereketlesin.

    #32308
    Anonim
    Pasif
    Halleluya;12615 wrote:
    Sevgili zeytin kardeş…

    Formumuzda vaftizle ilgili birçok açılmış link bulunmaktadır.
    http://www.hristiyanturk.com/forumdisplay.php?f=58
    genel başlık altında bulunan konular içerisindeki aşağıdaki linkleri okuyabilir ve bilgi sahibi olabilirsiniz.

    http://www.hristiyanturk.com/showthread.php?t=1536

    http://www.hristiyanturk.com/showthread.php?t=1537

    http://www.hristiyanturk.com/showthread.php?t=2911

    http://www.hristiyanturk.com/showthread.php?t=3033

    Anladıklarınızı bizimle paylaşırsanız seviniriz.
    Esenlik dilerim. Rab sizi bereketlesin.

    Sevgili Halleluya kardes

    Tesekkür ediyorum size. Soru soranlara forumda bulunan cevaplari link olarak burada vermeniz cok isabetli ve yararli bir hizmet.Aslinda soru soranlar Siteyi bir dolastilarmi sorularinin coguna cevap bulacaklardir.Ama arama zahmetine girmeden hemen soru sorulma yoluna gidiliyor. SEvgili ziyaretci arkadaslar lütfen merak ettiklerinizi gayretle arayin.Yoksa sizin gercekten arastiran ve hristiyanlik hakkinda bilgi edinmek isteyen kisiler oldugunuzu nerden bilecegiz?

    Kuzu postuna bürünüp gercekte kurt olanlara ne yazik!

    Esenlikler.

    #32464
    Anonim
    Pasif

    Sevgili kardeşler…

    Yazın vaftiz olmayı düşünüyorum.. Rabbin beni o zamana kadar hazırlayıp, daha da güçlü kılabilmesi için bana dua eder misiniz?

    #33632
    Anonim
    Pasif

    Vaftizde Konuşan Tanrı

    Vaftiz insanın işi değil, Tanrı’nın işi olarak görülmelidir. Çünkü vaftizi insan icat etmemiştir, tersine vaftiz, yüce Tanrı’nın bir emridir. Rab’bimiz vaftizi kilisenin hizmetinin ve tapınışının bir parçası olarak teşkil etmiştir. Vaftiz, Tanrı’nın ilanı ve merhamet antlaşmasının bir mührüdür. Çocuklar Tanrı sözünü anlamasa bile Tanrı’nın kendisini bu şekilde ifade etmeye hakkı vardır. Bazen Hristiyanlar önce iman, sonra vaftiz tezini ileri sürerek vaftizin Tanrı Sözünü anlayabilen yetişkin imanlılar için olduğu tezini kabul ettirmeye çalışırlar. Ancak bu tez vaftizi bir insan işi olarak gören, vaftizi kişiye bağlı bir karar gibi gören anlayışın sonucudur. Bu durumda insan vaftizin (yani Tanrı emrinin) önünde ve merkezinde yer alır. Oysa vaftizin merkezinde Tanrı vardır.

    Vaftizde Tanrı işler, Tanrı konuşur. Çünkü vaftizi icat eden ve onu bize emreden yüce Tanrı’nın kendisidir. Bu yüzden çocukların vaftiz olması gerektiğini düşünen Hristiyanlar vaftizde önceliğin Tanrı’nın olduğunun bilincindedir. Vaftizde biz Tanrı’ya değil, Tanrı bize sesleniyor. Ayrıca bu noktada, “Tanrı kendi kutsal vaadini neden çocuklara konuşmasın?” sorusunu sormak durumundayız. Bizler yeni doğmuş bir bebeğin annesi, babası, kardeşleri ya da akrabası olarak onunla sürekli konuşmuyor muyuz? Çocuk anlamadığı halde ona konuşmakta ısrarcı değil miyiz? Anlamasa bile çocuğa, onu sevdiğimizi söylemiyor muyuz? Acıktığını sormuyor muyuz? Bebekler bizleri anlamadığı halde onlara konuşmayı, bizlere cevap veremeyeceklerini bildiğimiz halde onlara sorular sormayı hiç kimse garip ya da tuhaf bulmaz. Öyleyse Tanrı’nın kendi sevgisini, kendi vaatlerini, kendi lütfunu bebeklere konuşmasını niçin garip bulalım ki?

    İlk iki yüzyıl boyunca kilise tarihinde çocuk ya da yetişkin vaftizi konusunda herhangi bir tartışma olmamıştır. Kilise tarihinde kilise babalarından Tertullian bu konuyu tartışmaya açana kadar çocuk vaftizinin tuhaf karşılanmadığını görüyoruz. Çocuk vaftizi Havarilerden beri devam eden kilisenin hayatının ve tapınışının bir parçasıydı. Kutsal yazılarda “İmanlı ailenin her bebeği vaftiz edilmelidir” şeklinde bir ifade olmasa da kilisenin bir önceki kuşaktan (elçilerden beri) gördüğü ve aklında kalan mantıklı bir yönlendirme vardı. Onlar kendilerinden önceki kuşaklarda bebeklerin vaftizine tanık olmuşlardı. Kutsal Kitapta bebek vaftizine yönelik çok kesin bir emir ve yasak olmadığı gibi Tanrı’nın vaftiz konusundaki isteği ile ilgili çok geniş İncilsel bir düzen olduğunu görüyoruz.

    #33631
    Anonim
    Pasif
    heryy;15522 wrote:
    Vaftizde Konuşan Tanrı

    Vaftiz insanın işi değil, Tanrı’nın işi olarak görülmelidir. Çünkü vaftizi insan icat etmemiştir, tersine vaftiz, yüce Tanrı’nın bir emridir. Rab’bimiz vaftizi kilisenin hizmetinin ve tapınışının bir parçası olarak teşkil etmiştir. Vaftiz, Tanrı’nın ilanı ve merhamet antlaşmasının bir mührüdür. Çocuklar Tanrı sözünü anlamasa bile Tanrı’nın kendisini bu şekilde ifade etmeye hakkı vardır. Bazen Hristiyanlar önce iman, sonra vaftiz tezini ileri sürerek vaftizin Tanrı Sözünü anlayabilen yetişkin imanlılar için olduğu tezini kabul ettirmeye çalışırlar. Ancak bu tez vaftizi bir insan işi olarak gören, vaftizi kişiye bağlı bir karar gibi gören anlayışın sonucudur. Bu durumda insan vaftizin (yani Tanrı emrinin) önünde ve merkezinde yer alır. Oysa vaftizin merkezinde Tanrı vardır.

    Vaftizde Tanrı işler, Tanrı konuşur. Çünkü vaftizi icat eden ve onu bize emreden yüce Tanrı’nın kendisidir. Bu yüzden çocukların vaftiz olması gerektiğini düşünen Hristiyanlar vaftizde önceliğin Tanrı’nın olduğunun bilincindedir. Vaftizde biz Tanrı’ya değil, Tanrı bize sesleniyor. Ayrıca bu noktada, “Tanrı kendi kutsal vaadini neden çocuklara konuşmasın?” sorusunu sormak durumundayız. Bizler yeni doğmuş bir bebeğin annesi, babası, kardeşleri ya da akrabası olarak onunla sürekli konuşmuyor muyuz? Çocuk anlamadığı halde ona konuşmakta ısrarcı değil miyiz? Anlamasa bile çocuğa, onu sevdiğimizi söylemiyor muyuz? Acıktığını sormuyor muyuz? Bebekler bizleri anlamadığı halde onlara konuşmayı, bizlere cevap veremeyeceklerini bildiğimiz halde onlara sorular sormayı hiç kimse garip ya da tuhaf bulmaz. Öyleyse Tanrı’nın kendi sevgisini, kendi vaatlerini, kendi lütfunu bebeklere konuşmasını niçin garip bulalım ki?

    İlk iki yüzyıl boyunca kilise tarihinde çocuk ya da yetişkin vaftizi konusunda herhangi bir tartışma olmamıştır. Kilise tarihinde kilise babalarından Tertullian bu konuyu tartışmaya açana kadar çocuk vaftizinin tuhaf karşılanmadığını görüyoruz. Çocuk vaftizi Havarilerden beri devam eden kilisenin hayatının ve tapınışının bir parçasıydı. Kutsal yazılarda “İmanlı ailenin her bebeği vaftiz edilmelidir” şeklinde bir ifade olmasa da kilisenin bir önceki kuşaktan (elçilerden beri) gördüğü ve aklında kalan mantıklı bir yönlendirme vardı. Onlar kendilerinden önceki kuşaklarda bebeklerin vaftizine tanık olmuşlardı. Kutsal Kitapta bebek vaftizine yönelik çok kesin bir emir ve yasak olmadığı gibi Tanrı’nın vaftiz konusundaki isteği ile ilgili çok geniş İncilsel bir düzen olduğunu görüyoruz.

    Sayin Heryy
    Forumda vaftizle ilgili iki görüsü savunan detayli yazilar mevcuttur.O yazilari tekrar incelemenizi öneririm.Yazilarinizda katilmadigim görüsleriniz var.Demissiniz ki:

    heryy;15522 wrote:
    Vaftiz insanın işi değil, Tanrı’nın işi olarak görülmelidir. Çünkü vaftizi insan icat etmemiştir, tersine vaftiz, yüce Tanrı’nın bir emridir. Rab’bimiz vaftizi kilisenin hizmetinin ve tapınışının bir parçası olarak teşkil etmiştir. Vaftiz, Tanrı’nın ilanı ve merhamet antlaşmasının bir mührüdür. Çocuklar Tanrı sözünü anlamasa bile Tanrı’nın kendisini bu şekilde ifade etmeye hakkı vardır. Bazen Hristiyanlar önce iman, sonra vaftiz tezini ileri sürerek vaftizin Tanrı Sözünü anlayabilen yetişkin imanlılar için olduğu tezini kabul ettirmeye çalışırlar. Ancak bu tez vaftizi bir insan işi olarak gören, vaftizi kişiye bağlı bir karar gibi gören anlayışın sonucudur. Bu durumda insan vaftizin (yani Tanrı emrinin) önünde ve merkezinde yer alır. Oysa vaftizin merkezinde Tanrı vardır..

    cocuk vaftizini savunmak icin vaftizin insan isteginden kaynaklandigini(!) ve insan merkezli bir anlayis oldugunu ileri sürmek bence konuyu baska yerlere kaydirmaya calismaktir.Tövbe etmek de Tanri’nin bizden istedigi ve kisisel olarak yapmamiz gereken bir olgu degil midir? Vaftizin de Tövbenin de Tanri’nin bizlerden istedigi ve her ikisinin beraberce yapilmasi halinde anlam kazandigi Kutsal Kitap’tan acikca ögreniyoruz.Ama tarihte insan merkezli düsünceler cokca olmustur.ve insanlari kiliseye ve dolayisiyla kendi egemenliklerine kazanmak hirsiyla cesitli mezhepler türemis ve insanlara yanlis ögretiler vermislerdir.Bana göre bunlardan biri de cocuk vaftizidir.Bugün Dünya tarihine baktigimizda bir Hitler’in,Stalin’in hapishaneleri dolduran büyük suclularin hepsi de kücükken vaftiz olmuslardir.Fakat bu kücükken yapilan vaftiz onlarin Tanri’nin halkina otomatikman ait olmasini saglamamistir.Tanri’nin bizlerden istedigi itaat etmemiz ve kendisine kisisel olarak karar verip O’nu yüregimize almamizdir.

    heryy;15522 wrote:
    Vaftizde Tanrı işler, Tanrı konuşur. Çünkü vaftizi icat eden ve onu bize emreden yüce Tanrı’nın kendisidir. Bu yüzden çocukların vaftiz olması gerektiğini düşünen Hristiyanlar vaftizde önceliğin Tanrı’nın olduğunun bilincindedir. Vaftizde biz Tanrı’ya değil, Tanrı bize sesleniyor. Ayrıca bu noktada, “Tanrı kendi kutsal vaadini neden çocuklara konuşmasın?” sorusunu sormak durumundayız. Bizler yeni doğmuş bir bebeğin annesi, babası, kardeşleri ya da akrabası olarak onunla sürekli konuşmuyor muyuz? Çocuk anlamadığı halde ona konuşmakta ısrarcı değil miyiz? Anlamasa bile çocuğa, onu sevdiğimizi söylemiyor muyuz? Acıktığını sormuyor muyuz? Bebekler bizleri anlamadığı halde onlara konuşmayı, bizlere cevap veremeyeceklerini bildiğimiz halde onlara sorular sormayı hiç kimse garip ya da tuhaf bulmaz. Öyleyse Tanrı’nın kendi sevgisini, kendi vaatlerini, kendi lütfunu bebeklere konuşmasını niçin garip bulalım ki?.

    Tövbe edin ve Vaftiz olun!

    Rab’bimizin bizden istegi buydu.Öncelikle Tövbe, sonrasinda vaftiz.Acik ve Net.Insanlar günahlarindan tövbe etmek istiyorlar ve eski yasantilarindan dönüp yeni bir hayata baslamak istiyorlar.Mesih’te yeni bir insan olmayi,Mesih’te ölmeyi ve Mesih icin yeni bir yasam sürdürmenin isareti olarak da gerek insanlar önünde gerekse görünmeyen varliklar önünde bunu ilan etmek icin vaftiz olurlar.Tüm bunlari bir bebek yapamaz.Tanri da bir bebege konusmaz.Daha konustugunu Kutsal Kitap’tan görmedim.Bir örnegi varsa bizimle paylasmanizi rica ederim.

    Bedenin kirden arinmasi degil,Tanri’ya yönelen temiz vicdanin dilegi olan vaftiz,Isa Mesih’in dirilisiyle simdi sizi de kurtariyor.
    1.Petrus 3,21

    Cünkü ölümlü degil,ölümsüz bir tohumdan, yani Tanri’nin diri ve kalici sözü araciligla yeniden dogdunuz.

    1.petrus 1,23

    heryy;15522 wrote:
    İlk iki yüzyıl boyunca kilise tarihinde çocuk ya da yetişkin vaftizi konusunda herhangi bir tartışma olmamıştır. Kilise tarihinde kilise babalarından Tertullian bu konuyu tartışmaya açana kadar çocuk vaftizinin tuhaf karşılanmadığını görüyoruz. Çocuk vaftizi Havarilerden beri devam eden kilisenin hayatının ve tapınışının bir parçasıydı. Kutsal yazılarda “İmanlı ailenin her bebeği vaftiz edilmelidir” şeklinde bir ifade olmasa da kilisenin bir önceki kuşaktan (elçilerden beri) gördüğü ve aklında kalan mantıklı bir yönlendirme vardı. Onlar kendilerinden önceki kuşaklarda bebeklerin vaftizine tanık olmuşlardı. Kutsal Kitapta bebek vaftizine yönelik çok kesin bir emir ve yasak olmadığı gibi Tanrı’nın vaftiz konusundaki isteği ile ilgili çok geniş İncilsel bir düzen olduğunu görüyoruz?.

    ilk yüzyillarda cocuk vaftiziyle ilgili tartisma olmadigi dogru.Cünkü böyle bir olay yoktu:)) Konstantin’in hristiyanligi devlet dini yapmasindan sonra bu uygulama baslanmis ve eski pagan inanislardan hristiyanliga gecisi kolaylastirmak ve kiliseye daha fazla insan kazandirmak adina bu uygulama baslatilmistir.Cocuk vaftizinin elcilerden beri uygulandigi görülmemistir ve Kutsal Kitap’tan buna degin bir ayet ve uygulama olduguna dair bir olay yoktur.Oysa cocuk vaftizine karsi olan cok sayida incilsel ayet gözlerimizin önündedir.Büyük mezheplerin bunlari görmemezlik gelmeleri sasirtici degildir.Papalarin hacli seferlerine önayak olmalari,engizisyon mahkemeleri kurarak inananlar üzerinde iskenceler yapmalari ve onlardan cok sayida öldürmeleri tarihin sayfalarinda kara bir leke olarak kalmistir ve bu kiliseler hala tövbe etmemislerdir.Onlarin yanlisliklarina ortak olmayalim.Aslinda söyleyecek cok sey var.Ama anlamak gerek,inanmak gerek.Tövbe gerek.


    Rab’de esenlik ve lütuf diliyorum.

7 yazı görüntüleniyor - 16 ile 22 arası (toplam 22)
  • Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.