Üç Tanrı mı ? Tek Tanrı mı ?

  • Bu konu 31 izleyen ve 70 yanıt içeriyor.
15 yazı görüntüleniyor - 16 ile 30 arası (toplam 71)
  • Yazar
    Yazılar
  • #31311
    Anonim
    Pasif

    herzamanki gibi yine olgunca bir tavır.teşekür ederim

    #31319
    Anonim
    Pasif

    Sevgili Rab’deki kardeşim burç; biz, biriz ve O yaşıyor. Bu tümceyi neden yazdım ? Söylemdeki son noktalar için… Seni Rab’de çok seviyorum. Öznelde yazdıklarıma kırılmadığını, biliyorum. Ben açık sordum; sen de açık söyledin. Teşekkür ederim Rab’de…

    Her daim seni beklerim.Kapım, her daim Rab’de açık ! Özellikle sizin gibi genç kişinin Rab’de olması çok önemli ! Seni Rab’de çok seviyoruz.Bu arada unutmadan söyleyeyim: Beni ve ailemi, düğününe davet etmez isen sana Rab’de biraz kırılırım…. ( Şakaydı ! Davet etmez isen de önemli değil ! )

    Seni Rab’de çok seviyoruz. Ama Rab’de yazılımlarını her daim okumak istiyorum. Zira sizin gibi kişiler, çok mükemmel ! Rab, sizi bereketlesin. Rab, size yardım etsin. Rab’bin sevgisinde kalınız her daim…Rab’de size teşekkür ederim. :papatya: :papatya: :papatya:

    #31324
    Anonim
    Pasif

    Öznel de yazdıklarınıza elbette kırılmadım Fırat Abi… Rab’de haklısınız. Dünyasal şartlar da ise ben haklıyım… Ama önemli olan Rab’dir ve siz haklısınız ve diyebileceğim bir şey yoktur.

    Güzel cümleleriniz beni mutlu etti, çok teşekkür ederim…

    Biz düğünümde beraber olacağımız gibi her daim beraberiz… Bakalım askeriye yine bir sorun çıkartmazsa bu yaz evleniyorum :)

    #31371
    Anonim
    Pasif

    sayın colgocen ısa as hangı dıl ı konusutordu sanırım aramıce konusuyordu hıc aramıce yazılmıs bır ıncıl ıle karsılastınız mı yada goren varmı kur an 1400 yıldır degısmemıs olarak karsımıza cıkabılırken ıncıl neden aramıce olarak yok cok tuhaf degılmı? mısır donemıne aıt tarıhı eserler gunumuze kadar gelırken ıncıl neden yok sankı bırılerı ıncılın ortaya cıkmalarını ıstememısler gıbı

    #31373
    Anonim
    Pasif
    seda-nur;10586 wrote:
    sayın colgocen ısa as hangı dıl ı konusutordu sanırım aramıce konusuyordu hıc aramıce yazılmıs bır ıncıl ıle karsılastınız mı yada goren varmı kur an 1400 yıldır degısmemıs olarak karsımıza cıkabılırken ıncıl neden aramıce olarak yok cok tuhaf degılmı? mısır donemıne aıt tarıhı eserler gunumuze kadar gelırken ıncıl neden yok sankı bırılerı ıncılın ortaya cıkmalarını ıstememısler gıbı

    Sayin seda-nur

    Burdaki yazinizin mantigini anlayamadim.Incil size göre aramicede ve tek dilde mi yazilmaliydi???Günümüzde ne kadar arami halkindan insan var??Birileri Incil’in ortaya cikmasini neden istememis olsunlar ki???Zaten bütün dünya’ya yayilmis binlerce el yazmasi olmasi gayet ortada oldugunu göstermiyor mu?

    Size göre Isa Mesih aramice konustugu icin Incil’in de aramice yazilmasi gerekiyordu.Oysaki Isa Mesih sadece aramice degil bütün dilleri konusabiliyordu.Ama insan bedeninde yasadigi o dönemde üc dil kullaniliyordu.Aramice,Ibranice ve Yunanca.Kendisi yasadigi sürece ne Incil gelmistir ne de yazdirmistir.Kendisinin söyledigi sözler ve yaptigi isler bizzat ögrencileri tarafindan ve Tanri Ruh’unun yönlendirmesiyle ölümünden sonra kaleme alinmistir.Incil’in ilk el yazmalari dünyanin cesitli müzelerinde korunmakta ve sergilenmektedir.Su anda elimizde bulunan Inciller bu el yazmalarindan günümüz lisanlarina cevrilerek kullanilmistir.Tanri’nin degismez Söz’ü olarak elimizde bulunuyor.

    Kuran’in 1400 yildir degisip degismedigini bilmiyoruz.Bizim icin bir önemi de yoktur.Biz Kutsal Kitap’la ilgileniyoruz.Bize göre Tanri insanliga Kutsal Kitap’la seslenmistir.Bunun disindaki inanclarla ve kitaplarla acikcasi ilgilenmiyoruz,önemsemiyoruz.

    Size Rab’bin esenligini,merhametini ve lütfunu diliyorum.

    #31381
    Anonim
    Pasif

    İNCİL KAYITLARI GÜVENİLİR Mİ?
    Yirminci yüzyılda arkeolojik buluşlar İncil metinlerinin doğruluğunu saptamıştır. İlk papirüs metinlerinin bulunuşu ( John Ryland metni, M.S. 130; Chester Meatty Papirüsü M.S. 155 ve Bodmer Papirüsü II M.S. 200 ) Mesih’in zamanıyla sonraki metinler arasındaki aralığı kapatmıştır.
    İncilin eski Yunancası ile papirüs dilini kıyaslamanın sonucunda İncil metinlerinin doğru iletildiğine ilişkin güven artmıştır. Böyle buluşlar aydınların İncile olan güvenlerini de etkilemiştir.
    Dünyanın en önde gelen İncil arkeologlarından William Albright şöyle demiştir: ” Artık İncil metinlerinin tüm bölümlerinin yaklaşık M.S.80 yılında, yani günümüz eleştirmenlerinin iddia ettiklerinden tam olarak iki nesil önce yazıldığını kesinlikle söyleyebiliriz. Bence İncilin her bölümü M.S. ilk yüzyılda, kırklı ve seksenli yıllar arasında yazılmıştır. ( Büyük olasılıkla M.S. 50 ve 70 yılları arasında. )
    William Ramsay gelmiş geçmiş en büyük arkeologlardan biri olarak kabul edilir. Bu kişi İncilin Elçilerin İşleri bölümünün, ilk yüzyılın ortasında değil ikinci yüzyılda uydurulduğunu savunan bir Alman tarih okulunun öğrencisiydi. Ramsay, İncilin Elçilerin İşleri bölümü üzerine yazılmış çağdaş yorumları okuduktan sonra, o zamanki olayları ( M.S. 50 ) doğru olarak yansıtmadığı sonucuna vardı. Bu yüzden Ege bölgesinde yaptığı araştırmalarda İncil’e fazla yer vermedi. Ne var ki çalışmalarının sonunda Luka’nın kayıtları üzerinde düşünmeye başlamıştı. Tarihsel ayrıntılardaki ince doğruluğu dikkatle gözlemledi. Elçilerin İşleri bölümüne bakışı yavaş yavaş değişiyordu. En sonunda şu gerçeği kabul etti: ” Luka birinci sınıf bir tarihçidir. En büyük tarihçiler arasında yer almalıdır. ” En ufak ayrıntıların ve noktaların doğruluğu karşısında Ramsay bu kitabın ikinci yüzyıla değil, ilk yüzyılınortalarına ait olduğu sonucuna varmıştı.JOSH McDOWELL Marangozdan da Öte.

    Josh McDowell yıllarca Mesih inancının karşısında olup, bunun saçmalığını ispatlamak için çalışmış.Fakat, bu inancı çürütmek için sorguladıkça tarih, edebiyat ve arkeoloji araştırmaları sonucunda kendi tezlerinin çürüdüğünü görerek İsa Mesih’in gerçekliğine iman etmiş bir kişidir. Yukarıda yazdıklarım kitabından ufak bir alıntıdır. Bu kitabın tamamını okuyarak konuyla ilgili daha fazla tarihsel kanıt bulabilirsiniz. Ayrıca yine aynı araştırmcının Çarmıh ve Diriliş Gerçeği adlı kitabını da tavsiye ediyorum ( Ayrıca konu açılmışken bana Çarmıh ve Diriliş Gerçeği adlı kitabı gönderen sayın Fırat Çölgeçen’e tekrar teşekkür ediyorum. )
    Esenlikler dilerim.

    #31413
    Anonim
    Pasif

    Josh McDowell ve marangozdan öte adlı kitabı gerçekten herkese cevap verebilecek bir kitap…

    Özellikle İncilin değişmediğini öyle güzel kanıtlamış ki…

    Bütün kardeşlerin okuması gereken şeyler…

    #33198
    Anonim
    Pasif

    Ağzınız nasıl rab diyor anlayamıyorum sizi yönetenlere bile sen diye hitap edemezken nasıl olurda bütün kainatı yaratan Zat a sen (rab)diye hitap edebiliyorsunuz üstelik yüce yaratıcımız babaysa onun babasıda olması gerekmezmi ozaman bu kainatı yönetmek için bi kaç tane rab kardeş olması gerekmezmi ve düşünseniz ya bu rabler aralarında munakaşaya düşerlerse bizi kim kurtaracak burası kafamı çok kurcalıyor

    #33196
    Anonim
    Pasif

    Sayın akrep,
    Hiç araştırma yapmadan soru sormuş olmak için soru soruyorsunuz sanki.. bu soruları ilk defa siz sormuşsunuz gibi. Açın biraz siteyi gezin, her türlü yanıtı bulacaksınız. Olmadı incili açın okuyun. Biz politeist değiliz “Rabler aralarında münakaşaya düşer” demeniz manasız oluyor o zaman. Üçlü Birlik’i çözmenizi ve hissetmenizi diliyorum. Ayrıca Rab, “sen” demek değil, “efendi” demektir.
    Bizim Tanrımız alçak gönüllüdür. Fakat diğer dinlerin tanrıları kibirli olduklarıyla övünürler.

    #33197
    Anonim
    Pasif
    akrep1515;14416 wrote:
    ağzınız nasıl rab diyor anlayamıyorum sizi yönetenlere bile sen diye hitap edemezken nasıl olurda bütün kainatı yaratan Zat a sen (rab)diye hitap edebiliyorsunuz üstelik yüce yaratıcımız babaysa onun babasıda olması gerekmezmi ozaman bu kainatı yönetmek için bi kaç tane rab kardeş olması gerekmezmi ve düşünseniz ya bu rabler aralarında munakaşaya düşerlerse bizi kim kurtaracak burası kafamı çok kurcalıyor

    Sn. akrep1515;

    Sorduğunuz sorularla alâkalı bilgiler forumda mevcut. Biraz araştırıp okuyacak olursanız cevapları göreceksiniz. Bu cevaplar sizin için yeterli olur veya olmaz orasını bilemem.

    Eğer foruma öğrenmek, sorulara cevap aramak için geldiyseniz, bu çabanız size fayda sağlayacaktır. Ama ‘Ehl-i kitap’a ders vermeye niyetlendi iseniz, önce kendi inancınızı bir araştırın derim. Öyle sağdan soldan duyma ve telkinlerle elde edilmiş bilgilerle değil. Direkt İslâmi kaynaklardan.

    Ve sırf kendi iyiliğiniz için, ön şartısız, ön yargısız bir şekilde İncil’i okuyun. Özellikle Matta İncil’i 5/6/7. bölümleri özümseyerek okuyun.

    Yeni İsa Mesih’e iman etmiş bir kimse olarak, bahsettiğiniz teslis mevzusunda benim de aşamadığım noktalar var. Ben İsa Mesih’i bedene bürünmüş söz olarak anlamaya çalışıyorum. Başka bir deyişle RAB Tanrı, sözü ile İsa Mesih’te tecelli etmiştir. Söz kağıttan sayfalara yazılınca oluyor da, bir insanda neden tecelli etmiş olmasın ?

    Benim Mesih inanlısı olmamı sağlayan esas nokta, İsa Mesih’in eşsiz öğütleri ve tam bir peygambere yakışan hayatı olmuştur.

    Lütfen İncil’i bir defa olsun okuyunuz.

    Saygılar.

    #33204
    Anonim
    Pasif
    akrep1515;14416 wrote:
    ağzınız nasıl rab diyor anlayamıyorum sizi yönetenlere bile sen diye hitap edemezken nasıl olurda bütün kainatı yaratan Zat a sen (rab)diye hitap edebiliyorsunuz üstelik yüce yaratıcımız babaysa onun babasıda olması gerekmezmi ozaman bu kainatı yönetmek için bi kaç tane rab kardeş olması gerekmezmi ve düşünseniz ya bu rabler aralarında munakaşaya düşerlerse bizi kim kurtaracak burası kafamı çok kurcalıyor

    Ne mutlu Rab’bi arayanlara. Ne mutlu yüreklerini ve yüzlerini Tanri’ya çevirene. Onlar istediklerini mutlaka bulacak, aç yürekler mutlaka doyrulacaklardir.

    Yuh olsun onlara ki yürekleri Rab’den uzaktir. Yuh olsun onlara ki dinleri sacede dillerindedir. Yuh olsun onlara ki, digerlerini elestirirken, kendi bildigi dogrulari bile yapmaktan yoksundurlar.

    Rab onlari kendi agizlarindan yargilayacak. Madem ki varligimi biliyordun, madem ki onurumu savunuyordun ve madem ki bunlari insanlarin ve meleklerin önünde açikladin, be hey adam, kendi agzinla kendini mahkum ettin. Artik bilmiyordum diyemiyeceksin.

    Bu kadar iyi bildigin Bana mi hizmet ettin? Bu kadar zaman Benim buyruklarimi mi yerine getirdin, yoksa Seytan’in mi? Baskalarini düzeltmeye çalisan be hey adam, kendini niye düzeltmedin? Madem ki diger inançlarin öcü oldugunu biliyordun, kendi dinini niye uygulamadin. Ben de seni inandigin dine göre yargilayacagim.

    Insanin imani icraatiyla ölçülür. Diliyle degil. Icraatin Bana mi hizmet etti, Seytan’a mi? Yalan söyledin mi? Kariya kiza yan gözle baktin mi? Birine kin veya nefret besledin mi? Öyleyse sen Seytan’a kulluk etmiyormusun? Ebediyeti de onunla geçireceksin.

    Sen Beni degil, bir futbol takimi tutar gibi tuttugun bir dini savundun. Beni seven, buyruklarimi yerine getirendir.

    Bilmedigim sizi yargilamiyorum. Ama size Rab’bin dogruluk cetvelini verdim. Bununla kendi kendinizi ölçesiniz ve yargilayasiniz diye.

    Sevgi ve Dualarimla.

    #33234
    Anonim
    Pasif

    ALINTI
    Tanrı’nın kendisi hakkında verdiği ilk tanımlaması nedir ? Eski zamanlarda bir zat kendi ismiyle tanımlanırdı. Bu nedenle Tanrı’nın ilk yazılı vahyinde ( Tevrat’ta ) Musa’ya açıkladığı kendi öz ismi her şeyden anlamlıdır.

    Musa Tanrı’ya dedi: İşte , ben İsrail oğullarına geldiğim zaman , onlara: Atalarınızın Tanrısı beni size gönderdi desem, onlar da bana: O’nun ismi nedir ? derlerse, onlara ne diyeyim ?
    Tanrı Musa’ya dedi: BEN, BEN OLANIM; İsrail oğullarına böyle diyeceksin; beni size BEN’İM gönderdi… Atalarınızın Tanrısı…. YHVH beni size gönderdi ( Çık. 3:13-15 ).

    Şimdi sormak istediğim, Tanrı ( Yehova ) öz ise Allahın sözü vahiy ise, söz ve vahiy de Tanrının oğlu isa ise, Tanrının musa ile konuşması üçlü birlikten oğul vasıtası ile olmuştur. Yani musa ile konuşan isa olmuştur değil mi ? Acaba doğru anlamış mıyım ?
    Tanrı ile musa arasında geçen konuşmada Allahın sözü olan isa mesih söz olarak musa ile konuşmuştur. Açıklamalara göre bunun öyle olması gerekiyor değil mi ?

    #33246
    Anonim
    Pasif

    Sevgili Zülfikâr,

    Baba, Oğul ve Kutsal Ruh birdir. Yapılan her şeyi, bir kişi (tek Tanrı) yapmaktadır. Benim ve senin de yaptığın gibi. Bedenim böyle yaptı, nefsim (canım/benliğim) böyle dedi, ruhum nefsime bir yumruk attı diye birşey yoktur.

    Ama dünyaya gelen İsa değilmiydi? Geldi ama ayni zamanda, Rab Tanrı beden aldı ve aramızda yaşadı. “Ben ve Baba biriz”. Kutsal Ruh içimize geldiğinde de ayni şeyleri söyleriz. ‘Kutsal Ruh’ geldi veya ‘İsa’nın Ruhu’ geldi veya ‘Tanrı’nın Ruhu geldi.

    Ateşte Musa’ya konuşan İsa’da, Baba vardı; dünyada konuşan İsa’da olduğu gibi. Ama ayni zamanda, Göklerdeki tahttında oturan Baba’da ise, Oğul vardır.

    Bir güneş vardır. Fizikî yapısı, ısısı ve ışığı. Işığı, ısısı değildir. ısısı da ışığı değildir. Bunların hiçbiri de o fizikî yapısı değildir. Ama fizikî yapının ayrılmaz birer parçası ve özüdür. Üç tane güneş yoktur. Geceleyin güneşin ışığını görmeyebiliriz, ama ısısı ordadır. Kışın ısısını fazla hissetmeyebiliriz, ama ışığı ordadır. Bazen hem ışığına, hem ısısına ve hem de görsel fizikî yapısına şahit oluruz. Güneşte ışık vardır, ısı vardır. Güneşin ısısı yok edilse, ışığı yok edilse; ‘geri kalan’ fizikî yapı, güneş olurmu? Ama ayni zamanda o ‘geri kalan’ dediğimiz olmasa, bu sefer de ışık ve ısı olur mu? ‘Bir’ olabilmek için, üçlü birliğin, üçü de gereklidir.

    Yoksa acaip anlayışlara yol açabiliriz. Birileri:”İsa bana konuştu” der, diğeri: “Bana da Kutsal Ruh söyledi”, ve yine bir diğeri: “Yok. Yok. Ben Baba’nın kendisi ile bizzat görüştüm” gibi gülünç sapkınlıklar ortaya çıkabilir. Yani Musa’ya konuşan Üçlü Birlikti. Baba’nın veya Oğul’un veya da Kutsal Ruh’un tüm yaptıklarını, Üçlübirlik yapıyor.

    Sevgi ve Dualarımla.

    #33305
    Anonim
    Pasif

    bütün kainat rabbin elindeyken neden isa şeklinde insanların arasına girdi ve çarmıha gerildi acaba.

    #33312
    Anonim
    Pasif

    @yalpankaya 14648 wrote:

    bütün kainat rabbin elindeyken neden isa şeklinde insanların arasına girdi ve çarmıha gerildi acaba.

    Sevgili yalpankaya,

    Diyelim ki bir trafik suçu işlediniz ve çok ağır para cezasına çarptırıldınız. Ödeyemiyorsunuz. Ama zavvallı fakir babanız, yıllardır ameliyatı için biriktirmiş olduğu paralarıyla, cezanı ödedi ve sizi hapis cezasından kurtardı. Bunu, sırf seni sevdiği için yaptı. Sen çok iyi bir kişi olduğun için değil. Veya onu çok sevdiğinden değil. O seni karşılıksız sevdiği için bunu yaptı.

    Siz “ödeyemem” deyip karakola gidip teslim oluyorsunuz. Ama ordaki memur: “Cezanız Ödenmiştir” der. Siz de:”Hayret! Mutlaka bir hata yapmışlardır. Çünkü o cezayı ben hiç ödemedim” deyip coşkuyla haylazlığa, yasasızlığa devam edersiniz.

    Yıllar sonra köyünüze geri döndüğünüzde, babanızın, ameliyat parası bulamadığından dolayı, acılar içerisinde, vefat ettiğini öğreniyorsunuz.

    Evet Rab çok güçlüdür. Dünyanın hakimidir. Ama ayni zamanda çok adildir, çok kutsaldır ve çok sevecandır. Bedel ödenmeden affedemez. İsa işte bunu yaptı. Ve üstelik, bilerek, isteyerek, severek. Ve nankör bir dünya için bunu yaptı. Herkim O’na iman ederse, O kişinin cezası ödenmiş olacaktır.

    Rab sana Işığını versin.
    Sevgi ve Dualarımla.

15 yazı görüntüleniyor - 16 ile 30 arası (toplam 71)
  • Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.