üç büyük din üzerine

  • Bu konu 6 izleyen ve 16 yanıt içeriyor.
2 yazı görüntüleniyor - 16 ile 17 arası (toplam 17)
  • Yazar
    Yazılar
  • #36290
    Anonim
    Pasif

    teşekkürler mustifi

    #36280
    Anonim
    Pasif
    closer;21057 wrote:
    sayın Rüzgar,
    anlayışınız için size minnettarım. aranızda olmaktan da mutluyum. tavsiyelerinizi dikkate alacağım.
    Tanrım bana gerçeği göstersin. O’nu tanımam için bana yardım etsin. bunun için sizler de bana dua edin.
    esenlikle.

    Sevgili Closer,
    Bizler de senin burada olmandan dolayı seviniyoruz, mutluyuz. Senin için dua ediyoruz. Tanrı seni çok seviyor ve sana çok yakındır. Yüreğinin derinliklerindeki düşüncelerini, arayışlarını O çok iyi biliyor ve yakın zamanda kendisini sana açıklayacaktır sevgili Closer.

    Din konusuna gelince, Hristiyanlık bir din değildir, çünkü din bir sürü kurallar dizisidir, şekilciliktir. Gerçek Hristiyanlık, Tanrı ile birebir iletişim kurmak, O’nunla konuşmak, O’nunla yaşamaktır. Din insanı Tanrı’ya götürmez, tam aksine uzaklaştırır. Düşün bir kere,insan ezberlenmiş, kalıplaşmış dualarla Tanrı’ya sesini duyurabilir mi? Ya da kalıplaşmış bazı kuralları yerine getirerek, kurbanlar keserek, iyilikler, sevaplar işleyerek Tanrı’yı memnun edebilir mi, kurtuluşa kavuşabilir mi? Hayır sevgili Closer, bunların hiç biri günahlı insanı Tanrı ile barıştıramaz ve sonsuz kurtuluşu elde etmesini sağlayamaz. Kral Davut Mezmurlar 51:16-17. ayetlerde şöyle haykırıyor Tanrı’ya:

    ‘Çünkü sen kurbandan hoşlanmazsın, yoksa sunardım sana,
    Yakmalık sunudan hoşnut kalmazsın.
    Senin kabul ettiğin kurban alçakgönüllü bir ruhtur, alçakgönüllü ve pişman
    bir yüreği hor görmezsin ey Tanrı!’

    Evet, Tanrı’nın bizden istediği tek şey yüreğimizdir. O, kırık bir yürekle O’na yaklaşmamızı, yüreğimizi O’na vermemizi, alçakgönüllü bir ruhla, günahlı olduğumuzu, günahlarımızdan pişmanlık duyduğumuzu söylememizi ve tövbe ederek yaşamımızı O’nun ellerine vermemizi istiyor. Kutsal Kitap’ta Yeşaya 29:13′te şöyle diyor:

    ‘Rab diyor ki, ‘Bu halk bana yaklaşıp ağızlarıyla, dudaklarıyla beni sayar, ama yürekleri benden uzak. Benden korkmaları da, insanlardan öğrendikleri buyrukların sonucudur!’

    Sevgili Closer Rab senin kendisine dönmeni bekliyor! Senden yüreğinin dışında hiçbir şey istemiyor, senin üzerine dindarlığın getirdiği o ağır yükü koymuyor. Dindar kişiler dudaklarıyla, ağızlarıyla Rab’bi sayarlar, ama Rab yürekten kendisini yüceltmeni ve sevmeni istiyor ve sadece diyor ki:

    ‘Çocuğum Closer bana gel! Olduğun gibi gel, bana yaklaş! Günahlarınla, zayıflıklarınla, korkularınla, şüphelerinle bana yaklaş! Ben uzaklarda olan bir Tanrı değilim. Seni seviyorum, seni kurtarmak için Mesih’i dünyaya yolladım, senin çekmen gereken cezayı O çarmıhta senin için ödedi. Bunu kabul et kurtulacaksın!’

    Araştırmalarında Tanrı’nın sevgisiyle sana dokunmasını ve bereketlemesini diliyorum.

    Sevgilerimle

2 yazı görüntüleniyor - 16 ile 17 arası (toplam 17)
  • Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.