[Anonim]

@sonsuzdiren 6653 wrote:

Sevgili kardeşlerim İslam’ı eleştirmenin Tanrı’ya yücelik vereceğini düşünmüyorum. İslam’ı eleştirmek yerine Tanrı Sözü Kutsal Kitap üzerinde yoğunlaşırsak Tanrı’nın hoşnut olacağına inanıyorum.

İslam ile ilgili birçok forumda inanç sahipleri İslam üzerinde ayrıntılı bilgiler vererek görüş alışverişinde bulunmaktadırlar.

HristiyanTürk forumda Tanrı bilgisi ile ilgili gerçekleri paylaşırsak forumun adında ve amacına daha uygun bir yaklaşım göstermiş oluruz. Forumda internet medyasından İslam ile ilgili bazı güncel haberler yorumsuz olarak alıntılanmaktadır; forumun İslam ile ilgisinin bununla sınırlı kalması gerektiğini düşünüyorum.

Sevgili kardeşlerim de bu konuda görüşlerini paylaşırlarsa yararlı olacaktır.

Rab’bin lütfu sizinle olsun.

İşte ben bu şekilde düşünmüyorum, düşünmememin de iki tane temel sebebi var.

Birincisi, eğer bu güne kadar İsa hep Hz.İsa diye anılmışsa; ama Kuran-ı Kerim’in kendisinde İsa Mesih sıfatıyla anılıyorsa bu sadece İslam’la sınırlı kalmaz ve bizide etikiler; çünkü İsa’nın Mesih sıfatıyla anılması gerektiğini söyleyen bizizdir; ama Mesih İsa’nın Mesih olmadığını, Hz.İsa olduğunu söyleyenler de Müslümanlardır.

İkincisi ise, kafadaki soru işaretlerinin giderilmesi taraftarayım.Bakın müslüman bir ülkede yaşıyoruz ve okul hayatımız boyunca hep din kültürü ve ahlak bilgisi dersleri aldık.Yani bir şekilde çocukluğumuzdan beri İslam’la iç içe yaşadık.Daha sonra okuduk araştırdık ve doğru yolun Hristiyanlık olduğuna karar verdik.Tabi bu iş bu kadar kolay olmadı.Günlerce kafamızdaki soru işaretleriyle uykulardan uyandık, yanlış bir şeyler yapmaktan korktuk.İşte bu noktada İslam üzerine konuşmamız gerektiğini düşünüyorum.

Örneğin geçenlerde okuduğum ve gerçekten çok beğendiğim bir konu vardı.Benim ilk zamanlarımda olduğu gibi burada da bir arkadaşımızın kafasında soru işaretleri vardı, “eğer gerçek din Hristiyanlık ise neden Rab İslam’ın yayılmasına bu kadar izin vermişti, oysa ki engel olabilirdi” tarzında bir soru sormuştu.Sevgili Orhan Ant’ta o gün İslamın yayılmasını, Rab’le bir ilişkisinin olmadığını, Rabbin insana zeka verdiğini, doğruyu yanlışı seçebileceğini dile getirmişti ve satanizm örneğini vermişti.Satanizimin yayılmasını Rab mi istemişti?

İşte verilen bu örnek sanırım o arkadaşımızın kafasındaki soru işaretlerine kaldırmada oldukça yardımcı olmuştu.

Doğru yol Hristiyanlıktır; okuyan, araştıran her bilinçli kişi bu gerçekliği görebilir.İşte bazı şeyler bu kadar da basit olmuyor, çünkü kendi hayatımdan biliyorum.Hristiyanlığa yeni gönül vermiş bir kişinin kafasının içinde soru işaretleriyle yaşaması, yada yanlış bir şeyler yapmaktan korkması gerçekten de çok zor bir aşamadır.İşte bu noktada, onlara gerçekleri gösterip yardım etmemiz gerektiğini düşünüyorum.

[klaus]

iman ettim

Gerçekten de burç arkadaşıma katılıyorum.3 yıl önce, bende ilk iman ettiğim günler çok zorlanmışdım. Kendi kendime Isa Mesih’e ve 2 ay sonra yüreğime hitap eden bir kilise buldum. Ama ilk iman ettiğim günler, kiliseye gitmediğim zamanlar çok zor geçti. Böyle sorularıma cevap verecek kimse veya bilgisayarım yoktu.

kendi kendime diyordum ki ” acaba müslümanlıkdan çıkarsam ağzım burnum çarpılır mı? :)) ne olurdu? :)) veya İsa’ nın hayatıma girdiğini nasıl anlayacakdım?

Tamam küçük incilimin arka sayfasında ki iman duasını ettim ama şimdi hristiyan mı oldum? Kiliseye düzenli devam etmeye başladığım sıralar ilk 1 ay boyunca bana anlatılan üçlü birlik olayını anlayamıyordum. Diyordum ki ‘acaba İsa’ya mı dua etsem, Baba Tanrı’ya mı?’ Müslümanlıkdan gelen alışkanlıklar ve önyargılar da cabası. Onun için bende Burç kardeşime katılıyorum. çünkü şu an Müslümanların arasında gizli imanlı o kadar çok ki!

İlyas’ın bir duası beni çok etkiler. Hani putperest İzabel’ in sahte peygamberlerini öldürüp dağa kaçıyor. Hani odunları ıslatıp, Rab’den gelen ateş ile alev alev yakdıktan sonra, onun için ölüm emri çıkıyor. Dağa kaçıp tanrıya diyor ‘ Tanrım çok yalnızım, kimsem yok vs vs’ epeyce mızmızlanıyor. ama Rab diyor ki: ‘Yalnız değilsin, o şehirde yaşayan daha 7000 imanlı var”.

Kusura bakmayın kardeşler ayeti tam yazamamış olabilirim ama siz benden daha iyi bilirsiniz nasıl olsa. İşte bence bizim tahminimizden çok daha fazla gizli imanlı olanlar var (müslümanlar içinde) ve bu siteyi dikkatlice okuyup takip edenler var. Rabbimiz onları Oğlu İsa’ya çeksin diye dua ediyorum.
çünkü İsa der ki ‘bir kişiyi Babam bana çekmedikçe, o kişi bana gelemez’.
Rabbimiz bütün insanları kurtarsın diyorum.amin.

Rab sizi bereketlesin kardeşlerim.
Hoşçakalın, Rab’de kalın.

[Anonim]

(tahminimizden çok daha fazla gizli imanlı olanlar var (müslümanlar içinde)

Hemfikir birilerini bulmak oldukça güzel bir şey :)))

Bazen çekiniyorum düşüncelerimi açmakta; çünkü yanlış anlışılabileceğimi düşünüyorum. Hemfikir birilerini bulunca bende rahatlıkla düşüncelerimi açıklıyabiliyorum.

Çok doğru bir noktaya deyinmişsiniz. ‘Gizli imanlı’ diye nitelendirdiğiniz insanların varlığına bende inanıyorum. Bazen insanlar bir şey yapıyorlar; ama ne yaptklarını bilmiyorlar. Örneğin ben müslümanım diyorlar; ama onların hayatlarına baktığımız zaman hiç de farkında olmadan Mesih İsa öğretilerinde yürüyorlar.

Bir örnek vermek istiyorum (Eğer vereceğim örnek kötyüse, mod arkadaş lütfen bu bölümü silsin)

Kendi çevremde gönülleri tertemiz müslümanlar tanıyorum. Bazen o kişilerle sohpet ediyorum ve iş insan öldürmeye gelince bu gönülleri temiz insanlar gerçekten de büyük içtenlikle adam öldürmeye karşı çıkıyorlar ‘Allah’ın yaratmış olduğu bir varlığı biz nasıl yok edebiliriz?’ diyorlar. Oysa ki İslam’da cihat denilen bir kavram vardır ve hepimiz bu cihatın ne olduğunu çok iyi biliriz.

Şartlar ne olursa olsun ‘Adam öldürmeyeceksin’ diyen Kutsal Kitaptır.

Bu gönülleri temiz insanlar her ne kadar Müslümanım deselerde bence Mesih İsa yolunda ilerliyorlar, sadece hangi yolda ilerlediklerinin farkında değiller…

[Anonim]

Sayın burç; gönderme bana ise, doğru olan bir şeyi neden sileyim ki ? Forum kurallarına uyduktan sonra… Yazınıza izin verdim, okur okumaz ! Zira siz de bilirsiniz ki; forum kuralları kesin !.. Beni yalnış değerlendirmeyeceğinizi umarım.

Rabbin sevgisi ve ışığı sizinle olsun.

Lütuf, İsa Mesih’i sevenlere ölümsüz sevgi yle ! jesus… isamesihyasiyor

[Anonim]

Size neden gönderme yapayım ki?

Eğer aklımda şahsınıza özel olumsuz bir şey olsaydı bunu size özel mesaj yoluyla iletirdim.

Forumda İslam’ın eleştirilmesine karşı çıkıldığını biliyorum, İslam eleştirildiği zaman mesajların onaylanmadığınıda biliyorum.

İslam’ı eleştirmeye başladığım yerde parantez içinde, sakıncalı görülürse bundan sonraki kısmın mod. arakdaşlar tarafından silinebileceğini söledim, hepsi bu…

Şaşırttınız beni :)

[klaus]

gerçekden de dediğiniz gibi insanlar var benim çevremde de. özellikle 15 yıllık kız arkadaşım var. o bir ateist. onunla kız kardeş gibiyiz artık. onu tanıdığım ilk günden beri ve şu an dahil olmak üzere hayranım. iman ettikden sonra ona bir gün dedim ki ” sen farkında değilsin ama sen gerçek bir imanlısın. tam bir hristiyansın”
inanın bana harika ötesi güzel bir yüreği var. özellikle sırküpü.
çok çok iyi bir sırdaş. asla ve asla dedikodu yapmaz. ben bile bazen yapabiliyorum. imanlı olduğum halde.sonuçda kusursuz değilim İsa gibi.
hani bana deseler, gözlerini kapa ve uçurumdan atla. ve aşağıda arkadaşın seni tutacak. inan bana atlarım. bilirim ki beni tutar.
onu bir kaç kez kendi kiliseme getirdim. çok etkilendi. ara sıra gece ona kalmaya gittiğimde, uyumadan önce onun yanında İsaya dua ederim. hem onun için ederim. hem de nasıl dua edilir öğrensin diye ederim. sonra arasıra ona derim ki ” lütfen arasıra konuş İsa ile. de ki; heyy İsa merhaba! buradayım. selam. böyle de o hemen yanına geliverir zaten”
arkadaşım da tamam ederim der.
fakat hayatından ve işi olmasına rağmen asla iç huzuru yokdur. ona içsel şifa için her zaman dua ederim. bedeni çok çok zayıfdır. yemek yemez fazla. onun için bedensel şifa da ederim. kendini çok yalnız hisseder.
derim ki ” yalnız değilsin. Tanrı var. sen onun sevgili kızısın ama hayatına onu alamıyorsun. yüreğinin kapısını ona açmıyorsun. aslında o seni istiyor. bunu nereden mi biliyorum? çünkü benim aracılığım ile sana ulaştı ve kapında bekliyor açman için. ama hala daha o kapını açamıyorsun ve onu kapında bekletiyorsun. ama İsa sonsuz sevgisi ve sabrı ile kapında beklemeye devam ediyor”
ben umutluyum. arkadaşım için. bu umudum diğer insanlar için de var.
hani İsa der ki ” başka ağılda olan koyunlarım da var. onları da getirmeliyim.”
dua ediyorum. o başka ağıllarda da olan kardeşler korkmadan İsaya gelsinler.
şu anda bizi okuyan gizli imanlı kardeşler var onlara da seslenelim.
küçük incil kitaplarının arkasında iman duası vardır. iman etmek isteyenler onu sesizce okuyup iman edebilir.

iman duası

”Sevgili Rabbim, sana gereksinimim var. Çünkü bana olan sevginden ötürü benim günahlarıma karşılık kendini kurban olarak sundun. Bu nedenle sana sonsuz teşekkürler sunarım. Şimdi kalbimin kapısını sana açıyor ve seni kurtarıcım ve Rabbim olarak kabul ediyorum. Günahlarımı bağışlayıp bana sonsuz yaşam sunduğun için çok teşekkür ederim. Yaşamımın yönetimini benden al ve beni kendi istediğin gibi bir kişi yap. Amin.”
Bakın İsa Mesih hemen yanınıza geldi bile :)

Rabbimizin selameti hepimizin üzerine olsun kardeşlerim. esen kalın.

[Anonim]

@BURÇ 6808 wrote:

(tahminimizden çok daha fazla gizli imanlı olanlar var (müslümanlar içinde)

Hemfikir birilerini bulmak oldukça güzel bir şey :)))

Bazen çekiniyorum düşüncelerimi açmakta; çünkü yanlış anlışılabileceğimi düşünüyorum. Hemfikir birilerini bulunca bende rahatlıkla düşüncelerimi açıklıyabiliyorum.

Çok doğru bir noktaya deyinmişsiniz. ‘Gizli imanlı’ diye nitelendirdiğiniz insanların varlığına bende inanıyorum. Bazen insanlar bir şey yapıyorlar; ama ne yaptklarını bilmiyorlar. Örneğin ben müslümanım diyorlar; ama onların hayatlarına baktığımız zaman hiç de farkında olmadan Mesih İsa öğretilerinde yürüyorlar.

Bir örnek vermek istiyorum (Eğer vereceğim örnek kötyüse, mod arkadaş lütfen bu bölümü silsin)

Kendi çevremde gönülleri tertemiz müslümanlar tanıyorum. Bazen o kişilerle sohpet ediyorum ve iş insan öldürmeye gelince bu gönülleri temiz insanlar gerçekten de büyük içtenlikle adam öldürmeye karşı çıkıyorlar ‘Allah’ın yaratmış olduğu bir varlığı biz nasıl yok edebiliriz?’ diyorlar. Oysa ki İslam’da cihat denilen bir kavram vardır ve hepimiz bu cihatın ne olduğunu çok iyi biliriz.

Şartlar ne olursa olsun ‘Adam öldürmeyeceksin’ diyen Kutsal Kitaptır.

Bu gönülleri temiz insanlar her ne kadar Müslümanım deselerde bence Mesih İsa yolunda ilerliyorlar, sadece hangi yolda ilerlediklerinin farkında değiller…

Bir zamanlar İngilterede yaşıyor, ama vatanım olan Kıbrıs’a geri dönmeyi düşünüyordum. Kıbrıs’ta 10 günlük bir tatil geçirmekte iken, bir emlakçı ile tanıştım. “Sana dehşet manzaralı 4 dönümlük bir yer göstereceğim, fiatı da çok uygun. Anlaşırsak hemen satın alabilirsin” demişti. Günlerden cumartesi idi. Yeri beğensem bile, tapuda işlemleri yapmak için birtek Pazartesi kalıyordu. Salı sabahı İngiltereye dönecektim.

Gidip gördük. Dediği kadar varmış. Çok çok güzel bir yerdi. Fiyatı da, yarı fiyat denecek kadar az. Hemen kabul ettim. Piyasaya daha birgün evvel gelmişti. Ben almazsam, birkaç günde giderdi. Pazartesi tapuda buluşacaktık. Koçanın ve arazi planlarının kopyasını aldım. Eve dönüp, annem ve babamla olanları paylaştım. Babam, “Gidip birlikte görelim” dedi. Harita ve koçanı da alıp gittik. Babam baktı, baktı; “Oğlum, bu koçan da, bu harita da, bu yere ait değil. Burada bir yol olması gerekiyor ama yok. Orada bir mezarlık olması gerekiyor, ama yok.”

Duyduklarıma inanamadım. Tekrar tekrar baktık. Haritada ve koçandaki yeri birkaç kilometre ötede bulduk. Tam bir mezarlık idi. Bir kuruş etmeyen bir yer. Hayal kırıklığına uğradım. Meğer emlâkçı, bana cenneti gösterip, cehennemi satacakmıştı. Sevine sevine imza atıp, güzel araziyi satın aldım diye düşünürken, meğer aslında diğer berbat yeri satın almış olacaktım.

Peki, ben bu hikayeyi niye anlattım? Çünkü ayni hayal kırıklığını bir kez daha yaşamıştım. Bu sefer İslâm ile ilgili idi. Benim dedem imamdı. İslâm’ı göklere çıkarırdı. Küçüklüğümden beri onu dinlerdim. Yalnızca o değil, bütün İslâm dünyası ayni şeyi yapıyordu. Aynen o emlâkçı gibiydiler. Kuran’da olmayan güzel şeyler göstererek satıyorlardı İslâm’ı. Ama satın alıp baktığında, içinde hiç öyle şeyler göremiyordun. Ne sevgi, ne hoşgörü. İslâm, ‘Boyun Eğme’ demektir diyorlardı ve insanın içerisinde güzel duygular oluşuyordu. Boyun eğmeyenin, boynunun koparıldığını sonradan anladım. İslâm’a, Muhammed’e inanmayıp da, bunu beyan ettikten sonra, halâ Müslümanlar tarafından sevilen birine hiç rastlamadım. Hatta kendi kızları, oğulları dahi olsa. Bu sözlerime itiraz etmeye kimse cesaret edemez. Çünkü ben dahil, bildiğim herkese bu böyle olmuştur. Bilmedikleri Muhammed’e sadakattan, okumadıkları Kuran ve Hadislere imandan dolayı, kendi evlâtlarını bile reddediyorlar, evlâtlıktan atıyorlar. Sonra da ‘Sevgi ve Hoşgörü Dini’ diye bilmeyenlere ve bilhassa Batı’ya satıyorlar.

Konuştuğum birçok Müslüman, İncil’deki güzelliklerden bahsettiğimde (meselâ Matta 5,6 ve 7. bölümler), “Çok güzel ama, bu güzellikler bizim dinimizde de var” diyorlar. “Bir zamanlar ben de öyle düşünüyordum. Ama, hani nerde? Göster bana” dediğimde ise, gösteremiyorlar. Çünkü yoktur. Olmadığını da bilmiyorlar. Okumuyorlar ki bilsinler. Sadece Kendi ‘Emlâkçı’larının dediklerini tekrarlıyorlar. Ama araziyi gidip hiç görmediler. Cenneti mi, yoksa cehennemi mi satın aldılar bilmiyorlar. Ama cenneti aldıklarını sanıyorlar.

Bu yüzden sevgili Burç, sana katılıyorum. Birçok Müslüman insanımız, Tanrı’nın sevdiği ve onların uğruna canını verdiği bu kardeşlerimiz, aynen benim gibi, bir zamanlar Mesih’in güzelliklerini görmüş, özenmiş ve kendi yüreklerinde de bunun doğru olduğunu anlamış, bu yüzden Yaşayan Rab’bi aramaya başlamışken, “İşte aradığın budur” diye önlerine İslâm konmuştur. “Dinin budur” denmiştir. Aynen dedemin bana yaptığı gibi. Karşımıza hep bu ‘Emlâkçıları’ çıkıyor. Bizler ise, güzelliklerin Mesih’ten geldiğini bile bilmiyorduk. Hayatlarımız, yüreklerimiz hep Mesih’i aramış ama yerine bizlere başka birşey satılmıştı. Bu durumda olan daha birçok kişinin varlığına ben de inanıyorum. Bunlar zavvallılardır. Emlâkçının bana yaptığı oyuna geliyorlar. Okusalar, anlayacaklar; yüreklerindeki sesin, kitaplarındaki ses ile ayni olmadığını bilecekler. “Kara günlerde bizi kurtaracak altın satın aldık ve saklıyoruz” diye huzur duyuyorlar, halbuki bir baksalar, bir inceleseler; aslında altın suyuna batırılmış paslanan demir aldıklarını anlayacaklardır. Ama geç anlamak, hiç anlamamaktan daha iyidir.

Rab sizleri bereketlesin. Tüm yüreğiyle ve yüreğindeki sese göre O’nu arayanlar, mutlaka bulacaktır.
Sevgi ve Dualarımla.

[Yazar]

Yazılar