Türkçe Kitab-ı Mukkades çevrilerinin tarihçesi?
- Bu konu 4 izleyen ve 5 yanıt içeriyor.
-
YazarYazılar
-
13. Ocak 2010: 8:43 #26719AnonimPasif
Türkçe Kitab-ı Mukkades çevrilerinin tarihçesi… Bu çok ilginç ve araştırılmaya değer bir konu. İnciller’in Türkçe’ye tarihteki ilk çevirisi kim tarafından, nasıl ve ne zaman olmuş mesela. Bilen kardeşler varsa burada bildiklerini paylaşsalar iyi olur, zira epey karanlıkta kalmış bir mevzu bu. İlgili İnternet sitesi, makale veya kitap bildikleri varsa onları da not etseler hepimiz faydalanmış oluruz.
Sevgiler, iyilikler…
14. Ocak 2010: 13:08 #34284AnonimPasifMüslüman arkadaşlarımız incil degiştirilmiştir gibi çocukluk yıllarından itibaren şartlandırılmış, bir düşünce yapısı ile yetiştirildikleri için.!
İncil’in mesajını ve hristiyanlık dünya yaşam tarzını algılayamamaktadırlar.
Ki defalarca yazıldı çizildi İncil’in degiştirildiğini idia etmek demek hangi dine mensup olursa olsun o kişi veya görüşün kendi dinini ve önderini inkar etmesi demektir.
Müslüman inancının Kutsal kitabı ” Allah kelamı degiştirilemez” demiyor mu .?
Yine “Allah indirdiği kitaplarını korumaktan aciz degildir.” diyen yine islam inancının kitabı degilmi.?
İsa Mesih’in İncil’ini inkar kendi inancınızı inkardır.Hristiyan inancında şiddet , tehdit , yıldırma , terör , katliam yoktur.
Gestamani bahçesinde İsa Mesih’i yakalamaya gelen Romalı askerin kulağını kesen Elçi Simun Petrus’a
İsa Mesih;
“Kılıcını kınına koy, kılıç çeken, kılıçla yargılanacak .”
dedi sizler bu inançla yaşayan biz Hristiyanları her defasında değişik şekillerde suçluyorsunuz.” Sana tokat atana diğer yanağınıda dön”
” Kötülüğü iyilikle yen”
” Sizleri bir adım yürümeye zorlayanla ,siz iki adım yürüyün”Diyen İsa Mesih’e bağlı insanlar nasıl kötülük yaparlar.
Önümüze Temcit pilavı gibi her defasında ” Amerika, İngiltere ve daha başka” ülkelerin yapmış olduğu ve Tanrı’sal olmayıp tamamen dünya düzeni , siyasal emperyalist hegemonyasının düşüncelerini ve eylemlerini Hristiyan düşüncesine dayamayın.
Katliam, vahşet ,tecavüz ,terör gibi insan onuruna aykırı her düşünce ve eylemi Kutsal kitabımız İncil kabul etmiyor.
Kendisini çarmıhın sonsuz acı ve ızdırabına lekesiz ve günahsız kurban kuzusu gibi itirazsız yürütenlere bile itiraz etmeyip, kırkıcıların önüne giden kuzu gibi yürüyen Mesih İsa çocukları kötülük yapamaz.Yapanlar bizden değildir.
Müslüman arkadaşlar bizlerin ırak işgalini tasvip etmediğimiz gibi,
Gazze’de israilin filistin halkına yaptığı zorbalığı’da tasvip etmiyoruz.Esenlik olsun.
14. Ocak 2010: 13:58 #34285AnonimPasifMutaf kardeşimiz… ben sadece tarihi açıdan malümatları olanların malümatlarını paylaşmaları için yazdım. İnciller’deki ifadelerin nasıl aktarılmış olduğu çok büyük bir konudur. İlginçtir de. Hatta daha çok başlardan, Aramice kelime ve ifadelerin Yunanca’ya çevirileri de çok ilginç bir konu teşkil eder. Bu konu taa Eski Ahit’in İbranice’den Yunanca’ya olan ‘Yetmişler çevirisi’ diye bilinen çevirisinin zamanlarından beri çok enteresan bir araştırı konusu olmuştur. Kaldı ki Kitab-ı Mukkades’in Türkçe’ye olan çevirilieri çok yakın zamanlara rastlar her halde. Osmanlı imparatorluğunda Kitab-ı Mukkades bulunmuş olan en eskileri M.S. sekizinci-dokuzuncu yüzyıllara rastlayan Arapça çevirilerinden biliniyordu muhtemelen, büyük bir zaman dilimi süresince. Dolayısıyla Türkçe çevirilerinin detaylı bir tarihçesinin bilinmesi bilimsel malümatlanma açısından da çok önemlidir, Türk Hristiyanlar için özellikle.
Tabi kendisini Ruh’ül Kudüs’ün bilgilendirmiş olduğu temiz kalpliye sivrisinek saz… hangi çeviriye rastlamışsa da. Yüce Tanrı kimseyi pek de iyi olmamış bir çeviriye rastladı diye terketmez elbet. Ama bizim de, insani yönden en iyisini yapmaya gayret göstermemiz gerekir. Bunun olabilmesi için de bir önceki çabaların bilinmesine ihtiyaç vardır. Paylaşa paylaşa en iyisine varırız diye.
İyilikler…
14. Ocak 2010: 14:09 #34286AnonimPasifİncil isa Mesih’in yaşamı ve yaşamının sonucu olan müjdesidir. İsa gerçek vahiy gerçek Söz’dür. İncil’i kendisi değil öğrencileri yazmıştır.
Büyük İskender’den sonra, İsa dönemindeki Filistin üç yüzyıldan beri Yunan
uygarlığının etkisinde bulunuyordu. Romalıların ülkeyi ele geçirmesinden sonra bile resmi dil Yunanca kaldı. Bu nedenle Yeni Antlaşma (İncil) İsa Mesih’in dirilişi ve göğe çıkışından sonra havarileri tarafından Eski Yunanca olarak kaleme alındı. Yeni Antlaşma’yla Tanrısal vahiy tamamlanmış oldu.Çeviriler ve Türkçe Kutsal Kitap
İsa Mesih ve havarilerinin çağında dünyada en yaygın dil Yunanca olduğundan, o çağın kilise topluluğunun okuduğu Kutsal Kitap Yunanca idi. İsa Mesih’ten yaklaşık iki yüzyıl önce Mısır’ın İskenderiye Kentindeki Yahudiler Eski Antlaşma’yı İbraniceden Yunancaya çevirmişlerdi. “Septuagint” adıyla tanınan bu ünlü çeviri, havarilerin Yunanca’da kaleme aldığı Yeni Antlaşma’yla birlikte ilk çağ kilisesinin kullandığı Kutsal Kitap’tı.
Kuzey Afrika’daki kilise toplulukları, Yunanca değil, Romalıların etkisi altında Latince konuştuklarından, Yeni Antlaşma’yı Latinceye çevirdiler. Bu çeviri Jerom adlı bilgin tarafından yaklaşık M.S. 400 yılında İbranice ve Yunancaya göre düzeltildi. Jerom daha sonra Eski Antlaşma’yı yeniden çevirdi. Bu Latince Kutsal Kitap “kalabalık” anlamına gelen “vulgus” sözcüğüne dayanarak, “herkesçe tanınan” anlamındaki “Vulgat” adını almıştı. O çağda Kutsal Kitap Süryanice ve Kıpticeye de çevrildi.
Bu çağda İncil’den bir iki parça Orta Asya’daki Türk dillerine de çevrildi. “Türkçeye ilk çeviri Sultan IV. Mehmet’in baştercümanı Ali Bey tarafından yapıldı. Bu çeviri 1666 yılında bütünlendi”.2 Basılmak üzere Hollanda’ya götürüldü ama basılmadı. Ali Bey’in kaleminden çıkan metin Leyden Üniversitesi kitaplığındadır. “Bu çeviriye dayanan ilk Türkçe Yeni Antlaşma 1819’da 5000 nüsha olarak basıldı. Tüm Kutsal Kitap ise 1827’de yayınlandı”.
Türkçe Kutsal Kitap’ın Tarihçesi.
Ali Bey’in çevirisi Arap yazısına benzeyen Osmanlı yazısıyla yazıldı. Türkçe konuşan ama Ermeni yazısını kullananlar için ayrı bir çeviri 1819 yılında basıldı. Bu çevirinin Yeni Antlaşma kesimi 1831 yılında, tümü ise 1843 yılında gözden geçirilerek yayınlandı. Bu çevirinin Osmanlı yazısıyla basılması önerilince uygun görülmedi. Yeni Antlaşma ve Mezmurlar’ın yeni bir çevirisi Osmanlı yazısıyla yayınlandı (1866-1868). On yıl sonra içinde yabancı uzmanlar da olan, Şükri Efendi ve Ahmed Efendi adlı iki Türk’ün ve Keyfi Efendi adlı bir Kürt’ün de bulunduğu bir kurul tüm Kutsal Kitap’ı gözden geçirdi. Bu çalışmanın ürünü hem Osmanlı hem de Ermeni alfabesinde basıldı. Bu çeviri 1885 yılında yeniden düzenlendi.
Osmanlı İmparatorluğunda Türkçe konuşup Yunan alfabesini kullanan bir topluluk vardı. Onlar için Ali Bey’in çevirisinin Yeni Antlaşma bölümü 1826 yılında Yunan alfabesiyle yayınlandı. 1839 yılında Kutsal Kitap’ın tümü Yunan alfabesiyle yayınlandı. Bu eser 1854 ve 1871 yıllarında yeniden gözden geçirildi. 1884 yeni bir çeviri Yunan alfabesiyle basıldı. 1905 yılında üç ayrı Türkçe çeviri yerine aynı çeviri Osmanlı, Ermeni ve Yunan alfabeleriyle yayınlandı.
Dil devrimi gerçekleşince yeni alfabeyle yazılan bir Kutsal Kitap çevirsi zorunluydu. 1929 ile 1941 yılları arasında yapılan çalışmanın sonucunda bugün kullanılan çeviri gerçekleşti. 1987 yılında özel bir kurulun çalışmasıyla “Müjde” başlığı altında İncil’in çağdaş Türkçe çevirisi yayınlandı. 1988 yılının sonunda da Kitabı Mukaddes Şirketi’nin İncil’in Yunancadan çağdaş Türkçeye çevirisi yayınlandı.
[url]http://www.kiliseturk.com’dan[/url] alıntıdır.
14. Ocak 2010: 18:21 #34281AnonimPasif
Tuba kardeşimiz çok teşekkürler… verdiğiniz bilgiler çok değerli. Osmanlıca’ya ilk çevirilerin daha onyedinci yüzyıldan başlamış olduklarını bilmiyordum.Yunanca harflerle yazılmış olup metnin Türkçe olduğu İnciller’e şahsen de rastlamışım. Eski Karamanlı ninelerden birinde.
11. Aralık 2011: 9:02 #36709AnonimPasifHer ne kadar bir İncil çevirisi olmasa da, Codex Cumanicus’un içinde kıpçak türkçesiyle ilgili dualar vardır…
Saygılarımla.
-
YazarYazılar
- Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.