İsa Mesih’e neden ve nasıl iman ettiğini kısa ve öz bir şekilde özetlemişsin sevgili Patrick. Rab seni bolca bereketlesin ve ellerinde sımsıkı tutsun. Bir kimse hangi dine ait olursa olsun farketmez, eğer Tanrı ile kişisel bir ilişki içerisinde değilse o dindarlık kişiye ne kurtuluş getirir ne de ruhsal açıdan huzur verir. Her insanın içinde doldurulması gereken bir boşluk vardır ve bu boşluk Tanrı ile doldurulmalıdır. Bu da, Patrick’in de değindiği gibi, dinsel işleri ve kuralları bir kenara iterek tararsiz ve önyargısız bir şekilde araştırmakla olur. Zaten yürekten Tanrı’yı arayan herkese Rab kendisini açıklayacaktır.
İsa Mesih bu dünyaya bir din getirmeye gelmedi, üzerimize yükünü taşıyamayacağımız din kurallarını yerine getirmemiz için bizi zorlamadı kesinlikle. Çünkü O sevgidir, bizleri seviyor ve O’nun bizlerden istediği tek şey yüreğimiz, günaha ve Şeytan’a sırtımızı dönerek İsa’ya yönelmemiz, O’nu Rab ve Kurtarıcımız olarak yaşamımıza almamızdır. O zaman ölümden yaşama, karanlıktan ışığa geçeriz. İncil’de Yuhanna 8:12’de İsa şöyle diyor:
‘Ben dünyanın ışığıyım. Benim ardımdan gelen asla karanlıkta yürümez, yaşam ışığına sahip olur.’
Sevgilerimle