Sen İSA MESİH’in TANIĞI’mısın.?

  • Bu konu 2 izleyen ve 3 yanıt içeriyor.
4 yazı görüntüleniyor - 1 ile 4 arası (toplam 4)
  • Yazar
    Yazılar
  • #27084
    Anonim
    Pasif

    Sen,İSA MESİH’in Tanığı’mısın.?

    İSA Mesih’i Kurtarıcınız ve RAB’biniz olarak kabul ettiniz mi.?
    Yoksa hala bekliyormusunuz.?
    Ya..yarına çok geç kalırsanız.?
    Yaşam’anın garantisi mi var.!
    Yada ne zamana kadar olduğunun!
    Yaşamak,nefes almak,mutlu ve hoşnut olmak,
    İSA MESİH Sizce sadece, bu yaşamımızdan mı hoşnut olmamızı sağlar.?Başka istekleri yok mudur.?
    İMAN ettiniz.Ne kadar oldu.Bir sene yada daha fazla mı?
    Bizlerden örneğin, tanıklık konusunda beklentisi olabilir mi.?

    Kimler, İSA Mesih’in Tanıklarıdır.?
    Tanık ne demektir.?

    TANIK:
    Gerçek olayları yaşamış ve bunları gerçeğe uygun biçimde, aktaran kişidir.Tanıklığın genel tanımlanması bu dur.Kutsal Kıtab’ta okuyoruz,
    Matta 18:16 Ayetinde derki:

    “Ama dinlenmezse,yanına bir yada iki kişi daha al ki,söylenen her şey iki yada üç tanığın sözüyle tanımlansın.”

    Doğrulanması için iki yada üç kişi al diyor.Dikkat ederseniz dünyasal mahkeme’lerde bile bu kural geçerlidir.bu kural dünde geçerliydi bu günde.

    “Başkahinlerle Yüksek Kurulun öteki üyeleri,İsa’yı ölüm cezasına çarptırmak için kendisine karşı yalancı tanıklar arıyorlardı..Ortaya bir çok tanık çıktığı halde,aradıklarını bulamadılar.”
    Matta 26:60

    İstafanos İSA mesih’i müjdelerken,onu yakalayıp yüksek kurul önüne çıkarılmış yalancı tanıklarla kutsal yere ve yasa’ya küfrediyor diyerek
    yüksek kurulda yargılanmıştı.

    Tanıklık konusunda Ayet’lerden anlaşıldığı gibi o dönemlerde var olan yalancı tanıklık bu gün bile hala kullanılan bir yöntemdir.

    Vicdani sorumluluk ve Tanrı inancına sahip olmayanların başvurdukları bu yönten insanları ölüme kadar götürebilir. Genç İstafanos’u bile yalancı tanıkların şahit’liği ile taşlanıp öldürülmüştü.

    Yalancı tanıklığın dışında, geçerli olan tanıklığı Kutsal Kıtab’ımız şöyle tarif eder.1 Timeteus 5:19 Ayet’te

    “İki yada üç tanık olmadıkça yöneltilen suçlamayı kabul etme.”

    TANIKLIK MÜJDE’LEMEDE NE ANLAMA GELİR .?
    Müjdeleme anlamında tanıklık,İSA Mesih’i kişisel olarak tanımış ve buna tanıklık etmiş kişi yada kişilerdir.
    Elçileri ve ettikleri tanıklıkları Kutsal kıtab’ımızda okuyoruz.Örneğin:
    Elçilerin İşleri 4 Bölüm 33 Ayet’te:

    “Elçiler,RAB İSA’nın ölümden dirildiğine çok etkili bir biçimde tanıklık ediyorlardı.”

    “Petrus’la Yuhanna tanıklık edip RAB’bin sözünü bildirdikten sonra Samiriyenin,bir çok köyünde de Müjde’yi duyura duyura Yaruşalim’e döndüler.”Elçil İş 8:25

    “”Peyganberlerin hepsi O’nunla ilğili tanıklıkta bulunuyorlar.Şöyleki O’na inanan herkesin günahları O’nun adıyla bağışlanır.” Elç İşl 10:43

    Bizler acaba İSA Mesih ve Müjde için Tanıklıkta bulunuyormuyuz.?
    Yoksa TANRI SÖZ’ünü sadece kendimize mi saklıyoruz.!
    SÖZ’ü başkalarıyla paylaşıyormuyuz.Yoksa Korkularımızın hala esareti altında mıyız.?Bunu bir düşünün.

    TANRI’nın bizlerden isteği nedir.?

    “TANRI tarafından ölülerle dirilerin yargıcı olarak atanan kişinin kendisi olduğunu, halka duyurmamızı,buna tanıklık etmemizi buyurdu.”
    Elçilerin İşl 10:42

    Pavlusla bir gün kararlaştırdılar ve o gün daha büyük bir kalabalık onun kaldığı yere geldiler.Pavlus sabahtan akşama dek onlara TANRI’nın Eğemenliğine ilikin açıklamalarda bulundu ve bu konuda tanıklık etti. Bazıları onun sözlerine inandı,bazıları inanmadı.RUH dediki,

    “Bu Halka gidip şunu söyle:
    Duyacak duyacak,ama hiç anlamıyacaksınız,
    Bakacak bakacak,ama hiç görmeyeceksiniz,
    Çünkü Halkın yüreği duygusuzlaştı,
    Kulakları ağırlaştı,
    Gözlerini de kapadılar,
    Dönselerdi,
    onları iyileştirirdim.”
    Elçilrerin işleri 28:23.28

    Bu gün SÖZ’ü anlatıyoruz acı olansa Kutsal Kıtab’ımızda bize bildirildiği gibi Yürekler duygusuz,Kulaklar sağır,Gözler kapalı.RAB bu İnsanların yüreklerini iyileştirsin diye dua edelim.
    Bu tür insanlar bizlerdeki cesareti kırmamalı.RAB’bin kime ne zaman ne şekilde dokunacağını bilemeyiz.Bize düşen, RAB’bin bizdeki tanıklığını paylaşmak.

    TANIKLIK nedir.?
    Genel anlamı ile ,Tanıklık bir olgu,iş yada yaşantı hakkında verilen,
    gerçeğe dayalı ifade yada deneyimdir.

    Matta 26 Bölüm 59 uncu ayette:
    “Başkahilerle Yüksek Kurul’un tamamı,İSA ‘yı ölüm cezasına çarptır-mak için, kendisine karşı yalancı tanıklar arıyorlardı.

    “Kutsal yazıları araştırıyorsunuz.Çünkü bunlar aracılığı ile sonsuz yaşama sahip olduğunuzu sanıyorsunuz.Bana tanıklık edende bu yazılardır.”
    Yuh 5:39

    İSA MESİH bizlere şunu der:

    “Kendim için tanıklık eden bir ben varım,birde beni gönderen Baba benim için tanıklık ediyor.”
    Yuh 8:18

    “Size söyledim,ama iman etmiyorsunuz.Babam’ın adıyla yaptığım işler bana tanıklık ediyor.Çünkü benim koyunlarım değilsiniz.Koyunlarım sesimi işitir.Ben onları tanırım,onlarda beni izler.”
    Yuh 10:25

    İNANLI’LARDAKİ TANIKLIK ne anlamına geliyor.?
    Müjde’ci anlamında tanıklık,kişisel olarak İSA MESİH’le yaşanılanlar ve bunlarla ilğili anlatımlar yada haberlerdir.Bu gün iman etmiş bir çok kişi bu konuda bunu yaşamıştır.Kişisel birebir RAB’le olan ilişki,RAB’le olan Konuşmalar kapsar.

    Örneğin Pavlus tekrar tekrar tanıklıklarda bulunan yaşadıkları ile RAB’bin birebir bağlantı kurup, görünümler verdiği müjdeci dir.

    “”Hananya,Atalarımızın Tanrı’sı kendisinin isteğini bilmen ve Adil Olan’ı görüp O’nun ağzından bir ses işitmen için seni seçmiştir.Görüp işitiklerini bütün insanlara duyurarak O’nun tanıklığını yapacaksın”
    Haydi ne bekliyorsun?Kalk O’nun adını anarak vaftiz o günahlarından arın.”
    Elçil İşl 22:14

    RAB görünümler aracılığı ile bir çok kez Pavlus’u yönlendirmiş ve Onu Tanıklığında kullanmıştır.

    “Efendim sen kimsin dedim.”
    “Ben senin zülmettiğin İSA’yim diye yanıt verdi RAB.Haydi ayağı kalk.Seni hizmetimde görevlendirmek için sana göründüm.Hem gördüklerine,hemde kendimle ilğili sana göstereceklerime tanıklık edeceksin.”
    Elçil İşl 26:16.

    Bu gün dünyanın bir çok yerinde, TANRI’sal SÖZ’ün daha çok yayılması için, bir çok insan her tür zorluk ve sıkıntılarla mücadele ediyor ve hatta öldürülüyorlar.TANRI’nın yüreklerimizdeki sevgisi ,çoşkusu ve ateşinin önüne hiç bir güç geçemez,geçmemeli,her zorluğa ramen,SÖZ’ü bir insan, duysun diye tanıklık ediliyor..RAB’te bizlerden bunu istiyor.
    İnsanların sonsuz karanlıklarda kaybolmasını istemiyor.Müjde için RAB tüm ülkelerde, gökyüzünün kapılarını açsın ve İmanda çok daha fazla yetişmiş Müjdeciler yetişsin.

    Ya RAB ,sana sadakatle hizmet etmek ve tanıklığını yapabilmemiz için senin sözlerine olan, adanmışlığımızı yenile.Senin kutsal sözlerini tutabilmemiz için bizlere iman ,umut,ve sevgini aşıla.
    Yüce adınla AMİN

    Esenlik ve Sevgiyle.

    #35610
    Anonim
    Pasif

    “Sen İsa Mesih’in TANIĞI’mısın?” başlık yazısında sıralanan sorulara ve düşüncelerine cevap vermek istiyorum.

    Saba hemşirem, öncelikle size şu soruyu sormak istiyorum: “Sen İSA MESİH’in TANIĞI’mısın?” sorusunu kişiye mi yazmışsın? Yoksa genel anlamda bir başlık yazısı olarak mı kullanmışsın? Bu soruma içtenlikle cevap vermeni bekliyorum.

    Mesih imanlıları, inançlarını sözle ve yazılarla açıklamağa daima açıktırlar. Bu sitede Mesih İsa’nın olanlar da var; karşı olanlar da var. Siz, beni tanımıyorsunuz; ben de sizi tanımıyorum. Sizin yazılarınızı okudum; Mesih İsa’ya iman ettiğinizi kabul ediyorum. İNCİL sözlerini benimsediğinizi fark ediyorum. Sizin cesaretinizi kıran her kimse, ona odaklanmanız, sizi daha da rahatsız eder. İnsanlar, birbirlerine cesaret verebilirler; ama cesaretin asıl vericisi Rabdir! Bunu, dünkü paylaşımımda ilintili olarak İNCİL’deki örnekleri ile açıklamıştım. Amacım, senin cesaretini kırmak değil; Rab İsa Mesih’in hepimizin cesaret kaynağı olduğunu paylaşmaktı. İnsanlardan beklentilerimiz olursa, Rabden nasıl beklemeği öğrenebiliriz ki? Eğer sendeki cesaret, insanlardan gelmişse, ama şöyle, ama böyle, bir gün kırılacaktır. Barnabas’ın Pavlus’a cesaret verdiğine dair İNCİL’de bir açıklama sözü var mı? Pavlus, cesaereti zaten Rabden almış biridir. Üstelik, Barnabas’ın Pavlus’a verdiği cesarete ve teşvike kanıt olarak Elçilerin İşleri 15:39 ve 26:27’yi göstermişsin! Bu âyetlerde anlatılan şeyler, sandığınız gibi değil Saba hemşirem! Eğer bir şeye öfkelenirsek, sanrılarımız daha da, artmış olur! İşte bu sebeple size rica etmiştim ki, sizin cesaretinizi kıran yazılarımı ekrana getiriniz ve orada daha detaylı paylaşımımız olsun. Öyle fark ediyorum ki, yazdıklarıma çok hassas olmuşsunuz! Ne ise, gene de biz, Mesih’de kardeşiz. Eğer içimizde acılık oluşmuşsa, Kurtarıcımız ve Yapıcımız Rab İsa Mesih, barış Başkanımızdır.

    İçtenlikle ifade edeyim ki, İNCİL’den okuduğum öyle sözler oluyor ki, içimde açıklanıyorlar.

    Sorduğunuz soruları genel anlamda sorduğunuzu kabul ederek cevap vereyim:

    “Kimler, İsa Mesih’in tanıklarıdır? Tanık ne demektir?” diye sormuşsunuz. Bunu birçok paylaşımlarımda okursanız bulacaksınız. Yine de, Şam yolunda Rab İsa’nın Tarsuslu Saul’a göründüğü anlarda söylediği şu sözü, gerçek tanıklığın nasıl bir şey olduğunu umarım ki, anlarsınız: “Fakat kalk ve ayakta dur; çünkü hem gördüğün şeylerde, hem sana görüneceğim şeylerde seni hizmetçi ve tanık tayin etmek için sana göründüm”(Res.İşl.26:16). Bunu Türkçe eski çeviriden buraya aktardım. İsa’nın “sana görüneceğim şeylerin hizmetçisi ve tanığı olacaksın” demesine bakılırsa, bizde görüneceği şeyler olacak demektir. Bundan önceki paylaşımlarımda, “Ben anlayış ım”, “Ben rahat ım” başlıkları altında İsa’nın varlığını irdelemiştim. İNCİL’den okuduğunuz bir metinde bir şey, dikkatinizi ve ilginizi üzerine nasıl oluyor da çekiyor? Öncelikle onu ruhani anlayışla anladığınız için, dikkatinizi ve ilginizi üzerine çekiyor! Ruhsal anlayış denen şeyin sizde olduğunu fark ettiğiniz anda, İsa Mesih’in, “sana göründüğüm bu şeyin hizmetçisi ve tanığı oldun” anlamına gelmiyor mu? Bundan sonraki paylaşımımda, Rabbin şöyle dediği dikkatimi ve ilgimi çekti: “Neresi Rahatım yeri?” Çünkü insanlar, içinde otursun ve rahat etsin diye mi, Rabbe tapınak ya da, ev yapıyorlar? Bunun için Rab, “neresi rahatım yeri?” demiş insanlara! (Yeşaya 66:1). İNCİL’de Rab İsa’nın şu çağrısında, “size ben rahat veririm”ve “canlarınız rahat bulur” sözleri ile “Ben rahat ım” demiş olmuyor mu?(Matta 11:28-30). İçimizde Tanrısal rahatlığın bilinci olunca, o rahatlığın hem hizmetçisi, hem de tanığı oluruz. Onun sevgi varlığı, alçak gönüllü tabiatı, kutsal davranış biçimleri, bizde kendi iradeleri ile göründükleri zaman, onların hizmetçisi ve tanığı, dolayısı ile Rab İsa Mesih’in hizmetçisi ve tanığı oluruz. Çünkü İsa Mesih’in bize gelişi ile harfe hizmet dönemi kapanmıştır. Doğruluk konusunda da, aynen öyledir! Eğer kendi doğrularımızı ileri sürersek, İsa’nın doğruluk varlığı denen şey, reddedilmiş olur(Rom.10:1-4). Tanıklık konusunu İNCİL’de yazılı örneklerle daha da uzatmak mümkün. Ama şu birkaç örnekle anlattıklarımı anladıysanız, Rabbe hamdolsun.

    “Tanıklık, müjdelemede ne anlama gelir? Demişsiniz ve ardından, cevabını şöyle vermişsiniz: “Müjdeleme anlamında tanıklık, İsa Mesih’i kişisel olarak tanımış ve buna tanıklık etmiş kişi ya da kişilerdir” Örnek olarak Res.İşl.4:33’ü vermişsiniz. Bunu İNCİL’den okuyarak aşağıya aktarıyorum:

    “Ve resuller büyük kuvvetle Rab İsa’nın dirilişine tanıklık ediyorlardı; ve hepsinin üzerinde büyük lütuf bulunuyordu”

    Resullerin üzerinde neden büyük kuvvet vardı? Çünkü Kutsal Ruh, bizim de üzerimize gelince, Mesih İsa’yı tanıma gücümüz o anda olur. Yani Kutsal Ruh’un İsa Mesih’i bize bildirme gücü sonsuzdur. Siz, İsa Mesih’i gerçekten tanıyorsanız, onu insanlara Kutsal Ruh’un bildirdiği gibi bildiremezsiniz. Rab İsa, bunu şöyle açıklamış: “Ancak Kutsal Ruh üzerinize gelince, kudret alacaksınız… dünyanın en uzak yerine kadar tanıklarım olacaksınız”(Res.İşl.1:8). Rab İsa, ‘beni insanlara tanıtacaksınız’ dememiş; fakat, “tanıklarım olacaksınız” demiş! Evet, resuller, kuvvetle tanıklık ediyorlardı ve üzerlerinde büyük lütuf bulunuyordu. Rab İsa’nın “sana görüneceğim şeyler” dediği de bu değil mi? Buna bir örnek de, Petsus’un şu yazdıkları da olamaz mı? Petrus’un şu sözlerine bakalım:

    “Her biriniz aldığı armağana göre, Tanrı’nın çeşitli lûtfunun iyi kâhyaları olarak o armağanda birbirinize hizmet edin; Eğer biri konuşuyorsa, Tanrı’nın vahiy sözleri olarak konuşsun, eğer biri hizmet ediyorsa, Tanrı’nın sağladığı güçten olarak hizmet etsin; öyle ki, İsa Mesih aracılığıyla Tanrı her şeyde yüceltilsin; yücelik ve kudret sonsuzlara dek O’nundur. Amin.”(1.Petrus 4:10,11).

    Ruh’un armağanları, İsa Mesih’in doluluğundan aldıkları ve Mesih izleyicilerine verdiği ve bildirdiği şeylerdir!(Yuhanna 16:13-15). Yukarıdaki sözlerden okuyoruz ki, Tanrısal esinlerle konuştuğumuz zaman, bu, İsa Mesih’in bize görünen varlığıdır! Hizmet etmek için aldığımız güç, “gücüm zayıflıkta tamam olur” diyen Rab İsa’nın üzerimizde görünen varlığıdır!(2.Korint.12:9).Yani İsa’nın sözel ve eylemsel varlığı, üzerimizde görünebilir. Onun bu görünümleri, sıkıntılarımızda bize keşfedilecek izzet değilse, nedir?(Rom.8:18). Şunu fark ediyorum ki, sıkıntı anlarımızda bize görünen şeyler olmuyor, yani İsa’mızı görmüyoruz. Ama bize verdiği iman ile sıkıntılarımızda bize verilecek şeylere bakmamız öğretiliyor. İnsanlar olarak birbirimize bakarsak, görünmeyen şeylere nasıl bakalım? Görünmeyen şeylere ne için bakılır? Onları görmek için! Rab İsa, “görmeden iman edenlere ne mutlu!” demiş(Yuhanna 20:29). Evet Saba hemşirem, çektiğimiz sıkıntılarda, görmediğimiz şeylere “bize keşfedilecek izzet” umudu ile baktığımız zaman, İsa’nın yaşamı da, bizim fani bedenimizde görünecektir. Sıkıntılarımızda neden gerilimler geçiriyoruz? Çünkü Rable birleşmemize engel teşkil eden değerlerimizi yitiriyoruz; onun için acı çekiyoruz. Yani, haç taşıyoruz. Öyle bir zaman gelecektir ki, hali hazırdaki imanımız eğer Rabden değilse, onu kaybederken acı çekeriz; ama Rab, kendinden olanı bize verince, o imanın da tanığı oluruz. Ne siz bana bakın, ne de ben size. Birbirimize ders verecek halimiz yok; çünkü, Rab İsa’nın öğrencileriyiz. Bereket aldığınız bir İNCİL sözü varsa, içinizde duyduğunuz sevincin sevki ile onu bizlerle paylaşırsınız.
    Benim izlediğim yol budur. Çünkü görüyorsunuz ki, bu ekranlara Kitabı Mukaddes Ruhu’na aykırı ruhların birer tertibi olan kitaplardan sözler yazılıyor ve onların savunucuları var. Hatta aramıza imanlı gibi girenlerin yazdıkları yazılardan, taşıdıkları düşünceleri ortaya çıkıyor. Maalesef şu da görülüyor:

    İnsan bilgileri, insanları gerçeğe kavuşturmuyor. İNCİL’de anlatılan bilgi, hakikat bilgisidir. Bunları önceleri defalarca paylaştım. Şimdi yeniden yazmak gerekir mi?

    “Bizler acaba İsa Mesih ve Müjde için tanıklıkta bulunuyor muyuz? Yoksa TANRI SÖZ’ünü sadece kendimize mi saklıyoruz.!SÖZ’ü başkalarıyla paylaşıyor muyuz. Yoksa korkularımızın hala esareti altında mıyız.? Bunu bir düşünün.” Demişsiniz.

    İNCİL öğretişlerinde ve Hristiyanlıkta, dayatmacılık ve zorlama yoktur. İNCİL sözlerini insanlarla paylaşmağa kendinizi zorlamanız gibi başkalarını da zorlamanız gereksizdir. Üzerinizde Kutsal Ruh’un gücü ve lütuf oldukça, onun hizmetçisi ve tanığı olursun. Çünkü bu iş, Rabbin işidir. Sözü kendilerine saklayanları suçlar gibi olan o sorularınızı görmezden geliyorum. İçinizde size sevinç veren sözler olduysa, onları yazınız. Eğer yoksa, susmak, size bu kardeşinizi kazandırır.

    Saba hemşirem;Elçilerin İşl. 22:14’ü bir daha okumanı ve düşünmeni tavsiye ederim. O âyetle anlatılan şeyler o kadar derin ki! Rab, bunları bize açtıkça, hatalı görüşlerimiz değişecek ve biz değişeceğiz. Bunun üzerinde kardeşler için derin bir düşünme ve paylaşım konusu var! Artık saat geç oldu. Kusuruma bakmayın.

    Rab sizi bereketlesin ve korusun. Amin.

    #35614
    Anonim
    Pasif

    İmif Abi.

    Son yazdığım paylaşımda, size karşı karşı herhangi bir sesleniş yada bir ima yok,tüm samimiyetimle bunu söylüyorum.Siz neden alındınız.? bunu da anlamış değilim.Bakın,ben daha önceden de ” Sen Gerçek Hrıstıyanmısın “başlıklı bir paylaşımda bulunmuştum.”Sen İsa Mesih’in Tanığımısın” başlıklı yazımda, tıpkı diğer paylaştığım, paylaşım gibi bir yazıydı.
    Ben hiç kimseyi,sizde dahil hiç bir kardeşimi suçlamadım,Maksatım Tanıklık nedir bunla ilğili bir paylaşımda bulunmaktı.

    Sizinle ben, İSA MESİH inanlısı olabiliriz.
    Fakat;
    Kutsal Kıtab ve ayetleri dışında sizinle fikir ve yorum konusunda aynı ,çizgide düşünmüyorum.Siz hala şunu anlayamadınız.elbetteki bizlere herşeyi yaptıran ve bizleri yönlendiren güç ,Kutsal Ruh’tur,neden hala? bunun tersini iddia ediyormuşum gibi beni tasvip etmeyen,imalı yazılarlarınızla bunu belirtiyorsunuz.?

    Ben didişmek istemiyorum,bize yakışmaz.Bunu açıkçası hiç bir İnanlıya yakıştıramıyorum, bu durumdan açıkça sıkıldım.
    Şunuda bilin size karşı kastı hiç bir şeyim yok.Lütfen artık beni hedef yapmayın.Çünkü ben sizi yapmıyorum.Son paylaşımımım sizinle hiç bir alakası yok,bunu anlarsanız,memnun olurum.
    Esenlikle.

    #35620
    Anonim
    Pasif

    İmif Abi,
    Teşekkür ediyorum.
    Nedeni daha önceki yazdığım paylaşımımda,Elçilerin İşleri 26:27 ve 15: 39 ayetlerini yanlış yazmış olduğumu ve anlattığım konu ile ilğili olmadığını fark ettim.
    Elçi İş 26:27 de Pavlus’un Kral agripa huzurunda kendini savunması ile ilğili konuşması yer alıyor.
    15:39 daki Ayet’tede Markos(yuhanna)yüzünden pavlus ve Barnaba ile ilğili bir anlaşmazlıktan ve Barnaba’nın Markosu alıp Kıbrıs’a gemi ile gitmesinden bahseder.uyarın için teşekkür ediyorum.
    Üzgünüm.
    Uyarın için,tekrar tekrar teşekkür ediyorum.sanıyorum.Sabah erken yazıyı, işe geç kalma telaşı ile erken ve acele yazmam.herkesten özür diliyorum.

    Esenlikle.

4 yazı görüntüleniyor - 1 ile 4 arası (toplam 4)
  • Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.