[Anonim]

Adamlarına, ” Efendime, RAB’bin meshettiği kişiye karşı böyle bir şey yapmaktan, el kaldırmaktan RAB beni uzak tutsun ” dedi, ” Çünkü o RAB’bin meshettiği kişidir.” Davut bu sözlerle adamlarını engelled ve Saul’a saldırmalarına izin vermedi. Saul mağaradan çıkıp yoluna koyuldu. ( 1. Samuel 24:6-7 )

Davut, nerede yanlış yaptığını anlamaya çalışıp durdu. Saul’un yüreğinin kendisine karşı dönmesine neden olacak ne yapmıştı ve onu nasıl geri kazanabilirdi ? Saul saldırgan bir tutum içinde onun ardından gitmesine karşın, Davut Saul’un yaşamını esirgeyerek ona olan bağlılığını kanıtlamış oldu.

Başı yere eğik bir biçimde Saul’e yüksek sesle seslenip ” içimde kötülük ve başkaldırma düşüncesi olmadığını iyice bil. Sana kötülük yapmadığım halde sen beni öldürmeye çalışıyorsun ” dedi.

Davut bir kere liderine bağlılığını gösterdiğini bildikten sonra, düşüncesinde rahata kavuştu. Ancak çok geçmeden daha da yıkıcı olan bir haber duydu: Saul hala onu yok etmeyi arzuluyordu. Ama Tanrı’nın kendisine Saul’u öldürmek üzere izin isteyen bir arkadaş vermiş ve koca bir orduyu derin uykuya daldırmış olmasına rağmen, Davut, canını almaya çalışan kişiye karşı el kaldırmayı reddetti. Davut, bir şekilde bu uyuyan ordunun başka bir amaca, yani yüreğinin denenmesine hizmet ettiğini sezdi.

Tanrı, Saul’un ardından, Davut’un kendi krallığını kurmak için adam öldürüp öldürmeyeceğini veya tahtını doğrulukla sonsuza dek kurmak için kendisine izin verip vermeyeceğini görmek istedi.

Sevgili kardeşler, kimseden öç almayın; bunu Tanrı’nın gazabına bırakın. Çünkü şöyle yazılmıştır: ” Rab diyor ki, ” Öç benimdir, ben karşılık vereceğim. ” ( Rom. 12:19 ) ( John BEVERE )

Rabbin sevgisi ve ışığı sizinle olsun.

Lütuf , İsa Mesih’i sevenlere ölümsüz sevgiyle !

Dünyayı kazansan ne yararı var ? :elsalla: :elsalla: :elsalla:

[Anonim]

Tanrı’nın hizmetkarlarının öcünü alması doğru bir şeydir. Tanrı’nın hizmetkarlarının içlerini kendi başlarına almaları doğru bir şey değildir. Saul kendi başına öcünü alan biriydi. Onurlu bir adam olan Davut’u 14 yıl boyunca kovaladı ve aileleriyle birlikte kahinleri öldürdü.

Davut uyumakta olan Saul’ün yanı başında ayakta durduğunda, önemli bir denenmeyle karşı karşıya geldi. Davut’un hala soylu bir yüreği mi yoksa bir başka Saul’ün güvensizliğine mi sahip olduğunu ortaya çıkaracaktı. Tanrı’nın yüreğinin ardından giden biri olarak kalacak mıydı ? Başlangıçta olayları kendi elimize almamız, Tanrı’nın doğruluğunu beklememizden çok daha kolaydır.

Tanrı hizmetkarlarını söz dinleyip dinlemeyecekleriyle dener. Bizi bilerek ve planlayarak din ve toplumun standartlarının eylemlerimizi haklı çıkarıyormuş gibi görüneceği durumlara sokar. Başkalarının, özellikle bize en yakın olan kişilerin, kendimizi korumamız gerektiği yönünde bizi yüreklendirmelerine izin verir.Kendi öcümüzü almakla başkalarını koruyup soylu bir davranışta bulunacağımızı bile düşünebiliriz. Ama bu, Tanrı’nın istediği bir yöntem değildir. Dünyanın bilgeliğinin kullanıldığı yöntemdir. Dünyasal olup benliğe dayanır.

Benim üstümde yetki sahibi olan liderin gerçek yüzünü herkese göstermemi sağlayacak elime geçen fırsatı düşündüğümde, onun kötü yönlerini ortaya çıkarmazsam, başkalarını da incitebileceği düşüncesiyle mücadele ettiğimi hatırlıyorum.Ben, sadece gerçeği bildiriyorum. Bildirmezsem, bu durum nasıl son bulacak ? Onun gerçek yüzünü herkese göstermem için başkaları tarafından yüreklendirici sözler aldım.

Ancak bugün, Tanrı’nın o bilgiyi tek bir amaçla verdiğini biliyorum. O amaç, beni denemekti. Beni yok etmeye çalışan adam gibi mi olacaktım ? Yoksa Tanrı’nın yargısına veya tövbe ederse, Tanrı’nın merhametine mi yer verecektim ? ( J. B. )

Rabbin sevgisi ve ışığı sizinle olsun.
Lütuf, İsa Mesih’i sevenlere ölümsüz sevgiyle !
Dünyayı kazansan neye yarar ? isasiyahbeyaz :) :) :)

[Yazar]

Yazılar