[Anonim]

PROTESTANLIK : ORİJİNAL HRİSTİYANLIK

Müsevilerde ‘Hadisler, Gelenekler, Rivayetler ve uçsuz bucaksız Masallar’ vardır. Müslümanlarda da öyle. Katolik ve Ortodokslarda ise daha da beter. ‘Uydur uydur anlat; anlat anlat uydur’ misali, ve üstelik hepsine de taş çıkartacak şekilde. Ama Protestanların hiç böyle birşeyleri yoktur. Onlar için sadece Kutsal Kitap ve Mesih’in Ruhu vardır. Kutsal Kitab’a ve Mesih’in Ruhu’na ters düşecek herşey reddedilir. Mesih’in Ruhu’nu taşıyanlar, Mesih’ten olan herşeyi bilir ve olmayanı reddeder. Başkalarına danışma gereği duymazlar, çünkü Mesih’in Ruhu’nu taşırlar. Mesih’in Ruhu’nu taşıyanlar, işte esas ‘Azizler’ onlardır. Papa’ların veya Ruhtan yoksun dinî otoritenin kararlaştırdıkları değil.

Bugün Katolik ve Ortodoks dünyasının değişik yerlerinde sergilenmiş olan 12 tane kafatası bulunmaktadır ki, bunların hepsi de, kafası kesilmiş olan Vaftizci Yahya’ya aittir (Gülmeyelim lütfen – 2000 yıllık geleneğe karşı gelinmez). Yine değişik mekânlarda sergilenmiş olan ‘kuş-tüyleri’ vardır ki, bunlar da Mikail Baş Meleğinin kanatlarından düşmüştür Şeytan’la kavga ederken Daniel zamanında.(Mikail’in kanat tüyünü görmek isteyenlere duyurulur). Ayrıca Kudüs’teki bir kilisede, ‘Kutsal Işık’ diye adlandırılan, Rab tarafından yakıldığı iddia edilen ve Kıbrıs eski Başpiskobosu Makarios tarafından sahte olduğunun bilindiğini ve beyan edildiğini bilen bir kişi olarak, hala daha milyonların, hakikatleri bir tarafa iterek, böyle masallarla aldatılmaya koştuklarını görüp de üzülmemek mümkün değildir. Bunların, Müslümanlar’da ve tüm pagan dinlerinde olduğu gibi ‘Oruç Dede’lerle, ‘Derviş Baba’lardan medet umanlardan farkı yoktur.

Kim demiş ki, elçiler Katoliktir veya Ortodoksturlar? Ne hakla onları sahipleniyorsunuz? Onlar, ne Katolikliği ve ne de Ortodoksluğu duymuşlar hayatlarında. Nereden onlar sizin azizleriniz olmuştur? Onlar hayatta olsa, içi gitmiş-dışı kalmış, bu putperest kiliselere ayak basarlarmıydı hiç? Cennette arsa satan, sizin mezhepleriniz değil miydi? Para karşılığı ‘Af Kâğıdı’ veren sizler değil miydiniz? Asırlarca, para ve güç hırsıyla, Piskopos ve Başpiskopos makamlarını parayla satan ve satın alan sizler değilmiydiniz? Sizlerin hatalarına karşı duran, Pavlus, Petrus gibi hakikî imanlıları katleden, milyonlarca imanlıyı acımasızca yok eden siz değilmiydiniz? Şimdi ise, en küçük söze alınıyor; bunları bilmeyen zavvallıları kendiniz gibi yapmak istiyorsunuz. Yuh olsun Rabbi bırakıp Meryem’e veya azizlere tapanlara. Yuh olsun Meryem’i herhangi bir imanlı veya elçiden üstün görenlere. Yuh olsun, ‘Aziz’ dediklerini, gözleri önünde yaşamakta olan Mesih İmanlıları’ndan daha üstün görenlere.

Müsevilerin, Müslümanların, Katolik ve Ortodoksların ‘Kutsal Yerleri ve Kutsal Objeleri’ vardır. Protestanlar için, ne ‘Kutsal bir Yer’ ve ne de ‘Kutsal’ denilebilecek objeleri, putları, heykelleri, kâseleri, mezarları, türbeleri, asası, sakalı, sandaleti, giysisi veya sıpası vardır. Çünkü, ‘En Kutsal Olan’ onların içinde yaşarken, bunlara gereksinim duymazlar. Bir protestan, hacca gitmez. şifa bulacak bir mekân aramaz. Herhangi bir objeye elini, belini sürmez. Kutsal olan hiçbirşey yoktur. Çünkü, ‘EN KUTSAL’ onların içerisinde yaşarken, ne azize, ne Meryem’e ve ne de herhangi bir obje veya mekâna gerek duymazlar. Tanrı’yı başka yerlerde aramazlar. Çünkü onlar, zaten Yüce Olan’ın çocuklarıdırlar.

Müseviler’de, İslâm’da, Katolik ve Ortodokslar’da hiyerarşi vardır. Patronlarla görüşebilmek kimin haddine. Protestanlarda ise kimse patron değildir. Herkes kardeştir ve eşittir. Buyruk veren kimse yoktur. Birtek Patronumuz var, o da önümüzde iki kat olup, ayaklarımızı yıkayan çobanımız Mesih’tir. İnsanlar arasında yüceltilen ne varsa, Tanrı’ya iğrenç gelir. Tapsan da, tapmasan da, bu böyledir.

Bir insanı kurtarabilecek tek birşey vardır. O da isa’da ‘Yeniden Doğuştur’. Bu Doğuş, hakikîdir ve Ruhsal’dır ama fiziki doğuş kadar gerçektir. Yeniden doğmamış birinde, sadece ‘Din’ vardır. Yaşam yoktur. Ölüm vardır. Onlar yaşarken bile Ölü olanlardır. Nerede doğduğun, hangi ırktan olduğun, anne veya babanın dini, konumu, Papa’nın oğlu bile olsan, tüm Kutsal Kitab’ı ezbere bilsen, haftada iki defa oruç tutup, paranın onda birini Rab’be versen, tüm ayin ve törenlere katılsan, 41 defa vaftiz edilsen, Ekmek-şarap içsen; yeniden doğmadıkça, sen Ölüsün. İçinde Rab’bin Ruhu’nu taşımayan kişi, O’nun değildir. Gelenekler, örf ve adetler, şimdiye kadar hiç kimseyi kurtarmadı, kurtaramadı. Bundan sonra da kurtaramayacaktır.

“Alfa ve Omega, ilk ve son Benim” diyen, araya biryere sıkıştıracak ne Aziz bıraktı, ne de Meryem. Baştan sona, herşey, ama herşey ‘Benim’. Başka kimse yoktur. Ne arada, ne ortada, ne de kenarda. Buralara birşeyler veya birilerini sokmaya çalışanlar putperesttir. Putperestler nasıl yargılanacaksa, onlar da ayni şekilde, hatta daha beter yargılanacaklardır. Çünkü onlar, bu kadar ışığa rağmen, putperest kalmakla yetinmeyip, Rab’bin yollarını da saptıranlar ve Rab’bi arayanları da ağlarına dolandıranlarındandırlar.

“Biz öyle değiliz, iftira atıyorsun” diyenlere şunu sorarım: “Nesiniz o zaman? Niye Protestan değilsiniz? Yoksa biz Meryem’e veya Azizlere tapmadığımız için günahkâr mı olduk? Kutsal Kitap’ta Protestanların yapmalarını gerektirip de yapmadıkları ne vardır? Veya yapmamaları gerekli olup da yaptıkları ne vardır? Meryem’e tapmayan cehenneme mi gider? Hadi dizin suçlarımızı Kutsal Kitap’tan karşımıza da biz de bilelim? Ama sizin koca-karı masallarınızdan veya dedelerinizin gelenek kitaplarından değil. İsa Mesih varken, “Benim adıma ne dilerseniz size verilecektir” derken; niye bu sapkınca ihtirasla tapacak birileri veya medet umacak bir başka şeyler arayışı içerisindesiniz? Niye yüreğiniz, ille de başka yüceltilecek şeyler peşindedir. Meryeme ne ihtiyaç vardır? Azizlere ne ihtiyaç vardır. İsa katı mı? Kötü mü? Gaddar mı? Meryem söylemezse yapmaz mı?

Belki de dinini ‘Ortodoks’ veya ‘Katolik’ diye tanıtıp, büyük ölçüde ‘Doğru’yu benimsemiş olanlarınız vardır diye ümitle bekledim. Ama bütün bunları bilip de yoluna devam etmekte ısrarlı olana, bu sitede yer yoktur artık. Bu kadar sapkınlığın aracısı veya yardakçısı olamam ben. “Mezhepsel ayırımcılıktan, hemfikir olmadığımız konulardan uzak duralım” demiştim bir ara çare olarak. Bu kuralı bozan ben değilim. Bundan böyle de, Protestan İnancına ters düşen öğretileri, ‘Doğru’ymuş gibi bu forumda sergilenmesine izin vermiyeceğim.

Rab’bimiz açları doyurur. Toklara verilenler ise zay olur. Rab’bimiz hepimizin gözlerini açsın. Putlarından Rab’be dönen yaşayacaktır. “Önünüze Yaşam ve Ölümü koydum” diyor Rab. Mesih olmayanda, yaşam da yoktur. Amin.

[Anonim]

Sayin Kemal Basaran boyle bir yazi yazmaniz bir ortodoks katekumen olarak beni rencide etti ozellikle de boyle bir baslik…

Eminim benim gibi bu siteye uye olan diger ortodoks, katolik ve anglikan kardesleride rahatsiz etmektedir. Ben tarihsel ve ilahiyatsal olarak boyle bir tartismaya girmek istemiyorum ama su sorulari oncelikle kendinize sorun;

1- Protestan Kelimesinin manasi ortada iken,

2- Hristiyanlik tarihinde sadece 400-500 yildir varligini devam ettirirken

3- Birbirinden farkli, celiskli protestan kiliselerinin doktrin ve kilise bunyeleri gozler onunde asikar iken

4- Havarisel olarak hicbir kaynaginiz yokken

Kalkipte Orjinal Protestanlik adi altinda bir yazi yazmaniz tamamen bilgisizliktir. Ayrica Katolik-Ortodoks ve Anglikanlarin kutsallik atfettikleri nesnelere yazinizda saygisizlik yapmanizda sizin Mesih’te kardeslik duygusundan yoksun oldugunu gostermektedir. Hele Hele Kilise tarihinde hata veya noksanlik aranacaksa burada ortodoks kilisesi asla ve asla ortaya atilmamalidir. Ortodoks Kilisesi 1970 yildir degismeden tertemiz ve taptazedir.

Incil’de sizin gibi dusunenler hususunda ne sekilde ayetler oldugunu eminim biliyorsunuzdur ama mezhep taassubculugu yapmaktan baska birsey yapmiyorsunuz. LUTFEN DAHA SAYGILI OLUN…

[Yazar]

Yazılar