Ondalık Vermemiz Neden Gereklidir?
- Bu konu 1 izleyen ve 0 yanıt içeriyor.
-
YazarYazılar
-
16. Mayıs 2008: 22:53 #24690AnonimPasif
Ondalık Vermemiz Neden Gereklidir?
Kutsal Kitap ondalık verme konusunda ne öğretir? Para konusunda ne demektedir? Bunlar Mesih’e iman etmiş İncil’i yaşamaya başlamış inanlılar için önemli sorulardır. Çünkü Mesih İsa’yı gerçek anlamda yüreğine almış her Hıristiyan Tanrı’nın istemini bilmek ister.Her konuda Tanrı’nın isteğini yerine getirmeyi amaçlar. Kutsal Kitap ‘ta Malaki bölümü bu konu hakkında bize Tanrı görüşünü bildirmektedir. Bize her şey Tanrı’dan gelmiştir. Kiliselere yardım ondalık bağışı incil arasında yüz dolar olurmu?
Tanrı Ruh’ta ve gerçekte tapınmamız için bize verdikleriyle desteklememizi istemektedir. Ve Yargıç geldiğinde, Tanrı halkını eski günlerde olduğu gibi bereketleyecektir. Ama Tanrı neden gecikmektedir?.Kurtuluş bereketlerini neden Görmemektedir? Malaki, gecikmenin nedeninin Tanrı değil, insanlarda olduğunu söylemektedir. Tanrı’nın bereketlerini almamışlarıdır. Çünkü Tanrı’nın buyruklarına karşı gelmiçlerdir (bkz.ayet 3:7).
İsrail tabii ki, Tanrı’nın böyle bir suçlamada bulunmasına şaşırmıştır. Tanrı, “Bana dönün ve ben de size döneceğim” diye lütufkar bir davette bulunduğunda halk, “Nasıl döneceğiz?” diye yanıt vermektedir (ayet 3:7). ‘Ben mi? Ben bir şey yapmadım ki!’ der gibidirler. Oysa sürekli itaatsizlik ettiklerini anlamıyorlardı. Sonra Tanrı, halkın Kendisini soymaya çalıştığını söyler. Ondalıklarını ödememiş ve Rab’bin evine sunularını getirmemişlerdi. Ondalık, kişinin brüt gelirinin onda biri anlamına gelmektedir.
Burada ‘sunu’ olarak geçen sözcük ‘Tanrı’ya kaldırılan sunu’ anlamındadır. Gelirimizin bir kısmının Tanrı’ya şükür olarak verilmesi, . sunulmasıdır. “İnsan Tanrı’yı soyabilir mi?” sorusu, “Tabii ki hayır” gibi olumsuz bir yanıt bekleyen bir sorudur. Kimse Tanrı’yı soyamaz. Ama insanlar Tanrı’nın bu stemine itaatsizlikle Tanrı’yı adeta soymaya kalkmışlardır ve Tanrı onların kendisini “ondalıklar ve sunularda” soyduklarını açıklamaktadır (ayet 3:8). Tanrı gelirimizin yüzde onunu Tanrı hizmetlileri ile ibadet yeri işlevlerini sürdürebilmeleri için ibadethaneler ile, yoksullar ve ihtiyaç sahipleri ite paylaşmak şeklinde kendisine sunmamızı istemektedir. Bu O’nun buyruğudur. Bu yüzde on, sahip olduğumuz her şeyin yalnızca Tanrı’ya ait olduğunu sürekli olarak hatırlamamızı sağlar. Ayrıca maddi varlığımızda, ruhsal ve fiziksel varlığımız gibi Rab’bin istemine göre yönlendirilir.
Ondalık, bildiğimiz her şeyi Tanrı’dan aldığımızı hatırlatır. Tanrı kutsaldır. Öyleyse her şey kutsaldır. Hepsi Tanrı’ya aittir. O’na adanmıştır. Yediğimiz yemek Tanrı’nın yemeğidir; içtiğimiz şeyler Tanrı’nındır, harcadığımız para Tanrı’nın parasıdır. Ondalıklar ve sunular Tanrı’ya aittir. . Ondalığı verip sunularımızı getirdiğimizde, bütün hayatimizin Tanrı’nın olduğunu kabul ediyoruz ve Tanrı bizi, yarattığı dünyasındaki hayata ve bu diyarın bolluğunu paylaşmaya davet ettiği için O’na teşekkür ediyoruz. Ondalığımızı ve paramızın hepsini O’nu yüceltmek için kullanmamız gerektiği açıktır. Ondalıkları, Tanrı’nın yüceliğinden başka bir şey için kullanmak O’nu soymaktır. İsrail, O’nun hakki olanı O’na vermeyerek Yüce Tanrı’yı küçümsemişti. Kiliselere yardım ondalık bağışı incil arasında yüz dolar olurmu?Tanrı’nın Mükemmel Çağrısı
İkinci olarak Tanrı, “lanet altında olan” bir ulusa harika bir çağrıda bulunmaktadır (ayet 3:9). Ne kadar dikkat çekici, Tanrı laneti altında fakirleşip kuvvetten düşen bir halkla konuşup onlara ondalıkları ve sunulan talep ettiğini bildirmektedir. Şimdi şu soruları sorarak gerekmektedir. İsrail neden fakirleşip kuvvetten düşmüştü? Neden ona buna muhtaç kalmışlardı. Burada Kutsal Kitap’ın önemli ilkelerinden birini görüyoruz. İsrail halkı, muhtaç ve fakir bir halde olduklarından ondalık verme konusuna itiraz edebilirlerdi. Ama Tanrı öğretisi tam tersini söylemekteydi. Eğer ondalıklarını verirlerse durumları kötüye değil iyiye doğru değişecekti. Rab’be olan itaatleri Tanrı bereketini üzerlerine getirecekti. Zaten düştükleri bu durum Tanrı’ya olan itaatsizliklerinin sonucuydu. Kiliselere yardım ondalık bağışı incil arasında yüz dolar olur mu?
Kutsal Kitap’ın Malaki bölümü, hangi durumda olursak olalım her ne ise, onu vermeniz gerektiğini öğretmektedir. Tanrı’ya Ruh’ta ve gerçekte tapınmamızı engelleyebilecek hiçbir mazeret olmadığı gibi, ondalığımızı vermemizi durduracak hiç bir mazeret yoktur. Tanrı içinde bulunduğumuz durumları bilir ve bunlar bizim iyiliğimiz için atanmışlardır (Romalılar 8:28). Yani bizler, bu vaade göre yaşamalıyız. Yaşadığımız zor zamanların bile, kendi iyiliğimiz için O’nun tarafından atanmış olduğunun bilincine varmamız gerektir. Ve Tanrı içinde bulunduğumuz durumların O’nun isteğini yapamayacağımız kadar kötüye dönüşmesine asla izin vermez.Ayni gerçeği, Tanrı’nın Pavlus aracılığıyla verdiği vaatte buluyoruz:
‘Her insanin karşılaştığı denemelerden başka türlü denemelerle karşılaşmadınız. Tanrı güvenilirdir, gücünüzü açan biçimde denenmemize izin vermez. Dayanabilmeniz, için denemeyle birlikte çıkış yolunu sağlayacaktır”(I Korintliler l0:13).
Bu söz bizlere günah işlemek için hiçbir mazeretiniz olmadığını söyler. Tanrı, kendisinden kaçabilmek için günah işlememiz gerekecek kadar kötü bir şeyin hayatlarımıza gelmesine asla izin vermez. Eğer içinde bulunduğumuz bütün durumlar, ekonomik zorluk ve fakirlik zamanları bile, Tanrı tarafından bizim iyiliğimiz için tasarlanmışsa ve eğer Tanrı içinde. bulunduğumuz –durumların onlardan kaçabilmek için günah işlememiz gerekecek kadar kötü olmasına asla izin vermeyeceğini söylüyorsa, ondalığımızı vermeyişimizi haklı çıkaramayacağımız açıktır. Tanrı ondalıkları ve ondalıklardan daha fazla tutan sunuları vermemizi istemektedir. Bu her şeyin yaratıcısı bizim sahibimiz Yüce Tanrı’nın istemidir. Eğer kişi ondalığını vermiyorsa günah işlemektedir. Ondalığımızı vermemez lik edemeyiz çünkü bunu yapmak için hiçbir mazeretimiz yoktur. Kiliselere yardım ondalık bağışı incil arasında yüz dolar olur mu?
Bizler Tanrı’nın açık buyruğuna istisna kılacak hiçbir durum göremiyoruz. Malaki bölümünü okumaya devam ediyoruz ve Tanrı’nın harika bir vaat verdiğini görüyoruz. Tanrı halkını kendisine sadakat içinde olmaya çağırıyor ve eğer bunu yaparlarsa onların ihtiyaçlarını karşılayacağını söylüyor. Malaki 3. bölüm 10. ayete baktığımızda “ondalığın hepsini ambar evine getirin” şeklinde bir ayetle karşılaşıyoruz. Burada ondalığın Özellikle Rab’bin hizmetçileri için kullanılması. öngörülmektedir. Ondalık ve sunular tapınakta bu amaçla ayrılmış ambar odasına götürülecekti. Ayet “… evimde yemek olsun” diye devam etmektedir. Bunu açtığımızda bu ondalıkların ve sunuların Rab’be götürülmesi, mecaz anlamda halkı ile birlikte oturan Rab’le paylaşılmasını görüyoruz. Kutsal Kitap, Tanrı’nın halkıyla birlikte, İncil dilinde adı kilise olan “evinde” “oturduğunu” öğretir.
Davut, “Bana, Rab’bin evine gidelim, denildiği zaman sevindim” demiştir (Mezmur 12:1.) Burada ev, Tanrı’nın halkıyla bir araya geldiği, yaşadığı, O’na tapınmanın sunulduğu yerdir. Davut’un zamanında bu tapınma çadırı daha sonra da tapınaktı. Kilise
lere yardım ondalık bağışı incil arasında yüz dolar olurmu?
Günümüzde “ev” kilisedir. Pavlus’un Timoteyus’a, “gerçeğin direği ve dayanağı olan Tanrı’nın ev halkı,yani yaşayan Tanrı’nın topluluğu” olan “Tanrı’nın evinde” nasıl davranılması gerektiği hakkında verdiği öğütlerine dikkat edin (l. Timoteyus 3:15). Malaki, ondalık ve sunulan Tanrı’nın ambarına götürmeleri gerektiğini kaydettiğinde kiliseden söz ediyordu. Ayetleri ayetlerle karşılaştırdığımızda, ondalığın amacının ilk önce kilisenin hizmetini desteklemek olduğunu görüyoruz. Kilise, Tanrı’nın kutsallarının toplanması ve kusursuzluğa erişmesi için Tanrı’nın aletidir ve ondalıklarla sunular da Tanrı’nın müjdesi içindir.
Tanrı’nın Büyük Vaadi
Üçüncü olarak, sadık kahyalığımız Tanrı’dan zengin ödüller getirmektedir.Bütün ondalıkları O’na götürdüğümüzde Tanrı bizi bereketleyeceğini vaat eder ve vaatle birlikte bizi, kendisini sınamaya davet eder.
‘Beni şimdi bununla deneyin, orduların Rab’bi diyor, göklerin pencerelerini size açmayacak miyim ve size yetecek kadarından fazla üzerinize bereket dökmeyecek miyim?” (ayet 10).
Pencerelerin, “göksel” “cennetsel” olduklarına dikkat etmeliyiz, bu yüzden bereketlerde ruhsaldır. Ondalık veren İnanlıların bir çoğu bu dünyanın standartlarına göre fakirdirler. Ondalık veren birçok İnanlı sıkıntıları, zorlukları, sorunları ve sınanmaları iyi bilir. Ama ondalık veren İnanlıların hepsi ayni zamanda sevinen Hıristiyanlardır. Tanrı onların üzerine onlara yetecek kadarından çok daha fazla ruhsal bereket dökmeyi vaat etmiştir. Ve bu vaadini de yerine getirmiştir. Kiliselere yardım ondalık bağışı incil arasında yüz dolar olur mu?
Ondalık verenin aldığı bereketler sadece kendi alma kapasitesiyle sınırlıdır. Buradaki duruma dikkat edin. Bu durum ondalık vermeyen kişinin fazla bir şey alamayacağını göstermektedir. Ruhunun ambarı o kadar küçük ve kuruyup büzülmüştür ki Tanrı bereketlerini ona vermez. Malaki’nin zamanında İsrail halkının fakirlik içinde olması Tanrı’nın hatası değil, onların kendi hatalarıydı. Tanrı eğer kendisine inanırlar ve O’nu denerlerse gözlerine pencerelerini açıp onlara daha önce hiç görmedikleri bereketleri dökeceğini söylemişti. Malaki’nin öğrettiği büyük gerçek, Tanrı’nın hiçbir şeye ihtiyacı olmadığı ve sizden kendinize ait olan hiçbir şeyi istemediğidir. Tanrı sizden bir ödül istememektedir; sizden saygı istemektedir. Sizden sadece O’na vermenizi ister.
Kızına ondalığı öğretmek isteyen bir baba bozuk paraları üst üste koyarak onluk bir grup oluşturmuştu. Daha sonra kızının meraklı bakışları arasında gruptan bir sırayı kenara çekti ve gururlu bir şekilde “bak kızım bu Tanrı’ya ait” dedi. Kız şaşkınlık içinde “Baba! bütün geri kalanı kendimize saklayıp sadece o kadarını mi Tanrı’ya vereceğiz?” diye yanıt verdi. Evet, sadece o kadarcığı. Tanrı’nın lütfu ne kadar çoktur. Tanrı’nın lütfu ne kadar büyüktür, çünkü bütün talep ettiği sadece “o kadarcığıdır. Ya bizden onda dokuzu isteyip bizimle sadece onda birini paylaşsaydı? Yüce Tanrımız bizi beslemektedir; bütün ihtiyaçlarımızı Mesih İsa’daki görkemli zenginlikleriyle karşılayacağına dair sôz vermekte; bize bir sürü ôdül sunmaktadır. Sonra bizden sadece yüzde onunu, Kendisi için ondalık olarak istemekte ve bize bütün geri kalanını verip “Beni deneyin” demektedir. Siz de ayni şeyi yapmaya razı mısınız? Eğer ondalık vermiyorsanız, bu hafta başlamaya razı mısınız? Ve hayatinizin geri kalan kısmı boyunca ondalık vermeye razı misiniz? Bazı insanlar yüzde dört yada beşle başlayıp yüzde ona kadar artırmayı önermişlerdir. Ama Tanrı ondalığın tamamını gelirinizin yüzde onunu Kendisine götürmemizi sôylemektedir. Öyleyse bu hafta başlamaya ne dersiniz? O’na güvenin. Asla hayal kırıklığına uğramayacaksınız.
(Bloğcu’dan alıntıdır) -
YazarYazılar
- Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.