[Anonim]

Ölümden Sonra Yaşam Var mıdır?

Tabut ağır ağır yere doğru indirilip mezara konuluyor, perdeler kapanıyor; her şey artık bitti. Bundan sonra bir yaşam olduğuna inanabilir miyiz? Ölüm bu günah dolu dünyada yaşamın bir parçası.

Kendimizi şöyle görebiliriz:

Bir vücut – görünen fiziksel varlığımız.

Bir beyin – düşünen ve dünyaya tepki gösteren bir yönümüz.

Bir ruh – seven, hisseden ve tapınan yönümüz.

Kişiliğimiz – gerçekte ve derinde ne olduğumuz, gerçek biz.

Bedenimiz yaşlanıyor ve birgün ölecek. Buradaki yaşamımızın gereklerini ve ihtiyaçlarını gidermiş olacak. Öldüğümüzde, daha doğrusu bedenimiz öldüğünde ruhumuz yaşamaya devam edecek. Çünkü o ölmez ve öldürülemez. Bir cenazeye gittiğimizde tabutun içinde sadece bir ceset var, bir zamanlar tanıdığımız insanın ruhu değil.

Peki sonra ne oluyor? Bu soruyu yanıtlayabilmek için yanıtı bilen tek kişiye gitmeliyiz. İsa ölümden tekrar yaşama döndü ve sadece o iki olayı yaşadığı için bu soruyu yanıtlayabilir.

O, iki sonsuzluk dünyasından bahsediyor, cennet ve cehennem. Cehennem Tanrı’nın huzurundan tümüyle yoksun olunulan yerdir. Tabii tüm sevgisinden ve ışığından da! İsa orayı karanlık, ağlama sesleri ve işkence dolu bir yer olarak tarif ediyor. Cehennem, sonsuz yaşamın hapsedildiği ve kurtuluşu olmayan bir yer. Bu yaşamımızda Tanrı kurtuluş şansı verdi ve İsa’yı ölüme gönderdi. Fakat Tanrı aynı şansı cehennemde sağlamıyor. İnsanlar kendi seçim haklarını kullanarak İsa’nın özgürlük ve sonsuz yaşamın umudu olduğunu reddediyorlar. Kutsal Kitap bunu Tanrı’dan sonsuz ayrılma diye nitelendiriyor.

İsa, cenneti Tanrı’ya inananların gerçek evi olarak niteliyor. Gerçek Hristiyan bir kişi bu dünyaya ait değildir. Bu geçici ve kısa yaşamdan, İsa’nın bize hazırladığı gerçek evimize giderken geçiyoruz. Tanrı, İsa, Kutsal Ruh, melekler ve Tanrı’nın tüm çocukları orada olacak. Başlangıçtan beri O’nu seven ve O’na güvenen herkes orada olacaktır.

Cennet, mükemmel sevginin ve mutluluğun, kalıcı barışın ve yetkin tatminin yer aldığı, öyle güzel ve olağanüstü bir yer ki, anlamamız mümkün değildir. Orada günaha, ölüme, kötülüğe, vahşete, nefrete, acıya, ayrılığa ve üzüntüye yer yoktur. Hristiyan hayatı gelecekteki mükemmel yaşama bir hazırlıktır.

İsa’yı yüzyüze göreceğiz. Zamanın sonunda ölümden diriltileceğiz ve yeni ruhsal bir bedene sahip olacağız. Bu yeni beden tıpkı İsa’nın yeni bedeni gibi mükemmel yaratılmış ve cennetteki yaşama uygun olacak. Yaşamın tüm sorunları ve gizemleri çözülecek.

Eğer İsa’ya aitsen ölümden korkma. Çünkü bedenin öldüğünde, ki bir gün ölecek, ruhun beraber olmak için İsa’nın yanına gidecek. Uykuya dalmış ve uyanmış gibi olacaksın. Orada göreceğin ilk kişi İsa olacak ve seni en sonunda ‘Evine hoşgeldin’ diye karşılayacak.

[Yazar]

Yazılar