Ölüler İçin Dua Etmek Doğru Mudur?

  • Bu konu 5 izleyen ve 8 yanıt içeriyor.
9 yazı görüntüleniyor - 1 ile 9 arası (toplam 9)
  • Yazar
    Yazılar
  • #24345
    Anonim
    Pasif

    Ölüler İçin Dua Etmek Doğru mudur?


    ‘Allah rahmet eylesin…canına rahmet olsun…nur içinde yatsın…’ gibi deyimler, ölmüş olan kişilerin ruhları için yapılan iyimser temennilerdir. Ne var ki bu tür iyimser temenniler bazen kendi sınırını aşarak sakıncalı ve tehlikeli inançların doğmasına yol açar. Örneğin:Ölülerin ruhlarının Tanrı’dan af veya merhamet bulması amacıyla verilen yemekler, (insanların birbirlerine ziyafet vermeleri, sevgi ve dostluk açısından bu dünyada yaşayanlar için yararlı olabilir. Ama ölmüş kişilerin Tanrı’dan af ve merhamet bulmalarını sağlamak amacını gütmesi yanlıştır).

    Bunun gibi de gerek kilisede, gerek mezarı başında ölülerin ruhlarının Tanrı’dan af ve merhamet bulmaları için yapılan dualar iyimser temennilerden daha ileri geçip ruhsal yaşamda birçok sakıncalara ve yıkımlara neden olmaktadır.

    Soru: ‘Ölülerin ruhlarının Tanrı’dan af ve merhamet bulmaları için edilen duaların ne gibi sakıncaları var? Ruhsal yaşamda ne gibi bozukluklar getirir?’

    Cevap: Ölülerin ruhlarının affedilmesi ve merhamet bulması için edilen dualar öncelikle ölülerin ruhlarına hiçbir yarar sağlamadığı gibi; ayrıca bu durumu gören ve buna inandırılan kişilerin yaşamlarında birçok bozukluklar yaratmaktadır.

    Soru: Ölülerin ruhlarının Tanrı tarafından affedilmesi veya merhamet bulmaları amacıyla yapılan dualar, yaşamakta olanlara ne gibi yıkımlar getirir?

    Cevap: Kişinin tövbe etmesini engelleyebilir; Mesih’in kurban kanında yıkanarak, şimdiki zamanda sağlanan af ve arınmanın önemini kaybettirmeye; hem de bunu zayıflatarak Tanrı’nın kurtarış planını sarsabilir.

    Ölümden sonra bile affedilebilme veya kurtulabilme umudunu vererek, kişiyi tövbe etmekte tembelleştirebilir. Böylece kişinin bu dünyadan tövbesiz olarak göçmesine yol açar. Oysa İncil’e göre affedilebilme ve kurtulabilme fırsatı ancak bu dünyaya aittir. Ölümden sonra sadece yargı ve ceza gelmektedir: (İbranilere Mektup 9:27).

    ‘Makbul vakit şimdi, kurtuluş günü şimdidir’ diyor İncil (2.Korintliler 6:2).

    Ölülerin ruhları için edilen duaların tehlikelerine Kutsal Kitap açısından bakalım:

    a.) Ölüler için dua etmek, ölümden sonrası için kurtulabilme, affedilme umudunu verir. Bu umudu taşıyan dünyadaki günahlı insanlar ‘nasıl olsa ölümden sonra bile kurtuluş umudu var’ düşüncesiyle tövbe etmeyi hafife alabilirler. Bu inanç biçimi, kişiyi hem bu dünyadayken bozuk, günahlı yaşamına devam ettirdiği gibi; hem de öbür dünyaya tövbesiz olarak göçmesine yardımcı olur.

    Önce Kutsal Kitap’ta herkesin tövbe etmesiyle ilgili birçok ayet vardır. Günahsız tek bir kişi bile yoktur. İncil, herkesin kendi günahını görüp bunlardan tövbe etmesini ve kötü yollarından dönmesini öğretmektedir.Tövbe, bu dünyada yaşarken olmalıdır. Bu, kesinlikle ertelenmemelidir. Günahından dönmeyi ve tövbe etmeyi geciktiren kişinin yüreği, vicdanı zamanla sertleşir; bir an gelir ki, kişi tövbe etmeden ölür ve bu dünyadan ayrılır. Bu yüzden İncil şöyle der:

    ‘Makbul vakit şimdidir; kurtuluş günü şimdidir’ (2.Korintliler 6:2).

    Ölülerin ruhları için edilen duaların konusu ise, onların geçmişteki günahlarının affedilmesidir. Bu davranış, kişide şu düşünceleri yaratır: ‘Öldükten sonra günahlarımın bağışlanması için dua ederler ve Tanrı beni affeder… Böylece öldükten sonra bile günahlarım bağışlanır. Şimdi tövbe etmeme ne gerek var? Günümü gün edeyim, fırsatım varken bu dünyada istediğim gibi yaşayayım, ölümümden önce bir vasiyet bırakırım. Ruhumun rahat etmesi ve günahlarımın affedilmesi için kilisenin yetkili din adamlarına gereken ayin parasını veririm, bu konu da böylece halledilmiş olur. Nasıl olsa ölülerin ruhları için din adamları dua ediyorlar ya.. Demek ki, ölümden sonra bile günahların affedilmesi için bir çare var demektir’.

    Bu şekilde düşünüldüğü için yaşayan insanın günah ve tövbe sorunu hem tehlikeli, hem de sakıncalı bir duruma girmiş oluyor. Kişi artık ne günahlarının tehlikelerini ve dehşetini önemser; ne de fırsat varken tövbe etme gereğini duyar.

    Ölülerin ruhlarının affedilmesi için edilen dualar, aynı zamanda İsa Mesih’in kurban kanı ile sağlanan kurtuluşu kabul etmenin önemini yitirtir. Kişi, bu gerçeğe inanmayı hafife alır. İncil’e göre bir insan, bu dünyada yaşarken Mesih’in kurtarıcılığına sığınmalıdır. İsa’nın haç üzerinde dökmüş olduğu o kutsal Kan’a iman ederek günahlarından arınmalıdır. Kutsal Kitap’taki Tanrı’nın değişmez planına göre; günahlı bir insanın bağışlanması için başka bir yol yoktur. Ama ne yazık ki öbür tarafta ölülerin günahlarından arınmaları için ölümden sonra affedilme yolu kesinlikle yoktur. İnsanların uydurdukları bu şey, İncil’in öğretisiyle taban tabana ters düşmektedir.

    Günahlı bir insanın tövbe edebilmesi için ancak o, bu dünyada yaşarken dua edilebilir. İncil’in hiçbir yerinde, ölen bir kişinin ruhu için dua edilmesinden söz edilmez.

    Misak Günay

    #29648
    Anonim
    Pasif

    İncil’de Yargı Günü’nden açıkça söz edilir. Ayrıca Tanrı’nın rahmet ve de merhamet sahibi olduğu da açıkça bellidir. Peki sevgili kardeşim, neden ölenler için Tanrıya yalvarmayalım? Dua insan ile Tanrı arasında en güçlü bağ değil midir? Bu saydıkların bana pek mantıklı gelmedi. Bu teoriye göre insanın ölümden sonrası için hiçbir hazırlık yapması gerekmiyor. Arkada kalan kişiler de onu tamamen unutup hiçbir şekilde dua ve de hayır yapmasınlar anlamına geliyor…

    #29651
    Armagan
    Anahtar yönetici

    İnsanlara bir defa ölmek ve ondan sonra yargılanmak belirlenmiştir.

    Hem Roma Katolik dininde hem de İslam dininde ölüler için dua etme geleneği vardır. Peki bu gelenek Kutsal Kitab’ın öğretişlerine uygun mudur? İlkin insanların neden ölüler için dua ettiklerine bir bakalım:

    1. Ölüler için dua etmek onlara saygı gösterdiğimizin bir belirtisidir ve bu kutsal ve çok değerli bir uygulamadır..

    Tanrı Sözü Kutsal Kitap’a göre ölüler için dua etmek ne kutsal bir şeydir, ne de değerli bir uygulamadır. Kutsal Kitap’ta inananların yaşayanlar için dua etmeleri gerektiği öğretilir, ama Kutsal Kitabın hiçbir yerinde gerçek hristiyanların ölüler için dua ettiklerine ilişkin tek bir örnek bulunmaz. Bu acıdan, ölüler için dua etmek bir insan uydurması ve geleneğinden başka bir şey değildir.

    2- Ölüler için dua etmemiz onların günahlardan arınıp kurtulmasına yardımcı olabilir..

    Bu da başka bir insan geleneğidir dememiz gerekiyor. Böyle bir öğretişi destekleyen tek bir Kutsal Kitap ayeti bile bulunmamaktadır. Kutsal Kitaba göre günahlı insan günahlarından henüz yaşarken dönmeli ve temizlenmelidir. Daha ölmezden önce insan ölünce nereye gideğine kendisi karar vermektedir. İsa’yı kişisel Rab ve Kurtarıcıları olarak kabul edenler bu iman adımları nedeniyle sonsuz kurtuluşa hissedar olup sonsuz yaşama sahip oluyorlar. İsa Mesih’i Rab ve Kurtarıcıları olarak reddedenler ve O’nu Kurtarıcı değil de sadece ‘peygamber’ olarak kabul etmiş olanlar İsanın sağladığı sonsuz kurtuluştan hiçbir zaman yararlanamayacaklardır. Çünkü İsa, beni insanların önünde inkar edeni ben de Babamın ve göklerdeki meleklerin önünde reddedeceğim’ demektedir.

    3- Bizim ölüler için dua etmemiz, ölülerin öbür dünyadan bizim için yaptığı şefaat yakarışlarını daha da etkili yapabilir…

    Böyle bir düşünce ve öğretişi destekleyen hiçbir Kutsal Kitap ayeti bulamazsınız. Kutsal Kitaptan desteklenmeyen her türlü öğretiş insan uydurması ve öğretişidir.

    Peki, neden başkaları bizim için dua etsinler? Buna neden gerek vardır? insanlarla Tanrı arasında sadece tek bir Arabulucu (Rab İsa Mesih) varken, ve O Baba Tanrı’nın sağında biz inananları savunurken, O’nun bu savunması, şefaati yetersiz mi kalmaktadır ki, Tanrı ölümlü ve günahlı insanların arabuluculuğuna, şefaatine ihtiyaç duymaktadır? Baba Tanrı’yı ikna etmek için Rab İsa’nın yetersiz kaldığı yerlerde bizlerin duası mı daha etkili olacaktır? Böyle bir düşünce ve öğretişin ne kadar sakat ve anlamsız olduğu ortatadır.

    İsa Mesih şöyle diyor: ‘Yerde ve gökte tüm yetki (salahiyet) bana verilmiştir!’ (Matta 28:18).


    ‘Bu kudret, Tanrı’nın, Mesih’i ölümden diriltirken ve göksel yerlerde kendi sağında oturturken O’nda sergilediği üstün güçle aynı etkinliktedir. 21Tanrı, Mesih’i tüm yönetim ve hükümranlıkların, tüm güç ve egemenliklerin, yalnız bu çağda değil, gelecek çağda da anılacak tüm adların çok üstüne çıkardı. 22Her şeyi O’nun ayakları altına sererek O’na bağımlı kıldı. O’nu, bütün varlıkların üzerinde baş olmak üzere inanlılar topluluğuna verdi.’ (Efesliler 1:19-22).

    ‘Böylece İsa daha iyi bir antlaşmanın kefili olmuştur. 23Önceki düzende çok sayıda kâhin görev aldı. Çünkü ölüm, görevlerini sürdürmelerini engelliyordu. 24Ama İsa sonsuza dek yaşadığı için kâhinliği süreklidir. 25Bu nedenle O’nun aracılığıyla Tanrı’ya yaklaşanları tamamen kurtaracak güçtedir. Çünkü onlara aracılık etmek için hep yaşamaktadır.’ (İbraniler 7:22-25).

    #28335
    Anonim
    Pasif

    peki sevgili mod neden ölü insan lar için yaradana yalvarmayalım bakın sizde matta dan örnek verdiniz evet eğer yetki ondaysa ona yalvarmak vede bağışlanmasını dilemek neden yalnış olsun

    #28550
    Armagan
    Anahtar yönetici

    Sevgili İzmirligizem kardeşimiz,

    Niçin ölüler için Yaradan’a yalvarmayalım? diye soruyorsunuz. Kutsal Kitap İbraniler 9:27-28’de şöyle der: ‘Bir kez ölmek, sonra da yargılanmak nasıl insanların kaderiyse, Mesih de birçoklarının günahlarını yüklenmek için bir kez kurban edildi. İkinci kez, günah yüklenmek için değil, kurtuluş getirmek için kendisini bekleyenlere görünecektir.’

    İnsanlara bir kez ölüp sonra yargılanmak tayin edilmiştir. Bu nedenle ölmüş birisi yaşarken İsa’ya iman etmişse kurtulmuştur, iman etmeden ölmüşse kurtulmamıştır. Ölmüş biri için arkasından dua etmemiz gerekseydi, İncil bunun gerekçelerini bize açıkça söylerdi. Böyle bir öğretiş Kutsal Kitap’ta yer almadığı için ölülere dua etmemiz gerekmemektedir.

    Yukarıda konuyla yaptığım ayrıntılı yazıda bunun gerekçelerini sıraladım. Tekrar okumanızı tavsiye ederim.

    #30045
    Anonim
    Pasif
    izmirligizem;8182 wrote:
    peki sevgili mod neden ölü insan lar için yaradana yalvarmayalım bakın sizde matta dan örnek verdiniz evet eğer yetki ondaysa ona yalvarmak vede bağışlanmasını dilemek neden yalnış olsun

    Degerli izmirligizem kardesim, evet dogru bir soru soruyorsunuz, ancak bizim dogrumuz degil, Tanri`nin dogrusu daha onemlidir, Bak Kutsal Kitap acikca OLULERE DUA EDILMENIN BIR FAYDA ETMEYECEGINI ANLATAN BIRKAC AYET YAZACAGIM,

    Luk.16: 19-31
    “Zengin bir adam vardi. Mor, ince keten giysiler giyer, bolluk içinde her gün eglenirdi.
    Her tarafi yara içinde olan Lazar adinda yoksul bir adam bu zenginin kapisinin önüne birakilirdi; zenginin sofrasindan düsen kirintilarla karnini doyurmaya can atardi. Bir yandan da köpekler gelip onun yaralarini yalardi.
    “Bir gün yoksul adam öldü, melekler onu alip Ibrahim’in yanina götürdüler. Sonra zengin adam da öldü ve gömüldü.
    Ölüler diyarinda istirap çeken zengin adam basini kaldirip uzakta Ibrahim’i ve onun yaninda Lazar’i gördü.
    ‘Ey babamiz Ibrahim, aci bana!’ diye seslendi. ‘Lazar’i gönder de parmaginin ucunu suya batirip dilimi serinletsin. Bu alevlerin içinde azap çekiyorum.’
    “Ibrahim, ‘Oglum’ dedi, ‘Yasamin boyunca senin iyilik payini, Lazar’in da kötülük payini aldigini unutma. Simdiyse o burada teselli ediliyor, sen de azap çekiyorsun.
    Üstelik, aramiza öyle bir uçurum kondu ki, ne buradan size gelmek isteyenler gelebilir, ne de oradan kimse bize gelebilir.’
    “Zengin adam söyle dedi: ‘Öyleyse baba, sana rica ederim, Lazar’i babamin evine gönder.
    Çünkü bes kardesim var. Lazar onlari uyarsin ki, onlar da bu istirap yerine düsmesinler.’
    “Ibrahim, ‘Onlarda Musa’nin ve peygamberlerin sözleri var, onlari dinlesinler’ dedi.
    “Zengin adam, ‘Hayir, Ibrahim baba, dinlemezler!’ dedi. ‘Ancak ölüler arasindan biri onlara giderse, tövbe ederler.’
    “Ibrahim ona, ‘Eger Musa ile peygamberleri dinlemezlerse, ölüler arasindan biri dirilse bile ikna olmazlar’ dedi.”

    Degerli kardesim ozetlersek, burada iki insan Ölüyorlar ve Ölenlerden biri CENNETE GECMEK istiyor, Ancak Goruyoruzki Bu mumkun degil, cunku hayatta iken, kendilerini Tanri`nin sozlerine vermemis, o sozlere iman etmemis biri, artik Öldukten sonra Cennete (Sonsuz hayata) kavusmak mumkun degildir,

    Ahhh keske senin dedigin gibi olsaydida Tanriya yalvarip onlarda cennete gitseydi, insan olarak bu iyi gorunuyor, ancak bastada dedigim gibi, bizim degil Tanri`nin kurallari gecerli.

    #31653
    Anonim
    Pasif

    Sayın pastör
    Size bu çok merak edilen konuyla ilgili sorularım olucak.Fakat sizden yüzeysel cevaplar vermemenizi rica ediyorum.Bir din adamı olarak bu konuyu iyice açıklamınızı istiyorum.Sayın pastör hristiyanlık akaidine göre ölüm anında insanlara neler olur?Yani herehangi bir melekmi canını alıyor? Mezara girince o ölen kişinin durumu ne oluyor? Diriliş dediğiniz ne zaman ve nasıl gerçekleşiyor? Tüm insanlar öldükten sonramı yani kıymatten sonramı yoksa öldüğü andan itibarenmi? O ölen kişi ne tür sorgulamadan geçiyor? Cennette girebilmesi için ölçü nedir? Yada yaradanın lutfuna erişmesi için bu dünyada nasıl biri olmalıydı?cehhenem nasıl bir yerdir ve oraya kimler girer?

    Sayın pastör bunlar çok önemli konulardır ve herkesin merak ettiği konulardır.Bu konularda hristiyanlık ne diyor sizin gibi bir din adamına soruyorum ve cevaplarınızı bekliyorum.Burda sizden başka kilise önderlerinin olduğunuda düşünüyorum.Enazından onlarda buraya bu çok önemli konuları cevaplayabilirler.
    çünkü insan sonuçta nereye gittiğini ve neile karşılaşıcağını bilmek ister.
    saygılarımla

    #31658
    Anonim
    Pasif

    Degerli izmirligizem arkadasim, Cok guzel, cok uzun ve cok samimi sorular sormussunuz, ancak bu tum sordugunuz soru, su kisacik ama onemli ayette cok net aciklanmistir,

    Luka 23: 39 Çarmiha asilan suçlulardan biri, “Sen Mesih degil misin? Haydi, kendini de bizi de kurtar!” diye küfür etti.

    Luk.23: 40 Ne var ki, öbür suçlu onu azarladi. “Sende Tanri korkusu da mi yok?” diye karsilik verdi. “Sen de ayni cezayi çekiyorsun.

    Luk.23: 41 Nitekim biz hakli olarak cezalandiriliyor, yaptiklarimizin karsiligini aliyoruz. Oysa bu adam hiçbir kötülük yapmadi.”

    Luk.23: 42 Sonra, “Ey Isa, kendi egemenligine girdiginde beni an” dedi.

    Luk.23: 43 Isa ona, “Sana dogrusunu söyleyeyim, sen bugün benimle birlikte cennette olacaksin” dedi.

    Mesih Carmiha gerilirken yaninda 2 daha suclu vardi, ve bu sucludan birisi OLMEDEN once Mesih`in Kim oldugunu anliyor ve Mesihten yardim istiyor (cennetin kapisinin anahtarinin sadece Mesih`te oldugunu anliyor) ve Mesih`in ona verdigi cevap sizin sordugunuz bir cok seyi acikliyor,

    ve bence en onemlisi ise YARGILANMANIN OLMADIGINI, halk deyimi ile KABIR AZABANIN olmadigini goruyuz, Cunku Mesih ona BUGUN, HEMEN GOZLERINI KAPATIP, ACAR ACMAZ CENNETTE OLACAKSIN diyor, Cunku Isa daha once demistiki

    Bana inanan yargilanmaz diyor, (Yuhanna 3:18)

    Yani Yargidan muhaftir, bizi gunahlarimizdan oturu cok yargilayacak olay vardir, ama Yargilanacagimiz zaman Mesih avuclarini gosterip, BAK ONUN CEKMESI GEREKEN TUM ACIYI BEN CEKTIM, ONUN YARGISINDAN DOGACAK CEZAYI BEN ODEDIM deyip bizleri yargidan muhaf tutmaktadir, Ve bunu tum inananlara saglamaktadir,

    Cennete gidebilmek icin tek olcu yine Mesih`in kendisidir (yukaridaki Hirsiz olayini dusunun) Ayrica Mesih YOL GERCEK VE YASAM BENIM, BENIM ARACILIGIM OLMADAN KIMSE TANRI`YA GIDEMEZ dedi, Yani cennete giden tek yol benim dedi,

    Cehennem sorunuz ise, (sizin asil sormak istediginiz seyi aslinda ben anladim, ama yinede ben once Hristiyan bakis acisiyla yazayim), Hristiyanlar icin Cehennem, Tanridan uzak kalmaktir, Ozlemini duydugumuz, Rabbimizi gorememektir, Onunla Cennette bir olamamaktir, ve bunlarin olmadigi her yer ise Cehennemdir,

    Ancak Sizin sordugunuz acidan bakarsak, aslinda Cehennemin Ates golu, Dis gicitilarinin oldugu, aci ve izdirabin oldugu bir yer olarak tasnif ediyor, Siz benden ve diger kardeslerimden net bir sey sormussunuz ama ancak, Pavlusun dedigi gibi BIZLER ŞİMDİLİK SADECE HERSEYI AYNADAKI SİLİK BİR GÖRÜNTÜ GİBİ GÖRÜYORUZ, yani cehennemin Tam olarak nasil oldugunu bilmiyoruz, Ama yine de diyecegim odur ki, Tanrı’dan uzak kalmak sanirim cehennemdir,

    Beni seven koruyan, kayıran, uğruma ölecek kadar seven Tanrı’dan uzak,

    Saygılarımla

    #31779
    Anonim
    Pasif

    Direk dua ile alakalı değil ama, ölülerden medet umulmama konusunda Kutsal Kitap’tan ben de ayetler vermek istedim.

    2.Samuel 12

    21 Hizmetkârları, “Neden böyle davranıyorsun?” diye sordular, “Çocuk yaşarken oruç tuttun, ağladın; ama ölünce kalkıp yemek yemeye başladın.”

    22 Davut şöyle yanıtladı: “Çocuk yaşarken oruç tutup ağladım. Çünkü, ‘Kimbilir, RAB bana lütfeder de çocuk yaşar’ diye düşünüyordum.

    23 Ama çocuk öldü. Artık neden oruç tutayım? Onu geri getirebilir miyim ki? Ben onun yanına gideceğim ama o bana geri dönmeyecek.”

    Kısacası, ölen ölmüştür artık ve kardeşlerimiz Rab’bin yanındadır. Artık bu dakikadan sonra o kişi için dua okumak ya da onun için oruç tutmak o kişiye olumlu ya da olumsuz her hangi bir şey kazandırmayacaktır.

9 yazı görüntüleniyor - 1 ile 9 arası (toplam 9)
  • Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.