Mesih’in Yaşamı

  • Bu konu 1 izleyen ve 4 yanıt içeriyor.
5 yazı görüntüleniyor - 1 ile 5 arası (toplam 5)
  • Yazar
    Yazılar
  • #25394
    Anonim
    Pasif

    Mesih’e gereksinim

    Yıllar geçiyor; insan, mutsuzluk girdabında bir kat daha batıyordu. Kusursuzluktan, yetkinlikten uzaktı. Bu yetkinliğe felsefenin de ulaşamadığını en açık biçimde Sokrat’ın öğrencisi Alkibiades’e söylediği şu söylemde görüyoruz: ” Değerli Alkibiades, en yüce hayrı nasıl edeceğini sana açıklayamıyorum. Çünkü ben de bilmiyorum. Ancak kesin olarak şunu biliyorum ki, Tanrı cömerttir ve iyilik yapmayı sever. Bu nedenle uygun zamanda, insana bu hayrı nasıl elde edeceğini öğreten bir öğretmen yollayacaktır….”

    Deneyim; bu filozofa, doğaları gereği bozuk insanların bozuk olanı düzeltmeye güçleri olmadığını öğretti.

    Yöneticiler, durumu düzeltmek ereğiyle yasalar koydular. Hamurabi’nin çağında yapılanlar; Yunan filozoflarının , Mısır bilginlerinin önerileri, Roma hukukçularının , Brahma’ların sundukları tasarı ve çözümler; bize bu konuda bir fikir verebilir.Bütün bu çabalara rağmen, istenilene ulaşılamadı.Musa’nın yasası bile; kutsal bir yasa olmasına karşın, kusursuz bir düzeltmeyi gerçekleştiremezdi.Zira; ondan güdülen erek ( amaç ), kişiye suçunu bildirmek ve ona doğruluğun kaynağını göstermekti.

    Bu durumda; insanın yetkinlik düzeyine erişebilmesi için tek yol kalıyordu. İnsanlara bilgelerin veremediğini verecek göksel öğretmen İsa Mesih’in gönderilmesi. O, yasasının yücelik ve kusursuzluğuna ek olarak insanlara gözetmeleri buyruğunu verdiği tek bir harfle bile gerk söz, gerekse davranış açısından aykırı davranmadı. İşte ! Tüm düzelticilerin aciz kaldığı nokta . ( G. FORD )

    Rabbin sevgisi ve ışığı sizinle kalsın.

    Lütuf, İsa Mesih’i sevenlere ölümsüz sevgiyle !

    Yahve şalom – RAB, esenliktir.

    Yahve sidkenu – RAB, doğruluğumuzdur. jesus… isamesihyasiyor

    #27915
    Anonim
    Pasif

    Bize yetkinlik yolunu öğreten birine değil, önümüzde yürüyen adımlarını izleyebileceğimiz birine ihityacımız var. Yeryüzüne Meryem oğlu İsa dışında kutsal bir ayak basmadı. Söz ile eylem arasında dağlar kadar fark vardır. Çünkü söz kuramsal, eylem gözle görülen, elle tutulan bir şey olup pratiktir. Mesih bu nedenle tüm dünyanın özlemi oldu. Doğruluk ve mutluluğu onlara O verebilir, kusursuzluk düzeyine onları O ulaştırabilirdi. Mesih’in bizim için ne yaptığını, ne öğrettiğini bilmeli, mutluluk yolunu görebilmek için O’nun yaşamını incelemeliyiz. Mesih dışında her konuda abartma yapılabilir, ama en güçlü yazarların kalemi O’nun kusursuz, yüce yaşamını anlatmaktan aciz kalır. İnsanların Mesih’e gelmesine aracı oup göksel sevgiye elçilik etmek kişinin bekleyebileceği en büyük ödüldür. Bu yolla gerçek kusursuzluk, ücretsiz kurtuluş elde edilir, göksel yücelikte O’nunla birlikte sonsuz yaşam tadılır. ( FORD )

    Rabbin sevgisi ve ışığı sizinle olsun.

    Lütuf, İsa Mesih’i sevenlere ölümsüz sevgiyle !

    Onların ne düşündüğünü bilen İsa şöyle dedi: ” Kendi içinde bölünen ülke yıkılır, kendi içinde bölünen ev çöker. ” ( Luka 11:17 ) jesus… isamesihyasiyor

    #30156
    Anonim
    Pasif

    Mesih, Yeşaya’nın kitabından, dünyaya gelişinden yaklaşık 700 yıl önce bir önbildiri okumuştu: ” Rabbbin Ruhu üzerimdedir. Çünkü, yoksulları müjdelemem için beni meshetti. Yürekleri yaralı olanları sarmak, tutuklulara zindanın kapısını açmak, esirlere özgürlük vermek, Rabbin lütuf yılını, Tanrımızın öç gününü duyurmak, tüm yaslıları avutmak için Rab beni gönderdi. ” ( Yşa. 61:1 – 3 )

    Müjde’de Mesih hakkında şöyle der: ” O, önüne konulan sevinç uğruna utancı hiçe sayıp çarmıha dayandı ve Tanrı’nın tahtının sağında oturdu. Şimdi günahlılardan gördüğü bu denli karşıkoymaya göğüs gereni düşünün. Canlarınızda gevşeyip yorulmayasınız diye yaptı bunu. ” ( İbr. 12:2, 3 ; 1. Pe. 2:21 )

    Görüldüğü gibi, beş nedenden ötürü Mesih’e gereksinimiz var:
    1- Mesih, insanlara olan sevgisiyle seçkinleşen bir önderdir. O’nun çağrısı, bugün, başarı elde etmişse; bunun nedeni eşsiz sevgisi, halkı ile olan sürekli birlikteliğidir.
    2- Mesih, insanlığın duyduğu en büyük müjde olan İncil’in konusudur. En büyük müjde dedik; zira bu, gerek zamansal açıdan, gerekse sonsuzda Tanrı’nın insanla ilgilendiğinin göstergesidir.
    3- Mesih, tüm insanlığın kurtarıcısı olmak amacıyla – kendi seçimiyle – insan doğasına büründü. O, günahlı Ademoğullarının tümünü sever.
    4- Mesih, Tanrı’nın öncesizden saptadığı, insanlara sevgisini duyurup kurtulmalık görevini yerine getirmesi için gönderdiği kişidir.
    5- Mesih, Tanrı’nın bedenine girmiş Söz’ü, İncil’in ” sevgi ” sözcüğü ile nitelendirdiği biricik Oğlu’dur. Tanrı, Mesih’in kişiliğinde bize hiçbir ayrım gözetmeksizin sınırsız tanrısal sevgiyi gösterdi.

    Rabbin sevgisi ve ışığı sizinle olsun.

    Lütuf, İsa Mesih’i sevenlere ölümsüz sevgiyel !

    Dünyayı kazansan ne yararı var ? :elsalla: :elsalla: :elsalla: isasiyahbeyaz

    #30481
    Anonim
    Pasif

    O, yalnızca kendini sevenleri değil, kendisinden tiksinenleri, çarmıha diri diri çivileyecek derecede kin duyanları da sevdi. İnsanlığa miras olarak bıraktığı ” düşmanını sev “ ilkesini bizzat yaşamında uyguladı, öğretileri arasına kattı. Yasa ( şeriat )nın ancak sevgi sayesinde yetkinleşebileceğini duyurdu. Dinsel toplulukların kimi, taptıkları tanrının gücünü vurgular, kimileri ısrarla O’nun kutsallığı ya da bilgeliği üzerinde durur, başkaları tanrı’nın merhametine önem verirler. Mesih inancı ise, tüm bunları açıkca duyurmasının yanı sıra en seçkin yeri, Mesih’in açıklamak için geldiği ilkeyi verir. Tanrı’nın tüm insanları kuşatan, herkesi, en kötüleri bile sapıklıktan dönderip helaktan kurtarmak için çalışan sevgisi ( Yu. 3:16 ).

    Tüm insanları, en kötüleri bile sevmeyen başkalarına hizmet edip özveride bulunmayı ilke edinmeyen kişiye Mesih imanlısı denilemez.

    Rabbin sevgisi ve ışığı sizinle olsun.
    Lütuf, İsa Mesih’i sevenlere ölümsüz sevgilerle !
    Dünyayı kazansan neye yarar ? hac5:elsalla: :elsalla: :elsalla:

    #30582
    Anonim
    Pasif

    MESİH’İN KİŞİLİĞİ

    Bir insan için öne sürülen iddia ne kadar büyük olursa, onu kanıtlamak da o denli güç olur.Rezil olmak, önderinin küçümsenmesi korkusundan ötürü aklı başında kişi, öyle büyük iddialardan çekinir.

    Mesih inancı, önderi için iddiaların en çetinini seçmiş bulunuyor. Bu iddia doğru çıkarsa, Mesih inancı her türlü dinsel inancın üstüne çıkar, hiç kimse önderi ile kıyaslanamaz. Bun u kanıtlamak ise Mesih’in yaşamını incelemekle olasıdır. Mesih, ” Onları ürünlerinden tanıyacaksınız” ( Mat. 7:16) diyor. O’nun gerçek yüceliği hakkında verilebilecek bir hüküm, ancak sözleri, yaptıkları ve bunların sonuçları üzerinden verilebilir. Yoksa sevenlerin övgüsü yahut karşıtlarının saldırılarına göre değil.

    Mesih Galileli yoksul bir öğretmenken; düşmanları Yahudi önderleri, O’nu tutup zalim Roma valisinin önüne getirdiler. Çarmıha gerilmesini istediler. Yargılamadan sonra Pilatus, Mesih’in suçsuz olduğunu açıkladı ve şikayetçilerine, ” Bu adamda hiçbir şey bulamadım ” dedi. Yahudiler inatla isteklerini yenilediler. Sonunda yeniden yargılandı. Pilatus, ikinci yargıdan sonra, ” İşte onu önünüzde sorguya çekelim ” dedi. ” Bu adamda şikayet ettiğiniz şeylerden bir tekine rastlamadım. Heredos de bulamadı. Çünkü onu bize geri gönderdi ” ( Luka 23:13-15 ). Bundan da öte, eşi Pilatus’tan Mesih konusunda sakınmasını ister. O’nun için ” doğru insan ” der ( Mat. 27:19 ) Mesih’in suçsuz olduğunu defalarca açıklamasına rağmen sonunda, Yahudiler’in talebini istemeye istemeye kabul ederek; O’nu askerlere teslim eder. Ama ondan önce vicdanını rahatlatmak ister. Herkesin önünde ellerini yıkar. ” Bu adamın kanında ” der, ” benim hiçbir sorumluluğum yoktur, varın ötesini siz düşünün ” ( Mat. 24:27 )

    Pilatus, araştırmış; bu araştırmanın sonunda Mesih’in doğru olduğunu görmüştü. İsa mesih’in yeryüzündeki yaşamının sonlarında Roma valisinin ulaştığı bu sonuç, O’nu tanımak için vazgeçilmez bir anahtardır. Yahudiler’in, hatta inkarcıların tanıklıkları bile bu konuda birleşmektedir.

    Sorun, tüm dünyanın, Mesih’in doğruluk ve kutsallığına ilişkin tanıklığına aşağıdaki gerekçelerle bağdaştırma sorunudur.
    A – Kendisi için bir insanın cesaret edemeyeceği şeyleri iddia etmesi.
    B – Bir insanın yapamayacağı şeyleri yapması.
    C – İnsaların kendisi hakkında söyledikleri, bir insana atfedilmesi mümkün olmayan, şeyleri kabul etmesi.

    Kişinin sahip olmadığı bir şeyi iddia etmesi ya hilekarlık, ya ahmaklık ya da akli bir rahatsızlıktır. oysa kimse, İsa Mesih’i bunlarla suçlayamaz.

    Söz, Mesih’ti; O, Hak’tı.
    Lütuf, İsa Mesih’i sevenlere ölümsüz sevgiyle !
    Dünyayı kazansan neye yarar ? hac5 isamesihyasiyor

5 yazı görüntüleniyor - 1 ile 5 arası (toplam 5)
  • Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.