merak ediyorum
- Bu konu 9 izleyen ve 17 yanıt içeriyor.
-
YazarYazılar
-
29. Haziran 2008: 10:36 #25223AnonimPasif
merhaba arkadaşlar ben adımdan da anlaşılacağı üzere müslüman bir insanım. sonradan hristiyan olan arkadaşlara onları hristiyan olmaya iten sebepleri sormak istiyorum. İslamiyette arayıp ta bulamadığınız şeyi gerçekten çok merak ediyorum.
Bir de incilin ALLAH tarafından gönderilen orijinal halinde olduğunu mu düşünüyorsunuz? Cevap verirseniz çok sevinirim.29. Haziran 2008: 15:28 #29584AnonimPasif@müslümantürk 7085 wrote:
merhaba arkadaşlar ben adımdan da anlaşılacağı üzere müslüman bir insanım. sonradan hristiyan olan arkadaşlara onları hristiyan olmaya iten sebepleri sormak istiyorum. İslamiyette arayıp ta bulamadığınız şeyi gerçekten çok merak ediyorum.
Bir de incilin ALLAH tarafından gönderilen orijinal halinde olduğunu mu düşünüyorsunuz? Cevap verirseniz çok sevinirim.sevgili müslümantürk kardeşim.
Tanrı, kendisini gösterip açıklama inisiyatifini almadıkça bizlerin O’nun var olup olmadığını ve neye benzediğini bilemeyiz. Bizler O’nun karakterini ve bizim hakkımızdaki görüşlerini bilmeliyiz.
Tanrı’nın esinlemesinin gerçekleşip gerçekleşmediğini görmemiz için tarihe bakmamız yeterli olacaktır.
Filistin’in sıradan bir köyünde neredeyse 2.000 yıl önce bir ahırda bir bebek dünyaya gelmiştir. Bugün tüm dünya, Hıristiyan olsun olmasın O’nun doğumunu kutlamaktadır.
Bu bebek otuz yaşına gelinceye kadar belirsiz bir hayat yaşamıştır. Otuz yaşına vardıktan sonra üç sene sürecek bir hizmete başlamıştır. Bu kişi tarihi değiştirmek üzere dünyaya gelmişti. Halk O’nu memnuniyetle dinliyordu: “İsa konuşmasını bitirince, halk O’nun öğretişine şaşıp kaldı. Çünkü onlara kendi din bilginleri gibi değil, yetkili biri gibi ders veriyordu.” (Matta 7:29).
İsa Mesih Tanrı’nın Oğlu Olduğunu Belirtmişti
Kısa bir süre sonra İsa Mesih, Kendisi hakkında şok edici iddialarda bulunuyordu. Kendisini bir öğretmen veya peygamberden öte; Tanrı olarak tanıtmaya başladı. Kimliğini öğretisinin temel noktası yaptı.
Bunu kabul edenleri azarlamadı aksine onlara buyurmaya devam etti! “İsa onlara, «Ya siz» dedi, «ben kimim dersiniz?» Simun Petruş «Sen, yaşayan Tanrı’nın Oğlu Mesih’sin» cevabını verdi” (Matta 16:15-16).
İsa Mesih iddialarını çok açık yapmış ve bu iddiaları duyanlar mesajı tam olarak algılamışlardır: “İşte bu nedenle Yahudiler O’nu öldürmek için daha çok gayret ettiler. Çünkü yalnız Sept gününü bozmakla kalmamıştı, aynı zamanda Tanrı’nın kendi Babası olduğunu söyleyerek kendisini Tanrı’ya eşit kılıyordu.” (Yuhanna 5:18).“Ben ve Baba biriz.” (Yuhanna 10:30) dediği zaman Yahudiler O’nu taşlamaya kalkmışlardır.
İsa Mesih açıkça sadece Tanrı’nın sahip olduğu niteliklere sahip olduğunu iddia etmiştir:
Matta 9:1-3: “İsa bir kayığa binip karşı kıyıya geçti ve kendi kentine gitti. Kendisine, şilteye yatırılmış felçli bir adam getirdiler. Onların imanını gören İsa felçliye, «Oğlum, cesur ol, günahların bağışlandı» dedi. Bunun üzerine bazı din bilginleri içlerinden, «Bu adam Tanrı’ya küfrediyor!» dediler..”
Markos 14:61-64: “Başkâhin O’na yeniden, «Yüce Olan’ın Oğlu Mesih sen misin?» diye sordu. İsa, «Ben’im» dedi. «Ve sizler, İnsanoğlu’nun kudretli Olan’ın sağında oturduğunu ve göğün bulutlarıyla geldiğini göreceksiniz.» Başkâhin giysilerini yırtarak, «Artık tanıklara ne ihtiyacımız var?» dedi. «Küfürü işittiniz. Buna ne diyorsunuz?» Hepsi de İsa’nın ölüm cezasını hak ettiğine karar verdiler.”Kendisi ile Tanrı ile olan ilişkiyi açıklamıştır:
Yuhanna 8:19 O zaman O’na, «Baban nerede?» diye sordular. İsa şu karşılığı verdi: «Siz ne beni tanırsınız, ne de Babamı. Beni tanısaydınız, Babamı da tanırdınız.»
Yuhanna 14:7: “Beni tanısaydınız, Babamı da tanırdınız. Artık O’nu tanıyorsunuz, O’nu gördünüz.”
Yuhanna 12:45: “Beni gören, beni göndereni de görür.”
Yuhanna 14:9: “İsa, «Filipus» dedi, «bunca zamandır sizinle birlikteyim. Beni daha tanımadın mı? Beni görmüş olan, Baba’yı görmüştür. Sen nasıl, `Bize Baba’yı göster’ diyorsun?”
Yuhanna 12:44: “İsa yüksek sesle, «Bana iman eden bana değil, beni gönderene iman etmiş olur» dedi.”
Yuhanna 14:1: “Yüreğiniz sıkılmasın. Tanrı’ya iman edin, bana da iman edin.”
Yuhanna 15:23: “Benden nefret eden, Babamdan da nefret eder.”
Markos 9:37: “Küçük bir çocuğu alıp orta yere dikti, sonra onu kucağına alarak onlara şöyle dedi: «Böyle bir çocuğu benim adım uğruna kabul eden, beni kabul etmiş olur. Beni kabul eden de beni değil, beni göndereni kabul etmiş olur.»”29. Haziran 2008: 17:43 #29588AnonimPasifAllah elbette sevgidir. bütün sevgiler kaynağını Ondan alır ve sonunda yine Ona ulaşır. bir çiçeğe dokunmak bile Ona dokunmaktır.
….Kuran’da Hz. İsa için Mesih ifadesi geçmektedir. Buna ne denebilir. Çünkü benzer konularda, eğer başka bir dini kaynak olan Kur’an’da bir şeyler varsa, bunlara da bakarız demiştik. Bunu da görmemiz gerekmez mi? Kuran Mesih konusu üzerinde detaylı durmaz. Kur’an, Hz. İsa’nın, Allah’ın kulu, bir insan peygamber olduğu, Tanrı ve Tanrı oğlu olmadığı üzerinde hassasiyet gösterir. Kuran, Hz. İsa’nın Mesihliği konusunda bir iddiada bulunmaz. Kur’an’da, genelde indiği dönemdeki Arap terminolojisindeki terimlerin kullandığını görmekteyiz. Bu sebeple Hz. İsa için kullanılan bir lakap olarak, ‘Meryem oğlu İsa Mesih’ ifadesi Kuran’da geçer. Ama Kur’an’da Hz. İsa için, diğerleri gibi bir peygamber olduğu vurgulanır;
“75 Meryem oğlu Mesih ancak bir resuldür. Ondan önce de (birçok) resuller gelp geçmiştir. Anası da çok doğru bir kadındır. Her ikisi de yemek yerlerdi.Bak, onlara delilleri nasıl açıklıyoruz, sonra bak nasıl yüz çeviriyorlar.”(Kur’an-Maide-5)
“63 İsa, açık delillerle geldiği zaman demişti ki: Ben size hikmet getirdim ve ayrılığa düştüğünüz şeylerden bir kısmını size açıklamak için geldim. Öyleyse Allah’tan korkun ve bana itaat edin.
64 Çünkü Allah, benim de Rabbim, sizinde Rabbinizdir. O’na ibadet edin. İşte bu doğru yoldur.(Kur’an-Zuhruf-43)
Yani Kur’an’da Hz. İsa’nın Yahudilerin beklediği Davut soyundan kurtarıcı bir kral olduğundan bahsedilmez ve O’nun gelip beklenen Mesih gibi olağanüstü işler yapıp, yaymaya çalıştığı dini adına büyük başarılar sağlayacağı iddiasında bulunulmaz. Ayrıca burada da beklenilen kurtarıcı bir insandır. Tanrının oğlu ve Tanrı değildir.
29. Haziran 2008: 18:29 #29589AnonimPasifSevgili müslümantürk kardeşimiz.. Forumumuza kaydolup aktif bir şekilde tartışma ve sohbetlerimize katıldığınız için teşekkür ederiz. Umarız foruma geldiğiniz sürece neye ve niçin iman ettiğimiz konularında daha net ve belirgin düşüncelere sahip olursunuz.
Evet, Kuran İsa’ya ‘Mesih’ demekle bir anlamda farkında olmadan İsa’nın tanrılığını da onaylamış olmaktadır. Ne var ki, bu konuda farklı düşünceler vardır. MESİH kavramı İslam inancında yoktur. Kur’an Sadece İsa’ya Mesih demekle yetinir, o kadar. Gerçek anlamda MESİH kavramının ne olduğunu anlamak için hem Yahudi hem de Hristiyan kaynaklara başvurmak gerekmektedir. MESİH’in kim olduğunu anladığımızda İsa’ya niçin Tanrı Oğlu denildiğini de açık bir şekilde anlamış ve kavramış oluruz.
Burada vereceğim Kutsal Kitap ayetlerine tarafsızca yaklaşmanızı tavsiye ederim. Hiç kuşku götürmeksizin bu ayetler MESİH’in gerçek anlamda Tanrı’nın Kendisi olduğunu gösterirler:Mesih’ın Önceden (ezeli) Varoluşu (Yazarlar: Josh Mc Dowel – Bart Larson)
Kutsal Yazılar’da birçok ayet, Mesih İsa’nın doğmadan önce varolduğunu gösterir. Mesih İsa şöyle der:
‘Ben Baba’dan çıkıp dünyaya geldim. Şimdi dünyayı bırakıp Baba’ya dönüyorum’ (Yuhanna 16:28).
Mesih İsa birçok kez, kökeninin bu dünyadan olmadığını belirtmek için Kendisinin ‘gönderilmiş’ olduğunu söylemiştir (Yuhanna 3:32-34; 4:34; 5:23-24;36:38; 6:29,33,38; 7:16,18, 8:18,29,38,42; 13:20; 16:30; 17:8….vb).
İsa Nikodimus’a şöyle demiştir:
‘Gökten inmiş İnsanoğlu’ndan başka hiç kimse göğe çıkmamıştır’ (Yuhanna 3:13).
‘Gökten inmiş olan diri ekmek Ben’im’ (Yuhanna 6:51-58).
Ya İnsanoğlu’nun önceden bulunduğu yere yükseldiğini görürseniz?’ (Yuhanna 6:62).
Vaftzci Yahya İsa Mesih’le ilgili şöyle der:
‘Yukarıdan gelen herkesten üstündür… Ne görmüş, ne işitmişse, ona tanıklık eder’ (Yuhanna 3.31-32).
Başka bir durumda İsa Mesih şöyle der:
‘Baba dünya varolmadan önce, ben senin yanındayken sahip olduğum yücelikle, şimdi beni yanında yücelt'(Yuhanna 17:5).
İbraniler Kitabının yazarı, Musa’nın, ‘Mesih uğruna aşağılanmayı, Mısır’ın hazinelerinden daha büyük bir zenginlik’ söyler (İbraniler 11.26). Mesih’in dünya kurulduğundan beri ‘yaşam kitabına’ sahip olduğu yazılmıştır (Vahiy 13.8).
Mesih İsa’dan altı ay büyük olan Vaftizci Yahya şöyle der:
‘Benden sonra gelen benden üstündür. Çünkü O benden önce vardı’. Otuzuncu ayet açıkça gösteriyor ki, vaftizci Yahya Tanrı’dan değil, ‘İsa’dan’ bahsetmektedir. Vaftizci Yahya burada, Tanrı’nın Mesih’in doğacağı bilgisine önceden sahip olduğu durumundan bahsetmektedir. Tanrı Yahya’nın doğacağını önceden biliyordu.
İşte, Kutsal Yazılar, Mesih İsa’nın varoluştan önce bir varlık olduğu konusunda hemfikirdirler. Buna, Tanrı’nın Eski Antlaşma’da fiziksel olarak görünmüş olduğu kanıtı da eklenebillr. Örneğin, Yaratılış 18:1; 19:1; 16:7-13; 22:15-16; 31;11-13; 32:30; 48.15-16; Mısır’dan çıkış 4:24 (bkz 3:2); 1.Tarihler 21:15-19; Mezmur 34:6-7; Zekeriya 12:10 (bkz. Yuhanna 19:37); ve 14;3-4 (bkz. Elçilerin İşleri 1:9-12) Tanrı Eski Antlşama’da fiziksel olarak göründüğünü gösteren ayetlerden bazılarıdır.
Mesih’in Sonsuzluğu (Ebedi Oluşu)
Kutsal Kitap’ın Tanrısı sonsuzdur. Zaman ve zaman kaynağının ötesindedir. O’nun olmadığı bir zaman veya olamayacağı bir zaman yoktur (Mısır’da Çıkış 3:14; Habakkuk 3:6; Yasanın Tekrarı 33:26-27). Yalnızca Tanrı sonsuzdur. İsa Mesih de sonsuzdur. Yehova şahitlerinin ve Uluslarası Yol üyelerinin iddia etmiş oldukları gibi, Mesih İsa’nın bir ‘başlangıcı’ olmamıştır.
İsa Mesih’in doğumundan önce bildirilen Mika Peygamber şöyle der:
‘Ve O’nun çıkışı eski vakitten, sonsuz günlerdendir’ (Mika 5:2). Yeşeya, İsa Mesih’in doğumundan bahsederken diğer adların yanısıra bu çocuğua ‘Sonsuz Baba’ (Yeşeya 9:6 olarak denileceğinden bahseder.
Mesih İsa, ‘İbrahim doğmadan önce ben varım’ (Yuhanna 8:58)der.
Buradaki Grekçe metin kesin bir şekilde ‘Ben vardım’ sözünüdeğil, şimdiki zaman olan ‘Ben varım’ sözünü kullanır. F.F Bruce bu ayeti şöyle yorumlamıştır: ‘İsa sadece daha önceden varolmuş bir varlık olmuş olsaydı; ‘İbrahim olmadan önce ben vardım’ sözünü kullanırdı. İsa daha da öteye giderek, kendisinin her zaman varolduğunu belirten, ‘Ben varım’ kelimesini kullanmıştır’.
G Campbell bu konuda şöyle der: ‘Ben varım’ kelimesi varoluşun sonsuzluğunu, tüm İbrani tarihinde Mesih İsa’nın varlığını iddia eder’.
William Barclay’in yorumu da önemlidir:
‘İsa için zaman kavramı yoktur. İsa’dan bahsederken, ‘O vardı’ diyemeyiz. Her zaman ‘O var’ demeliyiz…İsa’da zaman kavramının dışında olan bir Tanrı görüyoruz. Bu Tanrı, İbrahim’in, İshak’ın ve Yakup’un Tanrısıdır. Bu Tanrı zamandan önce de vardı ve zamandan sonra da olacaktır’.
Tanrı’nın Değişmezliği
Tanrı kişilik olarak değişmezdir. Zaman içerisinde hareket etmesine ve zaman içerisinde insanlarla ilişki içerisinde olmasına rağmen, niteliklerini içeren özünde asla değişmez (Malaki 3:6; Yakup 1:17; Mezmur 33:11; Yeşeya 46:9-10). Bizi sonsuza dek seveceği ve vaadlerini tutacağı konusunda O’na güvenebiliriz. Tabii ki ‘İsa Mesih, dün bugün ve sonsuza dek aynıdır’ (İbraniler 13:8).İsa ve Baba, özlerinde değişmez olarak kalmaktadırlar.
Gördüğümüz gibi, Kutsal Yazılar’da İsa Mesih’in, Tanrı’nın sonsuz niteliklerine sahip olduğu birçok kez yazılıdır.
29. Haziran 2008: 20:08 #29591AnonimPasif
Sevgili müslümantürk,
Öncelikle hristiyan olanların islamiyette neyi eksik bulduklarını merak etmeniz aslında sizde bir ışık olduğunu gösteriyor bence,diğer bir çok insan gibi ön yargılı davranmamış en azından merak etmişsiniz. Size şunu söyleyeyim bir kere Kutsal Kitap (Tevrat-Incil) ve kuran BİR ÇOK konuda birbiri ile çelişir, bırakın Mesih konusunu, en basit ahlaki konular, tapınma, kader, vs. gibi konularda bile büyük zıtlıklar vardır. Her 2 tarafı da okursanız bunu kolayca görürsünüz-ama bizzat kendiniz okumalısınız, çünkü şöyle yazıyormuş böyle yazıyormuş diye kulaktan bilgilerle olmuyor bu işler. Her neyse..buradan da şöyle bir sonuç çıkar; ya önceki yalandır ya da sonraki.. İncil’in güvenilirliği orjinal olup olmadığını sormuşsunuz, buna 3 açıdan yaklaşalım:
1.Mantık: Dünyadaki değil İncil hiç bir kitabın bütün hepsini toplayıp değiştirip yenisini yazıp dağıtamazsınız bu düşünce son derece komik
2.Bilim: İncil metinleri üzerinde çalışan sayısız tarihçi ve arkeolog var ve metinlerin 1.yy da yazıldığı açıkça ortaya konmuştur.
3.İnanç: Burada size Kutsal Kitap’tan ayetler vermeyeceğim, çünkü muhtemelen sizin için bir şey ifade etmeyecek. Bu yüzden size Kur’an’dan bazı ayetler verebilirim;
“Rab’binin kitabından sana vahyedileni oku; O’nun sözlerini değiştirici yoktur” (Kehf 27)
“O, sana Kitabı Hak ve kendinden öncekileri doğrulayıcı olarak indirdi. O, Tevrat’ı ve İncili’de indirmişti.”(Al-i İmran 3)”..
Allah’ın sözlerini değiştirecek yoktur.” (En’am 34)
“O’nun sözlerini değiştirebilecek yoktur.” (En’am 115)
“Allah’ın sözleri için değişiklik yoktur.” (Yunus 64)”Batıl, ona önünden de, ardından da gelemez.” (Fussilet 42)
“Sen Allah’ın sünnetinde kesinlikle bir değişiklik bulamazsın.” (Fetih 23)
“De ki: ‘Eğer doğruysanız, bu durumda Allah katından bu ikisinden daha doğru bir kitap getirin de, ona uymuş olayım.” (Kasas 49)29. Haziran 2008: 20:12 #29590AnonimPasifGörüyorsunuz ki sizin inandığınız kuranda bile böyle diyor.Allahın sözlerini değiştirecek yoktur diyor.Biliyorsunuz ki inançta istisna yoktur;inanıyorsanız tümüne inanıyosunuzdur.
İncil bozulmuştur hikayesi,ülkemizde insanların islam ve hristiyanlık arasındaki çelişkileri gördüğünde sorgulamaması için bulunmuş bir bahane,uydurulmuş bir kalıptır.
29. Haziran 2008: 20:23 #29562AnonimPasifAslında kimseyi suçlayamayız çünkü en başından yanlış öğretiliyor herşey,bir defa ”Tevrat hz.musaya,incil hz. isaya indirilmiştir” diye bir şey yoktur,kutsal kitap peygamberler ve haberciler tarafından kutsal ruhun esinlemesiyle yazılmıştır. Zaten tarihe baktığımızda reforma neden olan şeylerden birinin matbaanın icadı olduğunu görürürz,çünkü insanlar matbaanın icadıyla incili okumuşler ve din adamlarının kendi çıkarları için onları kullandığını anlamışlardır.Zaten eğer din adamları kutsal yazıları değiştirebilme gibi bir olanağı bulabilselerdi böyle bir şey de olmazdı. Bu da demek oluyor ki; kutsal kitapların toplanıp değiştirilip tekrardan dağıtılmış olması düşüncesi son derece komik ve hiç bir tarihi dayanağı olmayan bir düşüncedir.
3. Temmuz 2008: 19:08 #29614AnonimPasifMesih İsa’dan altı ay büyük olan Vaftizci Yahya ne güzel demiş ‘ benden sonra gelen benden üstündür ‘ diye….
3. Temmuz 2008: 21:48 #29615ArmaganAnahtar yöneticiMesih İsa’dan altı ay büyük olan Vaftizci Yahya ne güzel demiş ‘ benden sonra gelen benden üstündür ‘ diye….
Vaftizci Yahya’nın Tanıklığı’na kısaca bir bakalım isterseniz.. Yahya’nın sözünü ettiği kişi İslam peygamberi Muhammed mi, yoksa İsa Mesih mi?
Yuhanna 1: 19-34
I- BEN MESİH DEĞİLİM
- Yahya açıkça Mesih ben değilim dedi. Yuh 1:19-20
- Birçokları Yahyanın Mesih olup olmadığını merak ediyordu – Luka 3:15
- Yahya, Malaki peygamber tarafından geleceği söylenen İlyas değildi – Yuhanna 1:21a
- Yahya kendisinin İlyas olduğunu kabul etmedi
- Yahya, Musa tarafınmdan geleçeği söylenen Peygamber değildi – Yuhanna 1:21b
- Musa, Tesniye kitabında kendisi gibi bir paygamberin çıkacağini bildirmişti – Tesniye 18:15-18
- Birçok kişi o günlerde bu Peygamberin gelişini bekliyordu – Yuhanna 6:14, 7:40
- Geleceği söylenen bu Peygamber Yahya değil, ama İsa Mesih’in Kendisidir – Elç. İşleri 3:22-26
- Yahya, Yeşeya tarafından geleceği söylenen kişiydi – Yuhanna 1:22-23
- Yahya, ‘Çölde bağıranın Sesi’ydi – Yeşeya 40:1-3
- Rabbin (İsa Mesihin) Yolunu hazırlaması için gönderilmişti – Luka 1:16-17
- …. devam edecek…
3. Temmuz 2008: 22:22 #29616AnonimPasifMüslümantürk; istemeden ( sanırım )belki de bilerek, Mesih için güzel bir analiz yapmış !… Sizin( sayın evangelist ) açılımlarınıza da katılıyorum. Gece saat 01. 19 ve de bunları karşılıklı okumak güzel. “Yusuf” adlı filmi star tv . de seyretmeye çalışyorum . Kesintiler olsa da !… Zira; Kutsal Kitap’ın çizgisinde. Kaçıncı kere seyretiğimi de bilmiyorum desem yeridir !…
Rabbin sevgisi ve ışığı sizinle olsun.
Lütuf, İsa Mesih’i sevenlere ölümsüz sevgiyle !suda rabbe hamdolsun
3. Temmuz 2008: 23:00 #29617AnonimPasifmüslümantürk;7178 wrote:Mesih İsa’dan altı ay büyük olan Vaftizci Yahya ne güzel demiş ‘ benden sonra gelen benden üstündür ‘ diye….Şeytan 99 doğrunun arasına bir yalan ilave derek tüm doğruları çürüttügü gibi, siz müslümantürk de aynı oyunu oynamışsınız bu yazınızla.
Vaftizci Yahya’nın Rab İsa Mesih’ten altı ay büyük olduğunu ve
O’ndan sonra gelenin de Muhammet olduğunu vurgulamışsınız.
Sözcük ve cümle oyunlarına gerek yok kardeşim
şeytanın oyunlarııı … ne komikk
Bu ayette yaştan söz edilmemektedir. Gerçek ve diri olan Tanrı’nın varlığından bahsedilmektedir. Rab o taşlaşmış olan yüreginizi kırsın ve yerine etten bir yürek yaratsın.
Amin3. Temmuz 2008: 23:46 #29618AnonimPasifKardeşler konuda biraz daha dikkatli olmamız gerekir , sanırım. Orada ben bir yorum yaparken; şunu yazdım: ” istemeden ( sanırım ) belki de bilerek, Mesih için güzel bir analiz yapmış “
Burada konu ; “muhammed ” olarak açıkca vurgulanmamıştır. Ama öyle vurgulandığı yorumlanıyorsa sizlere katılırım ki; sayın halleluya’nın ” 6 ay büyük olduğu ” ifadesi için.
Şimdi gelelim ; analizin neden doğru yapıldığı, istemeden. Müslümantürk( Kim olduğunu bilmiyor ve de kim adına yazıyorsa ); istemeden şu ayeti ön plana koymuş : Yahya ise hepsine şöyle yanıt verdi: ” Ben sizi suyla vaftiz ediyorum, ama benden daha güçlü Olan geliyor. Ben O’nun çarıklarının bağını bile çözmeye layık değilim. O sizi Kutsal Ruh’la ve ateşle vaftiz edecek. Harman yerini temizlemek ve buğdayı toplayıp ambarına yığmak için yabası elinde hazır duruyor. Samanı ise sönmeyen ateş yakacak. ( Luka 3: 16, 17 )
Rabbin sevgisi ve ışığı sizinle olsun.
Lütuf, İsa Mesih’i sevenlere ölümsüz sevgiyle ! suda rabbe hamdolsun
4. Temmuz 2008: 22:22 #29628AnonimPasifmüslümantürk;7178 wrote:Mesih İsa’dan altı ay büyük olan Vaftizci Yahya ne güzel demiş ‘ benden sonra gelen benden üstündür ‘ diye….Sevgili kardeşim,
Bütün bu yazılanlardan sonra vardığınız nokta gerçekten çok ilginç :). Kusura bakmayın gülüyorum çünkü Kutsal Kitap hakkında hiç bir şey bilmediğiniz açıkça ortada. Eğer biraz bilginiz olsaydı Yahya’nın (ki onun peygamber olduğuna siz de inanıyorsunuz sanırım) Mesih’i müjdeleyeceğinin yaklaşık 600 yıl önce Aski Antlaşmada bildirildiğini bilirdiniz. Ayrıca VAFTİZCİ Yahya aynı ayetin devamında der ki: ‘Ben sizi suyla VAFTİZ ediyorum o ise sizi kutsal ruh ve ateşle vaftiz edecek’.
Benim bildiğim kadarıyla islamiyette vaftiz diye bir kavram yok. Ben mi yanlış biliyorum :) yoksa siz Yahya’nın bir cümlesini kabul ediyor diğerini etmiyor musunuz? Niyetim kırıcı olmak değil ama biraz mantıklı olalım lütfen..
8. Ağustos 2008: 9:45 #30067AnonimPasifEternal;7101 wrote:Aslında kimseyi suçlayamayız çünkü en başından yanlış öğretiliyor herşey,bir defa ”Tevrat hz.musaya,incil hz. isaya indirilmiştir” diye bir şey yoktur,kutsal kitap peygamberler ve haberciler tarafından kutsal ruhun esinlemesiyle yazılmıştır. Zaten tarihe baktığımızda reforma neden olan şeylerden birinin matbaanın icadı olduğunu görürürz,çünkü insanlar matbaanın icadıyla incili okumuşler ve din adamlarının kendi çıkarları için onları kullandığını anlamışlardır.Zaten eğer din adamları kutsal yazıları değiştirebilme gibi bir olanağı bulabilselerdi böyle bir şey de olmazdı. Bu da demek oluyor ki; kutsal kitapların toplanıp değiştirilip tekrardan dağıtılmış olması düşüncesi son derece komik ve hiç bir tarihi dayanağı olmayan bir düşüncedir.Ya Allah aşkına… Kimdir bu Kutsal Ruh? Dayanağını nerden alıyor? Bugün ben de çıkıp diyebilirim ki, ‘Ben bugün Kutsal Ruh’tan esin aldım… Bana böyle dedi, şöyle dedi’ desem, bana da inanır mısınız?’
8. Ağustos 2008: 14:20 #28400AnonimPasifizmirligizem;8318 wrote:ya allah aşkına kimdir bu kutsal ruh dayanağı nerden alıyor. bugün bende çıkıp diyebilirimki ben bugün kutsal ruhtan esin aldım böyle böyle dedi desem banada inanırmısınız.Sayin izmirligizem
gercekten ögrenmek amacli mi soruyorsunuz yoksa Kutsal Ruh’tan olan seyleri abartili buldugunuz icin mi …bana da inanir misiniz? diye sormussunuz?
Samimi olarak ögrenmek istiyorsaniz size aciklayayim. Kutsal Ruh=Tanri’nin hallerinden biri yani Tanri’nin Ruh’udur.Islevi Insanlara izlemesi gereken yollari göstermek,Tanri’nin istegini esinlemek,insanlari güclendirmek, ve insanlara ögretmektir.Insanlara yazili esin gönderilmesi Tevrat,Zebur ve Incil’in tamamindan olusan Kutsal Kitap’la tamamlandigindan artik hicbir kimse ben yazili bir esin aldim diyemez.Kutsal Ruh insanlara bugün de yardimci oluyor ve yol gösteriyor.
Umarim yardimci olbilmisimdir.Dilegim Rab’bin sizi de sürüsüne katip Kutsal Ruh’uyla yeniden dogmasini saglamasidir.Rab’bin esenliginde ve sevgisinde kaliniz. -
YazarYazılar
- Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.