Malatya Katliamı
- Bu konu 1 izleyen ve 0 yanıt içeriyor.
-
YazarYazılar
-
23. Kasım 2008: 18:47 #25797AnonimPasif
Bu adama niye dava açılmıyor? Başsavcılık’ın ilginç gerekçesi…
[FONT=Helvetica,Verdana,Arial]Kemal GÖKTAŞ / VATAN-ANKARA[/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Malatya’daki katliamın baş sanığına “Misyonerlere dur de, devlet desteği sağlarız” dedi, Kalaşnikof’la yakalandı, “Perde arkasını biliyorum” diye dilekçe verdi, savcı dava açmadı
Malatya’da Zirve Yayınevi’ndeki 3 Hristiyan’ın öldürülmesi olayının kilit ismi olan ve katliamın baş uygulayıcısı Emre Günaydın’ın kendisini azmettirdiğini söylediği Varol Bülent Aral’a çok ilginç bir gerekçeyle dava açılmadığı ortaya çıktı.
Şaibeli ve ilginç bir kişilik olan Aral’ın ismi ilk defa katliamın planlayıcısı ve uygulayıcısı olarak yargılanan Emre Günaydın’ın ifadelerinde geçti. Günaydın, ilk ifadesinde “Kendisi hemen her şeyi biliyordu. Bilmediği konu yoktu. Hıristiyanlık ve misyonerlik ile ilgili konularda konuştuk. Misyonerliğin PKK ile bağlantısı olduğunu söylüyordu. ’Birilerinin buna dur demesi gerekmez mi?’dediğimde bana ’O zaman sen çık dur de’dedi. ’Nasıl olacak?’dediğimde, ’O zaman sana devlet desteği sağlarız” dediğini anlattı. Günaydın, Aral’ın kendisini götürdüğü bir evde “PKK’nın Avrupa Konseyi Raporu” yazılı bir evrak gördüğünü de söyledi.
Kalaşnikof’la yakalandı
Günaydın’ın belirttiği tarihlerde Malatya Birlik Gazetesi’nde çalışan, ancak kısa süre sonra işten ayrılan Aral’ın daha sonra Adıyaman’a gittiği, 14 Şubat 2007’de Adıyaman’da gece 01.30 sıralarında Kalaşnikof silahla dolaşırken yakalandığı anlaşıldı. Aral’ın üzerinden ayrıca Vakit Gazetesi’nin bazı sayfaları, maket bıçağı ve bir taşınabilir disk çıktı. Aral’ın kaldığı otelde de 2 alarm cihazı ele geçirildi. Aral, Kalaşnikofu 10 yaşında çocuktan aldığını iddia ederken Adıyaman’daki ikametgahı ile ilgili bilgi vermedi. Aral’ın bir süre çalıştığı işyerinin sahibi ifadesinde, Aral’ın polis diye tanıttığı birileri ile görüştüğünü söylerken bir diğer şirket çalışanı Aral’ın kendisini, “Ben İran Şiasıyım, gerçek Hizbullahım” diye tanıttığını anlattı.
Aral, cezaevindeyken Malatya’daki katliam oldu. Aral, 20 Eylül 2007’de Adıyaman Başsavcılığı’na verdiği dilekçede olayın perde arkasını bildiğini iddia etti. Bunun üzerine Adıyaman Başsavcılığı’nda sorgulanan Aral, “güvenlik gerekçesiyle” bilgi vermekten vazgeçtiğini söyledi.
Savcılık takipsizlik kararı verdi!
Bu ifadelere rağmen Malatya Başsavcılığı, Aral hakkında dava açmadı ve takipsizlik kararı verdi. Takipsizlik kararında “Emre Günaydın daha çok internet üzerinden edindiği bilgiler, daha sonra kendisinin misyoner olduklarını belirttiği kişiler ile bizzat yaptığı görüşmeler sonucunda düşündüğü eylemi gerçekleştirmeye karar vermiştir” denilerek katliamın sorumluluğu internete yıkıldı.
Ajandasındaki ilginç isimler
Ancak, dava devam ederken kalaşnikofla ilgili davadan tahliye olan Aral’la ilgili garip gelişmeler devam etti. Malatya Otogarı’nda bulunan Aral’a ait bir ajandada Susurluk sanığı Mehmet Ağar ile Ergenekon sanıkları Sevgi Erenenol, Tuncay Özkan ve Kemal Kerinçsiz’in isimlerinin geçtiği görüldü. Aral, bu durumu “Yazacağım ’Teferruat’isimli kitap için notlar aldım” diye açıklamaya çalıştı.
Duruşmada mahkeme hakiminin “Seni bu mu ikna etti?” sorusuna “Cevap vermeme hakkımı kullanıyorum” diyen Günaydın ise geçen hafta savcılara verdiği ifadede Aral’ın kendisini misyonerlere ait bilgileri alarak satma konusunda ikna ettiğini ileri sürdü. Günaydın, “Bülent Aral bana devlet desteği sağlayacağını düşündüğüm için bu işe girdim, çok pişman ve üzgünüm” dedi. [/FONT]
-
YazarYazılar
- Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.