[Anonim]

… Daha ne zamana kadar böyle iki taraf arasında dalgalanacaksınız ?… ( 1. Krallar 18:21 )

Bu konuya ışık tutacak bir hikaye anlatmak istiyorum:

Hasta bir adam, varmış. Bu adam, iyileşmek için Kutsal Yazılar’ı okur. Tanrı’nın sözünü ikrar eder ve bu şeklilde iyileşeceğine iman edermiş. Bu nedenle, kuşku dolu düşünceler tarafından saldırıya uğramış.

Çok zor bir dönem geçirdikten sonra tam da cesareti kırılmak üzereyken; Tanrı, onun gözlerini ruhsal dünyaya açmış ve adam, şu görümü görmüş. Yalanlar söyleyen kötü bir ruh, iyileşmeyeceğini ve bu yaptıklarınınve bu yaptıklarının bir işe yaramayacağını söylüyormuş. Ama adam Tanrı’nın sözünü her okuduğunda ağzından kılıca benzer bir ışık saçılıyormuş; kötü ruh da korkup sendeliyor, yere düşüyormuş.

Bu görümden sonra adam, Tanrı’nın sözünü ikrar etme konusundaki ısrarlı tutumun ne kadar önemli olduğunu anlamış. İmanı nedeniyle, kötü ruhun ona kuşku silahıyla saldırdığını fark etmiş.

Kuşku, Tanrı’nın içimize yerleştirdiği bir şey değildir. Kutsal Kitap, Tanrı’nın herkese bir iman ölçüsü verdiğini bildirir. ( Rom. 12:3 ). Tanrı, yüreklerimize iman koydu. Fakat iblis, kuşkularla saldırarak imanımızı etkisiz hale getirmeye çalışır.

Kuşku, Tanrı’nın sözüne karşıt düşünceler şeklinde ortaya çıkar. Tanrı’nın sözünü bilmemiz bu yüzden son derece önemlidir. Eğer Tanrı’nın sözünü iyi bilirsek; şeytanın bize ne zaman yalan söylediğini de anlayabiliriz. Ölümü ve dirilişi aracılığıyla İsa’nın bizlere sağladığı şeyleri çalmak amacıyla şeytanın bizlere yalan söylediği kuşku götürmezdir.

Aklımızda süren savaşı kazanmak için; sadece Tanrı’ya güvenelim. Zira Tanrı, sevgidir.

Rab’bin sevgisi ve ışığının sarmalında kalınız.:kucak: :elsalla:

[Yazar]

Yazılar