[Anonim]

Bu sabah mailime gelen çok hoş bir Vatikan fıkrası:

Günün birinde papa bir yere gitmek üzere arabaya binmek üzeredir. Resmi bir yere gidecekleri yok, bir kendisi bir de şöförle yola çıkmak üzereler. Papa fırsatı bulur, şöföre der ki ‘bak oğlum, ben kardinal oldum olalı araba süremiyorum, şimdi fırsat, sen arkaya otur, ben süreyim arabayı, zevkini çıkarayım biraz’… ‘Olmaz efendim’ diye çok itiraz eder şöför ama bir türlü duyuramaz itirazını papaya. Girerler arabaya, düzülürler yola ama birazdan papa gaza basar, araba ikiyüz kilometre hıza yaklaşır… Alman da ya kendisi, iyi araba meraklısı… Şöför ‘efendim’ der, ‘kurban olayım… işim elimden gidecek’ ama papa ‘merak etme’ diye kendisini yatıştırır. Gel gör ki birazdan polis dur emri verir arabaya. Yaklaşır papayı görür direksiyonda. Hemen telsize sarılır, komutanına seslenir ‘efendim burada şey… nasıl söylesem acaip bir durum var’ diye kekelemeye başlar. Komutanı ‘ne var söyle’ diye sorar… ‘Şey efendim arabada basit biri yok’… Cevap gelir ‘her kim olursa olsun, yaz cezayı bitsin’… ‘Efendim arabadaki çok önemli biri’… ‘Olsun, daha iyi ya işte yaptığı saçmalığın ortalığa çıkmasından çekinir, yaz cezayı salver’… ‘Efendim, nasıl söylesem’… ‘Ya deli misin oğlum, kim olursa olsun… hadi işini gör sen’… ‘Efendim’… ‘Peki, hadi söyle, kimmiş arabadaki?’… ‘Tanrı efendim’… ‘Nasıl?’… ‘Evet efendim, şöförlüğünü bizzat papanın yaptığına göre’…

:-)))))))

Herkese esenlikler…

[Yazar]

Yazılar