Kayram ile Mutaf arasinda gecen yazisma

  • Bu konu 10 izleyen ve 17 yanıt içeriyor.
3 yazı görüntüleniyor - 16 ile 18 arası (toplam 18)
  • Yazar
    Yazılar
  • #34437
    Anonim
    Pasif

    Ama lütfen Kemal abiminde dediği gibi şu konuyu artık kapatalım,gerçi bana pek bi laf söylemek düşmez ama insanların bu şekilde birbirlerine davrandığını görmek beni üzüyor.Uzatmayın lütfen, Rab YAHsuah adıyla, Amin †

    #34441
    Anonim
    Pasif

    Evet, ben kendim hakkında söylenene cevap vermeyi unuttum. Bunu Kores kardeş yapmış ve doğru da söylemiş. Ben kimseyi, ne sertlik ve ne de tatlılıkla değiştirecek güce sahip olmadığımı biliyorum. Böyle ‘kaba ve kendini bilmez’ bir şekilde yapılan bir iddiam da hiç olmadı. Yazdıysam, forumda açıkça yayınlansın. Ben sadece “herkesi gücendirmeden doğru yolu bulmaları için dua edecem” dedim veya buna benzer birşey.

    Bu arada unuttuğum birşey daha var. O da Mutaf kardeşi tebrik etmektir. O doğru olanı yaptı. Birilerini gizlice ve arkalarından çekiştirmedi, hançerlemedi.

    Burda göklere çıkarılan Hristiyan Forum’un ise, bana ve diğer protestantlara yaptıklarını ve davranışlarını, bir insan köpeklere bile yapmaz. Bilhassa tercübesine vardığımızı ve bizlere yazılan mektupların (e-maillerin) hala daha yanımızda bulundurduğumuzu bildirmek istedim.

    Son bir şey daha açıklamak istiyorum. Ben Protestant’ım derken, sadece Kutsal Kitab’a inandığımı ve bu inanışın Protestant inancına en yakın olduğunu ve bunun dışındaki (yani Kutsal Kitab’ın dışında) herşeyi reddettiğimi ve karşı çıktığımı bildirmek isterim. Bu Protestantlık adına yapılmış olsa dahi. Meselâ: Sahte Kutsal Ruh Vaftizleri, Zenginlik Müjdecileri, Kutsallık karşıtları vs. İsa’dan başka patronum, sadık kalmam gereken bir mezhep veya kişi de yoktur.

    Yine de konuyu uzatmak, tartışmalara yol açmak istemiyorum. Bir evvelki yazımı uygulamaya davet ediyorum.

    Hepinize Sevgi ve Saygılar.

    #34440
    Anonim
    Pasif

    Kemal abimizin o ötekilerin ‘fazlalıkları’ dediğine karşın biz de Protestant’ların ‘eksiklikleri’ diyoruz ama… Sorun orda değil… Sorun her iki yaklaşımın da (ve sürüyle başka türden yaklaşımın, elbet) sevgi sayesinde aynı seyyare yüzünde barınıp barınamayacağı. Eğer her iki taraftan da karşıt görüşün barınmasına hoşgörü varsa sorun yok. Hepimizin aynı fikirde olması gerekmez neticede. Zorla da gerçekleştirilebilecek bir şey değil bu zaten. Birileri ‘fazlalık’ desin, birileri ‘eksiklik’… maksat, tüm bunlara rağmen oturup da birlikte bir çay içebilmek, gülmek, karşı tarafı anlamaya açık bir sohbette bulunabilmek ve, tabi ki… insani açıdan dayanışmaya gönüllü olmak. Ondan sonrası Rab’bin…

3 yazı görüntüleniyor - 16 ile 18 arası (toplam 18)
  • Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.