[Anonim]

PAPAZ, KARA KUVVETLERİ PERSONELİ ÇIKTI

Yazar MAVİ KİLİSE

Wednesday, 11 June 2008

[IMG]http://mavikilise.com/resimler/ilkercinar.JPG[/IMG] O konuştu, misyoner cinayetleri peş peşe geldi… Canlı yayında Müslüman olan papaz İlker Çınar’ın uzman çavuş rütbesiyle istihbarat elemanı olarak çalıştığı belirlendi. Çınar papazlık yaparken primleri Emekli Sandığı’na düzenli olarak yatırılmış. Misyonerlik tartışmalarının zirve yaptığı 2005 yılının en çok konuşulan ismi eski papaz İlker Çınar, uzman çavuş çıktı. Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na bağlı istihbarat elemanı olduğu tespit edilen Çınar’ın papazlık yaptığı dönemde Emekli Sandığı’na düzenli olarak pirimleri yatırılmış. 15 yıl boyunca Türkiye’nin dört bir tarafında misyonerlik faaliyetlerinde bulunan, son olarak da Tarsus bölgesinin papazı olan İlker Çınar 2005 yılında yardımcısı Sinan Yorulmaz ile birlikte tekrar Müslüman olduğunu iddia etmişti. Anılarını “Şifre Çözüldü” isimli kitapta toplayan ve çok çarpıcı iddialara yer veren İlker Çınar , son 3 yılda Türkiye’nin dört bir tarafını dolaşarak misyonerlik faaliyetleri aleyhine konferanslar veriyordu. Eski papaz İlker Çınar’ın sigorta kayıtları ilginç veriler içeriyor. Emekli Sandığı Mersin Bölge Müdürlüğü’nden 16.8.1992 tarihinde 706661XX sicil numarası ile ‘uzman çavuş’ olarak kayıt olan Çınar’ın sigorta primleri düzenli olarak yatırılmış. Sosyal Güvenlik uzmanları Emekli Sandığı’na bireysel prim yatırılamayacağını yani bir kurum tarafından düzenli olarak primlerinin yatırılması gerektiğine dikkat çekiyorlar. Halen Tarsus’ta yaşayan İlker Çınar bu durumla ilgili sorulara “Konuşmak istemiyorum” cevabını verdi. TARTIŞMAYI ATEŞLEDİ 2004- 2005 yıllarında yoğun olarak yaşanan misyonerlik tartışmaları Çınar’ın çıktığı televizyon programı ile başlamıştı. Yardımcısı Sinan Yorulmaz ve Prof. Dr. Zekeriya Beyaz ile 28 Şubat 2005’te Flash TV’de yayınlanan Hulki Cevizoğlu’nun hazırlayıp sunduğu Ceviz Kabuğu programına çıkarak tekrar Müslüman olduğunu iddia eden Çınar çarpıcı açıklamalarda bulunmuştu. “Türkiye’de 40 bin kilise ev var” diyen Çınar’ın iddiasına göre misyoner teşkilatlar Türkiye’nin dört bir yanında cirit atıyor ve ülke elden gidiyordu. ‘ÜLKE ELDEN GİDİYOR…’ Türkiye’yi bölmek isteyen misyoner teşkilatlar bu iş için 73 milyar dolar bütçe ayırmışlardı ve son on yılda Türkiye’de 15 milyon 600 bin İncil dağıtılmıştı. Özellikle Alevi ve Kürtler üzerinde yoğun çalışmalar yaptıklarını anlatan Çınar yabancı güçlerin Türkiye’yi bölmek için misyonerleri kullandıklarını, AK Parti hükümetinin de çıkardığı AB uyum yasalarıyla bu bölünmeye destek verdiğini iddia etmişti. İlker Çınar takip eden günlerde medyada sıklıkla boy gösterip ‘ülke elden gidiyor’ konferansları verirken Haydar Baş’ın başkanı olduğu Bağımsız Türkiye Partisi’ne katılarak anti-misyoner çalışmalarda bulunmuştu. CiNAYETLER TETiKLENDi İlker Çınar ve ekibinin başı çektiği misyonerlik iddiaları sonrasında art arda cinayetler işlendi. İlk olarak 5 Şubat 2006’da Trabzon’da Rahip Santoro 16 yaşındaki O. A. tarafından öldürüldü. O.A. televizyonda izlediği misyonerlik tartışmalarından etkilendiğini söylerken bir başka vahşi cinayetin haberi de Malatya’dan geldi. MALATYA ZİRVE BASKINI 18 Nisan 2007 tarihinde ise Malatya’da meydana gelen olayda, Niyazi Mısri Caddesi’nde bulunan Ağbaba İşhanı’nda faaliyet gösteren Zirve Yayınevi basılarak Necati Aydın, Uğur Yüksel ve Alman uyruklu Tilman Geske vahşice işkence yapılarak öldürülmüştü. Kaynak : Bugün Gazetesi

[Anonim]

Haberde yazılanlar doğruysa; sayın ilker’in nevrozlarında aşırı yükleme olmuş ki, karşı saldırıya geçebiliyor. Suçluluk duygusuna sahip insanlar,kendilerini haklı çıkarmak için, sert tepki gösterir ve tehditlere başlarlar. Kişilere gözdağı vermeye gerek yok. Haklıysan; koyarsın belgelerini ortaya ve de bildiklerini açıklarsın. Rab, yüreğinde olsun.

Rabbin sevgisi ve ışığı sizinle olsun.tanri sevgidir

[Anonim]

İstihbaratçı eski papazdan tuhaf açıklamalar: Ben toplum mühendisiyim Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na bağlı uzman çavuş rütbesiyle istihbarat elemanı olarak çalıştığı iddia edilen eski papaz İlker Çınar, kendisinin toplum mühendisi olduğunu iddia etti. Türk Silahlı Kuvvetleri’nde çalıştığını doğrulayan Çınar, hangi tarihlerde ve nerelerde görev aldığı konusunda ısrarlı soruları ise cevapsız bıraktı.

Sözde değil özde devletçi olduğunu ve gerçekleri yargı önünde açıklayacağını kaydeden eski papaz, zamanı geldiğinde misyonerlik faaliyetleri yürüten Türklerin isimlerini de açıklayacağını ileri sürdü. İnsanların katledilmesine karşı olduğunu ifade eden Çınar tuhaf açıklamalarını şöyle sürdürdü: Bu bir ekoller savaşıdır, niye kabul etmiyorlar ki? Ekoller savaşında birtakım güçler kendi çıkarları doğrultusunda bazı şeyleri servis ederler. Bazı taşeronları kullanırlar. Bu ekoller savaşında beklentileri olan insanlar birtakım entrika-lara yol açabilirler.” “Başpapazlık yaptığı dönemde KKK personeli olarak Emekli Sandığı’na primlerinin yatırıldığı yönündeki iddiaları yalanlayan Çınar, “Böyle bir belge varsa çıkartsınlar. 1992 yılında TSK’da çalışmışlığım var, bunu söyleyebilirim, ama benim ilişiğim kesilmiştir.” ifadesini kullandı. ABD’nin ölüm listesinde olduğunun kendisine söylendiğini iddia eden Çınar, devleti için ölmeye hazır olduğunu kaydetti. Kendisine bu tür bilgilerin kimler tarafından verildiğini yargı önünde anlatacağını dile getiren Çınar, “Ben sözde bir devletçi de değilim. Hakikatte, özde bir devletçiyim.” dedi.

14 Haziran 2008, Cumartesi

Not : sevgili rkadaşlar bahsi geçen İlker ÇINAR eskiden papaz veyahut Baş papaz değildi. Tarsus da çoğu önderlerden uzak ve farklı iki önderin yanında yardımda bulunan biriydi. Yani Başpapaz veyahut Pastör filan değil di. Bilgilerinize….

[Anonim]

İnanın ki şuanda kahkahalarla gülmeye başladım, Rab’de sizi güldürsün mavikilise.

Demek ki İlker Çınar toplum mühendisiymiş :)

Bu tarz insanları tanımlamak için bazen sıfatlar yetersiz kalıyor…

Zamanında da Sadettin Teksoy canavar uzmanı olduğunu iddia ederdi…

Gülünüp geçilmesi gereken fikirler, hiç bir zaman ve hiç bir şekilde ciddiye alınmaması gereken kişiler, günümüzde malesef ki büyük acılara sebeb olabiliyor.

Laf başı geldi mi vatan, millet derler; ama daha tarihimizden bi haberdirler.

Sanırım sevgili sonsuzdiren yazmıştı…Tarihimizdeki hoşgörülerden, anlayışlardan bahsediyordu ve Fatih Sultan Mehmet’i örnek veriyordu…

Ogün Samas’a da Fatih Sultan Mehmet’in azınlıklar için sarf etmiş olduğu cümleler söylenince “eğer bunları bilseydim Hrant Dink’i öldürmezdim” demişti.

Birazcık araştırsalar, birazcık bilinçli bir şekilde hareket etseler aslında bu tarz kötü olayların hiç birisi olmayacak; ama yok işte…Yapamıyoruz…

[Yazar]

Yazılar