Hristiyanlıkta cehennem kavramı varmı ?
- Bu konu 15 izleyen ve 50 yanıt içeriyor.
-
YazarYazılar
-
12. Ekim 2008: 1:06 #31236AnonimPasif
Ek olarak bakınız Luka 12:5
Kimden korkmanız gerektiğini size açıklayayım: Kişiyi öldürdükten sonra cehenneme atma yetkisine sahip olan Tanrı’dan korkun. Evet, size söylüyorum, O’ndan korkun.12. Ekim 2008: 8:51 #31239AnonimPasifRab’bi inkar edenlerin sonsuza kadar cezalandırılacağına dair 1-2 tane ayet verebilirim size.
II Selanikliler 1:9: Böyleleri, O’nun varlığından ve gücünün yüceliğinden uzak kalarak sonsuza dek mahvolma cezasına çarptırılacaklar.
Markos 9:43,44: Eğer elin seni günaha sokarsa, onu kes. Çolak olarak yaşama kavuşman, iki el sahibi olarak sönmez ateşe, cehenneme gitmenden iyidir.
Markos 9:48: ‘Oradakileri kemiren kurt ölmez,yakan ateş de sönmez.’
12. Ekim 2008: 11:32 #31192AnonimPasifSize cevap yazdıktan sonra notlarımı karıştırırken gördüm, bu konu hakkında bir ayet daha verebilirim.
Matta 25:46: «Bunlar sonsuz azaba uğrayacak, doğrular ise sonsuz yaşama kavuşacaklar.»
18. Ekim 2008: 21:18 #31334AnonimPasif@OrhanAnt 8770 wrote:
Bakin bu sefer samimi yazdiniz.
Bazen Bazi Musluman arkadaslarimiz DEMOGOJI yapmak icin,
Biz sizin kitaba inaniyoruz, Mesih`i seviyoruz , ama siz bizim kitaba inanmiyorsunuz
ben bır musluman olarak tum peygamber ve kıtaplara ıman edıyorum amma ıncıl degıstırılemez degıstırılmedıde fakat ıncıl hangı dılde yazıldı ısa as ın vahıy katıpı hangı dılde yazdı ıncılı aramıce olan ıncıl varmı elınızde grekce olandan cevırı yapılmıs sımdı kuran degısmez ama kuran mealı degısebılır ıncılde aslında degısmedı zaten aslı da ortada yokkı cıksa degısmedıgıde sımdıkı ıncıl ıle aynı olmadıgıda ortaya cıkacaktır mutlaka sahta peygamberden bahsedıyor ıncıl peygamberın gelecegınıde soyluyor sahte peygamber pavlusun kendısıdır romalılara ısa as ı gordugunu ondan vhy aldıgını soyluyor muslumanlar sunu bılsın ıncıl degıstırılmez degıstırılmedıde ama aslı degıstırılmedı aslı da aramıce degılmı sımdı ortada kactane aramıce yazılı ıncıl var en eskı tarıh grekce bıle bakılmasına ızızn verılmıyor
Cunku gercekten okumamis ve bilgisi olgunlasmamis insanlar, BAZI Musluman arkadaslarimizin, aslinda gercekten Incil`e inandiklarini ve Isa Mesih`in (Tevrat, Zebur ve Incil`de anlatildigi gibi), NE UGRUMUZA CARMIHA CIKTIGINI, NE OLUP DIRILDIGINI, NEDE TEK YOL VE KURTULUS BENIM dedigine inandiklarini v.s. dusunecekleridir, Oysa bunlarada inanmamaktadirlar, sadece incil`e degil Tevrat ve Zebura`da inanmamaktadilar, Cunku Tevrat ve Zebur bile bunlarin gercek oldugunu kabul eder.
Size gore su anki incil degismis olabilir, ama bize gore Tanri cok gucludur ve sozlerinin degismesine izin vermez, buna gore Siz Bizim inandigimiz incili kabul etmemis oluyorsunuz.!!, Bence birdaha yazarken soyle yazmalisiniz.. `BIZE GORE SIZIN INANDIGINIZ INCIL SAHTE, DEGISTIRILMIS VE BIZ SIZIN O INANDIGINIZ KITAP`A INANMIYORSUNUZ, ama BIZE GORE SIZIN BILMEDIGINIZ AMA BIZIM BILDIGIMIZ BIR INCIL KITAP`I VAR, BIZ ONA INANIYORUZ, DOLAYISI ILE, BIZ SIZIN INANDIGINIZ KUTSAL KITAP`I SAHTE GORSEKTE, SIZ YINEDE KURANA INANMALISINIZ diye yazilmasi daha durustce olur,
Bence en guzel sey, NE ADINA OLURSA OLSUN, gercekleri soylemektir.
Saygilarimla
selamlar ben sıteye yenı uye oldum 1–2 tane mesaj yazdım ama henuz sıtede yer almadı ben yukarıdakı acıklamalar ıcın bıseyler soylemek ısterım ıncıl de peygamber gelecegı soylenıyor sahte peygamberlerden sakınılması da sahte peygamber herkesın bıldıgı gıbı pavlustur cumku kendısı ısa as dan vhıy aldıgını soyluyor ıncılı degıstırenlerın basında pavlus gelıyor romalılara dını yaymak onlara sırın gorunmek ıcın yasayı degıstırıyor hatta ısa as ın kardesı ve nasranılıler ıle catısma ıcıne bıle dusuyor ıncılın degıstırılmedıgıne ınanıyorum ama aslının degısmadıgıne ıncıl ısa ya geldıgınde ısa as hangı dılde konusuyordu grekce mı ıbranıcemı yoksa aramıce mı kuran ın da meallerı degısebılır yorumu degısebılır ama aslı dewgısmez degısmedıde aynen ıncılde degısmedı ama aslı ortada yok bırısı neden aramıce ıncıl ortaya cıkarmıyor kuran arapca metınlerı degısmıyor ama meallerde bazı degısıklıkler olabılıyor kısının algılaması nıyetı ılmı cercevesınde ama arapca kuran dunyanın neresıne gıdersenız gıdın heryerde aynıdır en eskı kuran ıle sımdıkı kuran arasında en ufak bır degısıklık yoktur bız muslumanlar ıncıl e ınanıyoruz ama pavlusun ısa dan aldıgı sozde vhıylere ınanmıyoruz
19. Ekim 2008: 11:52 #31335AnonimPasifSevgili seda-nur,
öncelikle hoş geldiniz…Fikir alışverişi yaparken karşılıklı kelimeler ile kastedilen olguların aynı olgular olması önemlidir.
Sizden ricam, lütfen incili okuyun. Değişmiş olduğuna inanıyor olsanız bile bir incil alın ve okuyun. Öyle ki sohbetlerimizde aynı dili konuşup aynı şeyleri anlayabilelim.
Neden ısrarla incili okuyun diyorum? Çünkü incil düşündüğünüz gibi bir dikte kitabı değildir (ve değiştiğine inanıyor olsanız bile göreceksiniz ki ne kadar değişirse değişsin, özünde dikte edilebilecek bir kitap özü yoktur).
İncil bir dikte kitabı olmadığı gibi incil bir yasa kitabı da değildir. Aksine İncilde temel konu olan büyük Müjde, Tanr’nın insanları yasanın (ve dolayısıyla günahın) yükünden kurtarmak için yaptıklarını (ve bu uğurda İsa’yı bile çarmıhta kurban etmesini) anlatan Müjdedir.Paylaşımlarımızın bereketli olması dileğiyle,
Sevgi ve esenlikler…8. Temmuz 2009: 7:27 #33157AnonimPasifSeda nur Pavlus’un nasıl bir yaşam sürdüğünü biliyor musun? Bilmek ister misin nasıl iman etti. O’nun yazdıkları hiçbir incille çelişmememktedir. Matta ve yuhanna şüpheciler olarak verilebilecek en güvenilir incilden ikisidir. Bize göre tabi ki luka ve markos da öyledir ama şüpheciler için bu iki incili verdim. Şüphecilere diyorum ki matta ve yuhanna incilleri bizzat bu havarileri tarafından yazılmıştır. Matta kendisi yazmıştır ve m.s 62 den önce bitmiştir yazımı, öyle ki barnabasın mezarında göğsünde bu incil kopyası bulunmuştur. Pavlus’un öğrettiği, mektuplarında yazdığı imanla kurtuluş, Meish’in Tanrılığı Pavlusun uydurduğu bir şey değildi. Matta da incilinde bunları belirtmiştir. Mesih’in sözlerini aktarmıştır. Diğer incillerde matta incili ve pavlus’un mektupalrıyla uyumludur. Yeni antlaşmada petrus’un mektupları, yahuda (iskariot değil), yakup’un yazdıkları mektuplar da aynı öğretiyi savunur ve bildirirler. O zaman şunu kabul etmekten başka yol yoktur. Pavlus gerçekten Rab’bi gördü, iman etti ve hristiyan oldu. Bir zamanlar eziyet ettiği Rab’be iman edip , O’nun kölesi oldu. Lütfen incili baştan sona okuyun. Pavlus’un mektuplarını okuyun. Elçilerin işlerinde Pavlus’dan çok söz edilir. Diğer havariler O’nu kutsamıştır ve kabul etmişlerdir. O’na güvenmişlerdir. Nitekim Pavlus’un Rab’bin adıyla gerçekleştirdiği mucizeler buna kanıttır. Elçilerin işlerini Pavlus yazmamıştır. Bu yazılarda referans alınabilir şüpheciler tarafından. Aşağıda ki parçayı okumanızı istiyorum. Ve ezbere bazı şeyleri savunmayın lütfen. İncili hiç okumadan internette islam sitelerinde yazılan hristiyanlık düşmanı yazıları okursanız gerçeği bulamazsınız zaten. Çünkü ne bir dayanakaları vardır, ne de tarihsel olarak hiçbir belge fikirlerini desteklememektedir.
Pavlus Yahudi eğitimi almış, Ferisilerin katı öğretişleriyle beslenmişti. On dört yaşlarındayken öğrenim görmesi için zamanın en iyi öğretmenlerinden Hillel’in torunu olan Gamaliyel’in yanına verilmişti. Pavlus yalnızca Ferisi olmakla kalmıyor, aynı zamanda Ferisilerin soyundan geliyordu. “Atalarımın geleneklerini savunmakta son derece gayretli ve Yahudi dininde, yaşıtım olan soydaşlarımın birçoğundan daha ilerideydim” diyerek övünebiliyordu (İncil, Galatyalılar 1:14).
Pavlus’un nasıl iman ettiğini anlamak isterseniz, önceleri neden Mesih inancına bu denli karşıt olduğuna bakmalısınız. Pavlus Yahudi şeriatine son derece bağlı olduğundan, Mesih’e ve ilk imanlılara yılmayan bir savaş açmıştı.
Pavlus’un Mesih inancının bildirisine karşı olmasının nedeni İsa’ya Mesihlik rolü verilmesi değil, şeriatın kurtarıcılık rolünün hiçe sayılıp tek kurtuluşun İsa’da olduğu iddiasıydı. Pavlus, Mesih inancına karşıydı, çünkü ona göre kurtuluşun yolu Şeriat’ten geçiyordu. Britannica ansiklopedisi şöyle bir açıklama getiriyor: “Kendilerine imanlılar (Hıristiyanlar) adı verilen Yahudilerin yeni kolu, Pavlus’un Yahudi eğitiminin ve çalışmalarının özüyle taban tabana çelişkiliydi. Bu nedenle, bu kolu yok etmek Pavlus’un başlıca tutkusu oldu (İncil, Galatyalılar 1:13).
İmanlıları yakalayıp öldürmeye başladı (İncil, Elçilerin İşleri 26:9-11). İnanlılar topluluğunu kırıp geçiriyordu. Ev ev dolaşarak, kadın erkek demeden imanlıları dışarı sürüklüyor, hapse atıyordu (İncil, Elçilerin İşleri 8:3). Başkâhinlerden, İsa’nın izleyicilerini tutuklamak ve mahkeme önüne çıkarmak için yetki almıştı.
Ancak sonradan Pavlus değişiverdi: “Saul ise Rab’bin öğrencilerine karşı hâlâ tehdit ve ölüm soluyordu. Başkâhine gitti, Şam’daki havralara verilmek üzere mektuplar yazmasını istedi. Orada İsa’nın yolunda yürüyen kadın erkek, kimi bulsa tutuklayıp Kudüs’e getirmek niyetindeydi. Yol alıp Şam’a yaklaştığı sırada, birdenbire gökten gelen bir ışık çevresini aydınlattı. Yere yıkılan Saul, bir sesin kendisine, ‘Saul, Saul, neden bana zulmediyorsun?’ dediğini işitti. Saul, ‘Ey efendim, sen kimsin?’ dedi. ‘Ben, senin zulmettiğin İsa’yım’ diye cevap geldi. ‘Haydi kalk ve kente gir, ne yapman gerektiği sana bildirilecek.’ Saul’la birlikte yolculuk eden adamların dilleri tutuldu, oldukları yerde kalakaldılar. Sesi duydularsa da, kimseyi göremediler. Saul yerden kalktı, ama gözlerini açtığında hiçbir şey göremiyordu. Sonra kendisini elinden tutup Şam’a götürdüler. Üç gün boyunca gözleri görmeyen Saul hiçbir şey yiyip içmedi.
“Şam’da Hananya adında bir İsa öğrencisi vardı. Bir görümde Rab ona, ‘Hananya!’ diye seslendi. ‘Buradayım, Rab’ dedi Hananya. Rab ona, ‘Kalk’ dedi, ‘Doğru Sokak denilen sokağa git ve Yahuda’nın evinde Saul adında Tarsuslu birini ara. Şu anda orada dua ediyor. Görümünde yanına Hananya adlı birinin geldiğini ve gözlerini açmak için ellerini kendisinin üzerine koyduğunu görmüştür” (İncil, Elçilerin İşleri 9:10-12).
isa mesihin elçisi Pavlus saul pavlusa ne oldu isanın elçisimi yalancımı
Bu noktada İmanlıların neden Pavlus’tan korktukları anlaşılabilir: “Hananya şöyle karşılık verdi: ‘Rab, birçoklarının bu adam hakkında neler anlattıklarını duydum. Kudüs’te senin kutsallarına nice kötülük yapmış! Burada da senin adını anan herkesi tutuklamak için başkâhinlerden yetki almıştır.’ Rab ona, ‘Git!’ dedi. ‘Bu adam, benim adımı diğer uluslara, krallara ve İsrail oğullarına duyurmak üzere seçilmiş bir aracımdır. Benim adım uğruna ne kadar sıkıntı çekmesi gerekeceğini ona göstereceğim.’ Bunun üzerine Hananya gitti, eve girdi ve ellerini Saul’un üzerine koydu. ‘Saul kardeş’ dedi, ‘sen buraya gelirken yolda sana görünen Rab, yani İsa, gözlerin açılsın ve Kutsal Ruh’la dolasın diye beni yolladı.’ Hemen o anda Saul’un gözlerinden perde gibi bir şeyler düştü. Yeniden görmeye başlayan Saul kalktı, vaftiz oldu, sonra yemek yiyip kuvvet buldu” (İncil, Elçilerin İşleri 9:13-19). Pavlus daha sonra, “Rabbimiz İsa’yı görmedim mi?” şeklinde konuşmuştur (İncil, 1.Korintliler 9:1). Mesih’in kendisine görünmesini, dirilişinden sonra elçilere görünmesiyle birlikte dile getirmiştir. “Bundan sonra Yakup’a, sonra bütün elçilere ve en son, zamansız doğmuş bir çocuğa benzeyen bana da (İncil,1.Korintliler 15:7-8). göründü”
Pavlus İsa’yı, karşı koyamayacağı bir şekilde gördü. Müjdeyi kendi seçimiyle değil, gereklilikten duyurdu. “Müjde’yi yayıyorum diye övünmeye hakkım yok. Çünkü bunu yapmakla yükümlüyüm. Müjde’yi yaymazsam vay halime!” (İncil,1.Korintliler 9:16).
Pavlus’un İsa’yla karşılaşması ve ardından iman edişi, ani ve beklenmeyen bir biçimde gerçekleşti. “Ben öğleye doğru yol alıp Şam’a yaklaşırken, birdenbire gökten parlak bir ışık çevremi aydınlatıverdi” (İncil, Elçilerin İşleri 22:6). Pavlus bu göksel kişinin kim olduğunu tahmin edemezdi. Nitekim Nasıralı İsa olduğunu duyunca şaşkına döndü ve titremeye başladı.
Pavlus’a Şam yolunda neler olduğuna ilişkin tüm ayrıntıları, kronolojisini ve psikolojisini bilemeyiz. Ama bildiğimiz tek şey, Pavlus’a, yaşamının her yönünü köklü bir biçimde değiştiren bir şey olduğudur.
İlk önce Pavlus’un kişiliği değişti. Britannica ansiklopedisi Pavlus’un iman etmeden önceki halini zalim, acılık dolu, yobaz, kibirli, öfkeli sözleriyle tanımlar. Oysa imana geldikten sonra sabırlı, kibar, özverili bir insan olmuştur.
İkincisi, Pavlus’un İsa’yı izleyenlerle arasındaki ilişki değişti. “Saul, birkaç gün Şam’daki öğrencilerin yanında kaldı” (İncil,Elçilerin İşleri 9:19). Elçilere gittiği zaman da onların dostluğuyla karşılandı.
Üçüncüsü, Pavlus’un bildirisi değişti. Yahudi mirasına olan sevgisi devam etse bile, acılık dolu bir düşmandan, Mesih inancının ateşli bir yayıcısı haline dönüştü. “Havralarda İsa’nın Tanrı’nın Oğlu olduğunu hemen duyurmaya başladı” (İncil,Elçilerin İşleri 9:20). Pavlus’un düşünceleri değişime uğramıştı. Geçirdiği deneyim Pavlus’u Ferisilerin iddialarının tersine, İsa’nın Mesih olduğunu kabul etmeye yöneltti. Yeni kabul ettiği Mesih kavramı, düşünüşünde tam bir devrim yarattı. Pavlus, önceleri çarmıha gerilmiş bir adamın Mesih olamayacağını şiddetle savunuyordu. Ancak İsa’nın Mesih olduğunu kendisi de anlayınca, düşüncelerini yeniden gözden geçirmek zorunda kaldı.
Çarmıhta ölüme mahkum edilmek Tanrı’nın laneti anlamına geliyordu. İsa da bu şekilde öldüğünden Pavlus, O’nun Mesih olduğu iddialarına şiddetle karşı çıkıyordu. Ancak sonradan, çarmıhın Tanrı’nın Mesih aracılığıyla dünyayı kendisiyle barıştırma amacını taşıdığını gördü. Pavlus çarmıh aracılığıyla Mesih’in uğrumuza lanetlendiğini (İncil,Galatyalılar 3:13) ve Tanrı’nın Mesih’i bizim için günah yaptığını (İncil, 2. Korintliler 5:21) gördü. Mesih’in ölümü yenilgi değil, dirilişle pekişen büyük bir zaferdi. Çarmıh bir sendeleme taşı değil, Tanrı’nın Mesih aracılığıyla sunduğu kurtuluşun özüydü. Pavlus’un müjdeyi yaymaya yönelik vaazları, Mesih’in acı çekip ölümden dirilmesi gerektiğine ilişkin kanıtlar sunmaktan ibaretti. “Size duyurmakta olduğum bu İsa, Mesih’tir” diyordu (İncil, Elçilerin İşleri 17:3).
Dördüncüsü, Pavlus’un görevi değişmişti. Pavlus, Yahudi olmayanlardan nefret eden bir kişiydi. Ancak yine Yahudi olmayanlara hizmet ederek, onlara müjdeyi duyuran bir kişi haline dönüştü. Yahudi milliyetçisi yerine Yahudi olmayanların müjdecisi oldu. Pavlus, Yahudi olmayanları Tanrı’nın seçilmiş halkından düşük düzeydeki ikinci sınıf insanlar olarak aşağılıyordu. Ne var ki Şam’da geçirdiği deneyim, Pavlus’u, yaşamı ve amacı Yahudi olmayanlara hizmet etmeye adanmış bir elçi durumuna getirdi. Pavlus kendisine görünen Mesih’in, tüm insanların Kurtarıcısı olduğunu kavramıştı. Pavlus, Yahudiliği sıkıca gözeten bir Ferisiyken, şiddetle karşı koyduğu bu Mesih inancının baş savunucusu durumuna gelmişti. Öyle değişmişti ki: “Onu duyanların hepsi şaşkına döndü. ‘Kudüs’te bu adı ananları kırıp geçiren adam bu değil mi? Buraya da, öylelerini tutuklayıp başkâhinlere götürmek amacıyla gelmedi mi?’ diyorlardı” (İncil, Elçilerin İşleri 9:21).
Tarihçi Philip Schaff şunları söylemiştir: “Pavlus’un iman edişi, yalnızca kendi kişisel yaşamında değişiklik yaratmakla kalmamış, ilk kilisenin, dolayısıyla da insanlığın tarihinde büyük bir dönüm noktası olmuştur. Pentikost mucizesinden sonra en verimli olaydır. Üstelik Mesih inancının evrensel zaferinin devam etmesine yaramıştır.”
Houston Üniversitesi’nde öğle yemeği yerken, bir öğrencinin yanında oturuyordum. Onunla Mesih inancını tartışmaya başladım. Bana, Mesih’e ya da Mesih inancına ait olan hiçbir tarihsel kanıt bulunmadığını söyledi. Bu çocuk bir tarih öğrencisiydi. Ders kitaplarından birinin Roma tarihine ait olduğunu gördüm. Kitabın içinde, elçi Pavlus ve Mesih inancı üzerine bir bölüm olduğunu söyledi. Bölümü okuduktan sonra Pavlus’la ilgili kısmın Tarsus’lu Saul’un yaşamını tanımlayarak başladığını ve Elçi Pavlus’un yaşamını tanımlayarak bittiğini görerek şaşırdı. Kitabın son paragrafında, Pavlus’un bu iki kişiliği arasında ne olduğunun bilinmediğini yazıyordu. İncil’de Elçilerin İşleri kitabını açıp Mesih’in ölümden dirildikten sonra Pavlus’a göründüğü kısmı gösterdim. Öğrenci, Pavlus’un iman edişinin en mantıklı açıklamasının bu olduğu sonucuna vardı. Sonradan kendisi de Mesih’e Kurtarıcı olarak iman etti.
Elias Andrews şöyle bir yorum yapıyor: “Ferisilerin Ferisisi bu kişinin köklü değişimi, iman ettiği inancın doğruluğuna ve gücüne en inandırıcı kanıttır. Pavlus’un başarıları yanında Büyük İskender’in ve Napolyon’un başarıları sönük kalır.” Pavlus, “sekiz kez zincire vuruldu, müjdeyi Doğu’da ve Batı’da duyurdu. Batı’nın sınırına geldi; ve yöneticiler tarafından şehit edildi.”
Pavlus defalarca, ölümden dirilmiş olan Mesih’in yaşamını değiştirdiğini belirtti. Mesih’in ölümden dirildiğine öyle emindi ki, kendisi de inancı yüzünden şehit oldu.
Oxford Üniversitesi’nden iki profesör, Mesih inancının temelini yıkmaya karar verdiler. Birisi dirilişin yanlışlığını kanıtlarken, diğeri Tarsus’lu Saul’un asla iman etmediğini ortaya koyacaktı. Ne var ki ikisi de tam tersi sonuçlara ulaştılar ve İsa’nın ateşli izleyicileri oldular. Şöyle yazmışlardır: “Yalnızca Pavlus’un iman edişi ve elçiliği bile Mesih inancının Tanrısal bir esin olduğunu kanıtlamaya yeterlidir. Pavlus’un Mesih uğruna 25 yıllık hizmeti ve acılara katlanışı gerçektir. O halde iman edişi de gerçektir. Çünkü her şey bu ani değişiklikle başladı. Pavlus’un iman edişi gerçekse, İsa Mesih ölümden dirilmiştir. Çünkü Pavlus’un yaptığı her şey tümüyle Mesih’i görmüş olması temeline dayanıyordu. -
YazarYazılar
- Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.