Hristiyan Olmak Istiyorum, yardima ihtiyacim var.
- Bu konu 9 izleyen ve 20 yanıt içeriyor.
-
YazarYazılar
-
10. Eylül 2008: 12:48 #30676AnonimPasifBURÇ;9403 wrote:Sevgili Kores ben bir önceki mesajımda Pavlus hakkındaki düşüncelerimi apaçık bir şekilde dile getirdim… Bir daha bu düşünceleri yazarsam, iş “hayır sen haksızsın”, “hayır ben hakılıyım”a dönecek ve bir tartışma başlıyacak. Böyle bir şeyin, hele ki artık bu dakikadan sonra, olmasını istemiyorum.
Ama şunu da belirteyim, ben bir çok konuda Pavlus’a direk hak vermişimdir. Bir çok konuda da Pavlus’u savunmuşumdur. Diğer elçilerden, mantıksal açıdan oldukça farklı yazmasına rağmen, bazı konularda Hristiyanlığın özünü Pavlus’un yansıttığını düşünmüşümdür ve örneğin her daim “kadınlar dua ederken başını örtmelidir”, “kendini dine adamış olan insanlar evlenmemelidir” dedimişimdir. Peki savunmuş olduğum bu düşünceler Pavlus’un düşünceleri değil miydi? Bu söylemlerimin hepsine Fırat Abi de tanıktır aslında.
Tabi bazı konularda (hatta bir çok konuda) Pavlus’u haklı bulmam ayrı bir şeydir, Hristiyanlık tarihini ve diğer elçilere aykırı beyanlarını değerlendirip, Pavlus’un bazı cümlelerinin kişisel tavsiye olabilir demem çok farklı bir şeydir.
Bir diğer sorunuza gelince… Hayatımın büyük bir evresinde, şuanda da olduğu gibi, Mesih İsa’ya ve Kutsal Kitaba inandım, öğretilerini sevdim ve onları savundum.
Sevgili Burc
Bir önceki yazima sizden umdugum cevabi alamadim.Ben sizden tam olarak Pavlus’un bütün yazdiklarinin Tanri esini mi yoksa bazilari kendi fikirleri olabilir siklarindan birini secmenizi isterdim.Sizin yazdiklarinizdan cikardigim sonuc sudur.Pavlus hakkinda yanlis bilgilere sahipsiniz.Size göre celiski gibi görünen ve yazinizda iddia ettiginiz elcilerin yazilarina ve hristiyanlik tarihine aykiri beyanlar(!!)la tam olarak hangi yazilari kastettiginizi bilseydik size verilecek cevabimiz olurdu.Bence Pavlus’un tüm yazilarini Tanri Söz’ü olarak kabul etmiyorsaniz bir tövbeye ihtiyaciniz var demektir.
Eger Pavlus’un yazdiklarinin bazilari kendi görüsüdür diyorsaniz artik sizinle bu konuda tartismayacagimi ve bu konuyu kapatacagimi bilmenizi isterim.
Saygilarimla Esen kaliniz.10. Eylül 2008: 17:02 #30681AnonimPasifSamsun’da dediğiniz kilise, sanırım ki; kilise kavşağı denilen yerdeki kilise. Ben o arada yaşayan insanlara sordum ve de konuştum. Hiç de insanların oraya karşı bir olumsuz tavrını görmedim. Hatta yabancı olmama rağmen çok da yardım ettiler.Bir kaç kişinin yaptığı olumsuz davranışları genele yaymayalım. Zira; ülkemizde insanlar, neredeyse medyayla ( basın-yayınla ) yatıp kalkıyorlar. Değerlendirmelerimizde, dikkat olması gerekir, sanırım.
Fırat Abi kilise kavşağı neresi bilmiyorum; ama şehir merkezinden (Atatürk heykelinin olduğu yerden) yukarıya doğru yürüyünce (limana doğru değil) bir yerlerdeydi. Sanırım mecidiye denilen yerin üst kısmı oluyor.
Oranın halkının kiliseye karşı olumsuz tutumunu bende görmedim; zaten benim sitemim rahibeydi. Kilise dediğimiz yer Rab’bin evidir; sebeb ne olursa olsun nasıl kapalı tutabilir ki orayı? Ki gittiğim gün de, ibadet günü olan pazar günüydü… O tarihten sonra birşeyler değişti mi, kilise yeniden açılmaya başlandı mı inanın ki bilmiyorum… Ben eski rahip zamanın da da gitmiştim oraya ve hiç böyle sorunlar yoktu.
11. Eylül 2008: 2:26 #30686AnonimPasifKores;9410 wrote:BURÇ;9403 wrote:Sevgili Burc
Bir önceki yazima sizden umdugum cevabi alamadim.Ben sizden tam olarak Pavlus’un bütün yazdiklarinin Tanri esini mi yoksa bazilari kendi fikirleri olabilir siklarindan birini secmenizi isterdim.Sizin yazdiklarinizdan cikardigim sonuc sudur.Pavlus hakkinda yanlis bilgilere sahipsiniz.Size göre celiski gibi görünen ve yazinizda iddia ettiginiz elcilerin yazilarina ve hristiyanlik tarihine aykiri beyanlar(!!)la tam olarak hangi yazilari kastettiginizi bilseydik size verilecek cevabimiz olurdu.Bence Pavlus’un tüm yazilarini Tanri Söz’ü olarak kabul etmiyorsaniz bir tövbeye ihtiyaciniz var demektir.
Eger Pavlus’un yazdiklarinin bazilari kendi görüsüdür diyorsaniz artik sizinle bu konuda tartismayacagimi ve bu konuyu kapatacagimi bilmenizi isterim.
Saygilarimla Esen kaliniz.Aklımdakileri biraz toparlamam gerekiyordu… Ve bu yüzden geç cevap yazdım… Sonuçta bu konuda 3 defa, “geriye kalanlara Tanrı değil, ben söylüyorum” konusunda ise sorduğunuz soruya defalarca cevap verdim ve bu sorunun cevabını benden bir kez daha istiyorsunuz…
Ben metinleri okuduğum zaman bir şeyler anlıyorum. Siz ise aynı metinleri okuduğunuz zaman bambaşka şeyler anlayabiliyorsunuz. Benim doğrularıma göre siz oldukça yanlış düşünmekteseniz, sizin doğrularınıza göre de ben oldukça yanlış düşünmekteyim…
Ve şu gerçekliği de hiç bir zaman unutmayın, Hristiyan inancında yorum çok önemli bir rol oynar. Metinleri okursunuz, yorumlarsınız ve bir şeye inanırsınız.
Hep tartışılan konu… Hristiyanlıkta ki üçlü birlik kavramı. İsa Tanrı’mıdır yoksa değil midir? İncil’e baktığımız zaman, İncil’in herhangi bir yerinde “üçlü birlik” yada bu manaya gelecek herhangi bir terimsel kelime göremeyiz. Ama öteki ayetleri okuruz bir yorum yaparız ve Mesih’in Tanrı olduğunu söyleriz. Yada İncil’de “kiliselerde org çalıp rab’be şarkı söyleyin” diye bir cümleyle de karşılaşmayız; ama ayetleri okuruz, org çalıp Rab’be şarkı söylemenin yanlış bir iş olmadığını görürüz ve bu eylemi gerçekleştiririz.
Yani İncil’de her yazılı olmayan şey yanlıştır ya da günahtır diye bir şeyden söz edemeyebiliriz. Bazen gerçeklikler ya da doğrular bize direk verilmez ve bunlar İncil metinlerinin anlamsal derinliklerin ve yorumlarımızda saklı olabilir, yukarıda ki örneklerde olduğu gibi.
İşte bu sebebtendir ki, ilk başta da dediğim gibi siz bir yazıyı okuyup, yorumlayıp, bir doğruluğa ulaşıyorsanız; ben de sizin okumuş olduğunuz yazının aynısını okuyup, yorumlayıp, bambaşka doğrulara ulaşıyorum…
Sonuç olarak, artık bu dakikadan sonra “sen yanlışsın”, “ben haklıyım”, “ona inanıyormusun”, “buna inanıyormusun” demenin ve bu soruları cevaplandırmanın bir mantığı yok. Sadece tartışırız ve tartıştığımızla da kalırız. Ne sizin yararınıza ne de benim yararıma faydalı bir sonuç elde edebiliriz.
11. Eylül 2008: 11:05 #30690AnonimPasifSayın kores ve sayın burç, yazılımlarınız ve Rab yolunda verdiğiniz emekleriniz için çok teşekkür ederim.Böyle bir konuda, diğer inanlı olan kardeşlerin de bu konuda yazacakları yorumları okumak isterdim.
Neden ? denirse ! Çok basit. Yazılanların düşünce panelimizi açtığı gibi; Kutsal Kitap ile daha çok vakit geçirmemizi sağladığı ve Tanrı ile olan ilişkilerimize bir bağlamda sağlamlık getirdiği düşüncesindeyim. Kutsal Kitap çevirilerindeki bazı dilsel olgular, ayetleri kendimize göre yorumlamaktaki hatalarımız, kullandığımız sözcüklerin anlamlarındaki yaklaşımımız vb. şeyler, Kutsal Yazıları anlamamızda bir zorluk doğurabilir. Bu sorunu da karşılıklı olarak seviyeli ( Rab’be yakışır bir şeklide ) bir iletişimle halledebileceğimiz kanaatindeyim.
Mırıldanır bir şekilde de olsa Tanrı’yla konuşmalarımız – ne şekilde olursa olsun – Kutsal Ruh’un yardımıyla O, ne demek istediğimizi anlamaktadır.
Biz inanlılar, Tanrı’nın merhametiyiz.
Ayak izimiz, Mesih’tir ve yolumuzdur.
Birer inanlı olarak; Rab’de kararımızı kendimiz verdik.
İnsan, canına karşılık ne verebilir ? isamesihyasiyor jesus…
20. Ocak 2010: 18:40 #34307AnonimPasifsevgi ve saygılarımla.
ben açıkçası dinimi değiştirmek istiyorum yani müslümanlıktan hıristiyanlığa geçmek istiyorum.bunun bana maddi ve manevi ne gibi faydaları olur.bana net bir cevap verirseniz sevinirim.20. Ocak 2010: 19:10 #34308AnonimPasifKardeşim Hristiyan olmuş tehdit ediliyormuş.
Kardeşimiz yazmış gerekirse Afrikaya giderim çünkü tehdit alındaymış
Hrant Dink’te tehdit altındaydı hatta vali bey çağırıp iki tanede istihbarat üyesi yanında, Hrant bak Hrant kendine çeki düzen ver demiş.
Peki Hrant ne yapmış.
Yazdı..!
Yüregim güvercin ürkekliğinde. Ama ben biliyorum bu ülkede güvercinleri vurmazlar.Ne oldu peki vurmadılar mı güvercinleri..! vurdular.
Demekki bu ülkede güvercinleride vuruyorlar
Hrant’ı ve Agosu belki senede bin kişi okuyordu ne oldu şimdi binler okuyor, ölüsü dirisinden daha çok çalışıyor, gördünmü güzel kardeşim.Sen, ben tehdit altındayım gerekirse Afrikaya giderim diyorsun
Hrant gidemezmiydi pek ala giderdi hemde elini kolunu sallaya sallaya giderdi, binlerce ermeni dünyanın her yanına yayılmış iken oda gider ingiltere,fransa, ABD veya başka bir ülkede sessiz sedasız yaşardı .Her İmanlı senin gibi davransaydı.?
Hrant’lar İstafanos’lar olurmuydu.
Ne dedi Hrant’ın sevgili eşi Rakel Dink..!
Benden ayrıldın…
Çocuklarından ayrıldın sevgilim
Ama ÜLKENDEN ayrılmadın sevgilim.Bak Hrant dillerde sevgi oldu, kardeşlik oldu, barış oldu, esenlik oldu
gitmedi ama ..
Şiir oldu..
Dua oldu..
Bir oldu
on oldu
yüzler
on binler oldu
ve on binler haykırdı..!
Hepimiz Hrant’ız
Hepimiz Ermeniyiz.Sen mi korkuyorsun.
Oku incil’i
Tanrı bize korkaklık ruhu vermedi.Bak Rab’in işini yapan gerçek Rahip ve Pastörlere korkuyorlarmı ..
Hayır.
Belki biz ayda bir tehdit alıyorsak onlar her an, her gün tehdit altındalar ama kiliselerini kapatıp gitmiyorlar.Ah sevgili kardeşim İsa gibi olmak, onda yaşamak ne demek anlıyamadın mı.Hangi yolun yolcusuyuz biz, kaçtın gittin otuz yıl daha yaşadın.
Sen ve koruduğun ailen ölmeyeceklermi.Bir gün gelecek her canlı ölecek.Ölüm gelecekse Rab İsa mesih’in çocuklarına yakışan şekilde gelsin. Hrant, Necati, Uğur,Tilman, ve niceleri gibi ölümüz, Müjdenin habercisi olsun.Seni ülkemizden ayırmaya neden olan can güvenligin mi..!
Bak Necati Aydın’a Yaşarken yazmıştı “benim adım göklerde yazılı” diye.Senin adın Afrikadamı yazılı.
“Mesih’in sevgisinden bizi kim ayırabilir ? Sıkıntımı, elem mi, zulüm mü,
açlık mı, çıplaklık mı, tehlike mi, kılıç mı”
Romalılar.8:35 -
YazarYazılar
- Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.