Hristiyan Kadın nasıl giyinmelidir?
- Bu konu 25 izleyen ve 48 yanıt içeriyor.
-
YazarYazılar
-
17. Ağustos 2009: 19:51 #28697AnonimPasiforhan0862;14916 wrote:Sn. tom lütfen kendi inancımızı savunalım, ve savunurkende başka tarafı lekelemeden savunalımki haksız duruma düşmeyelim, sen şimdi şunumu diyosun bu dünyasda sadece müslümanlar gösteriş için bişeyler yapıyorlar(örtünüyotrlar)? Yok mu gösteriş yapan hristiyan kardeşimiz bi tane de olsa? Bu mesajım sadece bi uyarı olsun, konuyu bu yönde fazla uzatmak, dallandırıp budaklandırmak istemiyorum, lütfen sadece hristiyan dininde giyinmenin kurallarını anlatalım, BAŞKA DİNLERDEKİ DEĞİL!!
Sayın orhan0862,
Tabii her dinde ve inançta olduğu gibi hristiyanlar arasında da insanlara gösteriş yapanlar vardır. Bunda haklısınız. Fakat Forum sayfamızdaki diğer üyelerimizi uyarmak, üstelik bunu tehditvari bir şekilde yapmak size düşmez. Bu, buradaki Admin ve Modoratörlerin işidir. Bunu size hatırlatmakta yarar gorüyorum.Saygılarımla
18. Ağustos 2009: 12:16 #33431AnonimPasif@TOM 14777 wrote:
sevgili arkadaşım konuyu biliyorum.Ama hristiyanlıkta ikiyüzlülükten uzak ve kutsal olmamız emredilir.Ya günümüzde tamemen çıkar amaçlı örtünen hanımlar yahut çıkar için dindar görünen siyasi ve bencil müslümanlar işte onlara bakıp haç lutfu için şükretmeliyiz.Müslüman hanımlar diyorki sadece çıkar için örtünüyorlar. iş bulmak evlenmek yada kendini kandırmak deve kuşu misali örtünen namaz kılan hepsi dünyevi çıkar için ya ölüm sonrası ne olacak!
Gerçeği bilerek sorumuzda imanlı kadın nasıl giyinmeli?sorusunun yanıtı nedir?sade ,temiz, edepli,hristiyan ahlakına uygun olarak Tanrının çocuğuna yakışan şekilde diye ifede etmek isterim.Sn.TOM,sizin yazınıza yapacağım yakıştırma şu olacaktır ” ağzı olan konuşuyor “.
Konu başlığı ” Hristiyan kadın nasıl giyinmelidir ” ben mi yanlış okuyorum yoksa sizin amacınız provakasyon mu?İnsanların inancıyla ilgili giyinmelerinden size ne?Siz haşa Tanrı mısınız ki örtünen müslüman kadınlar için bilgiçlikte takınıp yakıştırmada bulunabiliyorsunuz.Ha keza be bir müslüman olarak ” Başörtüsünün ” Allah’ın emri olmadığına inanan biriyim.Ancak bunun emir olduğuna inanan insanların da bu düşüncelerinden dolayı eleştirilmeleri hiç hoş değil.Konu laiklik ile ilgili olsa sonuna kadar ” kamusal alanlarda ” dini simgelere ama tüm dini simgelere buna başörtüsü de dahil karşıyım.Ancak konu bu değil.O yüzden konu başlığıyla ilgili yorum yapıp başka yöne karışmamalısınız derim.
Sağlıcakla kalınız.
18. Ağustos 2009: 15:07 #33435AnonimPasifBursalı68,
Sizin de konuyla ilgili olamayan birçok yazınız oldu. Ayrıca Tom kardeşin sözleri de gerçektir. Ve konudan tamamen uzak da değildir. İmanlı kadın giyimi. Biz, bu ülkede yaşayan hrsitiyanlar kendilerini örtündükleri için daha kutsal ve imanlı sayan hanımlar biliyoruz. Ve bu tecrübeyi ben de yazabiliridim. Kutsallık hangi dinde olursa olsun dışsal öğelerle , Rab’bin ruhundan kaynaklanmadan bir kişi kutsallık meshini alamaz. Ama örtündüğünde böyle olacağını düşünen insanların ne denli çok oldu da gerçektir. Konuyu daha fazla uzatmaya gerek yoktur. Zaten Tom da son cümlesinde sizin istediğinizle de uyumlu cevabını vermiş bulunmaktadır.Ama kapanma, örtünme gizlenme amacıyla, kimliğin deşifre olmaması amacıyla olurdu. Bunu yapan kadınlar fahişelerdi. İmanlı bir kadının utanacak bir durumu olamamlıdır. Bu nedenle kapanmaya da ihtiyaç hissetmesi birşeylerin doğru gitmediğini gösterir. Pavlus Kadınların normal yaşamlarda değil ama dua sırasında saçlarını başörtüsüyle örtmelerini bildirmiştir. Bu durum ise tamamen saygı nedeniyle böyle olmalıdır. Günlük yaşamda böyle bir uygulama olması gerektiği hiçbir zaman söylenmemiştir.
18. Ağustos 2009: 18:50 #33439AnonimPasif@tuba 14950 wrote:
Bursalı68,
Sizin de konuyla ilgili olamayan birçok yazınız oldu. Ayrıca Tom kardeşin sözleri de gerçektir. Ve konudan tamamen uzak da değildir. İmanlı kadın giyimi. Biz, bu ülkede yaşayan hrsitiyanlar kendilerini örtündükleri için daha kutsal ve imanlı sayan hanımlar biliyoruz. Ve bu tecrübeyi ben de yazabiliridim. Kutsallık hangi dinde olursa olsun dışsal öğelerle , Rab’bin ruhundan kaynaklanmadan bir kişi kutsallık meshini alamaz. Ama örtündüğünde böyle olacağını düşünen insanların ne denli çok oldu da gerçektir. Konuyu daha fazla uzatmaya gerek yoktur. Zaten Tom da son cümlesinde sizin istediğinizle de uyumlu cevabını vermiş bulunmaktadır.Ama kapanma, örtünme gizlenme amacıyla, kimliğin deşifre olmaması amacıyla olurdu. Bunu yapan kadınlar fahişelerdi. İmanlı bir kadının utanacak bir durumu olamamlıdır. Bu nedenle kapanmaya da ihtiyaç hissetmesi birşeylerin doğru gitmediğini gösterir. Pavlus Kadınların normal yaşamlarda değil ama dua sırasında saçlarını başörtüsüyle örtmelerini bildirmiştir. Bu durum ise tamamen saygı nedeniyle böyle olmalıdır. Günlük yaşamda böyle bir uygulama olması gerektiği hiçbir zaman söylenmemiştir.
Sn.tuba bu konularda sizinle yıldızımızın barışmadığını daha önceki mesajlarımızdan gördük.Tekrar hatırlatıyorum burada konu ” Hristiyan kadın nasıl giyinmelidir “. Konu müslüman kadın değil.
………………
” Sizin de konuyla ilgili olamayan birçok yazınız oldu.”
Ayrıca forum yönetimine bir söz verdiğimden,yani tartışma ve gerginlik veya polemik yaratacak yazılar yazmayacağıma dair söz verdiğimden,o verdiğim sözden önceki yazılarımdan heralde sorumlu tutmayacaksınız.İnanmıyorsanız forum yönetimine sorunuz.O sözden sonra da en ufak tartışma veya polemik yaratacak,inançları zedeleyebilecek bir tane yazım var mıdır,yine yönetime sorunuz.Buradaki müdahalem mecburiyetten.Biri kalkıp Hristiyanlar şöyle,Museviler böyle dese ne olur?Soruyorum ne olur?Yok eğer hala daha ısrar edecekseniz forum yönetiminden konu ile ilgili istediğim gibi yazabilmek için izin talep etmek durumunda kalacağım.
………….
Ayrıca ben sn.TOM’un yazdıklarına karşılık yazıyorum.Heralde kendisi gerektiği şekilde yazabilir.Dolayısı ile ucundan tutup uzatmaya çalışan sizsiniz,dönüp bana ” Konuyu daha fazla uzatmaya gerek yoktur.” yazmanızın mantığı yoktur.Dikkatinizi çekerim ben Hristiyan kadının giyimiyle ilgili yazı ve yorumlar hakkında kendimde söyleyecek ” hak ” bulmadığımdan herhangibir şey söylemiyorum müsbet veya menfi.O yüzden lütfen müslüman kadının giyimini bir kenara bırakın da siz hristiyan kadının giyimini yorumlayın.O nu biz yorumlarız,yorumluyoruz da zaten gereğince.Dolayısıyla da konu tartışma boyutuna varmasın,buna da gerek yok.
Sağlıcakla kalınız.
18. Ağustos 2009: 21:04 #33440AnonimPasifSn Bursalı,
Tuba’nın yazısını okudum ve müslüman kadınlarla ilgili bir tek sözüne bile rastlamadım. Tuba’ya yıldızlarınızın barışmadığını söyleyen sizsiniz. Bu değerli kardeşimizle uğraşmayı bir kenara bırakın lütfen.19. Ağustos 2009: 11:46 #33442AnonimPasif@Rüzgar 14956 wrote:
Sn Bursalı,
Tuba’nın yazısını okudum ve müslüman kadınlarla ilgili bir tek sözüne bile rastlamadım. Tuba’ya yıldızlarınızın barışmadığını söyleyen sizsiniz. Bu değerli kardeşimizle uğraşmayı bir kenara bırakın lütfen.Sn.Rüzgar,ilk önce Sn.TOM’un yazdıklarına karşılık ben yazdım.Baktım Sn.Tuba yanıt veriyor veya benim yazdığıma karşılık savunma ihtiyacı duyunca kendisine yazdığım yazıda ben sn.TOM a yazdım diyorum zaten.Mesaj sıralamasına bakarsanız görürsünüz.
Ayrıca Sn.Tuba ” Bursalı68 ” hitabıyla başlatıyor yazısını,bilmiyorum anlatabildim mi?Şimdi kim kimle uğraşıyor tekrar düşününüz,doğruyu göreceksiniz.
1-) Sn.TOM yazmış
2 Hafta önce 05:53 PM
Alıntı
“sevgili arkadaşım konuyu biliyorum.Ama hristiyanlıkta ikiyüzlülükten uzak ve kutsal olmamız emredilir.Ya günümüzde tamemen çıkar amaçlı örtünen hanımlar yahut çıkar için dindar görünen siyasi ve bencil müslümanlar işte onlara bakıp haç lutfu için şükretmeliyiz.Müslüman hanımlar diyorki sadece çıkar için örtünüyorlar. iş bulmak evlenmek yada kendini kandırmak deve kuşu misali örtünen namaz kılan hepsi dünyevi çıkar için ya ölüm sonrası ne olacak!Gerçeği bilerek sorumuzda imanlı kadın nasıl giyinmeli?sorusunun yanıtı nedir?sade ,temiz, edepli,hristiyan ahlakına uygun olarak Tanrının çocuğuna yakışan şekilde diye ifede etmek isterim. “
Sn.TOM sanırım Sn.A’raf a hitaben yazmış.
…………
2-)O yazıya istinaden bursali68 yazmış
23 Saat önce 01:16 PM
bursali68
Yazı başlangıcı ; ” Sn.TOM,sizin yazınıza…” yani hitap kime Sn.TOM’a.
………..
3-)Sn.Tuba yazmış
20 Saat önce 04:07 PM
Tuba
Yazı başlangıcı ” Bursalı68,”4-)bursali68 yazmış
16 Saat önce 07:50 PM
Yazı başlangıcı ” Sn.tuba bu konularda sizinle…”5-) Ve yukarıdaki alıntıda da görüldüğü üzere siz yazmışsınız bana hitaben.İyi de Hristiyan kadının giyim tarzına iyi veya kötü yönde yazdığım bir şey yok ki.Oysa sn.TOM’un yazısını incelerseniz ;
” Ya günümüzde tamemen çıkar amaçlı örtünen hanımlar yahut çıkar için dindar görünen siyasi ve bencil müslümanlar işte onlara bakıp haç lutfu için şükretmeliyiz…”
Yazısını okursunuz.Okuduğunuzda ne anlarsınız?Benim anladığımı anlamıyor iseniz söyleyecek fazla bir şeyim yok,sonuçta hepimiz Türkçe yazıyor ve Türkçe’nin ne anlamlara gelebildiğini yazı içerisindeki hallerinden anlayabiliyoruz.Dolayısı ile sn.Tuba’nın yazısındaki ” Ayrıca Tom kardeşin sözleri de gerçektir…” cümlesi yukarıdaki kırmızı işaretli yerleri de teyid ettiğini gösteriyor.Sn.Tuba’ya tekrar yazmamdaki sebebi bilmiyorum anlatabildim mi?
Sağlıcakla kalınız.
19. Ağustos 2009: 14:48 #33443AnonimPasifSn. Bursalı 68,
Teyid edemez miyim? Tabu bir konu mudur müslüman kadının başörtüsü? Eleştirimi de okudunuz. Neden eleştirdiğim de açık. Tüm kapalılara mı diyorum? Hayır. Ayrıca çok uzak konular da değil. Bir kısmı eksik o da hristiyan kadın. Tamam konuya dönelim. Hristiyan kadın edepli giyinmeli. Makyaj yapıyorsa da edepli makyaj yapmalı. Tırnakları acayip renkte ojelerle boyalı olmamalı. Hafif kadın imajı yaratmamalı. Yani herşeyinde kararında olmalı. Saç kesimi de, saç şekli de, eteğinin boyuda (diz üstü olabilir ama mini olmamalı), bluzu da (askılı olabilir ama dekolteli ve göbek açık olmamalı). Diğer türlü bu edepli giyim tarzına rağmen (ben buna çağdaş hanımefendi giyimi diyorum) hala aç gözlü bakanların sorumlusu bu haliyle bu tür giyinen kadın olmayacaktır. Mayo da giyebilir, bikini de ama anormal modeller olamamalı. Yerine göre giyinmelidir. Nitekim elbiselerle girenlerin her yeri daha dikkat çekici olmaktadır. Anormal giyim tarzları her zaman dikkat çeker. İmanlı kadın ise süsüyle, püsüyle, anormal giyinişiyle dikkatleri üzerine çekmemelidir. Ama güzel karakteri ön planda görünmelidir. Afrikalı yerli bir kadın imanlı oldu diye bizim gibi giyinmek zorunda olduğunu düşünmüyorum. O zaten kabilesinde çıplak haliyle dikkat çekmiyor. Normaldir onlara göre. Ama eğer bizim aramızda yaşamaya başlasaydı, bizim gibi giyinmesini, bu halinin dikkat çekici olduğunu söyleyip giyinmesini önerirdik.28. Ekim 2009: 12:14 #33753AnonimPasifsonsuzdiren;6783 wrote:Kadınların da saç örgüleriyle, altınlarla, incilerle ya da pahalı giysilerle değil, sade giyimle, edepli ve ölçülü tutumla, Tanrı yolunda yürüdüklerini ileri süren kadınlara yaraşır biçimde, iyi işlerle süslenmelerini isterim. ( 1. Timoteos 2:9-10 )Süsünüz örgülü saçlar, altın takılar, güzel giysiler gibi dışla ilgili olmasın. Gizli olan iç varlığınız, sakin ve yumuşak bir ruhun solmayan güzelliğiyle süsünüz olsun. Bu, Tanrı’nın gözünde çok değerlidir. ( 1.Petrus 3:3-4 )
Dürüst olmak gerekirse bu konuyu biraz saçma buldum. Saçma olan konu değil bunuda belirteyim. Saçma olan konunun içeriği.
Imanlı bir kadının, ayrıcada erkeğin yaşayış şekilleri, görünümleri vs vs bunlar önemlidir. Şüphesiz ne benim, ne de bir başkasının bu konuda bir itirazı olamaz. Kadın ve erkek yaşayışlarına ve görünümlerine dikkat etmelidir buna tamamen katılıyorum. Ama katılmadığım ve saçma bulduğum nokta bunun ayetlerle anlatılması. Eğer bu konu ayetlerle değilde, uzun bir yazı ve yorum şeklinde olsaydı cevabım daha farklı olurdu. Ayrıca ayetlerde yazanlarada bir itirazım yok. Evet ayetlerde öyle yazıyor. Ama hepimizinde bildiği gibi bizim kitabımız dayatmaya yönelik bir kitap değildir. Eğer bizler kalkıpta birine “Bak kitap böyle yazıyor, böyle yaşamalısın.” diye uyarırsak bu dayatmaya girer. Bizim inancımızda bunun yeri yok. Evet kitaba göre bir hayatımız olacak. Ama bu dayatma şeklinde değil. Böyle bir durumda kutsal ruh’un işleyişi kalmıyor. En azından gözüken tablo bu. Yani tamamen anlatmak istediğim şey hayatlarımızı yalnız kutsal ruh aracalığıyla Rab’bin değiştireciğidir. Bizler değişmek isteriz ve Rab bizi değiştirir. Veya Rab zamanla bizim yaşayış şekillerimizi değiştirir. Ben başkalarının hayatlarını katmadan kendi hayatımdan örnekler vermek istiyorum.
Ben punk ve rock müzik dinleyen ve o şekilde bir hayat şekli olan bir insandım. Küpelerim, piercinglerim vardı. Saçlarım mohikan şeklindeydi.
Ve böyle bir dönemde iman ettim. Ama zamanla yavaş yavaş Rab beni değiştirmeye başladı. Önce görünümüm değişti. Artık saçlarımı normal şekilde kestirmeye ve şekil vermeye başladım. Daha sonra piercinglerim ve küpelerimi çıkardım. En sonunda da dinlediğim müzik tarzı değişti. Hala rock dinliyorum ama Stellar Kart, Chris Tomlin, Hillsong United, Jesus Culture gibi imanlı rock yapan isimleri dinlemeye başladım. Bunu neden anlatıyorum? Anlatma sebebim şu; Eğer biri bana gelip ayetlerle veya kendi düşünceleriyle beni uyarsaydı veya beni eleştirseydi, kesinlikle hayatım değişmezdi. Ya o şekilde kiliseme katılmaya devam ederdim. Ya da “Sizde aynısınız.” deyip çekip giderdim. Ama hamdolsunki böyle bir şey olmadı ve Rab değiştirdi beni.Ayetler sadece bize doğruyu ve gerçeği gösterir. Yaşamlarımıza ışık olduğu şüphesiz kesindir. Ama hiç bir zaman uyarı amaçlı kullanılamaz. Sevgi, Dedikodu ve Merhamet konuları hariç ki zaten deyinmek istediğim diğer kısımda bunlar. Eğer kitaptaki yazılanlar bizim hayatlarımızda şekillenecekse. Bence başlanması gereken en önemli kısımlar yukarıda yazdığım Sevgi, Dedikodu ve Merhametle ilgili yazılı olan ayetlerdir diye düşünüyorum. Tabi bunun içinde kimse kimseyi yargılayamaz. Rab zamanla hepimizi değiştirecek, değiştiriyor da.
29. Ekim 2009: 15:46 #33771AnonimPasifdunyadaki bütün kadınlar Allahın dediği gibi giyinmelidir. bir gösteriş değil itaat. hz meryem validemiz gibi o yeryüzünde yaşayan kadınlara Allahın bir örneğidir. insanların bunu kabullenmesi gerektir. her insan kendi tarzında giyinirse Allaha itaati nerde kalacak. ben bir müslümanım ve sizin yazdığınız hangi incilde geçerlidir. bu dünyaya Allah 1 incil gönderdi ama 4 tane değilde. siz 6 incil de cevap veriyorsunuz. bana gerçek incili söylermisiniz hangisi ve o incilde giyim hakkında Allah ne diyor bu adam muslüman diye de yazımı silip atmayın. sizin dininiz hak din ise ıspatlarsınız. daha önce incile yazdığım yazıyı kabul bile etmediler. din dediğiniz insanları her konuda bilgilendirir. cevap bekliyorum
29. Ekim 2009: 16:23 #33772AnonimPasifQuote:Sevgili “The Beatitudes” den alıntı: “Katılmadığım ve saçma bulduğum nokta, bunun ayetlerle anlatılması… Eğer bizler kalkıp da, birine, “Bak! Kitap, böyle yazıyor; böyle yaşamalısın ” diye uyarırsak; bu, dayatmacılığa girer… Evet kitaba göre bir hayatımız olacak; ama bu, dayatma şeklinde değil! Böyle bir durumda Kutsal Ruh’un işleyişi kalmıyor… Yani tamamen anlatmak istediğim şey, hayatlarımızı yalnız Kutsal Ruh aracılığı ile Rab’bin değiştireceğidir… Rab, zamanla bizim yaşayış şekillerimizi değiştirir…Ben punk ve rock müzik dinleyen ve o şekilde bir hayat şekli olan bir insandım. Küpelerim, piercing’lerim vardı. Saçlarım mohikan şeklindeydi. Ve böyle bir dönemde iman ettim. Ama zamanla yavaş yavaş Rab, beni değiştirmeye başladı. Önce görünümüm değişti. Artık saçlarımı normal şekilde kestirmeğe ve şekil vermeğe başladım. Daha sonra piercing’lerim ve küpelerimi çıkardım. En sonunda da, dinlediğim müzik tarzı değişti… Bunu neden anlatıyorum? Anlatma sebebim şu: Eğer biri bana gelip ayetlerle veya kendi düşünceleriyle beni uyarsaydı veya beni eleştirseydi, kesinlikle hayatım değişmezdi…”
Kurtarıcımız Rab İsa Mesih, bu kardeşimizi bereketlemiş! Arzu ettiği gibi giyinip süslenerek, hoşlandığı müzik biçimlerini dinleyerek kendini onlara uydurmuş iken, Mesih imanlısı birinin İNCİL’den alıntılarla eleştirmesi, Rab’bın iradesi ve tatlılığı değil; Ferisi gibi davranan imanlının insan iradesidir! Ben de, bu hataları hep işledim! İncil’den alıntılarla eleştirdiğim insanları Baba’ya döndüremediğim gibi, eleştiri yaptığım noktalarda kendim hatalara düştüm! Başkalarını eleştirdiğim noktalarda kendimi yüceltmiş olduğumu, aldığım İNCİL esinleri ile farkettim! Yazılı İNCİL sözlerini insanlara silah gibi kullanma hatasına sık sık düştüm! Çünkü bunu kendi irademle yaptım; ama insanları değiştiremedim! Kendim de değişmedim! İşin içine imanlının iradesi girmişse, yine de, insan iradesi olduğu için hiçbir şey değişmiyor! Bizi değiştiren şey, Allah’ın iradesidir! İNCİL’de yazılı şu sözü bu ışıkta görerek amin diyorum:
‘Ve bu aleme uymayın; fakat Allah’ın iyi ve makbul ve mükemmel iradesinin ne olduğunu farketmeniz için fikrinizin yenilenmesi ile değişilmiş olun!’ (Rom. 12:2).
‘Böyle bir dönemde iman ettim’ diyen bu sevgili genç kardeşimiz, Mesih imanlılarının iradeleriyle değişmediğini; aldığı Mesih düşünceleri ile düşündükçe değişmeğe başlamış olduğunu o kadar güzel ifade etmiş ki! Dayatmacılık, bizi değiştirmiyor; üzerimize baskı uyguluyor! İşe insan iradesi bulaşırsa; çekişmeler olur, öfke duygularımız kışkırtılır ve ters tepkiler görülür! Rab, sözleri bize Kendisi verirse, okuduğumuz İNCİL’de yazılı sözlerin ‘yaşam sözleri’ olduğunu ve bizim için verilmiş olduklarını sevinçle ve hayretler içinde müşahede ederiz! İNCİL, bu amaçla yazılmıştır! Sözleri anladıkça, bizde İblis’e karşı kullanılan güçlü ve kudretli bir silah olarak iş görür! İşte bunun içindir ki, sevgili Rab’bımız ve Kurtarıcımız İsa Mesih, İNCİL’de yazılı sözleri bize açsın ve öğretsin diye Kutsal Ruh’u göndermiş! (Yuhanna 14:26). Kilise tarihi boyunca Kilise topluluklarında Kutsal Ruh’un açtığı şeyleri paylaşan Mesih imanlılarının hayatları değişmiş ve gelişmişlerdir!
Hiçbir çağda, çağımızda olduğu kadar değişik dillerde bu kadar çok İNCİL yazılmamış! Ama yine de, salt İNCİL okumakla ve kendi insan gayretlerimizle yazılı sözleri kendiliğimizden düşünürken yanlış anlamalarımız ve sanrılara kapılmamız oluyor! Kutsal Ruh’u beklememiz gerekir! İNCİL’den anlamadığımız şeyleri Mesih imanlılarından sorarsak, Kutsal Ruh’u dışlamış oluruz! Sorularımızı Kurtarıcımız Rab İsa Mesih’e ya da, Kutsal Ruh’a sormağa alışırsak, alacağımız cevaplar, en doğru cevaplardır ve sonsuzlarca bize verilmiş bir hazine olur!
‘Ve size gelince, ondan aldığınız mesh sizde kalır, ve bir kimsenin size öğretmesine ihtiyacınız yoktur; fakat onun meshi her şey hakkında size nasıl öğretirse, ve hakikidir ve yalan değildir, ve size nasıl öğretti ise, onda durursunuz’(I.Yuhanna2:27).
Davud, Rab’den aldığı bilgilerin üstünlüğünden o kadar emin olmuş ki, O’na şöyle şükretmiş:
‘Bildirilerin şaşılacak şeydir; bunun için canım onları tutuyor. Kelamının açılışı nurlandırır; bön adamlara akıl verir’ (Mezmur 119:129,130).
Pavlus da, bilgileri Mesih Ruhu’ndan alarak doğruluğundan o kadar emin olmuş ki, Mesih karşıtı varlıklardan gelen bilgileri süprüntü ve zararlı saymış! (Filipi 3:8). Mesih bilgisi dışında her şey zararlı ve süprüntü..! Rab’bımızla konuşmamız ve O’nu dinlememiz, bize verilmiş ne büyük bir ayrıcalık!Sevgili kardeşim The Beatitudes’in bu içten tanıklığı, ne kadar güzel bir tanıklık! Kurtarıcımız Rab İsa Mesih’e dua edelim ki, İNCİL’de yazılı harikalarını bize seyrettirsin. Bunları gördükçe Rab İsa Mesih’i bu boyutta seyretmiş oluruz.
Rab, hepinizi bereketlesin.
29. Ekim 2009: 17:11 #33773AnonimPasifabdusselam şenel;15824 wrote:dunyadaki bütün kadınlar Allahın dediği gibi giyinmelidir. bir gösteriş değil itaat. hz meryem validemiz gibi o yeryüzünde yaşayan kadınlara Allahın bir örneğidir. insanların bunu kabullenmesi gerektir. her insan kendi tarzında giyinirse Allaha itaati nerde kalacak. /quote]Sevgili Abdülselam,
Hrıstıyanlıkta, ‘kapanarak giyineceksiniz’ diye bir kural yoktur. Meryem ananın giyim tarzı o çağda o bölgede giyinen kadınların giyim tarzıdır. Gerçek Hristiyan bir kadın sade, temiz ve bakımlı olmalıdır. Ama birisi daha sade giyinir, diğeri biraz daha frapan, bir diğeri de takılar takmasını ve makyaj yapmasını sever. Bunların hepsi de aşırılığa kaçmazsa iyi olur, ama bırakalım buna kendileri karar versinler. Örneğin The Beatitudes kardeşimiz İsa Mesih’e yeni iman ettiği zamanlardaki giyim kuşamı ve yaşam tarzı hakkında şöyle demiş:Quote:Ben punk ve rock müzik dinleyen ve o şekilde bir hayat şekli olan bir insandım. Küpelerim, piercinglerim vardı. Saçlarım mohikan şeklindeydi. Ve böyle bir dönemde iman ettim. Ama zamanla yavaş yavaş Rab beni değiştirmeye başladı. Önce görünümüm değişti. Artık saçlarımı normal şekilde kestirmeye ve şekil vermeye başladım. Daha sonra piercinglerim ve küpelerimi çıkardım. En sonunda da dinlediğim müzik tarzı değişti. Hala rock dinliyorum ama Stellar Kart, Chris Tomlin, Hillsong United, Jesus Culture gibi imanlı rock yapan isimleri dinlemeye başladım. Bunu neden anlatıyorum? Anlatma sebebim şu; Eğer biri bana gelip ayetlerle veya kendi düşünceleriyle beni uyarsaydı veya beni eleştirseydi, kesinlikle hayatım değişmezdi. Ya o şekilde kiliseme katılmaya devam ederdim. Ya da “Sizde aynısınız.” deyip çekip giderdim. Ama hamdolsunki böyle bir şey olmadı ve Rab değiştirdi beni.İnsanlar dış görünüşümüze, ama Tanrı yüreklere bakar. Bu yüzden kimseyi giyimiyle kuşamıyla yargılamak doğru olmaz. Bırakalım Tanrı onların yüreklerinde çalışsın ve onları değiştirsin, tıpkı The Beatitudes kardeşimizi değiştirdiği gibi.
Quote:ben bir müslümanım ve sizin yazdığınız hangi incilde geçerlidir. bu dünyaya Allah 1 incil gönderdi ama 4 tane değilde. siz 6 incil de cevap veriyorsunuz. bana gerçek incili söylermisiniz hangisi ve o incilde giyim hakkında Allah ne diyor bu adam muslüman diye de yazımı silip atmayın. sizin dininiz hak din ise ıspatlarsınız. daha önce incile yazdığım yazıyı kabul bile etmediler. din dediğiniz insanları her konuda bilgilendirir. cevap bekliyorumSevgili Abdülselam kardeşim, Kutsal Kitap, Tevrat, İncil ve Zebur’dan oluşan tek bir Kitap’tır. Tanrı’nın gerçek ve diri Sözleri’dir. Kutsal Kitap’taki tüm peygamberler Yahudiler’den çıkmıştır ve İsa Mesih’in gelişini müjdelemişlerdir. Çünkü İsa Mesih bu dünyanın tek Kurtarıcısı’dır. O, beden almış SONSUZ TANRI’dır. O’ndan başka bir kurtarıcı yoktur ve O’ndan sonra bir başkasının gelmesine gerek kalmamıştır, çünkü O insanlığın kurtuluşu için yapılması gereken her şeyi tamamlamıştır. İSA MESİH DİRİDİR ve YAŞIYOR! Bugün, siz de dahil olmak üzere her insanı kendisine çekmek, kurtarmak ve sonsuz yaşam vermek istiyor. Lütfen, gerçeği bulmak için önyargısız ve tarafsız olarak araştırın… Hem İncil’i, hem de Kur’an’ı okuyun ve birbiriyle karşılaştırın. Dua ederek samimi bir şekilde Tanrı’ya şöyle sorun: ‘Ya Rab kendini bana göster, kendi gerçeğini bana açıkla. İnanın yürekten edilen bu tür dualara Tanrı’nın yanıtı gecikmeyecektir. Yaşayan diri Tanrı, size en uygun zamanda yanıt verecektir.
Tanrı’nın sizi bereketlemesini ve Kutsal Ruh’u aracılığıyla gerçeklerini size açıklamasını ve kurtarmasını diliyorum.
Rab’bin esenliğinde kalın
29. Ekim 2009: 20:51 #33776klausAnahtar yöneticiSevgili beatitudes, Rabbim sizi bereketlesin. Gerçekten de çok güzel ifade etmişiniz;
”Eğer bizler kalkıpta birine; Bak kitap böyle yazıyor, böyle yaşamalısın, diye uyarırsak bu dayatmaya girer. Bizim inancımızda bunun yeri yok..Böyle bir durumda kutsal ruh’un işleyişi kalmıyor.”
Bence Mesihe iman eden bir kişi, bayan olsun erkek olsun, zamanla Rabde büyüdükçe değişecektir.Yeter ki kendini onun ellerine tamamen teslim edebilsin.Onu tanısın ve sevsin.Bırakalım da kutsal ruh işlesin.
Kilise dışında ise bir kardeşin hangi renk ojeyi süreceği veya ne tarz bir mayo giyeceği kimseyi ilgilendirmez diye düşünüyorum. Öncelikle o kardeşin yüreğindeki Mesih sevgisini anlamaya çalışmalı. Önemli olan o kişinin Mesihdeki vizyonu diye düşünüyorum.
Sonuç olarak Mesih bizi bu halimizle kendine seçtiyse, bizi değiştirecek olan da O’dur.
Sevgili imif hocam ne güzel ifade etmiş;
”Mesih imanlısı birinin İNCİL’den alıntılarla eleştirmesi, Rab’bin iradesi ve tatlılığı değil; Ferisi gibi davranan imanlının insan iradesidir!”
Ah sevgili İmif hocam, Mesih bunu yapan insanlar için de o çarmıhta ölmedi mi ?!
Sevgi ve kardeşlikle..
30. Ekim 2009: 9:07 #33780AnonimPasifBiz Rabbe ait olanlar, çevremizde Rabbin çocukları olduğumuzu göstermeliyiz, örnek olmalıyız, hiçbir kötüleyici sözü kendimize getirmemek için gayret etmeliyiz. Bu gayret kendimiz için değil, Rab’bin adının yücelmesi içindir.Biz bir sorumluluk altındayız: Rab iyi(doğru) tanıtmak. Herkes istediği gibi haraket edemez, giyinemez. Rab’bin isteği doğrultusunda yaşar, içi de dışı da ona göre değiştir. Evet bizler özgürüz, Rab bize sağladı, ama ona satın alındığımız ve artık O’na bağlı çocuklar olduğumuzu, bizi satın alan Rab olduğuna göre aynı zamanda O’nun kölesi olduğumuzu da unutmamalıyız. (Rab’bin kölesi olmak, sevgiye köle olmaktır. Kim sevgiye köle olmak istemez.)
Pavlus bu konuyla ilgili aşağıda ki ayetleri yazmıştır, ben buna inanıyorum ve bu düşünceye göre giyim konusunda yorumumu yaptım. Biz aynı zamanda sorumluluk sahibi kişileriz. Yediğimiz, içtiğimiz, konuşmamız, hal ve haraketlerimiz, herşeyimizle Rab’be yaraşır olmalı ve eğer Rab2be ait olduğumuzu söylüyorsak da O’nun adına , müjdesine leke getirecek her türlü eylemden ve tutumdan uzak kalmalıyız. Biz yetkin olmalıyız ama özgürüz de..1.Korintliler 8:10-13
10 Eğer zayıf vicdanlı biri, bilgili olan seni bir put tapınağında sofraya oturmuş görürse, puta sunulan kurbanın etini yemek için cesaret almaz mı?
11 Sonuçta bu zayıf vicdanlı kişi, Mesih`in uğruna öldüğü bu kardeş, senin bilgin yüzünden mahvolur!
12 Bu şekilde kardeşlere karşı günah işleyip onların zayıf vicdanlarını yaralayarak Mesih`e karşı günah işlemiş olursunuz.
13 Bu nedenle, yediğim şey kardeşimin sendeleyip düşmesine yol açacaksa, kardeşimin düşmemesi için bir daha et yemeyeceğim
Not:Bazı sözlerim yargılama konusunda eleştirildi. Giyim konusunda da yargılama yaptığım söylenebilir diye bu ayetleri ekledim. Bizler yargılama yetkisine sahibiz, Rab’bin adını, müjdesini küçük düşüren her türlü şeye karşıyım, eleştirimi yapmalıyım ve yargılayabilir. Kendim için, kendi benliğim için buna yapmam. Doğruya doğru, eğriye de eğri demeliyim. Bu yapıldığı için çok şükür ki müjde ve Rab’bin öğretişlerine hala sadık kalan büyük bir inanlı topluuğu vardır. Yanlış öğretileri barındırmayan, Rab’bin sözüne sımsıkı bağlı kalan bir kilise vardır. Denildiği gibi yargılama olmasaydı, doğruyu uygulayan ya da savunan (rab’bin sözlerine uygun öğretişi) kimse kalmazdı.
1.Korintliler 5:12-13
İnanlılar topluluğunun dışındakileri yargılamaya benim ne hakkım var? Sizin de yargılamanız gereken kişiler topluluğun içindekiler değil mi?
13 Topluluğun dışında kalanları Tanrı yargılar. “Kötü adamı aranızdan kovun!”
30. Ekim 2009: 9:39 #33782AnonimPasifDeğerli Kardeşlerim, .ben bu konuda Kutsal Kitab ne diyor ona bakarım.
1.Timoteus.29.10 (Kadınların,da saç örgüleriyle,altınlarla,incilerle yada pahalı giysilerle değil ,sade giyimle,edepli ve ölçülü tutumla, Tanrı yolunda yürüdüklerini ileri süren kadınlara yaraşır biçimde,iyi işlerle süslenmelerini isterim.)
Şimdi inanli biri sadece killisede değil , dışarda bile giysisine dikkat etmelidir derim, Bizler Rab’bin ışığını her konuda gerek giyimde, gerek davranışta,yansıtmalıyız ki örnek olabilelim derim. Şimdi frapan, aşırı makyajlı açik giysili ve vücut hatlarını teşhir eder gibi giyinmiş biri , inanç yani Tanrı’yı aramaya değil bence ,başka bir şey aramaya gelmiştir. Benim bakış açımla,ben bile giyim tarzımı degiştirdim, iman etmeden önce paramın çogunu markalı kıyafetlere yatırırdım, onu en azamiye indirmeye çalıştim. Dar bulicinlerimi başkalarına verdim. Yani kardeşler kısaca iman eylemle bir olmalı.30. Ekim 2009: 18:41 #33783AnonimPasifEvet. Rab’bin buyruklarını, sorusuz-sualsiz yerine getirmeli ve sonra da, yüreğimizin değişmesini ve Rab’bin isteklerine uyum sağlaması olayını da Rab’be bırakmalıyız.
Rab “Zina yapmayacaksın” dediğinde, “Zina yapmayacaksın” demektir. Bunu hemen durdurmalı, Rab’be itaat etmeliyim. Ama itaat etmek, bir Mesih imanlısına yetmiyor. Kutsal olması, yani doğasının kutsal olması gerekiyor. Bunu da Mesih’in kendisi sağlıyor. Sadece buyrukları yerine getirmekle (yani Mesih’siz) kimse ‘Kutsal’ olamıyor. Dıştan yapmasa da, içten ayni kalıyor. Kapanmış fahişeler gibi oluyorlar ki, Rab’bin istediği, veya Rab’bi memnun eden bu değildir.
Romalılar 6:19’un anlamı da budur: “Bedeninizin üyelerini ahlaksızlığa ve kötülük yapmak üzere, kötülüğe nasıl köle olarak sundunuzsa, şimdi de bu üyelerinizi ‘Kutsal’ olmak üzere, doğruluğa köle olarak sunun.” Yani, “Rab yüreğimi değiştirdiği zaman artık zina yapmayacağım” değil; ama “Zina yapmayacağım ve yüreğimin değişmesi için de Rab’bime iman edeceğim”dir. Ve Rab da bunu yapacağına söz veriyor.
Kadınları, yürüyen çadırlar haline sokmak, ne kadını ve ne de erkeği kutsal kılar ve Rab’bin önünde hiçbir değeri yoktur. Eski Ahitte de gördüğümüz gibi, fahişeler, kimliklerini saklamak için bu şekilde kapalı giyiniyorlardı. Kapalıların fahişe oldukları otomatikman biliniyordu. ‘Göz görür, can çeker’ hesabı yapılıyorsa; o zaman bütün altın dükkanlarını, bankaları ve hatta yiyecek salonlarını da ortadan kaldırmamız lazımdır. Bir zavvallıyı hırsızlığa teşvik etmesin diye. Kutsallık ise, teşvik edici şeylerden uzaklaşmak veya onları uzaklaştırmak değil; bu şeylerin tam ortasında tertemiz olabilmektir.
Sevgiler Hepinize.
-
YazarYazılar
- Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.