Homoseksüellik Ve Lezbiyenlik
- Bu konu 1 izleyen ve 0 yanıt içeriyor.
-
YazarYazılar
-
29. Kasım 2006: 2:41 #23979klausAnahtar yönetici
Bu konu oldukça güncel bir konudur. Dünyanın birçok yerinde eşcinsellerin hakları gibi konular gündeme gelmektedir. Hatta bu ilişkiler o kadar çok yaygınlaşmıştır ki, bazı ülkelerde artık bu ilişkiler günlük yaşamın bir parçası olarak görülür olmuştur. Daha da ileri gidilerek “eşcinsel Hıristiyanlar” gibi bir takım Kutsal Kitap öğretişlerinden uzak ama kendilerini Hıristiyan olarak değerlendiren gruplar oluşmuştur. Bu tarz gruplar gibi düşünen ve kendilerini Hıristiyan olarak değerlendiren kişilerin savları eşcinsel ilişkinin Hıristiyan olmayı engellemediği şeklindedir. İncil’in homoseksüel ilişkileri kabul etmemesi konusunu ise o dönemin çoklu ilişkileri için söylenmiş bir konu olarak değerlendirmektedirler. Oysa Allah öğretisinin netliği karşılığında bu tarz yorumlar oldukça sığ ve aslından uzak yorumlardır.
Kutsal Kitap bu tarz ilişkileri kabul etmemektedir. Bu konudaki öğretiler kültürlerin çok ötesine geçer. Kutsal Kitab’ın hiçbir yerinde eşcinsel bir evlilikten bahsedilmemektedir. Evlilik daima karıyla koca arasında bir beden olma hali olarak değerlendirilmiştir:
“Bunun için insan anasını ve babasını bırakacak ve karısına yapışacaktır, ve bir beden olacaklardır.”
Tek. 2:24
Kutsal Kitap’ta eşcinsel ilişkileri hedef alan ve bu ilişkileri kabul etmeyen birçok ayete rastlamak mümkündür. Şimdi bu ayetlerden birkaçını birlikte görelim:
Tekvin 19:113: Bu ayetlerde anlatılan öykü bu konuda oldukça etkin örneklerden biridir. Benzer bir öyküyü Hakimler’in 19.bölümünde de bulmak mümkündür. Bu öyküde Lut’un iki ziyaretçisine toplu tecavüz yapmak isteyen eşcinsellerin durumları gözler önüne serilmektedir. Allah’ın bu şekilde yaşayan ve yaşamakta da ısrar eden bu topluma kızgınlığını Kutsal Kitab’ı okumayanlar bile bilmektedirler:
“O iki melek de akşamlayın Sodom’a vardılar; ve Lut Sodom’un kapısında oturuyordu; ve Lut görüp onları karşılamak için kalktı; ve yere kapandı; ve dedi: İşte, efendilerim, şimdi kulunuzun evine inin, ve geceyi geçirin, ve ayaklarınızı yıkayın, ve erken kalkıp yolunuza gidersiniz. Ve dediler: Hayır, fakat biz geceyi meydanda geçireceğiz, Ve onları çok zorladı; ve onun yanına indiler, ve evine girdiler; ve onlara ziyafet yaptı, ve mayasız ekmek pişirdi, ve yediler. Fakat onlar yatmazdan önce, şehrin adamları, Sodom adamları, her mahalleden gençten ihtiyara kadar bütün halk, evi sardılar; ve Lut’u çağırıp ona dediler: Bu gece senin yanına giren o adamlar nerede: onları bize çıkar, ve onları bilelim. Ve Lut onlara kapıya çıktı, ve arkasından kapıyı kapadı. Ve dedi: Ey kardeşlerim, rica ederim, kötülük etmeyin. İşte, benim ere varmamış iki kızım var; rica ederim, onları size çıkarayım, ve onlara gözünüzde iyi olana göre yapın; ancak bu adamlara bir şey yapmayın; mademki damımın gölgesine geldiler. Ve dediler: Geri çekil! Ve dediler: Bu adam garip olarak geldi, ve kendisini hakim sayıyor; şimdi sana onlardan ziyade kötülük ederiz. Ve adamı, Lut’u çok zorladılar ve kapıyı kırmak için yaklaştılar. Fakat adamlar ellerini uzatıp Lut’u yanlarına, evin içine getirdiler, ve kapıyı kapadılar. Ve evin kapısında olan adamları, küçükten büyüğe kadar körlükle vurdular, şöyle ki, kapıyı bulmak için yoruldular. Ve adamlar Lut’a dediler: Senin burada daha kimin var? damatlarını ve oğullarını ve kızlarını ve şehirde sana ait olanların hepsini bu yerden çıkar; çünkü biz bu yeri harap edeceğiz; çünkü RABBİN önünde onların feryadı büyümüştür; ve RAB onu harap etmek için bizi gönderdi.”
Tek. 19:113
Burada eşcinsel ilişkinin ne denli büyük bir günah olarak görüldüğü açıktır. Burada geçen “bilmek” kelimesinin İbranice’sinde anlam doğrudan cinsel ilişki anlamındadır. Lut halkının neyi istediğini çok iyi biliyordu. Bu nedenle kendisi için en değerli olan şeyi kızlarını bile vermeyi önerdi. Çünkü bu iki konuğun Allah tarafından gönderilmiş kişiler olduğunu biliyordu. Bu nedenle varını yoğunu Allah için feda etmeye hazır olduğunu da gösteriyordu. Ama halkın o kadar gözü dönmüştü ki, değil bu sunuyu kabul etmek, kapıları zorlayarak içeriye girmeye çalışıyorlardı. Eğer yalnızca Lut’un ziyaretçilerini görmeye gelselerdi gece geç vakitte gelmelerine, kapıları zorlamalarına gerek olmayacaktı. Ama amaçlarının çok farklı olduğu zaten bu metinde oldukça açık görülmektedir.
Bu bölümü okuduğumuzda toplumsal ahlakın ne seviyelere düştüğünü, emin bir biçimde konuk ağırlamanın bile ne kadar zor olduğunu görmek mümkündür. İncil’in Yahuda bölümünde Sodom ve Gomorra’nın ne hale düştüğü söylenmektedir:
“Bunun gibi, zina eden, doğal ilişki dışında sapıklık yapan Sodom ile Gomorro ve çevrelerindeki kentlerde, örnek olsun diye, sonsuz ateşle cezalandırıldılar.”
Yah. 7
Bu ayette Sodom ve Gomorra’nın neden yok edildiği belirgindir.
Levililer 18:22 ve 20:13: Bu ayetlerde İsrail oğullarının Mısır’dan öğrendikleri cinsel uygulamalarını bırakmalarını ve Kenanlılarla hiçbir cinsel ilişki içine girmemelerini öğretmektedir:
“Kadınla yatar gibi erkekle yatmıyacaksın; menfur şeydir.”
“Ve bir adam kadınla yatar gibi erkekle yatarsa, ikisi menfur şey yapmışlardır.”
Allah’ın gözü önünde aynı cinsten kişilerin ilişki kurması tamamen iğrençtir. Bu tarz ilişkiler bütün halk üzerine suç yüklemektedir.
Romalılar 1:2627: Bu bölümde elçi Pavlus ahlaksal seçimini yanlış yapan halkın sonuçta ne duruma düştüğünü göstermektedir. Böyle yanlış bir seçim kişileri ve toplumları Allah’tan ve O’nun sözlerinden uzaklaştırmaktadır. Buradaki anlatım homoseksüel ve lezbiyen ilişkilerin doğal olmadığını, sapık ilişkiler olduğunu belirtmektedir. Şimdi bu bölümü birlikte okuyalım:
“Bunun için Allah onları utanç verici isteklere teslim etti. Kadınları, doğal ilişkiyi doğala ters düşen ilişkiye dönüştürdüler. Bunun gibi, erkekleri de kadınla doğal ilişkiyi bırakıp tutkuyla birbirleri için yanıp tutuştular. Erkekler erkeklerle utanmazlık ettiler ve sapıklıklarına yaraşan karşılığı kendi varlıklarında buldular. Allah’ı bilme aşamasına gelmeyi onaylamadıklarından, Allah onları uygunsuz işler yapmaları için onaylanmayan düşünceye teslim etti.”
1.Korintoslular 6:910: Elçi Pavlus göklerin Egemenliğini göremeyecek olanların listesini vermektedir. Bu listede homoseksüeller de geçmektedir:
“Hakka aldırmazların Allah hükümranlığını miras almayacaklarını bilmez misiniz? Kandırılmayın. Fuhuş yapanlar, yalancı tanrılara tapanlar, zina edenler, oğlanlar, oğlancılar, hırsızlar, açgözlüler, sarhoşlar, sövücüler, kapkaççılar Allah hükümranlığını miras almayacaklar.”
Burada özellikle Korintoslu imanlılara hitap vardır. Çünkü o dönemin Roma kentlerinin ahlakı oldukça düşüktü ve kiliseyi oluşturan imanlıların geçmişinde yukarıda yazılı listedeki günahlar vardı. Ama Mesih İsa’ya iman ettiklerinde artık her biri yeni insan olmuştu. Eski şeyler geçmiş yeni olmuşlardı. Burada bulunan bazıları Mesih İsa’ya güvenmiş ve artık bağışlanarak yeni insan olmuşlardı. Ama her zaman Mesih İsa’da olanları Şeytan’ın taktiklerine karşı ayık ve uyanık tutabilmek için uyarmak gerekmektedir. İşte elçi Pavlus bu sözlerle bu uyarıyı yerine getirmektedir. Eğer herhangi biri bu listede yazılan günahları devamlı işlerse göklerdeki egemenlikte yer alamayacaktır. Elçi Pavlus’un sözlerinde oldukça büyük bir uyarı ve ciddiyet görülmektedir.
Rab Mesih İsa’ya yürekten inanmış bir imanlı bir homoseksüele nasıl davranmalıdır?
Birinci: Allah bu kişinin yaptığı davranışı onaylamamaktadır. Kutsal Yazılar’da homoseksüel davranış kınanmakta kabul edilmemektedir. Bu Allah’a göre günahtır. Kesin bir şekilde günahtır. Allah günahtan nefret eder. Ama diğer taraftan şunu da bilmekte fayda vardır. Allah’ın günahtan nefret etmesi, günahkardan nefret etmesi anlamında değildir. Allah günahkarları kurtarmak için oğlu Mesih İsa’yı dünyaya göndermiştir. Doğal olarak günahkarları kurtarmak istemektedir. Yani, günahkarı sevmektedir. Yolundan dönmesi için ona yol göstermektedir.
İkinci: Homoseksüelliğe bakarken farklı homoseksüellikler olduğuna dikkat etmemiz gerekir. Homoseksüelliği yaşam tarzı olarak benimseyip, bulundukları durumdan hiç rahatsız olmayan ve gerçekten bu durumlarıyla başkalarına da bunun doğru olduğunu anlatan, başkalarını da bu doğal cinselliğin dışına çekenler farklı bir guruptadırlar. Bir takım aile sorunları, kötü anne baba ilişkileri, sevgisizlik, kötü bir çocukluk dönemi gibi bir takım elde olmayan nedenlerden ötürü, bir rahatsızlık şeklinde homoseksüelliğe düşmüş onlar ise farklı değerlendirilmelidir.
Birinci grup bilerek, isteyerek Allah’ın verdiği cinselliği reddederek homoseksüelliği seçmişler. Üstüne üstlük bu kişiler bu durumdan ötürü hiçte üzüntü duymamaktadırlar. Bu kişiler için yargıyı Allah verecektir. Onların bu durumlarına ancak büyük bir üzüntü ile bakabiliriz. Ama dediğimiz gibi yargılamak, onlara hakaretlerde bulunmak, onları aşağılamak gibi hakiki bir Hıristiyan’a yakışık almayan tavırlar takınmak çok büyük yanlıştır. Çünkü Allah’ımız günahtan nefret eden ama günahkarı seven bir Allah’tır. Biz de, bu kişiler gerçekten dinlemek istiyorlarsa buna göre Allah’ın kurtuluş müjdesini bu kişilerle paylaşmalıyız.
İkinci grup için ise yapacağımız bazı şeyler olabilir. Çünkü bu grup kendi istemleri dışında böyle bir cinsel tercihe itilmişlerdir. Durumlarından hiçte memnun değillerdir. Aksine adeta akıllarını ve ruhlarını bağlayan bir durum vardır. Kaçmak ister ama kaçamazlar. Tam iyileşmeye yüz tutmakta ama yeniden düşmektedirler. Yardım istemekte her zaman bu kişiler için kolay olmamaktadır. Çünkü bu kişilerin birçoğu bu ilişkilerini zaten saklamaktadırlar. Bu kişileri her şeyden önce iyi bir dostluk ilişkisine ihtiyacı vardır. Eğer böyle bir durumda olduğundan eminseniz, onun size açılmasını sağlamanız en büyük yardım olacaktır. Ondan sonra onu gerçekten anlayabilecek bir önder ya da birkaç önder ya da olgun kişi ile birlikte sevgi ile kuşatmak gerekmektedir. İmanlı bir psikolog bu konuda yardımcı olabilir. Sevgi, kibarca yaklaşımlar, imanla, dua ile ona yardımcı olmak bu kişinin gerçekten tam olarak iyileşmesine en büyük etken olacaktır. Bazı durumlarda hormonlarla ilgili sorunlar da olabilir. Bu durumlarda da bir hekim aracılığı ile yardımcı olunabilir.
Allah Sözü’nün homoseksüelliğe karşı olduğunu bilen, Rab Mesih İsa’yı kurtarıcısı ve Rab’bi olarak seçerek ve güvenerek bu davranışlarından vazgeçen homoseksüel yaşam sürmüş kişilere karşı tavrımız da çok önemlidir. Bu kişilere davranışımız, bütün diğer kardeşlerimize olan davranışımızla aynı olmalıdır. Özellikle geçmişlerine bakarak onları değerlendirmek bu kez bizim günaha düşmemize neden olabilir.
Zaten Allah’ın özellikle bir kadınla bir erkeğin evlenmesi üzerinde durması ve bu evliliğin ömür boyu sürmesi fikrini savunması ve cinselliğe ancak bu sınırlar içinde izin vermesi; O’nun diğer cinsel ilişkiler konusunda ne düşündüğüne de açıklık getirmektedir.
Bütün bunları ele alırken gözden kaçırılmaması gereken noktalar vardır:
a) Homoseksüellik en büyük günah ya da bağışlanamaz bir günah değildir. Tabii ki her günah çok ciddi bir sorundur. Kutsal Kitab’ın yapma dediği ve günah olarak ilan ettiği her şey günahtır. Yalan bir günahtır, dedikodu da bir günahtır. Bu ve benzeri bütün günahlar hepsi de günahtır. Evlilik dışı bir erkeğin ya da bir kadının başka bir kişiyle heteroseksüel (yani iki karşıt cinsin ilişkisi) ilişkiye girmesi de aynı şekilde bir günahtır.
b-) Yalnızca cinsel günahların değil, her çeşit Kutsal Kitab’a aykırı olan şeyin günah olduğunu akıldan çıkarmamak gerekir. Örnek vermek gerekirse bir başkasının günahlarını yargılamak bile bizim için bir günahtır. Allah kutsaldır. Bu nedenle O’nun çocukları olan bizler Allah’ın kutsallığını yansıtan kişiler olmamız gerekmektedir. Bu bizim gücümüzle olan bir şey değildir. Bu tamamen Allah’ın Ruh’unun bizde işlemesinin sonucu gelişen bir durumdur. Bu nedenle sürekli Allah’a bakmak bu günahların işlenmesinin en büyük engelidir.
c) Allah’ın yolunu izlemek isteyen ve Rab Mesih İsa hakkında öğrenmek isteyen ya da Mesih İsa’ya yeni iman etmiş bir homoseksüele önyargıyla yaklaşmak, O’nu günahkar olarak ilan etmek, küçük görmek çok büyük yanlıştır. Kendimize ve çevremizdeki her kişiye öğretmekle sorumlu olduğumuz gibi bu kişilere de Allah standardını öğretmek büyük sorumluluğumuzdur. Homoseksüel kişinin yapacağı, tövbe etmesi, bağışlanmış olduğunu kabullenmesi ve iyileşmeyi istemesidir. Aynı zamanda kilise içinde gördükleri Allah krallığındaki kardeşliğin getirdiği ilgi ve sevgi çok ama çok önemlidir. Bu iyileşme süresini çabuklaştırdığı gibi kiliseye de büyük bir teşvik verir.(1)
Derleme
Rev. Turgay Üçal
Derek Malcolm
(1) Homoseksüellik konu hakkında daha geniş bilgi “Cinselliğin İyileştirilmesi” Andrew Comiskey, Yeni Yaşam Yayıncılık, 2000, kitapta bulunur.
-
YazarYazılar
- Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.