herkese tekrardan merhaba
- Bu konu 11 izleyen ve 26 yanıt içeriyor.
-
YazarYazılar
-
20. Ocak 2010: 3:06 #26731AnonimPasif
Herkese tekrardan merhaba,
Uzun süredir sağlık sorunlarıyla uğrastıgım icin foruma girip yazılanları okuma ve cevaplama fırsatım olmadı,kusura bakmayın.Kendi adıma cevap vermem gerekirse bu zamana kadar anlamadıklarımı sorgulamak dışında kendimce bir şeyleri ispat etme ya da muhalefet olma gibi durumlara girmediğimi özellikle belirtmek isterim.
Tuba arkadaşım bana itafen bişiler yazmıs. Buna karsılık olarak aslında benim ne düsünuyor oldugum,gene aynı yazısıyla ilgili olarak nelerin nelerin farkında oldugumla ilgili ayrıca bir cevap yazmayacagim,sadece kendisine diger arkadasların yorumlarına yaptıgım gibi tesekkur ediyorum.
Yorumlarda ozellikle alınıp vurgulanan bir cumlemi gordum
“Ya hep;ya hic” buna durustce cevap verme ihtiyacı duyuyorum izninizle.Benım burda anlatmak istedigim aynı dine inanan kimselerin arasında zaman zaman yasanan hosgorusuzluk ve cok sert kelimelerle birbirlerine verdikleri cevaplardı.Bazı arkadaslar yazılarındaki usluplar yuzunden ozellikle birbirlerini anlamak istemiyor gibi duruyordu cunku. Karsımızdaki yanlısta olsa hatta fikrine katılmıyor bile olsak (o fikir ne olursa olsun) ben her zaman hosgorulu,saygılı ve sevgili olma taraftarıyım.Hele ki bu dinler ve o dinleri tanımak isteyenler uzerinde olumlu intibalar bırakmak icin ozellikle gerekli diye dusunuyorum.Ben hristiyan olsam,bir konu hakkında farklı bir dusunceye sahip olsam ya da yanlıs bilsem banada mi boyle kırıcı ve dışlayıcı tepkiler gelir diye dusunmedim dersem yalan soylemis olurum.Bu da beni cok korkuttu. Bu yüzden zaman zaman kendi icimde “Hristiyanlıkta hosgoru yok mudur yoksa bu kişilerle mi alakalıdır?” sorusunun muhasebesinide yaptım uzun uzun…
Burada yazılan iyi kötü tum yorumlara ve cevaplara cok tesekkur ederim. Cunku bu konuyla ilgili cok fazla bilgilendim diyebilirim hatta Hristiyan oldugu halde dinini tam olarak bilmeyen birinin bu konudaki yanlısını duzeltebilecek kadar bilgi sahibi oldum sayenizde.
Sonuc olarak bilmedigim icin bana acı veren bir durumdan ögrendiklerim sayesinde kurtulmus olmaktan pek bi mutluyum. =)
20. Ocak 2010: 4:20 #34303AnonimPasifKonuyla alakasız ama,bugun forum konularını biraz daha okuma fırsatım oldu. Ozellikle rica edenler icin dua edilen bolumude gordum,yazılanları okudum.Ne kadar iyi niyetli bir is dedim kendi kendime.Pek duygulandım pek mutlu oldum…
Icim uzun suredir cok sıkıntılı,turlu turlu bir suru nedenden ve dertten dolayı…Normalde bu saatte uyurdum ama kopegim yatagıma boylu boyunca yatıp kalkmadıgı ve bende onu uyandırmaya kıyamadıgım icin biraz daha nette kalıp burada yazılanları okumaya karar verdim.
Niye bilmiyorum icin cok huzur doldu bu gece…Basta cok zorda kaldıgım icin doğrusunu öğrenmek uzere cekinerek kayıt oldugum gene cekinerek yorum yazdıgım,soru sordugum ve kimi zaman kabul etmekte zorlandıgım konuları okudugum bu sitede biraz daha huzurlu ve iyi hissettim kendimi…
Saat sabahın 6 sı…Ortada hicbir neden yok ama ben hungur hungur aglıyorum… Oyle bir şey iste.. Paylasmak istedim…
20. Ocak 2010: 8:57 #28992AnonimPasifSevgili Emailie,
Maneviyat yolunda ilk adımları atanlar genellikle mükemellikler peşinde olur. Tecrübeliler but tür bir şeyin şu düşkün hayattaki gerçekle bir alakası olmadığından hayal kırıklıklarına uğratacağını bilirler. İnsanlar sürüyle zaafla dolu dostum. Onları oldukları gibi kabul etmek gerekir. Hatta düzelmelerini bile talep etmeden. Zaaflarında, güçlüklerinde yanlarında durabilmek gerekir.
Dikkat ederseniz efendimiz Hz. İsa hep dışlanmış ve günahkar sayılanların arasında yaşamıştır. Zaten zaafsız olanlar değil zaaflı olup da zaaflarının farkında olanlar kurtuluyor. İtina gösterilmesi gereken zaafların farkında olmayıp, onları meşrulaştırıcı gerekçeler bulmak ve ‘ben farklıyım, güçlüyüm, yükseklerdeyim’ türünden kibir vehimleriye yaşamaktan kaçınılması. İnanın dostum insanı Semalar Saltanatı’ndan alıkoyan tek şey kendini beğenmişlik, kendine güç atfetme ve kibirdir. Tevazu dolu bir kabulleniş oldu mu, yani tövbe oldu mu hiç bir günah ama hiç bir günah insanın Semalar Saltanatı’na girmesine mani olamaz… Tabi, yanlış anlaşılma olmasın, bu duruş daima iyi niyetle bağlantılı olmalı. Öyle ‘Tanrı sevgidir, affeder’ falan türünden kendini kandırmalarla yol alınmaz. Tanrı niyetimizi bilir. Bir zaafımızın varlığından samimi bir ızdırap çekip çekmediğimizi bilir. O herşeyi bilendir. İnsan zaten sırf O’nun herşeyi bilen olduğunun farkına varsa tüm hayatı değişir :-)
Ağlama bahsine gelince… içinizden geldiğinde hiç alıkoymayın kendinizi ağlamaktan. Ağlamak kalbi yumuşatır. Ağlayamayan, hissen boşalamayan bir insanda manevi bir tıkanıklık vardır ekseriya. ‘Erkek ağlamaz’ falan diye saçmalıklara da kesinlikle kulak asmamalı insan. Ağlamaz gülmezse o zaman o bastırılmışlık ruhi bir kangrene dönüşür başka başka felakete sürükleyen şekillerde tezahür eder…
Sağlık sorunlarınıza da şifa dilekleriyle…
20. Ocak 2010: 16:15 #34304AnonimPasifQuote:emalie´isimli üyeden Alıntı] Niye bilmiyorum icin cok huzur doldu bu gece…Basta cok zorda kaldıgım icin doğrusunu öğrenmek uzere cekinerek kayıt oldugum gene cekinerek yorum yazdıgım,soru sordugum ve kimi zaman kabul etmekte zorlandıgım konuları okudugum bu sitede biraz daha huzurlu ve iyi hissettim kendimi…
Saat sabahın 6 sı…Ortada hicbir neden yok ama ben hungur hungur aglıyorum… Oyle bir şey iste.. Paylasmak istedim…/quote]Sevgili Emalie,
Burada huzur bulmanız beni çok sevindirdi, Tanrı’yı çok daha fazla sevindirdiğinden eminim. Çünkü Tanrı yarattığı her canı seviyor, ve onların huzurlu, mutlu olmalarını istiyor. Tanrı sizi çok seviyor, her birimizi, her insanı çok seviyor, çünkü O sevgidir. Bu sevgi Tanrı’sını daha iyi, daha yakından tanımak, O’nunla tanışmak istiyorsanız lütfen İncil’i okuyun, orada İsa Mesih’le tanışacaksınız, O’nun sevgisiyle karşılaşacaksınız, O’nun sonsuz yaşam ve kurtuluş veren sözlerini okuyarak, sizin için düşüncelerini öğreneceksiniz.
Sorularınız olursa, dua ederek Tanrı’yla konuşun, O’na sorun, yanıt gecikmeyecektir sevgili Emalie. Çünkü evrenin yaratıcısı yüce Tanrı, sizi önemsiyor, çünkü siz O’nun için çok değerlisiniz. Düşüncelerinizi bizlerle de paylaşmak isterseniz, bundan sevinç duyarız. Rabbin sizi bolca bereketlemesini diliyoruz.
Sevgilerimle20. Ocak 2010: 21:45 #34309AnonimPasifemalie;17012 wrote:Konuyla alakasız ama,bugun forum konularını biraz daha okuma fırsatım oldu. Ozellikle rica edenler icin dua edilen bolumude gordum,yazılanları okudum.Ne kadar iyi niyetli bir is dedim kendi kendime.Pek duygulandım pek mutlu oldum…Icim uzun suredir cok sıkıntılı,turlu turlu bir suru nedenden ve dertten dolayı…Normalde bu saatte uyurdum ama kopegim yatagıma boylu boyunca yatıp kalkmadıgı ve bende onu uyandırmaya kıyamadıgım icin biraz daha nette kalıp burada yazılanları okumaya karar verdim.
Niye bilmiyorum icin cok huzur doldu bu gece…Basta cok zorda kaldıgım icin doğrusunu öğrenmek uzere cekinerek kayıt oldugum gene cekinerek yorum yazdıgım,soru sordugum ve kimi zaman kabul etmekte zorlandıgım konuları okudugum bu sitede biraz daha huzurlu ve iyi hissettim kendimi…
Saat sabahın 6 sı…Ortada hicbir neden yok ama ben hungur hungur aglıyorum… Oyle bir şey iste.. Paylasmak istedim…
Sevgili Emailie
Su kisa yazdigin yazida o kadar güzel anlamlar ve duygular var ki..Öyle kisaca atlamak olmaz..Vakit gec oldugu icin ve bizim hanim da yorgun oldugu icin artik yarin buraya güzel dönüsün ve aglamanla ilgili bir yorumum olacaktir.Simdilik hos geldin demek icin yazdim.
Esenlikler dilerim degerli Emailie.
14. Şubat 2010: 3:39 #34485AnonimPasifHepiniz çok iyisiniz, çok güzelsiniz sağolun varolun.
Hastalığım çok daha iyi.Uzun süredir hastanede yatıyordum, yeni çıktım, ağrılarım dindi ve yeniden başlamamalarını diliyorum.
Anlatıcak, söyleyecek o kadar sey var ki, ama doğru kelimeleri bulamıyorum….İçimdeki taşlar ne kadar yavaş olsa da, doğru yerlerini buluyorlar.
Acı cektigim zamanlarda, Tanrı’nın önceden beni sevmedigi icin cezalandırdıgını düşünürdüm. Küçük bir çocuk gibi ona küstüğüm ve yok saydığım cok zamanlar oldu. Ama canım yanıdığımda da bir nankör gibi donup onun yardımını isteyen gene bendim. Tanrı’nın beni cok sevdigini ve benim anlamakta ve kabul etmekte zorlandıgim seylerde onun bir bildigi olduğunu biliyorum. Şu an çektigim bir cok sıkıntının, onun cezası degil benim salaklıklarım yüzünden olduğunu da biliyorum. İçimdeki beni iyiye yönlendiren ve sürekli duyduğum sesin, bu sesin Tanrı’nın sesi olduğuna inanıyorum. Yapma diye beni uyardığı zamanlarda onu dinlemeyerek, kendi bildigimi okuyup sonra da acı cektigim anlarda bile beni yanlız bırakmayıp sevgiyle bana daha bir çok seyi ögrettiğini, beni değiştirip guzellestirdiğini biliyorum. Siz Tanrı’ya bakıs açımı değistirip onu güzellestirdiniz, ama benim daha ögrenmem gereken cok şey var.
Benim icin dua edin olmaz mı, çok ihtiyacım var buna cünkü..
Degistiremeyecegim şeyleri kabul etmiş huzurlu bir gönüle, degistirebilecegim seyler için cesarete ve bunları değistirebilmem icin Tanrımın sonsuz yardımına,yolumu bulabilmem ve neyi değistirip neyi değistiremeyeceğimi anlayabilmem için ise akla cok ihtiyacım var su an.
Umarım gelecek sefer şu an ki gibi gene salya sümük ağlamadan, hayatımdaki güzel şeylerden bahsederim sizlere…14. Şubat 2010: 17:55 #34496AnonimPasif‘Umarım gelecek sefer şu an ki gibi gene salya sümük ağlamadan, hayatımdaki güzel şeylerden bahsederim sizlere…’
Sevgili Emailie, salya sümük ağlasanız da bizler burdayız. Dost kara gün dostudur. Üstelik… hiç merak etmeyin, her insanın hali ‘salya sümük ağlayışla’ flört eder durumdadır, her ne kadar yiğitlik ayaklarına yatıyorsa da… :-) Şu burdaki fani hayatın bir koşuludur adeta bu. Rab’bın bizi kendisine çekmesi için olan bir oyalayışıdır da. İnsan aczinin farkına varamadı mı, nitekim, Rab’bın kudretinin hayatında belirmesine izin vermez, şımarır.
İyilikler, sağlıklar, esenlikler… duamızdasınız…
14. Şubat 2010: 23:44 #34495AnonimPasifSevgili Emalie,
Öncelikle sana geçmiş olsun diyorum. Rab sana şifa versin, ruhsal olarak da güçlendirsin ve korusun seni.Güzel olan, iyi olan tek bir kişi vardır, O da Rab İsa Mesih’tir. Bizler de bir zamanlar karanlıkta el yordamıyla yürüyen, yürekleri kirli, günahlı, sonsuz ölüme mahküm olan kişilerdik. Ama hamdolsun ki sevgi olan Tanrı, bizlere merhamet etti, kurtuluş elini bize uzatarak bu zifiri karanlıktan, kendi ışığına, Şeytan’ın egemenliğinden kendi egemenliğine, sonsuz cehennem yargısından, sonsuz yaşama geçirdi. Üzerimizdeki ağır günah yükünü kaldırdı, Kutsal Ruhu’yla yüreklerimizi değiştirdi ve bizleri yepyeni birer insan yaptı. O bize artık kul demiyor, O’nun oğulları ve kızları olduk . O bizde yaşıyor, bu yüzden sevgili Emalie bizler her ne kadar hata yapsak da, zaman zaman günaha düşsek de (cünkü insanız) çevremize ışık saçıyoruz, bereket oluyoruz.
[quote Emalie adli üyeden alinti –Acı cektigim zamanlarda, Tanrı’nın önceden beni sevmedigi icin cezalandırdıgını düşünürdüm. Küçük bir çocuk gibi ona küstüğüm ve yok saydığım cok zamanlar oldu. Ama canım yanıdığımda da bir nankör gibi donup onun yardımını isteyen gene bendim. Tanrı’nın beni cok sevdigini ve benim anlamakta ve kabul etmekte zorlandıgim seylerde onun bir bildigi olduğunu biliyorum. Şu an çektigim bir cok sıkıntının, onun cezası degil benim salaklıklarım yüzünden olduğunu da biliyorum. İçimdeki beni iyiye yönlendiren ve sürekli duyduğum sesin, bu sesin Tanrı’nın sesi olduğuna inanıyorum. Yapma diye beni uyardığı zamanlarda onu dinlemeyerek, kendi bildigimi okuyup sonra da acı cektigim anlarda bile beni yanlız bırakmayıp sevgiyle bana daha bir çok seyi ögrettiğini, beni değiştirip guzellestirdiğini biliyorum. Siz Tanrı’ya bakıs açımı değistirip onu güzellestirdiniz, ama benim daha ögrenmem gereken cok şey var [/quote]
Hepimiz öyleydik, başımıza bir şey gelse, bir zorluk yasasak, Tanrı’nın bizleri sevmediğini, cezalandırdığını düşünürdük. Bizi cezalandıran Tanrı degildir, genellikle kendi hatalarımız, kendi günahlarımız yüzünden sıkıntı çekeriz. Ama Tanrı’ya fırsat verdiğimizde O, bu hatalarımızdan bizlere bir şeyler öğretir, bizleri olgunlaştırır, bizleri kurtuluşa yönlendirir. Bunları senin de anlamana sevindim. Pek çoğumuz Tanrı’yı çok uzaklarda, kendisine ulaşılamayan, elinde bir sopa, en ufak bir hatamızda kafamıza vuracak, bizi cezalandıracak acımasız biri olarak tanırdık. Halbuki tam tersi Tanrı, günahtan nefret eden ama günahlı insanı çok seven, onları gözeten ve kurtarmak için bekleyen bir Tanrıdır.
Sevgili Emalie, senin için dua edeceğiz. Senin yapman gereken tek şey, seni çok seven bu Tanrı’yı yaşamına davet etmen, İsa Mesih, senin günahlarının cezasını çarmıh üzerinde ödedi. Buna iman et ve İsa Mesih’in sana karşılıksız olarak sunmuş olduğu Sonsuz Yaşam’ı armağan olarak kabul et! İnan sevgili kardeşim, yaşamın değişecek, Tanrı yaşamında değişmesi gereken şeyleri değiştirecek, seni bol bol bereketleyecektir. Artık bundan sonra düşüncelerini bizlerle daha sıkça paylaş, yüreğini aç. Burada seni seven kardeşlerin olarak her zaman senin yanındayız, sana yardımcı olmak istiyoruz.
Rabbin sevgisinde ve esenliğinde kal
Sevgilerimle15. Şubat 2010: 3:26 #34497AnonimPasifKendimi,alçaltığımda,
Beni yükselten.
Yorgunluklarımı, gideren,
İtiraflarımı dinleyip, beni bagışlayan,
Ey..TANRIM.Ey.. yüreğimin nuru.
Ey.. gerçek.
Beni kaplayan,
Karanlıkları, sustur.
Karanlıklara düştüm,zifiri karanlıklar, beni kapladı.Uçurumun dibinde,
Uçurumun dibinde, seni,
Sevmeye başladım.
Yanılgılarımın, arasında,
Sen.. aklıma geldin.Tatmin,edilmemiş acı’larımın..arasında,
İçimden, bana geri gelmemi,
İsteyen,senin sesini.. işitim.
Soluk soluğa, pınarına geri.. geliyorum.
Evet.. geri geliyorum.Kimse, hiç kimse.. engel olmasın,
Bu su’ dan içeceğim ve yaşayacağım.
Yüzünün gölgesinde, saklanana dek,
Yüzümü senden, çevirmemek için,
Seni, daha çok sevmemi,
Anlat bana ey Tanrım..
Çünkü sen benim mutluluğum,
Sen benim tek kurtuluşumsun.İtiraflar.Augusine
Sevgili Emalie,Seni tekrar aramızda görmek çok güzel,geçmiş olsun dileklerimle, dualarımda seninde, olduğunu belirtmek istedim.. RAB,bim İSA MESİH, yüreğinin, tüm isteklerini gerçekleştirsin ve sana ve seni sevenlerin, yüregine dokunsun
15. Şubat 2010: 16:02 #34487AnonimPasifÇok güzel bir şiirmiş Saba’cım!! Paylaştığın için çok sağol!! ^^
Saba;17339 wrote:Kendimi,alçaltığımda,
Beni yükselten.
Yorgunluklarımı, gideren,
İtiraflarımı dinleyip, beni bagışlayan,
Ey..TANRIM.Ey.. yüreğimin nuru.
Ey.. gerçek.
Beni kaplayan, karanlıkları, sustur.
Karanlıklara düştüm,zifiri karanlıklar, beni kapladı.Uçurumun dibinde,
Uçurumun dibinde, seni, sevmeye başladım.
Yanılgılarımın, arasında, sen.. aklıma geldin.Tatmin,edilmemiş acı’larımın..arasında,
İçimden, bana geri gelmemi,İsteyen,senin sesini.. işitim.
Soluk soluğa, pınarına geri.. geliyorum.
Evet.. geri geliyorum.Kimse, hiç kimse.. engel olmasın,
Bu su’ dan içeceğim ve yaşayacağım.
Yüzünün gölgesinde, saklanana dek,
Yüzümü senden, çevirmemek için,
Seni, daha çok sevmemi,
Anlat bana ey Tanrım..
Çünkü sen benim mutluluğum,
Sen benim tek kurtuluşumsun.İtiraflar.Augusine
Sevgili Emalie,Seni tekrar aramızda görmek çok güzel,geçmiş olsun dileklerimle, dualarımda seninde, olduğunu belirtmek istedim.. RAB,bim İSA MESİH, yüreğinin, tüm isteklerini gerçekleştirsin ve sana ve seni sevenlerin, yüregine dokunsun
23. Şubat 2010: 0:43 #34534AnonimPasifBugun televizyonu tam kapamak üzereyken aniden bir TV8 de bir filimle karsılastim. Bir adam,elinde bir kalem Tanriyla konusuyor ,soru soruyor ve ondan gelen cevaplari surekli kagıda yazıyordu. Basta ne olduguna dair pek bir fikrim yoktu ama filmin icinde gecen o cok saglam diyaloglar beni o kadar etkiledi ki filimin bitiminde ben gene agliyordum…
O kadar cok dogru yolu bulmak icin icten dualar ettikten sonra boyle guzel seylerle cevrilmek cok duygulandirici oluyor.Film
hakkinda biraz arastirma yapinca gercek bir yasam hikayesinden uyarlandigini ogrendim.” …Tanrıyla sohbet, dünya çapında milyonlarca kişinin yaşamını değiştiren Neale Donald Walsch ın gerçek hikâyesini anlatmaktadır. Neale’in yolculuğu, beklenmedik bir şekilde işini kaybetmesi ve bir araba kazasında boynunu kırması ile başlar. Bundan sonra Neale deki değişikliklere tanıklık ederiz, sıradan bir yaşamı varken birden bire sadece hayatta kalmaya çalışan evsiz bir serseriye dönüşür. Hayatı sürekli inip çıkan bir salıncak gibidir. Yeterli yiyecek bulabilmek, arkadaşlar edinmek ve yaşamını geri kazanmak için duygusal savaş verir. Tam her şeyin düzeldiğini düşündüğü anda birden her şey daha da kötüleşir. Tüm yaşamını başarısız hisseden Neale çok kızgındır ve Tanrıdan yığınla sorularına acil cevap istemektedir. Sorularına yanıt alacağına inançsız olduğu halde, cevaplar gelir! Bu ruhani sohbet sonunda kitap haline gelir ve tüm dünyada 36 dile çevrilerek 7 milyon insanın yaşamını etkiler…”
Filimden bazı replikler“Tanri sevgidir.”
“Tanri bilinctir.”
“Tanri icimizdeki bendir.”“Beni aradıginizda kendi icinize bakin.
Ben sizi asla terketmedim,hep sizinleyim,siz benden birer parcasiniz.”“Aman Tanrım!
O benimde Tanrım.” =)”Sozcukler en zayif iletisim aracidir. Yanlis yorumlamaya, yanlis anlasilmaya en acik olanidir. Neden mi boyle? Sozcuklerin dogasindan. sozler yalnizca gurultulerdir; duygularin, dusuncelerin, deneyimlerin yerini alan gurultuler. Semboller, Isaretler…Gercekler degil…”
” Ne oldugunuzu anlayabilmeniz ve bilebilmeniz için ilk önce neler olmadıgınızı bilmeniz ve kavramanız gerekir.”
” Şeytana isim veren sizsiniz ama onu da seviyorum.Çünkü seytan dediğiniz şeyina aracılıgıyla dogruyu bilirsiniz.Şeytanın işi dediğiniz şeyle: Tanrı’nın işini bilebilirsiniz.Sıcağı soguktan daha fazla,yüreği alçaktan daha fazla,solu sagdan daha fazla sevmiyorum.Hepsi görece.hepsi olan’ın bir parçası. Iyiyi kötüden daha fazla sevmiyorum.”
” Tanrının defalarca cevap verdiği soruları tekrar tekrar soruyorsunuz.Bu kez dinleyecek misiniz? Gerçekten işitecek misiniz?”
“Life is not a discovery, it’s a creation.”
“There is no right or wrong. Everything you do or say or think is a statement of who you are.”
“There are no obligations in life, only opportunities to demonstrate who you are and who you want to be.”
“Işiten, kulakları olan herkes dinlesin.Tüm insan ilişkilerinde yalnızca bir soru vardır: şimdi sevgi ne yapardı? Başka hiçbir soru yoktur. Başka hiçbir soru anlamlı değildir. Başka hiçbir soru ruhunuz için önemli değildir.”
“Kurtuluşunuz başkalarının aksiyonlarına değil, kendi re-aksiyonlarınıza bağlıdır.”
“Insanlar, benim kendi gördükleri gibi olduğuma inanıyorlar; görmedikleri de olduğuma değil.”
“Tanrı gözlemcidir.Tanrı yaşamınızda her an size yardımcı olmaya hazırdır ama sizin beklediğiniz yollarla değil.”
“Dünyadaki göreviniz öğrenmek değil (çünkü zaten biliyorsunuz) hatırlamaktır.”
“Buraya kendi yüceliğinizi keşfetmek için bireysel planlarla geldiniz yüceliğiniz şeytanın yüzünü görmemekten geçmiyor. Ne şeytan var ne de cehennem. Kendi kurtuluşunuz, kendinizi gerçekleştirememenin sarhoşluğundan ayılmakla mümkün. Bu savaşı kaybetmeniz mümkün değil. Zaten bu bir savaş değil, bir süreç.”
” Çünkü Tanrı öylesine büyük ki ,isabet ettirememeniz olanaksız.” Tanrım sen sahici bir komedyensin,
-Unuttun mu espiriyi ben yarattım.”“Hayallerin son kulanma tarihi yoktur.”
İzlemediyseniz mutlaka izleyin,bana bugun o kadar iyi geldi ki…
(Tanrım Seni Seviyorum!
Ben senden bir tane ışık istedim,sen bana onlarcasını veriyorsun!! =) )23. Şubat 2010: 1:27 #34541AnonimPasif* Sis yelpaze ile dağıtılmaz.
* Yalan dört nala gider,hakikat ise adım adım yürür,fakat yinede
vaktinde varır.
* Dinlemekten akıl,söylemekten pişmanlık doğar.
Japonya* Kimin sabrı varsa dünya onundur.
* Yaşamak için ye,yemek için yaşama.
İtalya* Köpekle yatan,pire ile kalkar.
* Budalalar pazara gitmeseydi,çürük mallar satılmazdı.
İspanya* Hak yenir ama,hazmedilemez.
Yunanistan* Hırsız kalabalık ve huzursuz ortamı sever.
* İnsanın kimliği dilinin altında gizlidir.
İran* Cesurlar bir kere ölür,korkaklar bin kere.
* Büyük seller küçük kaynaklardan meydana gelir.
İngiltere* Ne kadar az alçaktan uçarsan,düştüğün zaman o kadar az incinirsin
Tibet* Biri öteki kadar zengin olunca kardeşler biri birini severler.
Uganda* Başkalarını azarlar gibi kendini azarla,kendini afeder gibi,başkalarını
affet.
Çin* Taşı delen suyun kuvveti değil,damlaların sürekliliğidir,
Berezilya* Biri sizi bir kez aldatırsa suç onun,iki kez aldatırsa sizindir.
Romanya* Arkamda yürüme,ben öncü olmayabilirib,önümde yürüme takipçin
olmayabilirim,yanımda yürü ikimiz eşit oluruz.
Kızılderili* Dilerim,kulübenden sıcak,lambandan yağ,yüreğinde huzur eksik
olmaz.
Eskimo* Yolu bilen kervana katılmaz.
TürkiyeEvet sevgili Aleksis kardeşim demek ki dünya halkları öküz degilmiş ki ata sözleri,deyişler,dünya kültürüne ve edebiyatına mal olmuştur.
Ben ata sözlerini çok severim.
Neden mi..? çünkü..!
Bazen sayfalarca yazılıp ta insana bir şey veremeyen bir yazının veya saatlerce doğruyu göstermek için yapılan laf kalabalığının,Yapamadığını
bir tek cümlede güzel,yerine oturmuş bir ata sözü yapabiliyor.” Benim sesimi işitecekler ve tek sürü,tek çoban olacak.”
Yuhanna.10:16Esen kal Rab’de sevgili Aleksis kardeşim.
23. Şubat 2010: 1:58 #34542AnonimPasifÇok güzel bir paylaşım kardeşim.
Bak görüyormusun Emalie, ilk dönemler ne kadar ürkek ve arayış tedirğinliği yaşıyordun.
Beni yine güldürdün,ömrün hep tebbesümle geçsin.
Filimde kahraman ile Tanrı arasındaki diyaloktan bahsediyorsun.
Yahu kardeşim baksana,
Haleluya İsmine övgüler olsun.
Rab sana cevap vermeye ve senle konuşmaya başladı,farkındamısın.“Tanrı konuşur kendi halkı ile….HALELUYA.
23. Şubat 2010: 20:15 #34546AnonimPasifSevgili Emalie,
Size, bu kadar duygusal anlar yaşatan bir filmi eleştirmek, bana çok zor geliyor. Hele bir de, bereket ve ışık için Rab’be şükredişinizi düşündüğümde.
O sıcak ortamı bozmak, hayal kırıklığına uğratmak, zoruma gidiyor. Ama doğru olanı yapmalıyım.
Filmi ben görmedim. Hatta duymadım bile. Sadece burada yazılanlardan yargılayabiliyorum. Düşüncelerim, bilgi eksikliğinden de olabilir.
Ama ne diyor? Şeytan yok mu diyor? İyi, kötü yok mu diyor? Ve bir de cennet, cehennem yok galiba? Kurtuluşumuzu kendimiz mi gerçekleştirebilirmişiz? Ben mi yanlış anladım? İyiyi, kötüden daha çok sevmiyormuymuş Tanrı? Üstelik, Yanlış ve Doğru da yokmuş. Hayatta yapmakla mükellef olduğumuz hiçbirşey yokmuş. Bir de, Hayatta, “Sevgi ne yapardı?” dışında hiçbir soru yokmuş. “Adalet ne yapardı?” sorusu pek önemli değilmiş galiba.
Emalie, bunlar sanki, çok fazla şekerle kaplanmış “Şeytanî Ayetler” gibi geldi bana. Güzel sözler her zaman doğru olmaz. Dikkatli olmalısın. Yoksa, “From the frying pan, into the fire” olursun.
Rab Korusun. Sevgiler.
23. Şubat 2010: 22:59 #34549AnonimPasif@Kemal Başaran 17445 wrote:
Sevgili Emalie,
Size, bu kadar duygusal anlar yaşatan bir filmi eleştirmek, bana çok zor geliyor. Hele bir de, bereket ve ışık için Rab’be şükredişinizi düşündüğümde.
O sıcak ortamı bozmak, hayal kırıklığına uğratmak, zoruma gidiyor. Ama doğru olanı yapmalıyım.
Filmi ben görmedim. Hatta duymadım bile. Sadece burada yazılanlardan yargılayabiliyorum. Düşüncelerim, bilgi eksikliğinden de olabilir.
Ama ne diyor? Şeytan yok mu diyor? İyi, kötü yok mu diyor? Ve bir de cennet, cehennem yok galiba? Kurtuluşumuzu kendimiz mi gerçekleştirebilirmişiz? Ben mi yanlış anladım? İyiyi, kötüden daha çok sevmiyormuymuş Tanrı? Üstelik, Yanlış ve Doğru da yokmuş. Hayatta yapmakla mükellef olduğumuz hiçbirşey yokmuş. Bir de, Hayatta, “Sevgi ne yapardı?” dışında hiçbir soru yokmuş. “Adalet ne yapardı?” sorusu pek önemli değilmiş galiba.
Emalie, bunlar sanki, çok fazla şekerle kaplanmış “Şeytanî Ayetler” gibi geldi bana. Güzel sözler her zaman doğru olmaz. Dikkatli olmalısın. Yoksa, “From the frying pan, into the fire” olursun.
Rab Korusun. Sevgiler.
Kemal Abi,
Tesekkur ederim uyarin icin. Tanriyla sohbet 3 kitap,film ise bir tane. Filminide izleyelim,kitaplarinia bulup okuyalim.Kafamizda hic soru kalmasin. Bende actigimda filim yarisindaydi.
Izledikten ve okuduktan sonra tekrar birlikte burada kritik edelim. Keza o kadarcigi bile beni cok huzurlandirmisti. Sonra hakikaten sizin dediginiz gibiyse,yanlisi dogruyuda daha iyi gormus olurum bende. =)Simdiden cok tesekkurler
-
YazarYazılar
- Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.