Hemingway ve Faşist Selam

  • Bu konu 2 izleyen ve 3 yanıt içeriyor.
4 yazı görüntüleniyor - 1 ile 4 arası (toplam 4)
  • Yazar
    Yazılar
  • #27495
    Anonim
    Pasif

    Ünlü yazar Ernest Hemingway, 1938’de gördüğü iki fotoğraftan rahatsız oldu. Bunlardan birinde İspanya, Barselona’da bir dizi ölü çocuk gösteriliyordu. Onlar, İspanya Sivil Savaşında (1936-39) Franko’nun kuvvetlerince atılan bombalarla öldürülmüşlerdi. Aslında o olayda öldürülen 875 kişiden 118’i çocuktu.

    Hemingway, sivilleri bombalama emrinin kimin tarafından verilmiş olduğunu merak etti.

    Hemingway’i ayrıca tedirgin eden bir haber, New York Herald Tribune gazetesinde çıktı ve bu haberde New York’ta, Kardinal Patrick Hayes’in, İspanya’daki General Franko’nun kuvvetlerinin zaferi için dua ettiği söyleniyordu. Fakat yazarı rahatsız eden ikinci fotoğraf neydi?

    nazis-22.jpg

    Bu fotoğrafta Kuzey İspanya’daki Santiago de Compostela katedralinin önünde yapılan geçit töreninde İspanyol subaylar ve din adamlarının askerleri selamlayışları gösteriliyordu. Peki, ama bunun rahatsız edici tarafı neydi? Hemingway şöyle yazdı: “General Aranda’yı ve General Davila’yı tanıdım. . . . verdikleri selamı da tanıdım. Bu, eski İspanyol muvazzaf ordusunun selamıydı. Fakat ne olduğunu seçemediğim şey ise, Lugo Piskoposu, Santiago Başpiskoposu, Santiago katedralinin özel heyetinin üyesi ve Madrid Piskoposu tarafından verilen selamdı. Faşist selamı mı veriyorlar? Nazilerin ve İtalyan faşistlerin verdikleri selamı mı?” Kesinlikle öyle idi!

    Katoliklerce atılan bombalarla öldürülen çocukları ve Nazi faşist selamı veren Katolik piskoposlarını görmek, Hemingway’i şaşırttı. Belki İspanyol Katolik ruhanilerinin İspanya’daki sivil savaşı kutsal bir haçlı seferi olarak takdis etmiş olduklarının farkındaydı. 500.000’den fazla İspanyol’un hayatını kaybettiği bu ideolojik çarpışma, ayrıca Hitler için II. Dünya Savaşına bir prova niteliğindeydi.

    Oysa, İsa’nın üvey kardeşi Yakub ne yazdı? “Ey fuhuş işliyenler, bilmiyor musunuz ki dünyaya dostluk Allaha düşmanlıktır? İmdi kim dünyaya dost olmak isterse, kendini Allaha düşman eder.” O dönemde çok azı hariç Katolik ruhanileri, tutarlı şekilde dünyanın siyasi ve askeri yöneticilerinin tarafında yer almışlardır.—Yakub 4:4.

    saygılarımla

    #36515
    Anonim
    Pasif

    @Dilbera-Dersimi 21651 wrote:

    Ünlü yazar Ernest Hemingway, 1938�de gördüğü iki fotoğraftan rahatsız oldu. Bunlardan birinde İspanya, Barselona�da bir dizi ölü çocuk gösteriliyordu. Onlar, İspanya Sivil Savaşında (1936-39) Franko�nun kuvvetlerince atılan bombalarla öldürülmüşlerdi. Aslında o olayda öldürülen 875 kişiden 118�i çocuktu.

    Hemingway, sivilleri bombalama emrinin kimin tarafından verilmiş olduğunu merak etti.

    Hemingway�i ayrıca tedirgin eden bir haber, New York Herald Tribune gazetesinde çıktı ve bu haberde New York�ta, Kardinal Patrick Hayes�in, İspanya�daki General Franko�nun kuvvetlerinin zaferi için dua ettiği söyleniyordu. Fakat yazarı rahatsız eden ikinci fotoğraf neydi?

    nazis-22.jpg

    Bu fotoğrafta Kuzey İspanya�daki Santiago de Compostela katedralinin önünde yapılan geçit töreninde İspanyol subaylar ve din adamlarının askerleri selamlayışları gösteriliyordu. Peki, ama bunun rahatsız edici tarafı neydi? Hemingway şöyle yazdı: �General Aranda�yı ve General Davila�yı tanıdım. . . . verdikleri selamı da tanıdım. Bu, eski İspanyol muvazzaf ordusunun selamıydı. Fakat ne olduğunu seçemediğim şey ise, Lugo Piskoposu, Santiago Başpiskoposu, Santiago katedralinin özel heyetinin üyesi ve Madrid Piskoposu tarafından verilen selamdı. Faşist selamı mı veriyorlar? Nazilerin ve İtalyan faşistlerin verdikleri selamı mı?� Kesinlikle öyle idi!

    Katoliklerce atılan bombalarla öldürülen çocukları ve Nazi faşist selamı veren Katolik piskoposlarını görmek, Hemingway�i şaşırttı. Belki İspanyol Katolik ruhanilerinin İspanya�daki sivil savaşı kutsal bir haçlı seferi olarak takdis etmiş olduklarının farkındaydı. 500.000�den fazla İspanyol�un hayatını kaybettiği bu ideolojik çarpışma, ayrıca Hitler için II. Dünya Savaşına bir prova niteliğindeydi.

    Oysa, İsa�nın üvey kardeşi Yakub ne yazdı? �Ey fuhuş işliyenler, bilmiyor musunuz ki dünyaya dostluk Allaha düşmanlıktır? İmdi kim dünyaya dost olmak isterse, kendini Allaha düşman eder.� O dönemde çok azı hariç Katolik ruhanileri, tutarlı şekilde dünyanın siyasi ve askeri yöneticilerinin tarafında yer almışlardır.�Yakub 4:4.

    saygılarımla

    Ne yazıkki şu anda hala Papa 16.Benediktus faşizme alttan alttan devam ediyor.2. Jean Paul’un yaptığı bütün işleri ve gösterdiği bütün çabaları,yıllarca gösterdiği emeği bir çırpıda silerek tekrar faşist ve ayrımcı bir yol izliyor.Örneğin Vatikan’daki bütün yahudileri sürmüştür.Yani bu olaylar şu anki papa bu göreve devam ederse ve kendini frenlemesse bu olaylar tekrar yaşanabilir.

    Üstelik papalık mertebesine saygım var.Ancak papalara saygım yok.Çünkü hiç birisi ruhani liderlik yapmıyor.Hepsi siyasi liderlik yapıyor.Bir kaç tane ruhani papa gelmiştir sadece.

    İsterseniz orta çağda papanın savaşlar yaptığını,devletler kurduğunu,insanlar astırdığını görebiliriz.Ne yazıkki papa ruhani kimliğini kaybetmiştir.Özellikle 20. yüzyılda vatikan devlet statüsüne takrar ulaşınca papalar tekrar devlet başkanlığı yapmaya başladı.

    #36516
    Anonim
    Pasif

    Ortaçağ ve Rönesans Papalık tarihi ne yazıkki kanla yazılmıştır. Kendisinin İsa’nın vekili olduğunu idda eden Papalar hiç usanmadan, utanmadan, Allahtan korkmadan insanlara işkence etmiş, pek çok kişiyi diri diri yaktırmıştır. Taxa Camerae ile birlikte başlattığı para karşılığı günahların bağışlanacağı öğretisi de Papaların ayrı bir rezilliğidir. Eğer böyle bir uygulama tanrısal ise ben bu tanrısallığı reddediyorum.

    Papaların dogmalar temelinde yanılmazlığının olduğunu söyleyen sözde hristiyan Katolik kilise neden geri adım attı peki?

    1. İster rahibelerle, ister kendi kuzenleriyle, yeğenleriyle ya da kızlarıyla (aynen böyle!), yani bir şekilde herhangi bir kadınla cinsel günah işleyen bir rahip, 67 pound 12 şilin ödemesi karşılığında bağışlanacaktır.

    2. Eğer rahip, zina günahıyla birlikte doğaya ya da hayvanlara karşı işlenmiş günahlarının da bağışlanmasını istiyorsa, 219 pound 15 şilin ödemek zorundadır. Fakat kadınlarla değil de sadece oğlanlarla ve hayvanlarla doğal olmayan günahlar işlemişse, 131 pound 15 şilin ödemelidir.

    3. Bir bakirenin kızlığını bozan rahip, 2 pound 8 şilin ödemelidir

    4. İster kaldığı manastırda ister dışarıda, aynı anda veya art arda bir ya da birden çok erkeğe kendini veren rahibe, baş rahibenin saygısını kazanmak istiyorsa 131 pound 15 şilin ödemelidir.

    7. Tüm davalardan azade tutulmak ve yasak ilişkilerini sürdürmek için geniş bir muafiyet elde etmek isteyen zinacı bir kadın, Papaya 87 pound 3 şilin ödeyecektir. Aynı şekilde, koca da aynı miktarı ödeyecektir, eğer koca kendi çocuklarıyla ensest ilişkiye girmişse, ek olarak 6 poundluk bir vicdani ödeme yapacaktır.

    8. Tecavüz, soygun veya kundakçılık suçları için eziyet yapılmaması ve bağışlanması, suçluya 131 pound 7 şiline mal olur.

    9. Ruhban kesime ait olmayan birinin şahsında gerçekleşen adi cinayetin bağışlanma bedeli 15 pound 3 penstir.

    Bu uygulama neden devam etmiyor? Bu uygulamanın Tanrı katında makbul olduğunu şimdiki Katolikler idda edebilirler mi? Etmiyorlarsa neden? Ölen bir papanın yanlış işler yaptığını söyleyen yeni papa mezarı açıp, ölen papanın sağ el parmaklarını kesiyor mesela. Bu şekilde cezalandırmaya gitmesinin temeli nedir? Nerede yazıyor bu uygulama?

    Haçlı ordularını kutsayan Papaların yaptıkları?
    Onlar da Papaydı değil mi! Hristiyanlıkta bir insanı bu şekilde ilahlaştırmak yoktur.

    #36521
    Anonim
    Pasif

    @Dilbera-Dersimi 21721 wrote:

    Ortaçağ ve Rönesans Papalık tarihi ne yazıkki kanla yazılmıştır. Kendisinin İsa’nın vekili olduğunu idda eden Papalar hiç usanmadan, utanmadan, Allahtan korkmadan insanlara işkence etmiş, pek çok kişiyi diri diri yaktırmıştır. Taxa Camerae ile birlikte başlattığı para karşılığı günahların bağışlanacağı öğretisi de Papaların ayrı bir rezilliğidir. Eğer böyle bir uygulama tanrısal ise ben bu tanrısallığı reddediyorum.

    Papaların dogmalar temelinde yanılmazlığının olduğunu söyleyen sözde hristiyan Katolik kilise neden geri adım attı peki?

    Bu uygulama neden devam etmiyor? Bu uygulamanın Tanrı katında makbul olduğunu şimdiki Katolikler idda edebilirler mi? Etmiyorlarsa neden? Ölen bir papanın yanlış işler yaptığını söyleyen yeni papa mezarı açıp, ölen papanın sağ el parmaklarını kesiyor mesela. Bu şekilde cezalandırmaya gitmesinin temeli nedir? Nerede yazıyor bu uygulama?

    Haçlı ordularını kutsayan Papaların yaptıkları?
    Onlar da Papaydı değil mi! Hristiyanlıkta bir insanı bu şekilde ilahlaştırmak yoktur.

    Peki kardeşim bu yazdıklarınızın kaynağı nedir keşke kaynağınıda yazsaydınız.Ayrıca bir konuda çok sıkılıyorum.Şu Papa’nın yanılmazlık ilkesi.Bunun sadece Teoloji konusunda olduğu malumdur.Peki son 5 yıl içinde kaç kere kullanılmıştı? Sadece 1 kere.Neden sizce?Kısaca anlatayım kardeşim.

    Şu anki Papa ne yazıkki ruhani konulara pek fazla değinmiyor.Sadec siyaset ve gündemle uğraşıyor ve böyle insanlara asla ruhani diyemeyiz.En son ruhani konuları tartıştığında Sevgili Başpiskopos’umuz Rowan Williams ile görüştüğünde olmuştu.Buda mecburi yoks Rowan Williams ruhani dışında bir konu ile ilgilenmediği için onunla mecburi ruhani konulardan konuşmuştu.Onun dışında sürekli bir siyaset,dünya gündemi.Yani ruhani işleri bırakıp siyasete atılmış bizim Papa.Tabii bunu tüm Papa’lar için söylemiyorum.Örneğin Papa 2.Jean Paul cidden Mukaddes ilan edilmeyi hak eden bir insandı çünkü sadec ruhani konular ile ilgilenmişti ve bu yüzden Katolik Kilisesi tarihinde iyi iz bırakmış nadir Papa’lardandır.Ayrıca şu anki Papa haçlı seferleri konusunda “Milli utancımızdır” diyerek özür diledi.Ne yazıkki bazı işini iyi yapan Papa’lar(2.Jean Paul) gibi iyi insanlar geçmişteki art niyetli Papa’ların yaptıklarının hesabını veriyorki buda beni kahrediyor.

4 yazı görüntüleniyor - 1 ile 4 arası (toplam 4)
  • Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.