[Anonim]

sayın sonsuzdiren kesinlikle duşuncelerınıze saygı duyuyorum benim kastım sozlerımın yanlıs anlasılması ya da anlasılmak ıstenmesı..yoksa soyledıgınız sözlerde yanlış buldugum bı bılgı yok..evt ıslamda ve hristiyanlıkta(sız daha ıyı bılırsınız) tam zıtlık var..benım yazım bu bilgiler uzerıne dııl(değil) bır sozumun farklı acılara cekılmesınden kaynaklanan bır durumdu ama sızın bunu bılınclı olarak yapacagımızı dusunmemde benım hatam özur dılerım..sızde benı dogru anlamıssınızdır umarım..

[Anonim]

Sevgili hiva mesajınızdaki düşüncelerinize katıldığımı bilmenizi istedim. Aslında sizi üzmüş olabileceğim için özür diledim. Sizin özür dilemenize gerek yoktu; teşekkür ederim.

Sevgili kardeşim kısa süre forumda olmanıza rağmen yazılarınızdan inançlara saygılı, inancınızda bilinçli bir kişi olduğunuz kolaylıkla anlaşılabilmektedir. İnternetde birçok örneğini görebildiğimiz ve üzülerek izlediğimiz farklı düşünce ve inançlara acımasızca ve saygısızca saldırma alışkanlığı yerine hoşgörülü ve ağırbaşlı bir üslupla inancınızı açıklama çabanız gerçekten takdire şayandır. Bu anlamda size teşekkür etmek istiyorum. Ülkemizde her inanç sahibinin saygılı ve seviyeli olarak farklı inançlara yaklaşmasını, eleştirileri kırıcı olmadan yapmasını çok önemsiyorum; sizinde buna samimi bir örnek olduğunuzu düşünüyorum.

[Anonim]

hristiyantürk forumisa su üstündeMahmut Tuncer Show programında evlendirileceği vaadi ile dolandırıldığını iddia eden bir şahıs, Gaziantepli işadamlarını uyardı. Televizyon programında evlendirileceğini söyleyerek işadamlarından kendisi için ayni ve nakdi yardım talep eden İsrafil A. isimli şahsın topladığı para ve eşyalarla ortadan kaybolduğunu iddia eden Menderes Samancıoğlu, “Kimse bu şahsa herhangi bir yardımda bulunmasın. Bu adam insanların dini duygularını sömürerek dolandırıcılık yapıyor” dedi.
BİLET SATMIŞ
Bir süre önce Gaziantep’te “Güllerin Efendisi” isimli konser vereceği vaadi ile bilet satıp halkı dolandıran İsrafil Altıner isimli şahsın gittiği her yerde kendisini televizyoncu olarak tanıttığını belirten Menderes Samancıoğlu, yine aynı şahsın Belediye Başkanlarının adını kullanmaktan çekinmediğini idia etti.
OYUN SERGİLENECEK DEYİP DOLANDIRDI
Deniz Feneri Derneği’nce Beylerbeyi Köyü’nde yaptırılan İlköğretim Okulu’nun hizmete açılış törenine de katılan İsrafil A. isimli dolandırıcının kendisi gibi bir çok kişi ve müesseseyi dolandırdığını söz konusu eden Menderes Samancıoğlu, “Evlendirip yuva kurduracaklarını söyledikleri gençler için değişik müesseselerden hediye alan İsrafil gittiği her yere beni de götürdü. Evlendireceği kişi olarak beni gösterdi ve para ve eşya yardımı istedi. Kaldığı otel ve lokantalarda hiç bir ücret ödemeyen İsrafil A., bir kaç gün sonra Gaziantep’e gelecek büyük bir grubun Güllerin Efendisi isimli bir oyun sergileyeceği yalanı ile çok sayıda bilet sattı. Ama getireceğini söylediği oyun için şehrimize herhangi bir grubu getirtmedi.” dedi.
PARALARLA KAYIPLARA KARIŞTI
Gaziantep’ten topladığı paralarla kayıplara karışan İsrafil A.’nın gittiği yerde kendisini Deniz Feneri Derneği mensubu ve halen özel bir televizyon kanalında çalıştığı yalanını söylediğine bizzat şahit olduğunu vurgulayan Menderes Samancıoğlu, “İsrafil, kaldığı otellere tek kuruş ücret ödemedi. Grup halinde birlikte gittiği lokantalarda yediği yemeğin parasını da kendisine sponsor olduğunu söylediği Şahinbey Belediyesi’nden alacağı paradan vereceğini vaadederek ödeme yapmadı. Gittiği işyerlerinde Belediye Başkanı Ömer Can’ın kendisine avans verdiğini, Başkan Yardıcısı Mehmet Haz’ın kendisine referans olduğu yalanını yüzü kızarmadan anlattı. Her gittiği yerden para aldı. Dolandırıcı olduğunu öğrendiğim bu şahıs, 20 gün kadar önce, bir iki güne kadar geleceğim diyerek Gaziantep’ten ayrıldı; bir daha da dönmedi. Kimse bu dolandırıcaya inanmasın.” şeklinde konuştu. sahte karlık hat safada bir gazeteciyle anlaşarak bu oyunu ortaya çıkardım ha diyeceksiniz ki bizlene alakası var onlar müslüman biz hiristiyan ok. ancak kendini isa mesi hin imanlısıolarak aramızda dolaşan bir çok hiristiyan mış ğibiyaşayanlar var. bu açıdan kardaeşlerimizi uyarabilrsek sevinirim son zamanlarda tv ..de şip evlilikler yapılıyor bu bir saçmalık ve ekran kirliliğidir.ayrıca hangi din den olursa olsun sanki din olumsuz birşeymiş gibi gösterilerek insanlar din ve vicdan hüriyetlerini başkalarına peşkeş çekiyorlar rad bizi korusun amen..isamesih- en güzel cevab incildir Dilin Günahları (Yakup 3:1-12)
1- Yalan söylemek :

Sözlük anlamı gerçek olmayanı başkalarına aktarmak, başkalarını kandırmak için, başkalarını zor duruma sokmak için gerçek dışı sözler söylemektir. Kutsal Kitaba da baktığımız zaman Yalan Tanrı’nın en çok nefret ettiği şeylerden biridir. Bu yüzden de on emrin içerisinde yer almaktadır.

Tanrı neden yalandan nefret eder? Çünkü kendisi gerçektir de ondan. Kendisi gerçek olduğu için de kendisine inananların da gerçekte yaşamalarını ister. Kutsal Kitap Tanrı’yı bize gerçek olarak tanıtırken aynı zamanda şeytanı da yalancı olarak tanıtıyor.

Ayet diyor ki Yuhanna 8:44 “Siz babanız iblistensiniz ve babanızın arzularını yerine getirmek istiyorsunuz. O başlangıçtan beri katildi. Gerçeğe bağlı kalmadı. Çünkü onda gerçek yoktur. Yalan söylemesi doğaldır, çünkü o yalancıdır ve yalanın babasıdır.” Kutsal kitap şeytanı yalanın kaynağı olarak gösteriyor Tanrı’yı ise gerçeğin ve doğruluğun kaynağı olarak gösteriyor. Bu demek oluyor ki bizler gerçekleri ifade ettiğimiz zaman Tanrı’ya kulluk etmiş oluyoruz. Yalan söylediğimiz zaman ise şeytana ve Kutsal Kitap bu konuda çok ciddi şeyler söylüyor. İki efendiye kulluk edilmeyeceğinden bahsediyor. Bazen yaşamlarımızda buna pek dikkat etmiyoruz. Oysa bu konuda çok dikkatli olmalıyız. Çünkü biz birine karşı yalan söylediğimiz zaman aslında o yalanı Tanrı’ya söylemiş oluyoruz. Elçilerin işlerinde bunun örneğini görebiliriz. Elç.iş 5:3-4

Kutsal Kitap’ta Tanrı’nın yalana ne denli tahammülsüz olduğunu görmemiz mümkündür. Hananya ve Safira’nın yalanları, aldatıcılıkları nedeni ile Tanrı’nın yargısı ile karşı karşıya geldiler. Tanrı’yı hoşnut etmek isteyen her Mesih imanlısı daima kendisini her türlü yalandan uzak tutmalıdır. Bazı insanlar küçük yalanlardan zarar gelmez şeklindeki ifadelerin arkasına saklanarak kendilerini aldatmaya çalışırlar. Hatta bu küçük denilen yalanlara beyaz yalanlar ismini takmaktalar. Oysa yalan adeta küçük bir ip gibidir. Bir ip insanı asmaz, öldürmez ama bir ip bir ip daha derken ip oldukça kalınlaşır ve insanı gerçekten boğabilecek hale gelir. Bu nedenle yalanın büyüğü küçüğü yoktur. Bu noktada Mesih’in bize öğrettiği gibi evetimiz evet hayırımız hayır olmalıdır. Ancak böylesine dürüst bir tanıklık Mesih’i tanıtacaktır.

2- Eleştiri ve yargılamak :

Eleştiri aslında toplulukların bir kanserdir diyebiliriz. Birçok insan bu hastalığa yakalanmış durumdadır. Sürekli olarak kendi değer yargılarına göre başkalarını yargılar ve eleştirir dururlar. İncil bu konuda diyor ki “Başkalarını yargılamayın ki sizde yargılanmayasınız. Çünkü nasıl yargılarsanız öyle yargılanacaksınız. Hangi ölçekle verirseniz aynı ölçekle alacaksınız.” Tabi ki bizler birbirimizi eleştirmeliyiz ama eleştirilerimiz her zaman ilk olarak Kutsal Kitaba göre olmalı, sonra da merhametli ve yapıcı yönde olmalıdır. Eleştirilerimizde merhameti unutursak ve katı bir şekilde insanları eleştirirsek o zaman eleştirilerimiz yapıcı değil yıkıcı olacaktır. Çünkü Kutsal Kitapta Tanrı’nın kullandığı metot budur. Kiliselere yazılan mektuplara baktığımızda Tanrı onları eleştirirken daima merhametle yaklaşıyor. Bu konuda fazla konuşmayacağım zaten 2 ay önce Hans kardeş vaazında bunu iyi bir şekilde anlattı ama ben eleştirinin diğer bir yönüne bakmak istiyorum ve size 3 tane öykü anlatmak istiyorum ve bu öykülerden sizlerin mesajlar çıkarmanızı istiyorum.

1. Öykü : Eleştiri üzerine ( ressam ve öğrencisi )

2. Öykü : Merhametsizce yapılan eleştirilerin kıracağı teşvik üzerine ( bisiklet sürmeyi öğrenen çocuk )

3. ÖYKÜ : Ön yargılarımızın bazen geri dönülmez sonuçlar çıkaracağına dair. ( Öldürülen hayvan )

Einstain’ın sözü : “İnsanların önyargılarını yıkmak, Atomu parçalamaktan daha zordur.”

Yuhanna 7:24 “Dış görünüşe göre yargılamayın yargınız adil olsun.”

Yakup 4:11-12 “Kardeşlerim birbirinizi yermeyin. Kardeşini yeren yada yargılayan kişi, yasayı yermiş yada yargılamış olur. Yasayı yargılarsan, Yasa’nın uygulayıcısı değil, yargılayıcısı olursun. Oysa tek yasa koyucu, tek yargıç vardır, kurtarmaya da mahvetmeye de gücü yeten O’dur. Ya komşunu yargılayan sen kim oluyorsun?”:isa:jesus…

der..hamdolsunhalanuya ..halanuya..rabbe hamdolsunisamesihyasiyor

[Anonim]

@menderes samancıoğlu 7370 wrote:

jesus…merhaba güzel kardeşler ben de müslüma bir aileden gelmiş bir insanım üstelik menzil derğahınında söfisiydim.. şimdi şöyle birşeyden ben nefret ediyordum. seyit denen yani şeyın torunu oğlu vs akraba ve dostaları hakim sınıfında onlar mubarek soydan geldikler için şayhın kendisi dahi. hiç bir iş yapma koşularıyok ancak bizim kilisede ise banbaşka gördüm örnek petrik bir pastör .örnek insan dır kendisi neden adam kilsenin levabosu tıkansa kedisi temizliyor ben pastörüm hiç bir şeye karışmam demiyor..kaldıki muhamat bile birçok zor işlerde çalışmış o herkesle birlikte hendek kazmış ise ben bu şeh denen insanların yüzünden müslümanlıktan soğudum onun için ha siz diyeceksiniz ki konu ile ne alakası var b u söylediklerinizin kardeşim diyorsunuz size bir örnek vereyim bu konu hakında ceza evlerinde birçok insan vardır annesini yada babasını öldürmüş. hatta benim şahit olduğum bir olaydır 5 kardeş babalarını bir dağa çıkarıp benzin döküp yaktılar.. yani bu insan lar müslüman eyer o insanlar gibi insanlar varsa ben müslümanlıktan istifa ediyorum..nedeni gayet açık.. çünki isa- tekrar gelecek bu saçmalalıklara bir son verecek ve yer yüzünde barışı kardeşliyi sağlayacak tek rabdır.hamdolsuneleştirinin her türünün cevabını size kurandan da incildende vere bilirim .bu kono haftanın konusuda oalbilir sayğısevğiler efendimm.yani insan katil oarak da doğmaz.ancak 12 yaşındaki bir çocuğa incil yerine. silah verirsen olacaklar belidir..hamdolsun3 bizim silahımız dualarımız dır amen…halanuya..

tamam canım kardeşim islamı bırakıp hıritiyanlığa geçmişsin ok.saygı duyuyorum ama diyarbakır menzilde sofi birsürü arkadaşımız var ve hiçte senin bahsettiğin gibi bahsetmiyor.senin kalp gözün kapalı olmasın sakın oradaki güzellikleri görememiş olabilirsin.bari yıllarca içinde bulunduğun dini kötüleme be kardeşim..allah sana yardım etsin ne diyeyim

[Anonim]

@mucizehal 8271 wrote:

tamam canım kardeşim islamı bırakıp hıritiyanlığa geçmişsin ok.saygı duyuyorum ama diyarbakır menzilde sofi birsürü arkadaşımız var ve hiçte senin bahsettiğin gibi bahsetmiyor.senin kalp gözün kapalı olmasın sakın oradaki güzellikleri görememiş olabilirsin.bari yıllarca içinde bulunduğun dini kötüleme be kardeşim..allah sana yardım etsin ne diyeyim

gerçek dini sabtırıb amarikada vatandaşlık isteyen şehller var. bunlar kim
i temsil ediyorlar. bindikleri araba amerikan giydikleri hırkalar yabancı kullan dıkları insanlar gerçek müslüman çünki onlar safi ben eleştiriyi araştırak yapıyorum
eyer şehler seyitler bir makam sahibi iseler. ozaman isa mesihin dünyaya dönüşü neden bana açıkla yın son peykamber diye bir şey yoktur öyle olsa isa mesi dünyaya niçin geliyor. bana bu soruyu cevaplayınız kıldığınız namaaz allahrızası için kılınır şehyhin gözüne girmek için değil. o mescide girmeden hiç kimse girmiyor . o gelince komutan gibi herkes ona nazar ederek bakıyor. yazı9k lar olsun peykamberden başkasına selat ve selam getirenlere..sorularınıza açıkım ok

i

[Anonim]

@hiva 7577 wrote:

Müslümanlıktan gelen arkadaslar aslında neden boyle bir ınancı tasıdıüımızı bilirler…Şöyle ki kısaca gecmek ısterım..müslümanlıkta yenı doğmuş bir bebek günahsız sayılır (zaten gunahının olması ve de bu gunahlarından arındırma işlrmi de çok ılgınç o bır bebek nasıl bır günah ıslemıs olabilir?.:)

merhaba kardeş ben menderes sizin anlatıklarınız sanki sadece bu dünya var ve nüfüs kağıdı yada resmi bir belğe hiç kimseyi din yada vicdan hürriyetinden alı koyamaz kaldıki devlet dinlerin üzerine kurulur.dini olmaya hiç bir toplum toplum olmak lüksüne sahib olamaz hiristityanlık isa mesihin çarmıhtaki ölümüne asıl anlamda yaşam olarak kabul edmek gerekiyor. yani siz günah işleyen çocuk görmedinizmi bazı zamanlarda kız çocukları uğursuz diyerek kuma gömülmüştür. hatırlarsan eyer günah yaşa göre işleniyorsa herkes nekadar temiz annesini öldüren evlatlar nekadrda hayırlı evlat .seneryoları yazan devletler değildir rab onları yaşamsalhale getiriyor. adem .havva ozaman tanrıyı sevmiyorlardı da onun içinmi günah ağacında yediler. ozaman günah nedir.sizce işte rabıAyet diyor ki Yuhanna 8:44 “Siz babanız iblistensiniz ve babanızın arzularını yerine getirmek istiyorsunuz. O başlangıçtan beri katildi. Gerçeğe bağlı kalmadı. Çünkü onda gerçek yoktur. Yalan söylemesi doğaldır, çünkü o yalancıdır ve yalanın babasıdır.” Kutsal kitap şeytanı yalanın kaynağı olarak gösteriyor Tanrı’yı ise gerçeğin ve doğruluğun kaynağı olarak gösteriyor. Bu demek oluyor ki bizler gerçekleri ifade ettiğimiz zaman Tanrı’ya kulluk etmiş oluyoruz. Yalan söylediğimiz zaman ise şeytana ve Kutsal Kitap bu konuda çok ciddi şeyler söylüyor. İki efendiye kulluk edilmeyeceğinden bahsediyor. Bazen yaşamlarımızda buna pek dikkat etmiyoruz. Oysa bu konuda çok dikkatli olmalıyız. Çünkü biz birine karşı yalan söylediğimiz zaman aslında o yalanı Tanrı’ya söylemiş oluyoruz. Elçilerin işlerinde bunun örneğini görebiliriz. Elç.iş 5:3-4isamesihyasiyor–aminhamdolsun3
mın sözü incil size bu cevabı verecektir.–amin

[Anonim]

@menderes samancıoğlu 8671 wrote:

merhaba kardeş ben menderes sizin anlatıklarınız sanki sadece bu dünya var ve nüfüs kağıdı yada resmi bir belğe hiç kimseyi din yada vicdan hürriyetinden alı koyamaz kaldıki devlet dinlerin üzerine kurulur.dini olmaya hiç bir toplum toplum olmak lüksüne sahib olamaz hiristityanlık isa mesihin çarmıhtaki ölümüne asıl anlamda yaşam olarak kabul edmek gerekiyor. yani siz günah işleyen çocuk görmedinizmi bazı zamanlarda kız çocukları uğursuz diyerek kuma gömülmüştür. hatırlarsan eyer günah yaşa göre işleniyorsa herkes nekadar temiz annesini öldüren evlatlar nekadrda hayırlı evlat .seneryoları yazan devletler değildir rab onları yaşamsalhale getiriyor. adem .havva ozaman tanrıyı sevmiyorlardı da onun içinmi günah ağacında yediler. ozaman günah nedir.sizce işte rabıAyet diyor ki Yuhanna 8:44 “Siz babanız iblistensiniz ve babanızın arzularını yerine getirmek istiyorsunuz. O başlangıçtan beri katildi. Gerçeğe bağlı kalmadı. Çünkü onda gerçek yoktur. Yalan söylemesi doğaldır, çünkü o yalancıdır ve yalanın babasıdır.” Kutsal kitap şeytanı yalanın kaynağı olarak gösteriyor Tanrı’yı ise gerçeğin ve doğruluğun kaynağı olarak gösteriyor. Bu demek oluyor ki bizler gerçekleri ifade ettiğimiz zaman Tanrı’ya kulluk etmiş oluyoruz. Yalan söylediğimiz zaman ise şeytana ve Kutsal Kitap bu konuda çok ciddi şeyler söylüyor. İki efendiye kulluk edilmeyeceğinden bahsediyor. Bazen yaşamlarımızda buna pek dikkat etmiyoruz. Oysa bu konuda çok dikkatli olmalıyız. Çünkü biz birine karşı yalan söylediğimiz zaman aslında o yalanı Tanrı’ya söylemiş oluyoruz. Elçilerin işlerinde bunun örneğini görebiliriz. Elç.iş 5:3-4isamesihyasiyor–aminhamdolsun3
mın sözü incil size bu cevabı verecektir.–amin

Size sonuna kadar katiliyorum. Cok guzel ifade etmissiniz:alkis:

[Anonim]

@zeyneplovesjesus 9288 wrote:

Size sonuna kadar katiliyorum. Cok guzel ifade etmissiniz:alkis:

size teşekürederimzeynep hanım tanışmak güzelisa su üstünde

Denemekten, çabalamaktan yorulup cesaretin kırıldığında, bil ki…
TANRI ne kadar uğraştığını görüyor.

Kalbin taş kesilecek kadar ağladığında, bil ki…
TANRI döktüğün gözyaşlarını sayıyor.

Hayatın durduğunu, zamanın aleyhine işlediğini düşündüğünde, bil ki…
TANRI seni izliyor.

Hayallerin yıkılmış, umudun kalmamış ve kendi kendine neden böyle olduğunu soruyorsan, bil ki…
TANRI cevabını biliyor.

Hiç neden yokken içinde tuhaf bir huzur hissettiğinde, bil ki…
TANRI sana fısıldıyor.

Bütün işlerin yolunda gidiyor ve teşekkür etmek için her an bir nedenin daha oluyorsa, bil ki…
TANRI seni kolluyor.

Bütün kalbinle dilediğin şey sonunda gerçek olduysa, bil ki..
TANRI sana gülümsüyor.

Nerede olursan ol, ne düşünürsen düşün, ne yaparsan yap…
TANRI biliyor.

Dünyayı ben yaptım, üzerindeki insanı ben yarattım. Benim ellerim gerdi gökleri, bütün gök cisimleri benim buyruğumda.
Yeşaya 45:12 :kiliseye:

dünya yı rab sevseidi çarmıhta ölmezdi.biz müslümanlara karşıda sayğılıyız onların dini bizimiçinde kutsaldır.ancak hiristyan olarak şu var bakın doktora gidince bize tedavi uyğularken sen müslümansın sen hiyistiyan dese o zaman o doktor çalışamaz her hiristiyanda doktor gibidir eğeri bir insan kiliseye geliyorsa işte şifayı bulmş demektir. oaman sorun yok ama sayğılı ve seviyelibir şekilde olursa hekes her yerde istifade ede bilir.. kormak deyil tanrıyı sevmek en mantıklısıdır unutmayınki korkunun ecele faydasıyok korkacağına insan babasından korkarmı hangi baba evladı su isteyince zehir vere bilir seviniz…..menderes samancıoğlu:isa:

[Anonim]

Yazınıza katılmıyorum…

Bir kere Hristiyanlık çelişkiler içindedir demeniz mantığa aykırıdır. Sonuçta Papa’nın sergilemiş olduğu bir tavır Hristiyanlığı değil sadece katolik kiliseyi bağlar. Artı, Papa da hata yapabilir ve bundan da normal bir şey yoktur. Sonuçta o da bir insandır ve her insan da günahlıdır.

İslamın çocuklara, ergenliğe ulaşana kadar, töleransla yaklaştığını ve her yerde göstermiş olduğu adaleti burada da gösterdiğinizi söylüyorsunuz; ama şahsen din öne sürülerek daha ergenliğe ulaşmamış çokcukların (özelleiklede kız çocuklarının) evlendirildiğini herkes bilmektedir.

İstanbuldaki Hristiyanların din derslerine girmemesi de İslam’ın hoş görüsünden çok İstanbulda ki azınlıkların çokluğundan kaynaklanır. Acaba aynı İslam Konya’da ya da Sivas’ta aynı hoşgörüyü gösterecek midir? merhaba:papatya:hiristiyan yada put peres yada müslüman olarak hiç kimseyi biz eleştirmiyoruz papa yada vatikan da beni ilğilendirmiyor. ben dinimyaşarım ister müslüman yada hiristiyan tüm dinleri kabul ediyoruz 4 kitap haktır. hanğisine tanrını istediyi şekilde yaşarsanız o sizi cennte götürür. dinler kural peykamberler trafik polisi dir.kurala uyan menzile varacaktır ister çocuk olsun ister dede.okdin kültürünüz sonderece gelişmiş ok ancak şuvar insan kendisi için yaşar benim mezarıma pastörler yada imam lar girmeyeceki onlar ön ce kendilerinbi kurtarsın. teş bu konuyu geliştirib tartışmaya açıyorum..rabbe hamdolsun–aminDikkat edin ki, kimse Tanrı’nın lütfundan yoksun kalmasın. İçinizde, sizi rahatsız edecek ve birçoklarını zehirleyecek acı bir kök filizlenmesin.
İbraniler 12:15 hamdolsun:isa:

[Anonim]

Sevgili Menderes Samancıoğlu,

Yapmış olduğunuz alıntı bana ait olduğu için açıklama yapma gereği hissettim…

Bu günlerde İslam Peygamberi Muhammed’in evlilikleri hakkında araştırmalar yapıyordum. Zamanında doğru sandığım bir şeyin yanlış olduğunu gördüm. Gerçi küçük bir fark ama sonuçta yanlış bir bilginin aktarılmaması için, zamanında yapmış olduğum hatayı düzeltmek isterim.

Ergenliğe girmeden çocukların evlendirilmesi diye bir şey İslam’da yokmuş.

Ergenliğe girmeden önce söz ile nikah yapılabilirmiş.

Şimdi şöyle oluyor. Farzedin ki iki tane baba var ve bu babalardan birinin oğlu 5 yaşında bir diğer babanın kızı ise 4 yaşında. Şimdi bu iki baba oturup, ileride bizim çocukları evlendirelim diye karar alabilirlermiş (bu söz ile nikah oluyor). Ama evlendirmezlermiş. Bu kişilerin evlenmesi için ergenlik dönemlerine girmeleri beklenirmiş ve ergenliğe girdiklerin de ise ancak evlendirilebilirlermiş. Birde, İslam dinine göre, ergenlik dönemine giren bu gençler diledikleri taktirde kendileri için yapılan sözle nikahı fesedip, evliliği red etme hakkına da sahiplermiş.

Ergenlik yaşı 8-9 yaşına kadar inmiş durumdadır bazı ülkelerde. Ben şahsen, 8-9 yaşında ki bir kişinin evlendirilmesine sonuna kadar hala karşıyımdır.

Sadece yaptığım yanlışı düzeltmek istedim. Ergenlikten önce, insanların evlendirilmeleri İslamda günahmış. Ergenlikten önce, babalar araların söz ile nikah yapabilirlermiş; ama çocuklar ergenliğe girdiklerinde diledikleri taktirde “ben evlenmicem” deme hakları da varmış.

ben dinimyaşarım ister müslüman yada hiristiyan tüm dinleri kabul ediyoruz 4 kitap haktır. hanğisine tanrını istediyi şekilde yaşarsanız o sizi cennte götürür. dinler kural peykamberler trafik polisi dir.

Bu konuda kesinlikle sizle hem fikirim. Baştan beri savunduğum düşünce de budur. Benim için din o kadar önemli değildir ya da nerede ve nasıl ibadet yaptığının da bir önemi yoktur. Önemli olan Yaradana olan itaatındır ve doğru bir insan olabilme uğruna verdiğin çabadır.

kurala uyan menzile varacaktır ister çocuk olsun ister dede

Bu söyleminize de katılıyorum; ama bu bahsetmiş olduğunuz kavram, bana göre, çocuklar için geçerli olmasa gerek… Sonuçta 1 yada 2 yaşlarında ölen bir bebeğin bilinci henüz daha gelişmemiştir.

İlk başta şunu belirtmek isterim. Benim düşünceme göre bebekler cennete gideceklerdir. Suçsuz, günahsız, hatta daha dünyadan bile haberdar olmayan bir insanın cehenneme gidebilirliğini iddia etmek açıkçası bana mantıklı gelmiyor.

İşte bu durumda da önümde iki tane seçenek kalıyor.

1. Ya İslam inancınında ki gibi insanların günahsız doğduğunu ve dolayısıyla bebeklerin de günahsız olduğunu düşünecez.

2. Ya da Hristiyanlıktaki, Katolik ya da Ortodoks mezhepleri gibi bebek vaftizini savunacaz.

En azından ben bu şekilde düşünüyorum.

[Anonim]

merabalar arkadaşlar, ben Elhamdülillah Müslüman bir Türküm, internette gezerken sitenizi gördüm ve ilgimi çekti. sitenizde gezerkende bu yazıya takıldım.yorum yazmak için üye oldum kabul buyurur okursanız bi çift lafım var. Anladığım kadarıyla bu konudaki mantık şu :müslüman aileler çocuklarınıda müslüman olmaya zorluyorlar. peki hristiyan aileler neden çocuklarını hristiyan olmaya zorluyorlar. neden islamı tanımasına izin vermiyorsunuz ve derse girmesini istemiyorsunuz ilgimi çekti.
müslüman aileleri eleştiriyorsunuz ama aynı şeyi siz yapıyorsunuz ama farkında değilsiniz. madem bu durumdan şikayetçisiniz örnek olun müslümanlara. siz çocuğunuza onların dinini tanımak için fırsat verin. Neden engel olmaya çalışıyorsunuzki. Zaten insanlar büyüdüğü zaman kendi dini tercihlerini kendileri yapacaklardır.Ailler istesede istemesede..
SAygısızlık ettiysem kusura bakmayın. fikrimi belirtmeden geçemedim.
Hak yolda buluşmak ümidiyle.. sevgiler.

[Anonim]

Aslında bu konu uzar gider.Ancak tartışılması gerekn bir konudur.İnançlar farklı olabilir vs. bunlara herzaman söylediğim gibi saygı göstermek gerekir.Alıntı yaptığım yazıda bir bölüm dikkatimi çekti.5 kardeş babalarını yakmışlar.Sevgili arkadaşlar bu insanların zaten Müslümanlıkla alakası yok.Yüce Allah’ın bize emrettiği şeylerlede alakası yok.Allah bize dememiştirki ”git babanı öldür.”Bunun ne Müslümanlıkta yeri vardır ne Hristiyanlıkta nede başka bir dinde.Bunu yapanın dinini tartışmayı bir kenara bırakın insanlığını tartışmak bile gereksizdir çünkü insanlıkla alakası yoktur.Ayrıca meşhur bir laf vardır herkez bilir:”Her koyun kendi bacağından asılır.”Size göre Hazret-i İsa Rab bize göre Allah’ın seçkin kıldığı bir peygamberi.Ki aslında benim tartışmak istediğim(saygı çerçevesi içerisinde)bir konu var.Rab=Tanrı=Herşeyi Yaratan.Hazret-i İsa’ya Rab diyorsunuz-ki tekrar dile getiriyorum saygım var-..Peki arkadaşlar Rab herşeyi yaratan anlamına geliyor bunu biliyoruz.Hazret-i İsa’ya ne için Rab dediğinizi açıklar mısınız?Cevabınız için şimdiden teşekkür ederim.

Saygılarımla.

[Anonim]

açıkçası çok şaşırdım arkadaşım müslüman bir kökenden gelipte dinini soğudum diyip değiştirmene.SOĞUDUM ne demektir. Yarın birgün hristiyanlıktanda soğuyacakmısın yani. hristiyan toplumlarda olmayan şeylermi bu söylediklerin merak ediyorum doğrusu. Her toplumda iyi şeylerde olur, kötü şeylerde olur. 12 yaşındaki bir çocuğa Kuranı Kerim vermek yerine silah verirsen tabiki o olur. Senin ben şeyhim diyen dedelrin islamı yaşamayı bilmiyorsa, bu islamın suçumudur yoksa dedelerininmi. hristiyan bir insan hristiyanlığınıda yaşayamıyorsa, bu onunmu yoksa hristiyan dinininmi suçudur.
Allahım herkesi hak yolda buluşturur umarım. Amiiinn..

[Anonim]

@gizli_özne 9703 wrote:

açıkçası çok şaşırdım arkadaşım müslüman bir kökenden gelipte dinini soğudum diyip değiştirmene.SOĞUDUM ne demektir. Yarın birgün hristiyanlıktanda soğuyacakmısın yani. hristiyan toplumlarda olmayan şeylermi bu söylediklerin merak ediyorum doğrusu. Her toplumda iyi şeylerde olur, kötü şeylerde olur. 12 yaşındaki bir çocuğa Kuranı Kerim vermek yerine silah verirsen tabiki o olur. Senin ben şeyhim diyen dedelrin islamı yaşamayı bilmiyorsa, bu islamın suçumudur yoksa dedelerininmi. hristiyan bir insan hristiyanlığınıda yaşayamıyorsa, bu onunmu yoksa hristiyan dinininmi suçudur.
Allahım herkesi hak yolda buluşturur umarım. Amiiinn..

hamdolsun3
isa su üstünde
sizinle tartışmak yok çünkü ben yarğılayıcı degilim.okonuda tanrı yarğılar biz dini yiyecek içecek ihtiyacı yada yaşamsal amaçlar için kulanıyoruz tanrı ise bize bu dindarlıkla bana ulaşmanız mümkün değilki çünki siz dini dünya da ki çıkarlarınız için kulanın diye göndermediki bu dünya ahiretin tarlası değilmi ne ekersen onu biçeceksin konuaı kuralar ve kanunlar kitablar incil. kuran tevrat zebur. vs. peykamberler tirafik polisi . dinler de tirafik levhası ne yöne gideceksek o yöne bizi yönlendirir. kimsenin şeyhi yada papazı bizi ilgilendirmek bizim mezarımıza papazmı girecek imam ı hayır siz kendinizden sorumlusunuz papazın sizi sevmesi sizi cennete götürmez sadece oda yol arkadaşınız olur. Her gün karşımıza çıkan birçok sorunlar var. Araba kullanırken bakıyorsun ki trafik çok kötü ve çok yavaş ilerliyor kızmaya başlıyorsun. Aniden başka bir araba önüne çıkıyor ve sinyal vermeden sola döndüğünde frene basıp kazayı atlatıyorsun ve o anda kızıp, bağırarak küfretmek istiyorsun.

Zor bir gün geçirdin çok sıkıldın. Bir arkadaşın senin durumunu görüyor “haydi birlikte dua edelim diyor” hayır bu gün dua edemem diye hissediyorsun.

Televizyon izlemek istiyorsun açtığında bir bakıyorsun ki karşında tamamen çıplak bir kadın çıkıyor.

Bir buzdolabı satın alıyorsun ve satıcı sana “fatura istiyor musun? Diye soruyor. Kendi kendine eğer faturayı almazsam 50 milyon cebimde kalır diye düşünmeye başlıyorsun.

Çok yorucu bir gün geçirdin bacakların mahvoldu, sırtın ağrıyor çok yorgun hissediyorsunkendini Hepimiz bunun gibi her gün kaç kez değişik denenmelerle karşılaşıyoruz. Oscar Wilde, meşhur bir yazar demiş ki “her şeye direnebilirim ama denenmelere asla”. Peki ya biz ne düşünüyoruz? Mesih inanlısı olarak denenmelere direnebilir miyiz? Bu konuda Kutsal Kitaba baktığımız zaman İsa Mesih’ten öğrenebileceğimiz bir şey var mı? Var Matta 3:13 – 4:11 bu 1- Uyanık olmamız gerekiyor
1.Petrus 5:8-9

Vaftiz İsa Mesih için büyük ve önemli bir olaydı. Burada İsa Mesih’in vaftize ne kadar önem verdiğini görüyoruz çünkü vaftiz olmak için tam 90 km yol yürüdü. Vaftiz olduktan sonra görevine başladı. Bu zamanda 30 yaşındaydı ve Luka 3:23’e baktığınızda İsa Mesih’in görevine başlamak için bu zamana kadar beklediğini öğreniyoruz. Düşünün Ben sizden kiliseye hizmet etmenizi istiyorum ama 30 sene bekleyeceksin diyorum.eyer hayat bimzim istediyimiz gibi olsaydı utanmasak tanrıdan şeker badem isterdik ayıp değilmi din cidi bir muessesedir.. inaç özğürlüğü kutsaldır isa mesi eleştiriliyorsa .ve peykanberler okadar eziyet çekiyorlarsa ve şehlede son sistem yaşıyorlarsa papazlar dahil. hiç kimse kusur bakmasın tanrı sizi süs olsun diye yaratmadıki ozaman şehler fıraunun temsilcisi olur başka birşey degil ok.. din insana edksli degildir tanrı isterse olur şehler yada papazlar degi ok..rabbe hamdolsun

metinden denenmelere karşı direnebilmek için beş prensip öğrenebili–amin

[Anonim]

@menderes samancıoğlu 9774 wrote:

hamdolsun3
isa su üstünde
sizinle tartışmak yok çünkü ben yarğılayıcı degilim.okonuda tanrı yarğılar biz dini yiyecek içecek ihtiyacı yada yaşamsal amaçlar için kulanıyoruz tanrı ise bize bu dindarlıkla bana ulaşmanız mümkün değilki çünki siz dini dünya da ki çıkarlarınız için kulanın diye göndermediki bu dünya ahiretin tarlası değilmi ne ekersen onu biçeceksin konuaı kuralar ve kanunlar kitablar incil. kuran tevrat zebur. vs. peykamberler tirafik polisi . dinler de tirafik levhası ne yöne gideceksek o yöne bizi yönlendirir. kimsenin şeyhi yada papazı bizi ilgilendirmek bizim mezarımıza papazmı girecek imam ı hayır siz kendinizden sorumlusunuz papazın sizi sevmesi sizi cennete götürmez sadece oda yol arkadaşınız olur. Her gün karşımıza çıkan birçok sorunlar var. Araba kullanırken bakıyorsun ki trafik çok kötü ve çok yavaş ilerliyor kızmaya başlıyorsun. Aniden başka bir araba önüne çıkıyor ve sinyal vermeden sola döndüğünde frene basıp kazayı atlatıyorsun ve o anda kızıp, bağırarak küfretmek istiyorsun.

Zor bir gün geçirdin çok sıkıldın. Bir arkadaşın senin durumunu görüyor “haydi birlikte dua edelim diyor” hayır bu gün dua edemem diye hissediyorsun.

Televizyon izlemek istiyorsun açtığında bir bakıyorsun ki karşında tamamen çıplak bir kadın çıkıyor.

Bir buzdolabı satın alıyorsun ve satıcı sana “fatura istiyor musun? Diye soruyor. Kendi kendine eğer faturayı almazsam 50 milyon cebimde kalır diye düşünmeye başlıyorsun.

Çok yorucu bir gün geçirdin bacakların mahvoldu, sırtın ağrıyor çok yorgun hissediyorsunkendini Hepimiz bunun gibi her gün kaç kez değişik denenmelerle karşılaşıyoruz. Oscar Wilde, meşhur bir yazar demiş ki “her şeye direnebilirim ama denenmelere asla”. Peki ya biz ne düşünüyoruz? Mesih inanlısı olarak denenmelere direnebilir miyiz? Bu konuda Kutsal Kitaba baktığımız zaman İsa Mesih’ten öğrenebileceğimiz bir şey var mı? Var Matta 3:13 – 4:11 bu 1- Uyanık olmamız gerekiyor
1.Petrus 5:8-9

Vaftiz İsa Mesih için büyük ve önemli bir olaydı. Burada İsa Mesih’in vaftize ne kadar önem verdiğini görüyoruz çünkü vaftiz olmak için tam 90 km yol yürüdü. Vaftiz olduktan sonra görevine başladı. Bu zamanda 30 yaşındaydı ve Luka 3:23’e baktığınızda İsa Mesih’in görevine başlamak için bu zamana kadar beklediğini öğreniyoruz. Düşünün Ben sizden kiliseye hizmet etmenizi istiyorum ama 30 sene bekleyeceksin diyorum.eyer hayat bimzim istediyimiz gibi olsaydı utanmasak tanrıdan şeker badem isterdik ayıp değilmi din cidi bir muessesedir.. inaç özğürlüğü kutsaldır isa mesi eleştiriliyorsa .ve peykanberler okadar eziyet çekiyorlarsa ve şehlede son sistem yaşıyorlarsa papazlar dahil. hiç kimse kusur bakmasın tanrı sizi süs olsun diye yaratmadıki ozaman şehler fıraunun temsilcisi olur başka birşey degil ok.. din insana edksli degildir tanrı isterse olur şehler yada papazlar degi ok..rabbe hamdolsun

metinden denenmelere karşı direnebilmek için beş prensip öğrenebili–amin

yazınızın sonunda

”hiç kimse kusura bakmasın tanrı sizi süs olsun diye yaratmadıki ozaman şehler fıraunun temsilcisi olur başka birşey degil ok.. din insana edksli degildir tanrı isterse olur şehler yada papazlar degi ok.”

diyorsunuz. ben bundan farklı bişey yazmadımki. şeyh dini yaşamayı bilememişse dinin suçu ne dedim sadece. anlatmaya çalıştığım şeylerle aynı şeyleri söylüyorsunuz.papaz şeyh vs. farketmiyor. İslam hristiyanlık vs. farketmiyor. Yeterki yollar Allahta buluşsun.İslam yolunu takip eden İslamla yürür.Hristiyanlık yolunu takip edende o yolda yürür.Ama yolların sonu Allaha çıkar.

[Yazar]

Yazılar