din dersinde
- Bu konu 10 izleyen ve 12 yanıt içeriyor.
-
YazarYazılar
-
6. Ekim 2011: 14:48 #27567AnonimPasif
Din kültürü ve ahlak bilgisi hocamız hazretı muammedın varlıgına ınanmayanların imansız oldugunu ve cehenneme gıdecegını söyledi. Hatta iyilik yapıp ama imansız olan herkesın ıyılıklerının umursanmayıp cehenneme gıdecegını soyledı. Tevrat ve İncilin değiştirilmiş olup Kuranı kerimin mucizevi bir sekılde hiç değiştirilmeyip hatasız ve kusursuz oldugunu soyledi. Hristyanların sacma bi inancı oldugunu (burda baba ogul kutsal ruhu kastedıyor) soyledı.
Hocaya cok karsı gelsem de, tartısmaya ders suresı yetmedı ve bır de arkadaslarımın tepkısını almak var. Ben hocanın bu soyledıklerıne nasıl mantıklı bır sekılde cevap verebılırım ? ..6. Ekim 2011: 22:59 #36631ArmaganAnahtar yöneticiSevgili Nina, din dersi öğretmeninin söylediklerine ve tutumuna bakılırsa, ona ne söylersen söyle işe yaramayacak, o bildiğini okumaya devam edecek. Sağlıklı bir beyine sahip değil. Her konuyu cehennemle tehdit ederek insanlara zorla dayatması da onun gibilerin her zaman başvurduğu yöntem. Dua et, onu sadece ve sadece İsanın kendisi ikna edebilir. Yani İsayı rüyasında falan görmesi ve çok çarpıcı bir mucize yaşaması gerek. Mantıkla hiçkimseyi ikna edemeyeceğimizi de unutma. Mesihe olan iman akılda değil, yürekte olmalı.
7. Ekim 2011: 9:17 #36633AnonimPasifSevgili nina, bazen ben de soyle düşünüyorum: Hristiyan olanlar saglıklı beyinle dusunemeyen insanlar. Toplumdan soyutlanmıs dıkkat cekmek isteyen insanlar dıyyorum ve cok sert eleştirilerde bulunabiliyorum. Hatta insanlar nasıl olur da gercek mutlulugu (?) bırakıp bu sacmalıklara özellıkle tevrata inanabilirler dıorum.
Tevrat benı asla cezbetmıyor ama İncil’de farklı bir hava sezinliyorum; ruhu oksayan ama tekrar acabalara gelıyorum. Pekı ya dogru olan yol buysa dıyorum?? İki arada bir derede gidip gelıyorum. Bir donem kurana supheyle bakarken bir donem mucize olarak bakıyorum. Kısaca kimseyi cevaplarla tatmın edemezsin. Bunun cevabını arama, iman akılla birlikte olunca mukemmel haz duyarsın, ama akıl ikna olmadan sadece dilde kalır, iman bu da samimi olmaz zaten…
8. Ekim 2011: 9:55 #36635AnonimPasifSevgili muallak, “Hristiyanlar hakkında sert eleştiride bulunabiliyorum.” Dedin. Elbette, herkes herkesi eleştirebilir ancak bunu bilgiyle yapmalıdır. Bilgisizce birini yargılamak ya da eleştirmek doğru değildir. Şunu bilmen gerekiyor ki, Tevrat saçmalık değildir; Tanrı’nın sözüdür. Tanrı’nın sözü saçma değildir. Tevrat’ın seni cezp etmemesi normal çünkü daha ruhsal olarak düşünemiyorsun, bu her İsa Mesih inanlısı olmayanda böyledir. İncil sevgiden, Tanrı’nın merhametinden, gazabından, son günden ve kutsal yaşamdan bahseder. Aynısı Tevrat’ta da var. Elbette benim söylediğim sözle iman etmezsin, ama eski bir şüpheci olarak sana şunu söyleyebilirim ki, İsa Mesih TEK Yol’dur. Umarım Rab seni aydınlatır.
“Uyan, ey uyuyan! Ölümden diril! Mesih senin üzerine ışık saçacak.” (İncil – Efesliler 5:14)
Sevgiler..8. Ekim 2011: 16:24 #36636AnonimPasifmuallak;22062 wrote:Sevgili nina, bazen ben de soyle düşünüyorum: Hristiyan olanlar saglıklı beyinle dusunemeyen insanlar. Toplumdan soyutlanmıs dıkkat cekmek isteyen insanlar dıyyorum ve cok sert eleştirilerde bulunabiliyorum. Hatta insanlar nasıl olur da gercek mutlulugu (?) bırakıp bu sacmalıklara özellıkle tevrata inanabilirler dıorum.Tevrat benı asla cezbetmıyor ama İncil’de farklı bir hava sezinliyorum; ruhu oksayan ama tekrar acabalara gelıyorum. Pekı ya dogru olan yol buysa dıyorum?? İki arada bir derede gidip gelıyorum. Bir donem kurana supheyle bakarken bir donem mucize olarak bakıyorum. Kısaca kimseyi cevaplarla tatmın edemezsin. Bunun cevabını arama, iman akılla birlikte olunca mukemmel haz duyarsın, ama akıl ikna olmadan sadece dilde kalır, iman bu da samimi olmaz zaten…
Sevgili Muallak,
Mesajından anladığım kadarıyla bir arayış içindesin. Hristiyanlar hakkındaki önyargılarını bir kenara bırakarak, tarafsız ve önyargısız olarak Tanrı’ya yönelir, kafandaki soruların yanıtını O’nda ararsan mutlaka gerçeğe ulaşacaksın. Tanrı, gerçekte ve ruhta arayan herkese kendisini buldurtur. Önemli olan tek şey ‘Tanrım, sen kimsin, neredesin? Bana gerçeğini göster ve kendini bana açıkla’ diye tüm içtenliğinle Tanrı’ya yaklaşmandır. O zaman seni çok seven ve kurtarmak isteyen Tanrı ile tanışman hiç de zor olmayacak. O zaman O’nun yaşayan diri Tanrı olduğunu göreceksin, yaşayacaksın. Ama ben yine de sana öncelikle icinde bulunduğun inancın kitabını oku, araştır ve yine aynı zamanda, kendilerini eleştirdiğin Hristiyanlığı ve onların Kutsal Kitap’ı olan İncil’i de oku ve birbiriyle karşılaştır. Ama tarafsız ve önyargısız olarak yap bunu lütfen. Soruların olursa çekinmeden bizlere yaz, sorularını sor. Sana severek yardımcı olmaya çalışacağız.Araştırmalarında Tanrı’nın, Kutsal Ruh’u aracılığıyla seni aydınlatmasını ve ruhsal gözlerini açmasını diliyorum.
Sevgilerimle
9. Ekim 2011: 22:46 #36637AnonimPasifSevgili Muallak.,
Size göre:
” Hristiyan olanlar saglıklı beyinle dusunemeyen insanlar. Toplumdan soyutlanmıs dıkkat cekmek isteyen insanlar.”Unuttuğunuz bir konu, bugün teknoloji, bilim ve edebiyat ya da müzikte hristiyan olan bir çok insanın var olduğunu biliyoruz. Sizce bu insanlarda mı sağlıklı düşünemiyen ve toplum tarafından soyutlanmış insanlardır.?
Baştan yargı koyarak, ne kadar hatalı oldunuzun bilmem farkında mısınız.?!
Kutsal KItap’ımızda Rab: “Yolda yürürken durun bakın,ve iyi yol nerededir diye eski yolları sorun” der. (Yeremya 6:16).Biz Mesih inanlıları, gerçeği öğrenirken kaynaklara başvurduk, araştırdık, kıyasladık. Bugün sizin inancınız ne olursa olsun, Tevrat, Zebur ve Peyganberlik yazılarını, İncil’i okumanız ve öğrendikten sonra, kafanıza takılan soruları sorduktan sonra, eleştirmeniz gerekirdi, diye düşünüyorum.
Size göre gerçek mutluluk nedir.? Benliksel yaşam mı kastettiğiniz.?
Eleştirirken, suçlarken, acaba Kutsal Kıtap’ı iyi bildiğinizi iddia edebilirmisiniz.? Bence tarzınız Kutsal KItap’ımızı yeterince bilmediğizi gösteriyor. Orjinal metinlerin yazıldığı tarihten bu güne kadar, Kutsal KItap’a hiç bir düzmece hikaye, efsane ya da batıl inanç eklenmemiştir. Doğal halinizle Tanrı Ruhuyla ilgili şeyleri anlamıyorsunuz; dolayısıyla kalkıp olumsuz yönde eleştirebiliyorsunuz.
Bakın kutsal Kıtap’ımız şöyle der:
“Doğal haliyle kişi Tanrı’nın Ruhuyla ilğili şeyleri kabul etmez’.
1 Korintliler 2:11Tanrı gerçeklerini açıklarken, insan bilğisi ya da bilgeliğinin öğrettiği sözlerle açıklamamıştır. Bahsedilenler Elçilere, peygamberlere esinlenmiş olan ruhsal gerçeklerdir. Ruh’un öğrettiği sözlerdir.
Bizler, sizin gibi düşünen kişilere şaşırmıyoruz, çünkü bu çok bilinen bir durumdur..Tanrı ile ilgili açıklananlar çoğu zaman mantığa aykırı olarak görülür. Biz mesih inanlıları İsa Mesih’e İman ettik. İman etmek demek, bir takım inanılması güç olayları körü körüne belimsemek değildir.
İnanmak demek;Tanrı’nın geçmiş tarihlerde sergilediği kanıtları belimseyip, İsa Mesih’te kendisini açıkladığı ,Mesih’in ölümü ve dirilişinin tarihsel gerçekliğine inanmak demektir..
Siz hiçTanrı’yı çağırdınız mı.? İçten, yalın, tüm yüreğinizle.!?
Bizler bunu devamlı yapıyoruz.Aklımızın çözemediklerini, mantığımızın alamadıklarını O’na soruyoruz. Tanrı bizlere Kutsal Kitab’ında diyor ki:
“Beni çağır da sana cevap vereyim; bilmediğin büyük ve erişilmez şeyleri sana göstereceğim.”Yeremya 33:3
Rabbin düşüncesi, doğal mantığın, aklın gücüyle anlaşılmaz. Bu şu demektir: doğal düzeni aşan Tanrı’nın işleyişi var olan gerçektir. Ruhsaldır. Tasarıları çok yönlüdür. Söz’ü olan Kutsal Kıtap’ı olağan üstüdür, Tanrı’nın 3500 yıl boyunca Tevrat’tan İncil’e kadar açıkladıklarını kabul etmek, kör ve sağır olan ruhlarımızın aydınlanışıdır.
Tabii ki, siz bunları anlamıyorsunuz, çünkü ruhsal gözleriniz kapalı, bi zamanlar bizler de sizin gibiydik. Önceleri akıl dışıymış gibi görülen şeylerin, daha sonraları ne kadar derin ve huzur verici olduğunu Kalp gözlerimizin açılması ile anladık.
Bizleri anlamak ve gerçeği bulmak istiyorsanız, Kutsal Kıtap’ımızı okuyarak İsa Mesih’i dua ile hayatınıza çağırın, yüreğinizde gerçeği arayış varsa, İsa Mesih, çağrınıza kesin cevap verecektir. Çoğu şeyi de yaşayarak Mesih’te olmanın ne demek olduğunu, ancak yaşayarak öğreneceksiniz.
Esenlikle.
20. Ekim 2011: 19:24 #36648AnonimPasifselamun aleykum arkdsalar bu sıte gozume carptı sadce merak ettım uye oldum amacım tartısma yada herkezın kendı ınanclarını asagılama degıl. sadece bıseyı merak ettım cvp almak ıstıyrum. bız muslumanlar sadece tek ilaha ınanırız elhamdulillah hrıstıynalık da 3 mu?
20. Ekim 2011: 20:50 #36649AnonimPasifHristiyanTürk’e hoş geldiniz voda 54.
Sorunuz güzel bir soru. Hristiyan inancı TEK Tanrı’ya tapan bir inançtır. Hem Tevrat’ta, hem Zebur’da hem de İncil’de Tanrı’nın (Yaratıcının) TEK olduğuna dair bir çok ayet var. İşte birkaç tanesi:
Tevrat: “Kulak ver, ey İsrail! RAB Tanrımız’dır, O tektir. (Yasanın Tekrarı 6:4)
Zebur: Çünkü sen ulusun, harikalar yaratırsın, tek Tanrı sensin. (Mezmur 86:10)
İncil: Çünkü sünnetlileri imanları sayesinde, sünnetsizleri de aynı imanla aklayacak olan Tanrı tektir. (Romalılar 3:30)
Yukarıdaki ayetler sadece birkaç örnek ayettir. İnandığımız Tanrı üçlü birliktir. Yani Baba Oğul ve Kutsal Ruh. Bunlar üç ayrı ilah değildir.
Şöyle bir örnek vermek istiyorum. Her insanın bir bedeni var, aklı var, ve ruhu var. Yani beden olmasa, insan olamaz. Ya da akıl veya ruh olmasa insan olamaz. İnsanın aklı olup olmadığını söylediği sözünden anlarız. Tanrıda böyledir, Baba, Oğul (Söz yani İsa Mesih) ve Kutsal Ruh. Buna örnek olarak İncil’de şöyle bir ayet geçer: Bu nedenle gidin, bütün ulusları öğrencilerim olarak yetiştirin. Onları Baba, Oğul ve Kutsal Ruh’un adıyla vaftiz edin. (Matta 28:19). Baba Oğul ve Kutsal Ruh adıyla dedi, adlarıyla demedi. Bu da tek Tanrı olduğunun, üç ayrı ilah olmadığının başka bir ispatıdır. Sitede bu konuyla ilgili çok daha detaylı bilgiler vardır. Aydınlanmanızı dilerim.Sevgiler.
16. Aralık 2011: 22:43 #36729AnonimPasif@Togrul 22087 wrote:
Yukarıdaki ayetler sadece birkaç örnek ayettir. İnandığımız Tanrı üçlü birliktir. Yani Baba Oğul ve Kutsal Ruh. Bunlar üç ayrı ilah değildir.
Şöyle bir örnek vermek istiyorum. Her insanın bir bedeni var, aklı var, ve ruhu var. Yani beden olmasa, insan olamaz. Ya da akıl veya ruh olmasa insan olamaz. İnsanın aklı olup olmadığını söylediği sözünden anlarız. Tanrıda böyledir, Baba, Oğul (Söz yani İsa Mesih) ve Kutsal Ruh. Buna örnek olarak İncil’de şöyle bir ayet geçer: Bu nedenle gidin, bütün ulusları öğrencilerim olarak yetiştirin. Onları Baba, Oğul ve Kutsal Ruh’un adıyla vaftiz edin. (Matta 28:19). Baba Oğul ve Kutsal Ruh adıyla dedi, adlarıyla demedi. Bu da tek Tanrı olduğunun, üç ayrı ilah olmadığının başka bir ispatıdır. Sitede bu konuyla ilgili çok daha detaylı bilgiler vardır. Aydınlanmanızı dilerim. Sevgiler.Selamun aleykum kardesim. Eger izin verirseniz buna bir cevap yazmak istiyorum, veya daha dogrusu soru cevap karisimi.
“Beden, akil ve ruh” örneyini kullandiniz. Guzel bir örnek verdiniz ama ne iseki benim kafami karistiran bir incil ayeti var.
Yuhana 17:3 ” …. Tek gerçek Tanrı olan seni ve gönderdiğin İsa Mesih’i tanımalarıdır.”
Farkindaysaniz Babaya “Tek gerçek Tanrı olan seni” diyor hz Isa.
Eger senin verdigin örneyi kullanacaksak “bir insanda tek gercek akıldır, veya bedendir” dememiz gerekiyor ve buda mantiksiz geliyor beyine.Aciklik getirirseniz sevinirim selametle arkadaslarim.
19. Aralık 2011: 15:00 #36715AnonimPasifinsan gercegini olusturan üclü birliktelik, dogrusu: Can, beden ve ruh tur. Tek gercek olan, ifadesini insana uyguladigimizda bunun karsiligi , ben veya insan dir. Göksel baba, üclü birlikteligi kapsayan addir. Tek gercek tanri Göksel baba dedigimizde, ogul ve kutsal ruhu da kapsayan bir yapiyi tanimlariz.
21. Aralık 2011: 18:08 #36714AnonimPasifMerhaba DrXoz.
Beden akıl ve ruh örneğini verdim, çünkü bunlardan biri olmazsa insan olamaz. Her biri birbirini tamamlıyor. Baba kelimesini kullanırken maalesef yanlış anlaşılıyor. Baba – Yaratan Tanrı olarak algılanıyor. Fakat asıl anlaşılması gereken şey, Baba üçlübirliğin bir üyesidir (Beden olarak farz edelim). Tanrı ruhtur. O’nu insan bedeni gibi bölemeyiz, bu doğru olmaz. Ben beden örneğini konunun daha iyi anlaşılması için verdim. Tanrı = Baba Oğul ve Kutsal Ruh. Oğul, yücelikten ve görkeminden soyunmuş, %100 insan ve %100 Tanrı, dünyada yaşadığı sürece insansal yapıdan Babaya bağlı biridir. Bu yüzden İsa o ifadeyi kullanıyor. İsa’nın insansal ve Tanrısal yapısını anlayabilseniz o verdiğiniz ayeti de çok iyi anlarsınız.
Sevgiler.
24. Aralık 2011: 18:10 #36717klausAnahtar yöneticiArkadaşlar, konu ile ilgilisi yok ama yeni üye olmamın durumundan dolayı affedin. Benim bir problemim var. Ben bir Hristiyan değil Müslümanım. Fakat çok sevdiğim bir arkadaşım Ortodoks. 25 Aralık mı bayramıydı 6 Ocak mı unuttum ben. :( Araştırdım benden iyi biliyorsunuz takvim farklılığı var. Bana yardımcı olur musunuz? Yarın mıydı bayramı 6 Ocakta mıydı? :(
(Bu arada açılan başlıktaki konuya gözattım saygısızlık olacak çünkü. Biz Müslümanların bazı konularda heyecanı var. Bir dönem kültürümüzde olan hoşgörü sistemi bitmiş durumda. Bir Selçuklu ve Osmanlının kuruluş ve yükseliş dönemindeki anlayış yok. Ben hocamızın yanlış davranışından dolayı kültürümüzü bu şekilde dikta ettiren zihniyet adına özür diliyorum.)
25. Aralık 2011: 9:57 #36716AnonimPasifMerhaba safe.
Arkadaşın Ortodox olduğu için onların Doğuş Bayramı’nı (Noel’i), 6 Ocak gecesi kutluyorlar. Yani 6’sından 7’sine geçen gece. Onlar eski takvime göre kutluyorlar. Örneğin eski takvime göre de yeni yıl (Yılbaşı) 13 Ocak’a denk geliyor.
Önemli olan şey hangi gün kutlandığı değildir aslında. Önemli olan kimin doğduğudur. Mesih, Kurtarıcı doğdu! Tanrı insan bedeni alıp aramıza geldi. Çarmıha gerildi, öldü ve 3.gün ölümden dirildi ve son gün gelecek. Gelince kendisine ait olanları yanına alacak. Seninde O’na ihtiyacın var.
Soruların olursa hepimiz memnuniyetle cevaplamaya hazırız.Sevgiler.
-
YazarYazılar
- Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.