Daniel, Bir Dua adamı
- Bu konu 1 izleyen ve 0 yanıt içeriyor.
1 yazı görüntüleniyor (toplam 1)
1 yazı görüntüleniyor (toplam 1)
- Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.
Daniel, Bir Dua adamı
(Dutch Sheets)
İsrail halkı, İ.Ö. 606 yılında günahlarından ötürü başka bir ulus tarafından tutsak alınmıştı. Daniel yıllar sonra Yeremya Peygamber’in kitabını okurken İsrail’in tutsaklığının bitmek üzere olduğunu keşfetti (Daniel 9). Yeremya yalnız tutsaklığı haber vermekle kalmamış, bunun süresini de –70- yıl bildirmişti.
Daniel o noktada, normalde çoğumuzun yapmayacağı çok farklı bir şey yaptı. Birçoğumuz uyanış, özgürlük ve şifa vaadi aldığımızda, oturup bu sözlerin yerine gelmesini bekleriz. Oysa Daniel böyle yapmadı. Daniel, Tanrı’nın kendisinden katılım istediğini anlamıştı:
‘Bunun üzerine yüzümü Rab Tanrı’ya çevirdim. Duayla, yakarışla, oruçla O’na yalvardım; çul kuşanıp külde oturdum’ (Daniel 9:3).
Daniel’in hiçbir ayetinde İsrail’in tutsaklıktan kurtuluşu Daniel’in dualarını bağlamaz. İlyas için de aynı şey geçerlidir. Ancak bu Tanrı adamlarının duaları vurgulanması bu olayların arkasında yatan gerçeği göstermektedir. Daniel, dua etmeye başladıktan hemen sonra Gabriel adlı melek gönderilmiştir. Bu meleğin, Tanrı’nın bildirisini Daniel’e ulaştırması için göklerde 21 gün savaşması gerekmiştir:
‘Anlayışa ermeye ve kendini Tanrı’nın gözünde alçaltmaya karar verdiğin gün duan işitildi. İşte bu yüzden geldim’ (Daniel 10:12).
Tanrı’nın ihtiyaç duyduğu insan katılımı olmadığı için kim bilir kaç vaat yerine gelmiyor? Paul E. Billheimer şöyle diyor:
‘Daniel, peygamberliğin yerine gelmesi için yalvarışın bir rol oynaması gerektiğini fark etmişti. Peygamberliği veren Tanrı olmuştu. Ancak zamanı geldiğinde, peygamberliğin gerçekleşmesi için dua edilmesi gerekiyordu. Tanrı yakarış arzusuyla doldurabileceği bir kişi arıyordu. Her zaman olduğu gibi Tanrı kararı göklerde veriyor. Ancak bu kararın yerine gelmesi için yeryüzünde iman ve duayla çalışacakı bir kişi gerekiyor’.