Çoook zordayım.
- Bu konu 10 izleyen ve 15 yanıt içeriyor.
-
YazarYazılar
-
8. Nisan 2012: 20:58 #27738AnonimPasif
Hristiyanlığı araştıralı 4 yıl falan oluyor. Ama bir türlü kendime söz geçirip de tam olarak iman edemedim. Doğru nedir bilmiyorum. ruhsal olarak hiç birşey hissedemiyorum.
Kiliseye ilk adım attığımdan beri kişiliğimde çok şey değişti. Ön yargılarımı, takıntılarımı, rahatsızlıklarımı Tanrının zarifliği ve dokunuşuyla yendim. Buna rağmen aklım ya yanlıs yapıyorsam dıye karıştı.
Gittiğim kilisedeki insanlar çok iyiydi.Ancak iman konusunda acele ettirmeye çalışan,veya düşüncelerimi yargılayan insanlar da oldu.onlar kiliseye gitmem konusunda beni çok soğuttular.ne yapacagım bilmiyorum.
9. Nisan 2012: 8:30 #36991AnonimPasif@happychristmas 23143 wrote:
Hristiyanlığı araştıralı 4 yıl falan oluyor. Ama bir türlü kendime söz geçirip de tam olarak iman edemedim. Doğru nedir bilmiyorum. ruhsal olarak hiç birşey hissedemiyorum.
Sizi bu cümleleri yazmaya sevkeden sıkıntılar; teoride, kelâm düzeyinde ise, iman algınızı ve beklentilerinizi sorgulayın. Efendiler efendisinin ayağından düşen “toz”un bulnduğu yerde İblis’in hükmü geçmez.
@happychristmas 23143 wrote:
Gittiğim kilisedeki insanlar çok iyiydi.Ancak iman konusunda acele ettirmeye çalışan,veya düşüncelerimi yargılayan insanlar da oldu.onlar kiliseye gitmem konusunda beni çok soğuttular.
İnsanlara takılıp kalmayın. Hiç kimse başkasının üzerine olan “hesap”ı ödemekle mükellef değildir. Eğer imanınızdan emin iseniz, başkalarının öğretici/teşvik edici olmayan, nâhoş yorumları sizi etkilemeyecektir. Bu yorumların sâhipleri, ister sıradan bir insan olsun, ister vaiz veya pastör; farketmez.
9. Nisan 2012: 12:00 #36992AnonimPasifHappychristmas kardesim, insanlardari kafana takma, kimileri kendilerini Rab bin iradesinin, yaptigi islerinin ortagi gibi konumda takdim edebilir, davranabilir, kimileri Rab bin dizinin dibinde , onun sekreteri gibi davranabilir, bunlar yanlistir ve insan olmanin algilama aczinden dogan hasta tutumlardir. Kendimiz de dahil, insanlari hastaliklariyla birlikte kabullenmeliyiz. Isa Mesih biz hastalar icin geldi, durumu kurtarabilir anlayista olsaydik , bu aci kadehi icmek zorunda kalmayacakti. Insan (imanli da olsa) senin temel dinamigin degil. O seni över de, elestirir de… önemi yok. Temel ölcütün Rab dir. RAB den baska muhatab kabul etmen yanlistir. Rab senden hosnut olsun. Insan degil. Insan hosnutlugu pesinde degiliz. Kutsal Kitap satirlarinda ve dualarinda Rab le görüs, onunla dost ol, yoldas ol, öylece de yasa. insana bakma, ayrintilarda bogulma. Asloani gör, ona tüm gücünle tutun. Umarim, ciddi aldigin seylerin, gülümseyip gececegin ufaklikta oldugunu görecek kadar, Rab i yakinen tanirsin. Rab seni hayatini bereketlesin kardesim Mesih isa nin yüce adinda Amin Amin
9. Nisan 2012: 16:51 #36989AnonimPasifArkadasim sen 4 yildir arastiriyorsun, ben ise 20 yildir. Ve buna ragmen emin olamadigim bir cok unsur var.
Insan kendini bir inanc icin inanmaya sartlandirirsa inanir. Ama bazende kendini kandirir.
Ama her zaman diyorum. Hangi inanc sizi iyi ve dogru bir insan yapacaksa, ve kendinizle, cevrenizle barisik olacaksaniz o inancin pesinden gidin.
Dogrusu budur.
Ama Isa Mesihten ogrenmemiz gereken bir yasam var onumuzde. Ogrenmemiz ve ogretmemiz gereken.9. Nisan 2012: 19:34 #36994AnonimPasifben hristiyan olsam da düzenli olarak kiliseye gitmek istemiyorum. bağımsız olmak istiyorum. ama vaftiz dersleri, alfa toplantıları,filipus,gençlik toplantıları gibi bir sürü şey var. kimse bunlara katıl demiyor zorlamıyor ama mesela vaftiz dersleri şart.
kilisede şarap ekmek uzatılıyor pastör diyor ki alırsan herkes hristiyan olduğunu öğrenicek. ben sessizce oturup ibadet edip gitmek istiyorum.9. Nisan 2012: 20:22 #36996AnonimPasifSelam happychristmas.
Kiliseye neden katılmak istemediğini anlayamadım açıkçası. Ama emin olamadığın unsurlar nelerdir? Paylaş ki cevaplayalım. Kurtuluş mu seni düşündüren? Günahtan özgür olmak mı? İnsanları kafana takmana gerek yok. Ama düşünmen gereken İsa Mesih’tir. O ne diyecek sana? Bunu düşünsen iyi edersin bence. İnsanların seni Mesih’e çekmek istemeleri seni sevdiklerindendir. Mahvolup cehenneme gitme diye.
Daha önce dediğim gibi, soruların varsa sor. Yok ise eğer, seni engelleyen şeyin ne olduğunu anlamak için düşün.Esenlikle.
9. Nisan 2012: 23:58 #37002AnonimPasifSevgili Happy Cristmas,
Yıllardır bu sitedesin, iki yıl bir süre araştırdıktan sonra iman ettiğini söyledin. Daha sonra İblis yüreğine şüphe ve imansızlık tohumlarını ekti ve sen de buna izin verdin, düsüncene ektiği yalanlara inandın. Sana defalarca pek çok kardeş uzun uzun yanıt verdik, gerçekleri defalarca açıkladık. Ama görüyorum ki sen hala yine geri adımlar atmaya, Şeytan’ın fısıltılarına kulak vermeye devam ediyorsun. İncil’de Luka
Sana bu konuda yazmamız gereken herşeyi yazdık, söylememiz gereken herşeyi anlattık; tekrar tekrar aynı şeyleri yazmaya gerek yok. Senin kararlı bir şekilde Rab’bin önünde durman gerekiyor, bir karar vermen gerekiyor. İki yürekli bir insan Tanrı’yı hoşnut edemez. Rab’be sadık olmalısın sevgili Happy Christmas, iki efendiye kulluk edemezsin. Önünde duran iki yol olduğunu unutma! Sonsuz ölüme götüren ve Sonsuz Yaşam’a götüren iki yol. Bunlardan birini seçmelisin. Karar senin.Sevgilerimle
10. Nisan 2012: 21:23 #37004AnonimPasifbenım cekındıgım nokta şu::
Şimdi musluman olsan ve camiye gitsen kımse nerden geldın musluman mısın dıye sormuyor. Ama kılıseye gıttıgınız zaman ıster ıstemez ınsanlarla tanısıyorsunuz. Yani orası kocaman bir aile, ister istemez insanlarla konusmak muhabbet etmek durumunda oluyorsunuz. ve devamlılık halinde herkes hristiyan oldugunuzu bılıyor. Sokakta gorse selam verır rab senı bereketlesın der. Kötü birşey değil, ama ailemin bilmesini hiç istemiyorum mesela. Kımsenın bılmesını ıstemıyorum. Madem benım tanrıyla aramda olan bır sey, ıbadet edıp gıtmek ıstıyorum. Herkesle arkadas olmak ıstemıyorum.
10. Nisan 2012: 22:57 #37005AnonimPasifhappychristmas;23161 wrote:benım cekındıgım nokta şu::Şimdi musluman olsan ve camiye gitsen kımse nerden geldın musluman mısın dıye sormuyor. Ama kılıseye gıttıgınız zaman ıster ıstemez ınsanlarla tanısıyorsunuz. Yani orası kocaman bir aile, ister istemez insanlarla konusmak muhabbet etmek durumunda oluyorsunuz. ve devamlılık halinde herkes hristiyan oldugunuzu bılıyor. Sokakta gorse selam verır rab senı bereketlesın der. Kötü birşey değil, ama ailemin bilmesini hiç istemiyorum mesela. Kımsenın bılmesını ıstemıyorum. Madem benım tanrıyla aramda olan bır sey, ıbadet edıp gıtmek ıstıyorum. Herkesle arkadas olmak ıstemıyorum.
Sevgili Happy Christmas,
İsa Mesih’e iman eden bir kimse tüm yüreğiyle, tüm canıyla ve ruhuyla O’na ait olmalıdır. İsa Mesih Luka 9:62′de şöyle der:“Sabanı tutup da geriye bakan, Tanrı`nın Egemenliği`ne layık değildir!’
Mesih’e iman etmenin bir bedeli vardır. İsa Mesih’e iman etmiş olan pek çok kimse tanıyorum. İman ettikleri için aileleri, arkadaşları, çevreleri tarafından dışlandılar, dövüldüler, aşağılandılar, hatta aralarında öldürülenler bile oldu. Ama bunlardan hiçbiri bunları yaşadı diye Mesih’i inkar etmedi, eski inançlarına dönmedi, tam aksine her şeyi göze alarak, başları dimdik, gözlerini Mesih’e dikerek yollarına devam ettiler. İncil’de Matta 7:13-14′te şöyle diyor İsa Mesih:
‘Dar kapıdan girin. Çünkü yıkıma götüren kapı geniş ve yol enlidir. Bu kapıdan girenler çoktur. Oysa yaşama götüren kapı dar, yol da çetindir. Bu yolu bulanlar azdır!’
İsa Mesih yaşama götüren yolda çok az kişinin olacağını söylemiştir.Çünkü yaşama götüren kapı dardır, sıkıntılarla, zorluklarla doludur. Düşmanlarımızı sevmemiz gerekecektir, kendimizi inkar etmemiz gerekecektir. Gerçek İsa izleyicileri İsa’yı izlemek, buyruklarına itaat etmek, gerçek bir imanla, sadakatle, sevgiyle sona kadar dayanmalıdırlar. Sona kadar dayananlar kurtulacaktır.
Hrisitıyan oldukları için, aileleri, arkadaşları tarafından anlayışla karşılanan pek çok kimseler de vardır. Zaten bir kimse Mesih’e iman ettiğinde yepyeni bir yaratık olur, yaşamı değişir, ve çevresindekilere Mesih’in ışığını yansıtır. Ülkemizde Hristiyan oldukları için herkesin öcü olarak görüldüğünü düşünme sakın sevgili Happy! Çünkü iman ettikten sonra yaşamları yüzde yüz değişen, hastalıklarından şifa bulan, parçalanmış ilişkileri düzelen ve yaşamları bereketlerle dolan öyle çok insan var ki! İsa Mesih’e iman edip de pişman olan bir kişiyi daha tanımadım. İsa Mesih uğruna aşağılanmak, dövülmek, sövülmek, dışlanmak hatta öldürülmek bir ONURdur, ŞEREFtir. İsa Mesih’in çarmıha gerilmesinden ve göğe çıkışından sonra yani birinci yüzyılda pek çok Mesih inanlısı imanları uğruna işkence gördüler, canlı canlı aslanların önüne atılarak öldürüldüler. Ama onlar aslanların önüne atılmak üzere arenalara götürülürken, kaçmadılar, korkmadılar ve O’nu inkar etmediler. Mesih uğruna seve seve ölüme gittiler.
İsa Mesih’e iman ettiğini, yani hristiyan olduğunu hiç kimsenin bilmesini istemiyorsun sevgili Happy Cristmas. Çünkü insanların senin hakkında ne düşüneceklerinden korkuyorsun, utanıyorsun. Ama bir gün bu dünyadan ayrıldığında ve Mesih’in huzuruna çıktığında, ‘Senin adından utandım, insanların benim hakkımda kötü konuşmalarından çekindim, ailemden korktum!’ dediğinde Mesih sana ve senin gibilere ne diyecek biliyor musun? ‘Yanımdan gidin fesat işleyenler, sizleri tanımıyorum!’. Umarım böyle olmaz, Rab sana ‘Sadık hizmetçim, gel efendinin şenliğine gir!’ diyerek seni onurlandırır ve sonsuz yaşamla ödüllendirir.
Henüz geç değil, hala fırsatın var, ve hala Mesih aynı sevgi dolu gözlerle sana bakıyor ve tam bir teslimiyetle yüreğini ona vermeni bekliyor.
Sevgilerimle
11. Nisan 2012: 8:32 #37007AnonimPasifBiz . . . . canın kurtuluşu için iman edenlerdeniz.”—İbr. 10:39.
Kiliseye gittiğinizde ilk fırsatta, durup etrafınıza şöyle bir bakın. O kişilerin iman gösterdikleri durumları düşünün. Tanrı’ya yıllarca hizmet etmekte olan yaşlıları, her gün yaşıtlarının baskısına karşı koyan gençleri ve Tanrı korkusuna sahip çocuklar yetiştirmek için büyük çaba gösteren ana-babaları görebilirsiniz.
Ayrıca, birçok sorumluluklar üstlenmiş olan insanlarda da var. Evet, Tanrı’ya hizmet etmek amacıyla her türlü engeli aşan, her yaştan hristiyan kardeşi görebilirsiniz. Onların her birinin sahip olduğu iman çok değerlidir.—I Petrus 1: 7.
Kusurlu insanlar arasında imanın önemini Pavlus’tan daha iyi anlamış başka biri herhalde yoktur. Gerçekten de o, hakiki imanın ‘canın kurtuluşunu’ sağlayacağını belirtti. (İbraniler 10: 39) Bununla birlikte Pavlus, imanın, bu imansız dünyada saldırılara ve aşınmaya maruz kaldığını biliyordu. İmanlarını korumak için mücadele eden, Yeruşalim ve Yahudiye’deki İbrani kardeşleri için derin kaygı duyuyordu.
İbranilere yazdığı mektubun 10. ve 11. baplarına bakarken, Pavlus’un onların imanını güçlendirmek üzere kullandığı yöntemlere dikkat edebilirsiniz.
Not:
Acılan başlıkları lütfen okumaya özen gösterin. İman, arkeoloji, kutsal kitabın hakikiliği vs.
İnanç elbette tanrıyla insan arasındaki ilişki olsa da gizli hristiyanlık gibi bir yaklaşım çıkmaz buradan. Bence bu tür yaklaşımlar çevre baskısından korkmaktan ileri geliyor.
11. Nisan 2012: 18:59 #37008AnonimPasifsıkıntım.kilise dışındakilerden değil,içindekilerden .iyi insanlar. ben kiliseye 1 hafta gitmesem biliyorum oradaki kardeşler merak edecek ben bunu istemiyorum yani Tanrıdan başka hiç bir şeye ve yere baglı olmak istemiyorum.
11. Nisan 2012: 20:04 #37010AnonimPasifSevgili happychristmas.
Senin ne demek istediğini gayet iyi anladım.Sen İsa Mesih’i reddetmiyor O’nu Rab ve Kurtarıcın olarak kabul ediyorsun.Bunda hem fikir olduğumuzu sanıyorum.
Kilise Pazar ayinleri dışında,Haftalık proğramları ile bir hayli tenpolu ve devamlılık istiyor.
Şu bir gerçek ki buna uyanlar olabilir,zamanı varsa,ama kimi imanlı kardeşlerin hem zamanı kısıtlı olabilir yada içinde bulunduğu ailevi durum buna müsait olmayabilir.Sevgili happychristmas bazı kiliseler, kilisedeki kardeşler,devam eden inanlıların Kutsal Kıtap’ta iyi yetişmesi ve Rab’bin sözünü özümlemesi ve yönetimin direktifi doğrultusunda , israrcı olabiliyorlarlar.kimi kiliselerde bu konuda daha rahattır.
Ben çok fazla israrın Kişilerde yılgınlık yarattığına,şahit oldum.elbetteki devam etme iyi bir eylemdir.güçlenme ve Kutsal Kıtap’ta yetişme acısından,fakat dediğim gibi bu israr bazen ters tepkide yaratabiliyor.veya koşullar uygun olmaya biliyor,insanlar sürekli olarak kiliseye gelemiyebiliyorlar.
Şu da var Mesela diyelimki kişi yeni inanlı ve aile bilmiyor,elbetteki çok aranma,yada çok soru sorulması, çeşitli çekinceler yaratabilir.çıkabilecek pürüzlere karşı,bu yeniler için elbetteki zor bir durum.
Biz ekonomik olarak hala ata erkil, geleneklere bağlı bir milletiz.bir avrupa değiliz.gençlerimiz ailelerine hala bağımlı yaşıyor.Çoğumuzun ailesi müslüman,hayatsal damarlarımızlada hala ailelerimize bağlıyız.
Kimse ile çok samimi olmak istemeyişini,çok meraklı kardeşlere bağlıyorum bu bazen çeşitli sorunlar yaratabiliyor,çünkü ilk iman ettiğimde bende, buna benzer durum yaşamıştım.kim olduğumu nerede yaşadığımı nasıl yaşadığımı anlatmak istemiyordum.bir nevi korunma içgüdüsü,özgür olmak her kiliseye gitmek ve her öğretiyi bilmek öğrenmek arzusundaydım,her hangi bir yere bağlı olmak istememiştim. ama bu konuda da bazı kurallar varmış bunu sonraları öğrendim.
Kutsal Kıtap’ımız derki:“Her şeyin bir zamanı var,
Her şeyin mevsimi,göklerin altındaki her olayın zamanı vardır.
Kuçaklaşmanın zamanı var,
Kuçaklaşmamanın zamanı var.”
Vahiy 3:1.5Ve devam ederek.
“İki kişi bir kişiden iyidir,
Çünkü emeklerine iyi karşılık alırlar.
Biri düşerse, öteki kaldırır.
Ama yalnız olup da düşenin vay haline!
Onu kaldıran olmaz.
Ayrıca iki kişi birlikte yatarsa, birbirini ısıtır.
Ama tek başına yatan nasıl ısınabilir?
Yalnız biri yenik düşer,
Ama iki kişi direnebilir.
Üç kat iplik kolay kolay kopmaz.”
Vaiz:4:9:12Anladın sanıyorum.
Rab her zaman yanında olsun.11. Nisan 2012: 21:55 #37011AnonimPasiftesekkur ederim. bu durumda ne yapmam gerekir bilmiyorum. galiba sadece pazar günleri gideceğim şimdilik.zaten hafta içi okuldan başka yere zaman ayıramıyorum.Iman ettiğimi kilisedekilere söylesem mi bilmiyorum.Çünkü Petrus bile Isa’yı inkar etmişti ve 1 sene sonra ateist olmayacağımı garanti edemem ve o zaman da kilisedeki kardeşlerle aramın bozulmasına üzülürüm.Evet,Rabbe inanıyorum ve onu inkar etmiyorum ama ben bir insanım ve Tanrıyı defalarca inkar etmiş üzmüş bir yaratılışım var. Yıllar önce dindar olmayan ama ciddi bir müslümanken,hiç bir şeyin bu durumu değiştiremeyeceğini düşünürken şimdi Rab Isa’ya iman ettim. Kendime güvenemem ama Rabbe güvenirim.
Bir pazar günü kiliseye giderim,önüme ekmekle şarap gelir, elimi uzatırsam oradakiler imanlı oldugumu öğrenecek. bunun geri dönüşü olur mu bilmiyorum.bilseler ne olacak diyebilirsiniz.. ama insanların kalbine samimiyetsiz biri olarak işlemek istemiyorum.insanlara bağlanmak,onlara alışmak,onlarla ömür boyu sürecek bir bağ kurmak bana korkutucu geliyor. çok zayıf ve kırılgan bir yapıya sahibim.korkağım,duygusalım.13. Nisan 2012: 6:11 #37015AnonimPasifHer insan yaşamının bazı evrelerinde zor zamanlar yaşar ve bu zor zamanlarda bir çok şeyi sorgulamaya başlar ”acaba bende iman var mı?,Tanrı beni terk mi etti?, Onun istediği gibi bir kişi değil miyim? vb.” bir sürü sorular akla gelmektedir .Burda önemli olan hiç bir şekilde inancı yitirmemektir.Her daim onun bizimle olduğunu hissederek kısa sürede bu sorunları halledebilirsin.
14. Nisan 2012: 20:44 #37025AnonimPasifHappychristmas kardesim, problem kaynagi olarak baska kimseleri anlatarak basladin, baska kimselerden yine bahsederek bitirdin. Insanlar insanlar insanlar (bu ayni seyleri sana söylemek icin ücüncü dördüncü girisimim , yazdiklarimi ulastiramadim) Hareket noktamiz, Rab in gercegidir. Insan ne ki bu kadar üzerinde duruyorsun. Sadece Rab benimle ilgili ne düsünüyor demelisin. Insan görüsleri, rüzgar gibi bir o taraftan, bir bu taraftan eser. Bir konuda seni iyi bulmayan, baska bir konuda över, bugün övgü aldigin birinden yarin elerstiri de alirsin. Ne kesintisiz bir alkis, ne kesintisiz bir negatif elestiri var. Ve seni begenecek olan Rab dir. Sadece O bizi biraz begensin yeter. O begenmezse, tüm insanlar begenmis ne anlami var. O begendikten sonra, tüm insanlar bize sövmüs ne önemi var. Insanlara karsi anlayisli ol, Rab senin neye katlandigini bilir ve takdir eder. Belki sinirlarini bilmemek gibi yanlisa düsebilirler, senle Rab in arasina bilmeyerek kendilerini koyabilirler, bagislayici, anlayisli ve sabirli olmalisin. Gözünde büyüttügün kadar bir sorun yok. Rabde büyüdügünde, simdi dert ettigin seylere gülümseyeceksin.
-
YazarYazılar
- Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.