Çocuklarımız ve cinsellik
- Bu konu 5 izleyen ve 14 yanıt içeriyor.
-
YazarYazılar
-
22. Ocak 2009: 23:16 #25901AnonimPasif
Cinsel Yön
(Sjoerd & Gerdien Poorta)
‘Oğlum, sözlerimi yerine getir, Aklında tut buyruklarımı.
Buyruklarımı yerine getir ki, yaşayasın. Öğrettiklerimi gözbebeği gibi koru.
Onları yüzük gibi parmaklarına geçir, Yüreğinin levhasına yaz.
Bilgeliğe, ‘Sen kızkardeşimsin’, Akla, ‘Akrabamsın’ de.
Zina eden kadından, Yaltaklanan ahlaksız kadından seni koruyacak olan bunlardır’ (Süleyman’ın Özdeyişleri 7:1 – 5 ).
‘Sakın o kadına gönül vermeyin, Onun yolundan gitmeyin.
Yere serdiği bir sürü kurbanı var, Öldürdüğü kişilerin sayısı pek çok.
Ölüler diyarına giden yoldur onun evi, Ölüm odalarına götürür’ (Süleyman’ın Özdeyişleri 7:35-27).Anne babaların çoğu çocuklarıyla cinsellik hakkında nasıl konuşacaklarını bilmezler. Bundan utanç duyarlar. Buna rağmen, çocuklarla bu konuda konuşmak çok önemlidir.Eninde sonunda cinsellik konusuyla yüzleşeceklerdir. Yıllar geçtikçe çocukların karşı cinse duydukları ilgi gelişir. Bu alanda tümüyle eğitimsiz bir kişinin cinsel görgüyü, ahlaksızlığı bilmesi ve cinselliğin sosyal çizgilerini tanıması olanaksızdır.
Çocuklarımız bunu nasılsa düşünmeye başlayacaklar ve eninde sonunda aşık olacaklardır. Nereden bilgi edinecekler? Bu konuda edinecekleri bilgi nasıl bir bilgidir? Eğer eğitimi televizyona, dergilere, gazetelere, filmlere ve sokak arkadaşlarından duyduklarına bırakırsak, yanlış bir cinsellik anlayışına sahip olacakları açıktır. Bunun ardından evlilik dışı cinsel ilişki, sadakatsizlik, istenmeyen hamilelikler, giderek artan tutsaklık ve boşanma gelecektir. Filmlerin ve reklamların çoğu arzuların hemen giderilmesi gerektiğini ilan etmektedir. Çocukların kafaları, ‘Eğer kendini denetlersen tatmin olamazsın!’ ya da, ‘Evlenmeden önce deneyim kazanman gerekmez mi?’ gibi saçmalıklarla doldurulmaktadır.
Yukarıdaki Kutsal Kitap’taki metinde, oğlunu rasgele cinsel ilişkiye ve zinaya karşı uyaran bir babanın sözlerini okuyoruz. Süleyman’ın Özdeyişleri’nin 7. bölümü tümüyle bu konuya adanmıştır. 6. Bölümün ikinci yarısında anne ve baba oğullarını bu alanda uyarmaya başlarlar. Çocuklarımıza evlilik dışı cinselliğin günah olduğunu söylemekten çekinmeyelim. Bu alanda, olumsuzluğa karşı uyarıda bulunmak kadar olumlubir yaklaşım da önemlidir: Çocukların iyi bir evlilik yapması.
Çocuklarımızın eğitimi, gelecekteki işleri ve kilise yaşamlarının yanı sıra gelecekteki eşleri ve evlilikleri için de düzenli olarak dua etmek gereklidir. İleride evlenip evlenmeyeceklerini bilemeyiz. Pavlus’un sözünü ettiği bekarlık armağanına sahip olmaları da mümkündür. Evlilik içinde yaşanan cinsellik iyidir ve cinsel günahlar bağışlanabilir. Çocuklarımız bunları bilmelidir.
Bruce Narramore şöyle diyor: ‘İyi bir cinsel eğitimin başlangıç noktası ana babanın kendi bedenlerine ve cinselliklerine karşı sağlıklı bir tavırları olmasıdır.’ Ezgilerin Ezgisi bölümündeki ozan, kadının bedenini tanımlamaktan üzelliğini ve yetkinliğini renkli resimlerle dile getirmekten utanmıyor. Cinsellikle ilgili kısmımızda, Tanrı’nın bizi cinselliği ifade etme yeterliliğine sahip cinsel varlıklar olarak yarattığı gerçeğini uzun uzadıya incelemiştik. O halde bu konuya çocuklarımızla konuşmaktan utanmamıza gerek yoktur.
Acaba buna hangi yaşta başlasak? Oğullarımız 6-7 yaş civarında okula giderken hergün bir pavyonun önünden geçmek zorundaydılar. Bir akşam, uykuya dalmadan önce bu konu açıldı. Hergün çıplak kadın resimlerinin önünden geçmek çocuklarımızı etkilemişti. Bu konuyu bizimle birlikte konuşup dua etmeleri onları çok rahatlattı. Her yerde farklı yaşlardaki çocuklara cinselliği öğreten çeşitli kitaplar var. Bunlar, konunun açılmasına ve çocuklarınızla konuşmanın kolaylaşmasına yardımcı olacaktır.
Her zaman olduğu gibi, anne babalar olarak bizlerin nasıl bir örnek oluşturmamız büyük önem taşır. Karı ve koca birbirlerinin bedenlerine saygı gösteriyorlar mı? Karşılıklı güvenleri, sıcaklıkları ve hizmetkar tutumları var mı? Baba, kadınları ikinci sınıf ve akılsız yaratıklar olarak görüyorsa, oğul da kendi evliliğinde aynı tavırları takınacaktır. Anne, erkekleri zayıf, kaba, ilgisiz ve bencil olarak görüyorsa, aynı görüşü kızına aktaracak, o da bunu kendi evliliğine taşıyacaktır.
Ayrıca, bir çok ailede bu konulardaki konuşmalar daha çok yemeklerde yapılır. Biz ise bu tür fırsatları kasıtlı kullanmak isteriz. Bir çocuk eğitimi hakkında yazılan bir kitapta bir annenin öyküsünü okumuştum:
‘Oğullarımn biri banyodaydı.
Oğul: ‘Anne, harçlığımla bir seks dergisi almak istiyorum.’
Anne: ‘Seks dergileri mi?’
Oğul: ‘Çıplak resimlerin olduğu şu dergiler.’
Kısa bir tereddütten sonra Kutsal Kitap’ımı aldım ve küvetin yanına oturdum. Yaratılış 2:25’i ve 3:21’iokudum. Tanrı’nın günah işleyen ve bu nedenle çıplak olmaktan utanan insana giysiler verdiğini söyledim. Sonra da şöyle sordum: ‘Tanrı insanlar için giysiler yaptıysa, sen den çıplak insanları görmek istiyorsun?
Erkeklerde eşcinselliğin en büyük nedenlerinden biri baskıcı ve kontrolcü bir anne ve ilgisiz bir babadır. Başka bir deyişle, her erkek çocuğu aşırı derecede koruyucu ya da ısrarcı olmadan kendisini teşvik eden bir anneye ihtiyaç duyar. Babasının da ilgili bir kişi olması ve çocuğuna zaman ayırarak onu eğitmesi gereklidir.
Bazı şeylerin yanlış gittiğini gördüğümüzde harekete geçmek gerekli olabilir. Böyle durumlarda, ne yapmak istediğimize, harekete geçmek için asıl niyetimizin ne olduğuna karar vermeliyiz. Ayrıca bunu çocuklarımıza neden yaptığımızı da açıklamalıyız.
Çocuklarımızla konuşmamız ve onlara, kendilerine bazı sorular sorabilmeyi öğrenmek gerektiğini öğretebiliriz: ‘….partisine, toplantısına ya da filmine gitmek sağlıklı mı, sağlıksız mı? Yapıcı mı yıkıcı mı? Ayartıcı mı, masum mu? Neden gitmek istiyorum? Gerçekten gitmek istiyor muyum yoksa arkadaşlarım istiyor diye mi gidiyorum? Gitmem İsa’yı onurlandırıyor mu? Vicdanımda hiçbir rahatsızlık duymadan İsa’nın benimle gelmesini dileyebilir miyim?
Çocuklar, arkadaşlıklarla ilgili de aynı soruları kendilerine sormayı öğrenmelidirler. Tanrı’yı bu tür kararlara dahil etmelerini ve O’ndan öğüt almayı dilemelerini öğretelim.
Birlikte konuşmak için:
1.) Çocuklarınıza sağlıklı bir standarda bağlı kalmalarını nasıl öğretebilirsiniz?
2.) Açık ve dürüst olmalarına nasıl yardımcı olabilirsiniz?
23. Ocak 2009: 10:59 #31976AnonimPasif
Öncelikle cinselliği dini anlamda bir inceleyelim.
Ki herkes kuralları biliyor. Evlilik dışı cinsel ilişki yok. Peki ama neden? Şimdi de cevapları 2’ye ayıralım dinsel ve bilimsel.
Dinsel:Çünkü Tanrı öyle dedi,güvenli olan o. Din bize açıklama yapmasa bile yaptığı şey çok doğru. Cinsellikle bulaşan bir çok hastalık var.O zamanlar korunma yöntemlerinin de varolmadığını düşünerek hastalıkların yayılmasını engelleyeceğini söyleyebiliriz.
Bilimsel:
1-Nüfus
2-Sağlık
Bilim de din gibi evlilik dışı ilişkilerin çok da yararlı olmadığını söylüyor. Sosyal ve psikolojik anlamda insan sağlığına iyi gelse de AIDS gibi bazı hastalıklar bulaşabilir. Fakat korunma yöntemleriyle bu aşılırsa cinsellik insanın yaşaması gereken bir şey olarak yorumlanıyor. Din ve Bilim en başta burada ayrılıyor. Burdan sonrasını istediğiniz gibi yorumlayabilirsiniz. İster Din 2000 yıllık dersiniz, isterseniz kuralın zamanı olmaz, Tanrı korunma yöntemlerinin varolacağını bile bile bu kuralı çıkardı dersiniz.
Sıra geldi nüfusa. Bugünkü İsrail toprakları verimliydi.Çok da verimli olmasa bile insanlara yetecek kadardı. Zina ile insan sayısı çoğalınca kişi başına düşecek yiyecek sayısı azaldığı için zina bir kural olarak konulmuuş olabilir.24. Ocak 2009: 1:08 #31997AnonimPasifDeğerli Kardeşler,
HayQ arkadaşımız her ne kadar “Din bize açıklama yapmasa bile…” diye yazsa bile Kutsal Kitabı okuduğumuzda Tanrı’nın cinsellik konusunda açıklamadan da öte; bir standart koyduğunu anlayabiliriz. Bu standart sadece cinsel birleşmeyle bulaşabilecek hastalıklardan korunmamız için belirlenmemiştir. Bu Tanrı’nın hükmüdür!
Tanrı’nın ahlak standartını görmek için sizlerle birkaç ayet paylaşmak isterim:
İlk insan çiftini yarattığından itibaren Tanrı, ilk evlilik bağını oluşturduğu gibi cinsellik konusunda bilgilendirme yapmaya başlamıştı: “Adem de karısı da çıplaktılar, henüz utanç nedir bilmiyorlardı.” (Yaratılış 2:25). Evet, Adem ve Havva karı koca olmuşlardı ve bu aile yapısına uygun olarakta Yaratıcılarının ahlak yapılarını öğreneceklerdi. ilk başta çıplaklığın utanç verici bir şey olduğunu öğrendiler. Sonra bu çiftin utancı anlamaları için onları giydirdi “RAB Tanrı Adem`le karısı için deriden giysiler yaptı, onları giydirdi.”(Yaratılış 3:21).
Kutsal Kitabın ilerleyen bölümlerde yine Tanrı’nın cinsellikle ilintilistandartını vermeye başladığını anayabiliriz. Örneğin Lut ve kızlarının cinsel ahlaksızlığa düştüğünü görüyoruz. Burada ki anlatım Tanrı’nın sadece karı koca arasında gerçekleşebilecek bir cinsel ilişkinin normal olmayan yollarla yapıldığıdır.
Diğer bir örnek Yusuf’un, Potifar’ın karısının cinsel ilişki teklifini reddedişidir. Yusuf’un niye bu ilişkiyi red ettiğini yerinden okuyalım: “…Sen onun karısısın. Nasıl böyle bir kötülük yapar, Tanrı`ya karşı günah işlerim?” (Yaratılış 39:9). Ayetten anlaşılacağı gibi Tanrı kullarına kendi ahlaksal standartını vermektedir, öğretmektedir, açıklamaktadır. Yoksa Yusuf bir açıklama olmasa nereden bilcek böyle bir davranışın Tanrı’ya karşı günah olduğunu?
Tanrı’nın, Mısırdan çıkardığı halkına verdiği yasasını okuduğmuzda yine ahlaksal sandartını görmekteyiz: “Zina etmeyeceksin. ” ve “Komşunun evine, karısına, erkek ve kadın kölesine, öküzüne, eşeğine, hiçbir şeyine göz dikmeyeceksin.”
Ezgiler Ezgisi bölümünü okuduğumuzda şiirsel bir anlatımla sadece karı koca arasında geçen cinselliğin işlendiğini göreceğiz.
Yeni Antlaşma bölümünü incelediğimizde de Tanrı’nn cinselliğe nasıl baktığını görebiliriz: “Çünkü Tanrı bizi ahlaksızlığa değil, kutsal bir yaşam sürmeye çağırdı.” (1.Selanikliler 4:7).
Rab’bin esenliği artan ölçüde sizlerle olsun!
24. Ocak 2009: 18:19 #32006AnonimPasifSevgili Ankaralı…
Dinsel olarak açıklamışsın fakat bilimsel kısmını atlamışsın…Tanrı bunları söylerken cinsel korunma yöntemleri yoktu yazmıştım…Sence Tanrı ahlak adı altında bizim sağlığmızımı düşünüyordu sizce?24. Ocak 2009: 22:52 #32005AnonimPasifSayın HayQ,
Tanrı’nın cinselliğe bakış açısını bir önceki mesajımda açıklamaya çalışmıştım.
Tabiki bir Hristiyan olarak bilimin ne söylediğinden çok Tanrı’nın ne söylediğini önemsiyorum. Bu bağlamda açıklamalarım da bu yönde olmuştu.
Tanrı’nın bilginin ve bilgeliğin kaynağı olduğu gerçeğinden hareketle bilimin Tanrı Sözleriyle örtüştüğü rahatlıkla söylenebilir diye düşünüyorum. Bu nedenle bilim merkezli bir paylaşım yapmadım. Çünkü bilim sürekli değişim ve gelişim göstermektedir.
Örneğin yıllarca ders kitaplarında atomun parçalanamaz olduğu öğretilirken günlerimizde atom paramparça edildi. Bugün kesin doğru olarak kabul gören bilimsel bir açıklama günler sonra tam tersini doğru kabul edildiği yadsınamaz bir gerçektir. Bu nedenledir ki bilimi merkez alıp ona göre bir değerlendirme yapmak yanıltıcı olabilir; üstelik aynı konuda Tanrı’nın bir açıklaması, uyarısı ya da yasağı varsa tabiki Tanrı’nın söyledikleri bir Hristyan için gerçek olandır.
Anlaşılacağı gibi cinsellik konusunda bilimsel görüşün ne dediğinden çok Tanrı’nın ne dediği öncelikli olacaktır. Tanrı cinselliğin sadece eşler arasında geçen bir şey olduğuna dikkat çekiyor. Bu anlamda sizin bahsettiğiniz bilimsel korunmanın pek önem arz etmiyor. Kutsal Kitap sizin bahsettiğiniz “korunma yöntemleri” ile ilgili bir şey söylemiyor! Sizce neden?
Şimdi de sizin sorduğunuz sorunun yanıtını vermeye çalışacağım: Tanrı istemleri doğru ve gerçektir. İstemlerinnin tamamı da kendi yüceliği içindir. Yani bizim sağlığımızdan önce O’nun istemleri önemli. Tabiki bu istemlere uyarak biz insanların kazanımı olacaktır. Evlilik dışı cinsel ilişkinin verebileceği tüm olumsuzluklardan da uzak kalmış olacağız. Ama kendi kazanımlarımızdan önce Tanrı’ya yücelik vermek için O’nun buyruklarına uyacağız.
Sanırım bu paylaşımda neden bilimsel bir yaklaşımla cinselliği ele almadığım anlaşılmıştır!
Rab’bin bilgeliği ve hikmeti artan ölçüde sizlerin olsun!25. Ocak 2009: 14:39 #32015AnonimPasifBilim konusundaki görüşlerinize tam olarak katılamam.İlkokulda bize bilerek atom parçalanamaz dediler çünkü daha fazlasını anlayamazdık.Bize bunları öğrettikleri zaman atom bombası yapılmıştı.Çünkü atom bombası çekirdeğe etki eden gama ışının proton ve nötronları birbirinden ayırmasıyla olur.Ona bakarsak doğayı Hayvanlar-Bitkiler yerine hayvanlar-bitkiler ve insanlar diye işliyorduk.Bilim gözünüzün önüne kanıtları dayamışken onu inkar etmek bence hatadır.Ayrıca din ile bilim benim gözümde ayrı değil birdir.Din bilimsel yoldan kötülüğü kanıtlanmış şeyleri direk yasaklamış,o günkü insanların zeka seviyesini düşünerek onlara Tanrının neden onlara bunu yasakladığını açıklamaka yerine direk ceza ve tabu olarak koymuştur…Doğaya bakın lütfen,biz de doğanın bir parçasıyız.Hangi hayvan evleniyor?Benim evlenmeden cinsel ilişkide bulunmuş arkadaşlarımda var ve onlara anormal gözüyle bakmıyorum.
25. Ocak 2009: 21:07 #28638AnonimPasifHayQ;11977 wrote:Bilim konusundaki görüşlerinize tam olarak katılamam.İlkokulda bize bilerek atom parçalanamaz dediler çünkü daha fazlasını anlayamazdık.Bize bunları öğrettikleri zaman atom bombası yapılmıştı.Çünkü atom bombası çekirdeğe etki eden gama ışının proton ve nötronları birbirinden ayırmasıyla olur.Ona bakarsak doğayı Hayvanlar-Bitkiler yerine hayvanlar-bitkiler ve insanlar diye işliyorduk.Bilim gözünüzün önüne kanıtları dayamışken onu inkar etmek bence hatadır.Ayrıca din ile bilim benim gözümde ayrı değil birdir.Din bilimsel yoldan kötülüğü kanıtlanmış şeyleri direk yasaklamış,o günkü insanların zeka seviyesini düşünerek onlara Tanrının neden onlara bunu yasakladığını açıklamaka yerine direk ceza ve tabu olarak koymuştur…Doğaya bakın lütfen,biz de doğanın bir parçasıyız.Hangi hayvan evleniyor?Benim evlenmeden cinsel ilişkide bulunmuş arkadaşlarımda var ve onlara anormal gözüyle bakmıyorum.Sayin HayQ
cümlelerinizde kendi kendinizle celisiyor ve tutarsiz davraniyorsunuz.Öncelikle Bilim ve Din sizin gözünüzde ayri degil birdir sözünüze katilmak mümkün degil. Tanri’nin yasakladigi bir seyi bilim yasaklamiyor.Tanri evlilik disi iliskiyi zina sayiyor ve reddediyor.Bilim ise bu konuda insanlara serbestlik getirmistir.Hatta insanlara özgürlük getirmistir.
Sizin evlenmeden cinsel iliski kuran arkadaslarinizi “normal”görmeniz bizim icin de normaldir.Cünkü siz Tanri’nin düsüncesinden cok insanin düsüncesine göre hareket ediyorsunuz. ve siz de bu günahi normal görmekle bir tövbeye ihtiyac duymaktasiniz.Evlilik disi cinsel iliskiyi yasamis kisiler günah islemektedir.Ve Tanri bu tür iliskileri yasaklar.Ayrica hayvanlar bile bu konuda insanlara örnek teskil etmektedir.Hayvanlarin cogu eslerine sadiktir ve esleriyle ilgilenirler ve onlari aldatmazlar.Lütfen Tanri’nin düsüncesiyle Bilimi karsilastirmayalim.Bu armudun rengiyle Elmanin tadini karsilastirmak gibi alakasiz birseydir.
Esenlikler.25. Ocak 2009: 23:17 #32022AnonimPasifSayın HayQ,
Şu inancınızı tam olarak yazsanız da bizi merakta bırakmasanız artık!
Seninle hem Tanrı hem de bilim konusunda bakış açılarımız oldukça farklı.
Yazdığın “Bilim konusundaki görüşlerinize tam olarak katılamam.İlkokulda bize bilerek atom parçalanamaz dediler çünkü daha fazlasını anlayamazdık.Bize bunları öğrettikleri zaman atom bombası yapılmıştı.” tümcesi doğru değil. Bilim atomu parçalamadan önce bunu biimiyordu.
İnancını bilmediğimden bu konuyu fazla uzatmak itemiyorum. Fakat yazılarımızı takip edenlerin bizleri (Hristiyanları) bilimden uzak dindar kişiler olarak tanımasını istemiyorum. Bu nedenle kısa bir açklama getirip bu konuyu fazla uzatmak istemiyorum.
Tabiki bilim insanların yararınadır. Bilimle uğraşmak, bilimden sonuna kadar yararlanmak bir Hristiyan için önemli olmalı; oluyor da! Dünyada şimdiye kadar bilimsel keşiflerin, buluşların kimler tarafından yapıldığı konusu araştırıldığında sanırım gerçek açığa çıkcaktır. Kimin daha çok bilimle iç içe olduğu anlaşılacaktır.
Bilmin şimdiye kadar geldiği noktada tüm buluşları aslında Tanrı’nın sağlayışının anlaşılmasıdır. Bilmin hangi alanında olursa olsun (Fizik, Kimya, Biyoloji, Matematik, Astronomi…) araştırmacıların saptadığı (Doğrudur dediği) tüm bilimsel değerler Tanrı’nın bilgeliğidir. Örneğin Arşimet’in bulduğu ve adını verdiği şey aslında Tanrı’nın bir yaratılış kanunu değil de nedir? Bilim sadece Tanrı’nın yaratılışının sırlarını keşfetmektedir!
Tanrı Sözü bu anlamda bir bilim kitabı olmasa da asla bilimle çelişmez.
Sanırım ne demek istediğim anlaşılmıştır…
Rab, bilgeliğin ve hikmetin kaynağıdır!26. Ocak 2009: 11:06 #32028AnonimPasifKores kardeşim…
Ne yaptığını bilmiyorum sanma…Bende kendi bir ara sitelerde mod.dum.
Sizin çıkarlarınız dışında ve doğru bildiğinizi yıkabilecek bilgilere sahip birini sinirlendirmek istiyorsunuz.Kendinle çelişiyorsun demek en büyük sinirlendirmelerden biridir.Biriyle (zorla olmadığı sürece) kendi isteği dahilinde ilişkiye girmek Tanrıya ne zarar veriyor? Kutsal Kitabın tek evrensel olmayan sözünün bu olduğunu düşünüyorum…Sadece bu cümle zamanla geçerliliğini kaybetmiştir bence….Şimdi herkes aaa sen ne biçim Hristiyansın?Kutsal Kitaba resmen küfrettin diyecek…İmanımı sorgulamak size düşmez diyorum şimdiden.Her koyun kendi bacağından asılır…Bu düşüncem yanlışsa bırakın Tanrı beni cezalandırsın.Siz değil…
Sayın Ankaralı,bilim atomda tanecik sembolüne geçtiğinden beri atomun +,- ve 0 enberjiden oluştuğunu ve bunun parçalanabileceğini biliyordu.Sadece nasıl yapılabileceğini bilmiyordu.Bu yüzden çoğu zaman parçalanamaz diyorlardı belkide…Fakat siz ilköğretimde okuduğunuz zaman size parçalanamaz diye öğrettikleri zaman atomun parçalanabileceğini biliyorlardı(Eğer 88 yaşında değilseniz)26. Ocak 2009: 18:28 #32035AnonimPasifHayQ;11996 wrote:Şimdi herkes aaa sen ne biçim Hristiyansın?Kutsal Kitaba resmen küfrettin diyecek…Kesinlikle ben size böyle birşey demeyeceğim, çünkü Cinsel sapkınlığı hoş gören, Artık Tanrı’nın bu kararının hükmü kalkmıştır diyen birinin Hristiyan olmayacağını biliyorum,
2.Petrus 3: 9 Bazılarının düşündüğü gibi Rab vaadini yerine getirmekte gecikmez; ama size karşı sabrediyor. Çünkü kimsenin mahvolmasını istemiyor, herkesin tövbe etmesini istiyor.
Lütfen bundan sonra yazarken Ben Hristiyanım ve Hristiyanlık’ta bu vardır demek yerine, “Ben kendimi Hristiyan olduğumu sanıyorum ve Bana göre böyledir” diyerek yazınız.
(Sadece bir ricadır bu)26. Ocak 2009: 22:17 #32039AnonimPasifHayQ;11996 wrote:Kores kardeşim…
Ne yaptığını bilmiyorum sanma…Bende kendi bir ara sitelerde mod.dum.
Sizin çıkarlarınız dışında ve doğru bildiğinizi yıkabilecek bilgilere sahip birini sinirlendirmek istiyorsunuz.Kendinle çelişiyorsun demek en büyük sinirlendirmelerden biridir.Biriyle (zorla olmadığı sürece) kendi isteği dahilinde ilişkiye girmek Tanrıya ne zarar veriyor? Kutsal Kitabın tek evrensel olmayan sözünün bu olduğunu düşünüyorum…Sadece bu cümle zamanla geçerliliğini kaybetmiştir bence….Şimdi herkes aaa sen ne biçim Hristiyansın?Kutsal Kitaba resmen küfrettin diyecek…İmanımı sorgulamak size düşmez diyorum şimdiden.Her koyun kendi bacağından asılır…Bu düşüncem yanlışsa bırakın Tanrı beni cezalandırsın.Siz değil…
Sayın Ankaralı,bilim atomda tanecik sembolüne geçtiğinden beri atomun +,- ve 0 enberjiden oluştuğunu ve bunun parçalanabileceğini biliyordu.Sadece nasıl yapılabileceğini bilmiyordu.Bu yüzden çoğu zaman parçalanamaz diyorlardı belkide…Fakat siz ilköğretimde okuduğunuz zaman size parçalanamaz diye öğrettikleri zaman atomun parçalanabileceğini biliyorlardı(Eğer 88 yaşında değilseniz)Bak sevgili HayQ
1.Senin daha önce bilmem nerede mod olman umurumda bile degil.Senin burada Tanri Söz’üne uygun yazip yazmadigini ölcü aliyorum.
2.Bir baska yazinda da benim ne yapmaya calistigimi kendince yorumlamissin.Böyle kelime oyunlarini sürdürmeye devam edersen yazilarini yayinlayip yayinlamama konusunda daha dikkatli olacagim.
3.Burada kimseyi,sindirmeye,sinirlendirmeye ve kücültmeye calismiyoruz.O sizin hüsnü kuruntunuzdur.
4.Varsa bilgilerinizden yararlanmaya ve bereket almaya sonuna kadar variz ve simdiye kadar cok sayida degerli kardesin yazilarindan bereket aldik.Ama buraya sacma sapan bazi düsüncelerinizi bize bilgi diye yutturmaya ve benceyle baslayan Kutsal Kitap gerceklerinden yoksun yorumlarinizi kabul edecegimizi saniyorsaniz YANILIYORSUNUZ.
5.Ben de aynen Yitro kardesim gibi yavas yavas sizin bir HRISTIYAN olamayacaginiz fikrine kendimi kaptirdim.Cünkü Hristiyan olan biri evlilik disi iliskilerin Tanri’nin gözünde Zina oldugunu tartismaya acik kapi birakmayacak kadar acik bir sey oldugunu IYI BILIR.
6.Kutsal Kitap’la celisen seyler yazip,Kutsal Kitap’taki ayetin evrenselligini kaybettigini söyleyeceksin(kendini cok akilli saniyorsun) sonra da cikip imanimi sorgulamayin veTanri benim cezami versin diyerek iyice sacmalayacaksin.Iste bu yüzden seni bal gibi Sorgulayip Yargilayabiliriz.Cünkü sen ya hristiyan biri degilsin ya da hristiyanligini unutmus birisin.Tövbe edip Tanri’ya dua etmen lazim.
Herseye ragmen sana Rab’den esenlik,lütuf ve merhamet diliyorum.26. Ocak 2009: 22:21 #32040AnonimPasifHayQ,
Bu siteye her inançtan katılım olmaktadır. Katılımcılar dürüst davranıp inançlarını saklamaması gerekir. Bu bir ahlak sorunudur….
Kendini Hristiyan diye tanıtıp, Hrstiyanlık hakkında uydurma, gerçek dışı şeyler yazarak bu siteyi yeteri kadar meşgul ettin. Dürüst ve ahlalı davranmadın. Deşifre oldun nasıl olsa; site yönetimi sana yasak koymadan efendi efendi aramızdan çekilsen artık diyorum! Ne dersin?
27. Ocak 2009: 12:10 #32053AnonimPasif1)Başka bir yerde mod.dum demek size kötü birşey değildi.
2)Kelime oyunlarının ne olduğuunu konuyu başka bir noktaya nasıl çekmeniz gerektiğini benden daha iyi bilirsiniz ;)
3)Cevaplayamadığın konuların surlarını yıkamıyorsunuz,ufak bir çatlak varsa hemen oraya saldırıyorsunuz.Bu açık seçik ve net.
4)Demin önce söylediğim şeyi işte şimdi yaptınız.Kutsal Kitap ışığından yoksunsun diyorsunuz.Daha önceki mesajımda sadece bu konu hakkında Kutsal Kitaba karşı zıt düşündüğümü açıklamıştım.Sadece bir zayıf konuyu bulup benim Hristiyan olmadığımı ima ediyorsunuz.Siz günahsızmısınız?Tek bir madde yüzünden Hristiyan olmadığıma kanaat getirebilirsiniz.Gerçekleri öğrenmemek istemeniz benim suçum değil ben burda gerçekleri yazıyorum.Duymak istediklerinizi değil.Beni taşlamaya devam edin.Bundan alınmıyorum.”Meyve veren ağacı taşlarlar”…”İsanın önüne zina yapmış bir kadın getirdiler.Onun öldürülmesini istediler.İsa onlara şöyle dedi “Aranızda kim günahsızsa ilk taşı o atsın.”bunlar sanırım sizinn için yeterli.Ankarali kendinle çelişiyorsun.Buraya gelenlerin dürüst olmaları ve inançlarını saklamamaları gerekir.Evet şuan gerçek firkimi söylüyorum diye söylemediğiniz laf kalmadı.İstersem sizin gibi olup,evet yaa zina çok büyük günah %100 karşıyım derdim.Fakat gerçek düşündüklerimi söylediğim için siteden atmakla tehdit ediyorsunuz.
Bunun için sabırsazlındığınızın farkındayım.Birçok konudaki cevaplarıma cevap vermemeniz.Ve bunun karşsında çılgına dönmenizi,gerçekleri hazmedememinizi anlamıyor değilim.En ufak kıvılcımda beni siteden atmak için can atıyorsunuz.Muhalefete karşısınız.Sizin gibi düşünmeyenlerden hiç hoşlanmıyorsunuz.
Eğer siz çok dürüst olsaydınız tehdit yerine cevap aramakla uğraşırdınız.Cevaptan kastım düzgün ve açık bigliler.Ezberlenmiş birkaç cümle değil.27. Ocak 2009: 15:09 #32060AnonimPasifHayQ,
Hala inancının Hristiyanlık olmadığını söylemeyerek dürst olduğunu mu savunuyorsun?
Burada sanki Hristiyanmışsın gibi bir hava yaratarak Hristiyanlıkla ilgisi olmadığı halde başka inançların öğretilerini “Bu gerçektir” diye lanse etmen ahlaksızlıktır! Ben ahlaklı ve dürüst olmaktan yanayım. Bu bağlamda sana söylemediğim laf tabiki kalmayacak. Bence bu gibi ciddi konularda kibar olmak yerine kararlı olmaktan yanayım.
Bu siteye kendi görüşleriyle gelen kişi sadece sen değilsin. Dikkat edersen onlara sana davrandığımız gibi davranmıyoruz. Sende dürüst olabilseydin, ciddiye alıp dinlerdik. Üstelik bu site herkesin görüşlerini sınırsızca aktarımda bulunacağı bir site değil. Bu sitede sadece ve sadece Hristiyanlık inancı ile ilgili konular konuşulur. Başka inançların öğretilerine izin verilmez. Sen dürüst bir şekilde “Ben böyle düşünüyorum” demedin ki! Sanki bir Hristiyanmış gibi öğretmeye çalıştın. Sadece biz Hristiyanlar değil, başka inançtaki kişilerde senin dürüst olmadığını anlamışlardır!
Bu sitede aranan ve beklenen dürüstlük ve ahlak temel nitelikleridir. Belki bu cümle sana ağır gelmiş olabilir.
Bir başka konu da “Birçok konudaki cevaplarıma cevap vermemeniz.Ve bunun karşsında çılgına dönmenizi,gerçekleri hazmedememinizi anlamıyor değilim.” diye yazmışsın ya!
Sen soru mu sordun da yanıt alamadın bizlerden? Senin isteğin senin gibi düşünmemiz, Ancak senin düşünceni destekler yanıtları kabul ediyorsun. “Evet zina iyi birşeydir” dememizi,”Hristiyan meshepleri siyasidir”;”Martin Luther Osmanlı ajanıdır” falan dersek seninle anlaşırız. Hiç bir değeri olmayan araştırmaları “Doğrudur!” dayatmana kusura bakma ama ne sabır gösterebilirim; ne de ciddiye alırım.
Sanıyorum yazdığın bu “Bilim konusundaki görüşlerinize tam olarak katılamam.İlkokulda bize bilerek atom parçalanamaz dediler çünkü daha fazlasını anlayamazdık.” açıklama tüm katılımcılarında sabır gösteremeyeceği ve ciddiye almayacağı bir açıklamadır. Yazdığın bu “Gerçekleri öğrenmemek istemeniz benim suçum değil ben burda gerçekleri yazıyorum.” tamamen uydurma ve yanlı fikirlerdir. Yani sen “bu doğrudur” demenle ileri sürdüklerin malesef “Doğru” olmuyor!
Seni, kendi doğrularınla başbaşa bırakıyorum…
27. Ocak 2009: 15:48 #32061AnonimPasif@Ankarali 12010 wrote:
HayQ,
Bu siteye her inançtan katılım olmaktadır. Katılımcılar dürüst davranıp inançlarını saklamaması gerekir. Bu bir ahlak sorunudur….
Kendini Hristiyan diye tanıtıp, Hrstiyanlık hakkında uydurma, gerçek dışı şeyler yazarak bu siteyi yeteri kadar meşgul ettin. Dürüst ve ahlalı davranmadın. Deşifre oldun nasıl olsa; site yönetimi sana yasak koymadan efendi efendi aramızdan çekilsen artık diyorum! Ne dersin?
Rab’de çok değerli Ankarali kardeşim
Sizinle hem fikirim ve yazdıklarınızdan dolayı Rab sizi bereketlesin ve Amin diyorum,
Kuzu postuna bürünen KURT’lara dikkat
-
YazarYazılar
- Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.