Çocuk Vaftizi
- Bu konu 9 izleyen ve 36 yanıt içeriyor.
-
YazarYazılar
-
23. Ekim 2008: 20:17 #31382AnonimPasifBURÇ;10599 wrote:Devam… Harika bir yoldayız… Kutsal yazıları konuşmayalım, kutsal yazıları tartışmayalım ve tüm bunları Rabde bereket için yapalım (!)…
Her gün büyük kayıplardayız… Gerçekten imanı tam olan kardeşlerimiz teker teker gitmekteler… İlk başta sonsuzdiren gitti, sonra fırat çölgeçen gitti, şimdi de Ankaralı…
Küsmek, yazmamak, forumdan ayrılmak tamamen kişisel tercihtir diyip yaptıklarımızı görmeyelim ve kendimizi avutalım…
Sayin burc son cümlenizde tam olarak kimi ve neyi kastettiginizi anlayamadim.
Burdan kimsenin kaybolmasini ve gitmesini istemem ve gitmelerine sevinmem.Ama kimseleri de zorla burda tutmaya gerek yok.Hizmet etmek isteyenler sevincle ve isteyerek kalsinlar.Bu hizmetleri Rab icin yapacaklar bu sitenin kurucularina degil..Bunu artik bazi kisilerin anlamasi gerekiyor.Her isimize gelmeyen ve benim dedigim olacak yoksa ben yokum deyip rest cekmelerden artik sıkılmaya basladim.Bilgileriniz varsa buyrun Kutsal Kitap’tan referanslarla aciklayin insanlar aydinlansin ve bereketlensinler.Ama bazi yazilariniza katilmadiklarinda da küsüp gidilecekse yapacak bir sey yok.
Rab sevincle hizmet eden ve alcakgönüllülükle hareket edenleri bereketlesin.24. Ekim 2008: 17:41 #31393ArmaganAnahtar yöneticiMesih’te Çok değerli kardeşlerim,
Yurtdışında bulunmam nedeniyle yeterince zaman ve fırsat bulamadığım için Forumdaki konuları ve yazıları takip edemiyorum. Ama fırsat bulabıldiğimde giriyor ve yazılarınız için teşekkür ediyorum. Rab herbirinizin hizmetini bereketlesin. RAbde herbirinizi çok seviyor herbiriniz için Rabbimizden güç, cesaret, bereket ve esenlik diliyorum.
Forum bir tartışma platformudur ve herkesin her zaman bizimle aynı fikirde olması gerektiğini, bizim gibi düşünmesi gerektiğini ne söylüyoruz ne de daha önce söyledik. Koreş kardeşimizin de çok güzel tesbit ettiği gibi, bir düşünce, bir öğretiş varsa, bunun karşı düşüncesinin de aynı şekilde konuşulup tartışılması en doğru olanıdır. Yoksa her şey tek taraflı ve önyargılı olarak değerlendirilebilir.
Ankaralı kardeşimiz kendi anlayışına göre kendisini haklı görebilir. Ona karşı düşünenler de olacaktır. Ama bence her öğretişimizin temelini Kutsal Kitap oluşturmalıdır. Kutsal Kitapta sözü edilmeyen konuların nasıl yorumlanacagını da yine bence imanlılara ve yerel kiliselere bırakmamız en doğrusu olacaktır. Her konuda her zaman aynı görüşte olmayacağız. Karşılıklı saygı ve anlayış çerçevesinde kalarak birbirimize katlanmayı ve birbirimizi taşımayı öğrenmemiz gerektiği kanısındayım.
Suna’nın Ankaralı kardeşimize cavaben yazmış olduğu yazıda suçlamalar ve bu kadar alınacak veya küsecek unsurlar görmedim. Lütfen daha esnek ve alçakgönüllü bir yaklaşımla RAbbin önünde duralım ve tüm konuyu O’nun ellerine bırakalım.
Bu tür tartışmalar her zaman olacaktır. Ama eleştirildiğimizde nasıl bir tepki göstereceğimiz konularında RAbden bize lütuf göstermesine de çok ihtiyacımız olduğu kanısındayım..
Birbirinizi sevin.. TAnrı Mesihte bizi bağışladığı gibi birbirinizi bağışlayın.
RAbbimiz İsa Mesih’in esenliğinde kalın!
24. Ekim 2008: 18:56 #31394AnonimPasifKores;10606 wrote:Sayin burc son cümlenizde tam olarak kimi ve neyi kastettiginizi anlayamadim.Değerli Kores cevabınızdan söylemek istediklerimi gayet net bir şekilde anladığınızı görüyorum.
Kores;10606 wrote:Her isimize gelmeyen ve benim dedigim olacak yoksa ben yokum deyip rest cekmelerden artik sıkılmaya basladim.“Efendim eğer sıkılmış iseniz kapı oradadır, çekip gidebilirsiniz” der isem bu benim haddime yakışır bir şey mi olur? Haddimi aşmamdan da önce kardeşliğimize yakışır mı? Yakış derseniz bizim kardeşliğimiz sadece sözde kalmış olur.
Kores;10606 wrote:Bunu artik bazi kisilerin anlamasi gerekiyor…Bilgileriniz varsa buyrun Kutsal Kitap’tan referanslarla aciklayin insanlar aydinlansin ve bereketlensinler.Konunun kiliselerle, mezheplerle uzaktan yakından hiç bir alakası yoktur. Bunu iddia etmek, mezhepçilik yapıp, karşıt görüşleri karalamaktan başka bir şey değildir. Ankaralı kardeşimiz neden bebek vaftizinin gerekli olduğunu Kutsal Kitap ışığında açıklamıştır. Sünnet örneğini vermiş, sünetin çocuklara yapıldığını belirtmiş, Mesih’in hayatını buna örnek göstermiş ve yeni antlaşmada da sünetin yerini vaftizin aldığını belirtmiş ve bunları yazarken bir hikaye kitabını referans almamış. Referansı Kutsal Kitapmış. Sadece son mesajı okuyorsanız, son mesaja gelene kadar hangi süreçlerden geçildiğini ve neler yazıldığını incelemiyorsanız kusurabakmayın ama burada bi mantık hatası var demektir.
24. Ekim 2008: 20:15 #31396AnonimPasifBirazda bebek vaftizine olumlu olarak bakmayı deneyelim mi…
Bir bebek yerine bizler eğer kararlar alabiliyorsak.
İçimizdeki Kutsal Ruh’un ateşini, bebeklerin de yaşamasını istiyorsak.
O’nların da sonsuz yaşama kavuşmasını arzu ediyorsak,
Bebeklerimizi, kendi kararlarımızla vaftiz etmeliyiz gibi görünmekte.
Bu bizim istegimizdir ama.
Bizler kendi bebeğimizi vaftiz ettiğimiz gibi, neden başka bebekleride vaftiz etmeyelim sorusu aklıma gelmekte.Mat.28: 19 Bu nedenle gidin, bütün ulusları öğrencilerim olarak yetiştirin; onları Baba, Oğul ve Kutsal Ruh’un adıyla*fx* vaftiz edin;
Bu ayette iki emir var bizler için.
Ögrencim olarak yetiştirin ve vaftiz edin.
Ne dersiniz yetiştirmeden vaftiz etsek sadecee.
Olurmukiii.
Ben razıyım doğumhanede ücretsiz görev almayaaaa.
Gece gündüz hizmet etmeye.
Her bebeği orada vaftiz eder.
Mühürlerim.
Ne dersiniz, sizde razı mısınız?
Bumudur acabaaa…Farklı bir gözle bakmanızı sağlamak istedim sadecee.
Sevgiyleeee
24. Ekim 2008: 21:08 #31398AnonimPasifBURÇ;10632 wrote:Değerli Kores cevabınızdan söylemek istediklerimi gayet net bir şekilde anladığınızı görüyorum.Sevgili Burc neyi anlayip neyi anlamadigima birakin da ben karar vereyim.Mesela son cümlenizi okuyunca ne demek istediginizi simdi daha iyi anliyorum.Siz benden daha genc ve zekisiniz.Kusura bakmayin bazi seyleri hemen kavrayamiyorsam..
“Efendim eğer sıkılmış iseniz kapı oradadır, çekip gidebilirsiniz” der isem bu benim haddime yakışır bir şey mi olur? Haddimi aşmamdan da önce kardeşliğimize yakışır mı? Yakış derseniz bizim kardeşliğimiz sadece sözde kalmış olur.
Mesih’i seven ve alcakgönüllülükle yolunda giden herkes ayrimsiz kardesimdir.Bakiniz kardesim ben bazı kişilerin tavrindan sıkıldıgımı söyledim.Cekilip gidecegimi degil.Siz bana kapi orda cekip gidebilirsiniz demeyecek kadar haddini bilen ve kardeslik baglarina önem veren bir kardesimsiniz.
Konunun kiliselerle, mezheplerle uzaktan yakından hiç bir alakası yoktur. Bunu iddia etmek, mezhepçilik yapıp, karşıt görüşleri karalamaktan başka bir şey değildir. Ankaralı kardeşimiz neden bebek vaftizinin gerekli olduğunu Kutsal Kitap ışığında açıklamıştır. Sünnet örneğini vermiş, sünetin çocuklara yapıldığını belirtmiş, Mesih’in hayatını buna örnek göstermiş ve yeni antlaşmada da sünetin yerini vaftizin aldığını belirtmiş ve bunları yazarken bir hikaye kitabını referans almamış. Referansı Kutsal Kitapmış. Sadece son mesajı okuyorsanız, son mesaja gelene kadar hangi süreçlerden geçildiğini ve neler yazıldığını incelemiyorsanız kusurabakmayın ama burada bi mantık hatası var demektir.
Sayin Burc konunun tabiki kiliseler ve mezheplerle cok yakin bir ilgisi var.Bunu nasil da göremiyorsunuz?? Ankarali kardesin Kutsal Kitap isiginda bebek vaftizini acikladigini yazmissiniz.Kendisi bu konuda sünneti vaftizle ayni kefeye koyarak yorum yapmistir.Bu mudur Kutsal Kitap acisindan konuya yaklasmak? O zaman ben de sizin Sevgili kardesimiz Sarkis Pasaoglu’nun bebek vaftiziyle ilgili yazisini okumadiginizi veya anlamadiginizi söylersem beni affedin.Ankarali’nin vaftiz konusundaki tüm yazilarini bastan sonuna kadar okudum ve baska yerlerde de bebek vaftiziyle ilgili yazilari zaman buldukca okuyorum. Bu konuda hic de sizin sandiginiz gibi bilmeden konusmuyorum.Yani burda yapilan bir mantik hatasi yoktur.
Degerli Burc, kardes diye bildigimiz ve sevdigimiz hic kimsenin aramizdan ayrilmasi bizleri sevindirmez.Onlarin paylasimlarindan bereket aliyoruz, mutlu oluyoruz.Ama bu demek degildir ki onlarin her yazdiklarina da katilacagiz.Bir konuda anlasamadik diyerek cekip gidecek miyiz? Öyle olsun! Ben gitmiyorum.Burdayim.Rab dilerse hizmet etmeye devam edecegim.
Rab sizi bereketlesin.
25. Ekim 2008: 13:21 #31417AnonimPasifDeğerli kardeşim konunun mezheplerle hiç bir alakası yoktur. Bu tarz söylemlerin mezhepsel öğretilerden kaynaklandığını düşündüğümüzden dolayı zaten buralara kadar geldik!
Baktığınız zaman üç mezheptende bebek vaftizini onaylayanlar vardır. Eğer davamız mezhepler olsaydı presbiteyenler protestan olarak bebek vaftizi yapmazlardı.
Kutsal Kitabı alırız okuruz yorumlarız… siz bir cümleyi okurken bir şey anlarsınız ben bir cümleyi okurken bambaşka bir şey anlarım. Bunun mezhep öğretileriyle, kiliseden edindiğimiz bilgilerle bir alakası yoktur. Direk yorum farkıdır.
Misal, daha önceki sohpetlerimize dayanarak sizin mezhep kavramını red ettiğinizi ve doğuştan katolik olmanıza rağmen, şuan için mezhepsiz olduğunuzu biliyorum.
Ama söylemleriniz direk protestan öğretileridir. Peki… Böyle bir durumda sizi protestan kilisesinin bir ferdi olarak görsem, sizi kutsal kitap yerine bireylerin (örneğin luther, calvin vs…) yorumlarını dinlemekle suçlasam bu yerinde bir eleştirme olur mu? Kesinlikle olmaz! Siz bir bireysiniz… Sizin bir görmüşlüğünüz, geçirmişliğiniz, okumuşluğunuz vardır… Ve bunlar sonucunda hür iradenizle bir şeyleri savunmaktasınızdır… İnsanlar bir hiçtir, kiliseleri dinler, bireylerin sözleriyle hareket eder demek insan zekasına bir hakarettir.
Bakın değerli kardeşim, bebek vaftizini yada herhangi bir konuyu mezheplerle sınırlandırmayalım… çünkü üç mezheptende sizin gibi düşünenler ve düşünmeyenler vardır… ve herşeyden önemlisi bir insan kutsal kitapı okuyup bir yorum getirdiğinde “sen kutsal kitabın dışında davranıyorsun”, “sen rabbin yolundan ayrılmışsın” demeyelim… bu tarz söylemler sevgiden ve rab yolundan uzaktır…
haftalar önce bu konuya ikonalar konusunda deyinmiştim… yapmayın, etmeyin, yazıktır, günahtır demiştim… itiraz ettiniz… sırf siz değil buradan bir çok insan itiraz etti… kendimizi rab yerine koyup bireyleri dinsizlikle imansızlıkla putperestlikle kutsal kitap dışı hareket etmelerle suçladık… ne oldu sevgili kores? bu tarz söylemler ve bu tarz söylemleri devam ettirmemiz bize ne kazandırdı? tek bir şey kazandırdı, oda kalp kırıklıkları!
25. Ekim 2008: 15:25 #31418AnonimPasifhalleluya;10593 wrote:İman etmemiş bir kişi VAFTİZ olabilirmi?Değerli kardeşim sizin sorunuza bir soruyla karşılık vermek istiyorum. İman etmiş ama vaftiz olmamış kişi kurtulabilir mi?
İman herşeydir…
Bir insanın eğer imanı var ise o kişi doğrudan Tanrı’nın oğlu sayılır ve kurtulur. Dolayısıyla imanımız kurtulmamızı ya da kurtulmamızı belirleyecek olan tek şeydir.
Peki bir kişi vaftiz oldu ve imansız diyelim… Bu kişi kurtulabilir mi? Kesinlikle kurtulamaz!
Özetle, bizim kurtuluşumuzu belirleyen tek ve yegane şey imanımızdır. Kiliseye gidiyor olmamız, vaftiz olmamız bizi kurtarmayacaktır… Bizi kurtaracak olan tek şey imandır. İsa’nın Rabliğine ve kurtarıcılığına iman ediyor muyuz etmiyor muyuz?
Dolayısıyla… Vaftiz sadece görsel bir imgedir. Bizi kurtuluşa götürmez. Vaftiz güzel ve doğru bir şeydir ama kurtuluşumuz için şart olan bir şey değildir. Dolayısıyla vaftizde imanın aranıp ya da aranmaması gerekmemektedir.
Ben bu konuda bu şekilde düşünüyorum, hatalı ya da doğru olabilirim…
25. Ekim 2008: 17:26 #31419AnonimPasifSevgili Burç kardeşim.
İlginize teşekkürler
Ama
Konu başlıgı ÇOCUK VAFTİZİDİR.
Bu soruyu bebekler açısından yanıtlamak gereklidir.
Gereken yanıtlar alınmıştır,sevgiyleee
25. Ekim 2008: 19:27 #31422klausAnahtar yöneticiSevgili Burç kardeşim, ben de bu konuda seninle aynı fikirdeyim.
Ben bir protestan bayan olarak bebek vaftizi konusunda esnek düşünüyorum. Bebeklerimizi doğar doğmaz vaftiz etsek ne olur? Sonuçda yargı günü yüreklerimizi Rab İsa yargılayacak.
O gün bize Rab ” Neden böyle yaptın bilmez misin bu kutsal kitapta yoktur ” mu der ?
Yoksa ” Neden böyle yaptın bilmez misin bu günahtır mı ” der ?
Benim İsam eminim ki şöyle der ” Ne yaptıysan imanın için yaptın sevgili oğlum, sevgili kızım ” der ve sevgiyle , şefkatle bakar.
Evet bizim Rabbimiz bunu der. Madem öyle , biz insanoğlu kimiz ki başkalarını yargılayalım ? Ve neden Rabbin adına konuşup yorum yapalım ki ?Esenlikle kalın sevgili kardeşler.
Rabde kalın, Sevgide kalın.25. Ekim 2008: 20:46 #31423AnonimPasifhalleluya;10670 wrote:Sevgili Burç kardeşim.İlginize teşekkürler
Ama
Konu başlıgı ÇOCUK VAFTİZİDİR.
Bu soruyu bebekler açısından yanıtlamak gereklidir.
Gereken yanıtlar alınmıştır,sevgiyleee
Değerli kardeşim bende cevabı bebek vaftizi için vermiştim zaten :)
Yani vaftiz için (bebeklerde bulunmayan) bilinç ya da iman aranmaz. Çünkü vaftiz bizim kurtuluşumuzu sağlamaz. Bizim kurtuluşumuzu iman sağlıyacaktır.
Bilinçli bir şekilde iman ettikten sonra biz zaten kurtulmuşuzdur… Vaftize gerek kalmamıştır…
Yapılması elbetteki iyi bir şeydir ama belirttiğim gibi vaftiz bizim kurtuluşumuzu belirleyecek bir şey değildir ve böyle bir ortamda da bilinç yada iman aranması (ve bu arananların bulunamamasında dolayı bebeklere vaftiz yapılmaması) bence mantıken yanlıştır.
KAYRAM;10674 wrote:Sevgili Burç kardeşim, ben de bu konuda seninle aynı fikirdeyim.
Ben bir protestan bayan olarak bebek vaftizi konusunda esnek düşünüyorum. Bebeklerimizi doğar doğmaz vaftiz etsek ne olur? Sonuçda yargı günü yüreklerimizi Rab İsa yargılayacak.
O gün bize Rab ” Neden böyle yaptın bilmez misin bu kutsal kitapta yoktur ” mu der ?
Yoksa ” Neden böyle yaptın bilmez misin bu günahtır mı ” der ?
Benim İsam eminim ki şöyle der ” Ne yaptıysan imanın için yaptın sevgili oğlum, sevgili kızım ” der ve sevgiyle , şefkatle bakar.
Evet bizim Rabbimiz bunu der. Madem öyle , biz insanoğlu kimiz ki başkalarını yargılayalım ? Ve neden Rabbin adına konuşup yorum yapalım ki ?Esenlikle kalın sevgili kardeşler.
Rabde kalın, Sevgide kalın.Size kesinlikle sonuna kadar katılıyorum. Önemli olan mantıktır… Yani bir şeyi neden ve niçin yaptığındır…
Bana göre bebek vaftizinin eleştirilmesinin mantıklı tek bir sebebi olabilir oda Hristiyan toplulukların dejenere olmamasıdır. Yani bebeklikten vaftiz olan bir insan yaşı ilerledikçe Hristiyanlıktan çıkabilir ve sergilemiş olduğu tutumlarla topluluğunu dışarıya karşı kötü tanıtabilir. Bana göre bebek vaftizinin tek dez avantajı budur. Ama bu dez avatajda tamamiyle dünyevi bir şeydir ve ruhla, kutsallıkla uzaktan yakından hiç bir ilgisi bulunmamaktadır…
25. Ekim 2008: 21:13 #31426AnonimPasifBURÇ;10669 wrote:İman herşeydir…Bir insanın eğer imanı var ise o kişi doğrudan Tanrı’nın oğlu sayılır ve kurtulur. Dolayısıyla imanımız kurtulmamızı ya da kurtulmamızı belirleyecek olan tek şeydir.
Peki bir kişi vaftiz oldu ve imansız diyelim… Bu kişi kurtulabilir mi? Kesinlikle kurtulamaz!
Özetle, bizim kurtuluşumuzu belirleyen tek ve yegane şey imanımızdır. Kiliseye gidiyor olmamız, vaftiz olmamız bizi kurtarmayacaktır… Bizi kurtaracak olan tek şey imandır. İsa’nın Rabliğine ve kurtarıcılığına iman ediyor muyuz etmiyor muyuz?
Dolayısıyla… Vaftiz sadece görsel bir imgedir. Bizi kurtuluşa götürmez. Vaftiz güzel ve doğru bir şeydir ama kurtuluşumuz için şart olan bir şey değildir. Dolayısıyla vaftizde imanın aranıp ya da aranmaması gerekmemektedir.
Ben bu konuda bu şekilde düşünüyorum, hatalı ya da doğru olabilirim…
Söylediklerinin hepsine aynen katılıyorum sevgili kardeşim. Bizi kurtaran yalnız imanımızdır, vaftiz değil. İmanımız yoksa eğer, vaftiz olmak, düzenli olarak kiliseye gitmek bizi kurtarmaz. İsa Mesih’e iman ediyorsak ve günahlarımızdan dönerek tövbe edip O’nu Rab ve kurtarıcımız olarak yaşamımıza almışsak kurtulacağız. VAFTİZ KURTARMAZ, AMA İMANDAN SONRA ATILACAK İKİNCİ BİR ADIMDIR!
Sevgiler
Suna26. Ekim 2008: 0:06 #31424AnonimPasifSevgili kardeşlerim.
Polemiği sevmediğimi ve birebir bir tartışmanın içerisine girmek istemediğimi belirtmek isterim.
Suna kardeşim, bu konuda:
Kutsal Kitap ışığında bebek vaftizi başlığıyla
Sarkis PAŞAOĞLU nun yazısını bizlerle paylaşmıştır.
Okuyunuz lütfen.
Katılmadığınız bir görüş içermekteyse eger oradaki paylaşım ve fikirler.
Sizlerde Kutsal Kitap ışıgında, ışıgınızı yansıtınız.
Aykırı olan düşüncelerinizide yine Kutsal Kitap ışığında bizlere yansıtınız ki,
Bizleride düşünceye sevkedebilesiniz.
Bence, bana göre, ben olsam, mantıken gibi başlayan cümleler, benliğin işleridir.http://www.hristiyanturk.com/showthread.php?t=4454
İnceleyiniz lütfen,
Birçok konuda deyatlı bilgi alacagınız kanısındayım.Sevgiyleee
26. Ekim 2008: 10:27 #31430klausAnahtar yöneticiSevgili halleluya demişsiniz ki ;
” Sarkis Paşaoğlunun yazılarını okuyun…….
”Aykırı olan düşüncelerinizi de yine Kutsal Kitap ışığında bizlere yansıtınız …”Sevgili Haleluya kime göre aykırı düşünceler ? Sarkis ‘e göre mi ?
Biz düşüncelerimizi paylaştık. Biz dedik ki ”İsa yüreklere bakar, imana bakar. Bizi ancak yargı günü o yargılar, insanoğlu kim ki ? ” dedik.
Bu cümle yapınız bana enteresan geldi açıkçası.Esenlikle kalın.Sevgiyle kalın.
26. Ekim 2008: 13:44 #31432AnonimPasifKAYRAM;10685 wrote:Sevgili halleluya demişsiniz ki ;” Sarkis Paşaoğlunun yazılarını okuyun…….
”Aykırı olan düşüncelerinizi de yine Kutsal Kitap ışığında bizlere yansıtınız …”Sevgili Haleluya kime göre aykırı düşünceler ? Sarkis ‘e göre mi ?
Biz düşüncelerimizi paylaştık. Biz dedik ki ”İsa yüreklere bakar, imana bakar. Bizi ancak yargı günü o yargılar, insanoğlu kim ki ? ” dedik.
Bu cümle yapınız bana enteresan geldi açıkçası.Esenlikle kalın.Sevgiyle kalın.
Sayin Kayram
Ben de aynen halleluya kardesin yazisina katildigimdan size cevap verme geregini duydum.Üc tane soru sormussunuz.
Kime göre aykiri düsünceler? Kutsal Kitap’a aykiri düsünceler varsa…
Sarkis’e göre mi? Degil! Sarkis kardes Kutsal Kitap’tan bircok ayetler alintilamis.Aciklamalar yapmis.Bebek vaftizinin yanlisliklarini anlatmis.Buyrun bizlere gösterin nerelerde Sarkis’in yanlis düsündügünü ve verilen ayetlerin uygun ayetler olmadigini.Aksi takdirde yazilan cevaplarda bana göre…bence…mantiken gibi baslayan cümleler bana aydinlatici gelmeyecektir.
Isa yüreklere bakar,imana bakar imana bakar,insanoglu kim ki? demissiniz.Bu yazdiginizla kendinizle celisiyorsunuz.Cünkü iman etmemis bir cocugun vaftizini onayliyorsunuz.Iman etmemis bir insan vaftiz olmamalidir.Tabi ki bizi kurtaracak olan imandir.Iman etmis kisi de iman ettigini görünen ve görünmeyen varliklara göstermek ve Isa Mesih icin bu dünyaya öldügünün ve Isa Mesih’le yeni bir yasama baslamasinin töreni ve tanikligi olan vaftizle uysalligini ortaya koymaktadir.Bir bebek tüm bunlari yapamaz.Bu konudaki düsüncelerimizi ve ayetleri yazmamiz da kimseyi yargilamak degildir.Dogru ögretiye dikkat cekmektir. Saygilarimla.
Rab’bin sevgisi ve esenligi sizinle olsun.
26. Ekim 2008: 14:48 #31433AnonimPasifBURÇ;10668 wrote:Değerli kardeşim konunun mezheplerle hiç bir alakası yoktur. Bu tarz söylemlerin mezhepsel öğretilerden kaynaklandığını düşündüğümüzden dolayı zaten buralara kadar geldik!Baktığınız zaman üç mezheptende bebek vaftizini onaylayanlar vardır. Eğer davamız mezhepler olsaydı presbiteyenler protestan olarak bebek vaftizi yapmazlardı.
Kutsal Kitabı alırız okuruz yorumlarız… siz bir cümleyi okurken bir şey anlarsınız ben bir cümleyi okurken bambaşka bir şey anlarım. Bunun mezhep öğretileriyle, kiliseden edindiğimiz bilgilerle bir alakası yoktur. Direk yorum farkıdır.
Misal, daha önceki sohpetlerimize dayanarak sizin mezhep kavramını red ettiğinizi ve doğuştan katolik olmanıza rağmen, şuan için mezhepsiz olduğunuzu biliyorum.
Ama söylemleriniz direk protestan öğretileridir. Peki… Böyle bir durumda sizi protestan kilisesinin bir ferdi olarak görsem, sizi kutsal kitap yerine bireylerin (örneğin luther, calvin vs…) yorumlarını dinlemekle suçlasam bu yerinde bir eleştirme olur mu? Kesinlikle olmaz! Siz bir bireysiniz… Sizin bir görmüşlüğünüz, geçirmişliğiniz, okumuşluğunuz vardır… Ve bunlar sonucunda hür iradenizle bir şeyleri savunmaktasınızdır… İnsanlar bir hiçtir, kiliseleri dinler, bireylerin sözleriyle hareket eder demek insan zekasına bir hakarettir.
Bakın değerli kardeşim, bebek vaftizini yada herhangi bir konuyu mezheplerle sınırlandırmayalım… çünkü üç mezheptende sizin gibi düşünenler ve düşünmeyenler vardır… ve herşeyden önemlisi bir insan kutsal kitapı okuyup bir yorum getirdiğinde “sen kutsal kitabın dışında davranıyorsun”, “sen rabbin yolundan ayrılmışsın” demeyelim… bu tarz söylemler sevgiden ve rab yolundan uzaktır…
haftalar önce bu konuya ikonalar konusunda deyinmiştim… yapmayın, etmeyin, yazıktır, günahtır demiştim… itiraz ettiniz… sırf siz değil buradan bir çok insan itiraz etti… kendimizi rab yerine koyup bireyleri dinsizlikle imansızlıkla putperestlikle kutsal kitap dışı hareket etmelerle suçladık… ne oldu sevgili kores? bu tarz söylemler ve bu tarz söylemleri devam ettirmemiz bize ne kazandırdı? tek bir şey kazandırdı, oda kalp kırıklıkları!
Sevgili Burc
Ben bir protestan veya herhangi bir mezhebe ait biri degilim.Öyle olmadigim icin Luther,Calvin veya herhangi bir reformistin her yaptiginin altina imza da atacak degilim.Özgürüm.Kutsal Kitap’a bakarim.Benim ölcüm Kutsal Kitap’tir.Reformistler faydali bircok isler yapmislardir.Ama hatalar da yapmislardir.Bu hatalardan biri de bebek vaftizini kabul etmek zorunda olmalariydi. Kaldi ki reformistlerin hepsi de ayni görüste degildi.Bircok konuda kendi iclerinde de ayriliga düsmüslerdir.Cünkü onlar da insandirlar.
Sevgili Burc Mesih’e iman edenlerden bebek vaftizini kabul edenlere “sen Kutsal Kitab’a göre yanlis yapiyorsun ” demeye hakkim var ama ” sen Rab’bin yolundan ayrilmissin” deyip yargilamak hem benden hem de baska kardeslerden uzak olsun.Böyle birsey demeye hakkimiz yoktur.
Gelelim ikona konusuna…Bu konuda fikrimi biliyorsunuz.Evet herzaman da ikonalarin kullanimina ve tapinma araci olarak kiliselerde bulundurulmasina ömrümün sonuna kadar karsi duracagim.Bundan kalpleri kirilacak olanlar olacaktir.Insanlarin kalpleri kirilmasin diye gercekleri söylemeyelim mi? Yanlisliklarina ortak olup amin mi diyelim?
Tabi ki insanlara Kutsal Kitap’a aykiri düsünceler,uygulamalar ve ögretilerde bulunduklarinda dogrudan ve saldirarak sevgisizlikle degil sevgi ve yumusak huyla Kutsal Kitap’tan ayetler göstererek yardimci olmaliyiz.Bazen bu konuda sert oldugumuzu inkar edecek degilim.Ama hicbir zaman böyle insanlari dinsizlik,imansizlik ve putperest olmakla suclamak Tanri cocuguna yakismaz.
Yapilan seylerin Kutsal Kitap’a uymadigini,imana yakismadigini söyleyebiliriz.Yapacagimiz en iyi sey dua etmektir.Cünkü bizler de bir zamanlar ayni durumlardaydik.Rab’bin esenligi lütfu ve merhameti sizinle olsun.
-
YazarYazılar
- Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.