Cinselliğin İyileştirilmesi
- Bu konu 3 izleyen ve 27 yanıt içeriyor.
-
YazarYazılar
-
21. Temmuz 2008: 20:17 #29747AnonimPasif
Eşimin ve arkadaşlarımın desteğiyle mücadelemi her gün Rab’be sundum; sonuçta çember kırıldı. Bazen başarısız oldum. Pornografinin gölgeli imajlarıyla örtünmeyi reddettiğim zamanlarda gerçekten acı duydum. Ancak Rab’bin çağrısına karşılık vererek ve ihtiyaç duyduğum insan desteğini arkasına alarak özgürlüğü tatmaya başladım. Tanrı irademi güçlendirdi. Bunun sonucunda, eşime ve arkadaşlarıma daha olumlu, yaşam veren bir sevgi duymaya başladım.
Asıl ihtiyacımın gerçek yakınlık, başkalarıyla beraberlikten kaynaklanan gerçek zevk olduğunu keşfettim. Tanrı’nın beni daha derin bir şekilde güçlendirmek istediğini de gördüm. Pornografi alışkanlığının altında Tanrı’nın teşvikine ihtiyaç duyan korkak ve onaylanmamıış bir erkek vardı. Okulun, ruhsal hizmetin ve yeni bir ailenin gerekleri beni korkutmuştu. Tanrı’nın güçlü onayına ve desteğine yönelmek yerine aldanışta güvence aramıştım. Şimdi, aldanış zincirini kırdığım ve ihtiyaçlarımı sahte bir şekilde karşılamayı bıraktığım için , gerçekten ihtiyaç duyduğum şeyleri almak için özgürüm. ( A. C. )
Rabbin sevgisi ve ışığı sizinle olsun.
Lütuf, İsa Mesih’i sevenlere ölümsüz sevgiyle !
Yahve rafa – Şifa veren RAB.
Yahve nissi – RAB, sancağımdır. hisusa hamdolsun3
1. Ağustos 2008: 21:24 #29991AnonimPasifKendisinin güçsüzlüğüne ve acılarına karşı savunmasız kalmayı göze alan, bunları örtmek için kullandığı sahte yöntemleri bırakmak isteyen kişi Rab’be uyum sağlamalıdır. Rab’be ghüvenmeli, bağlanmalı, çarmıh yolunda yürümeli, kendisine güvenli ve tanıdık gelen şeyleri yitirdiğinden ötürü kendisini ölecek gibi hissettiğinde Tanrı’ya sımsıkı sarılmalıdır. ” Ardımdan gelmek isteyen, kendini inkar etsin, her gün çarmıhını yüklenip beni izlesin. Canını kurtarmak isteyen onu yitirecek; canını benim uğruna yitiren ise onu kurtaracaktır.İnsan bütün dünyayı kazanıp da canını yitirirse, canından olursa, bunun kendisine ne yararı olur ? ” ( Luka 9:23-25 )
İsa’yı izlemek, güvenimizi ve ümidimizi tümüyle O’na bağlamak demektir. Kişi kimliğini bulmak için kendisini savunmaya yönelik çarpık yöntemleri bırakarak kimliğini tümüyle Mesih’te bulacaktır. Çarpık alışkanlıklar ve ilişkilerle bulanıklaşan bir yaşam , İsa’ya içtenlikle bağlı olmaktan kaynaklanan varoluşun berraklığını ve güvencesini keşfedemez. gerçek özünü bulmak isteyen kişi her türlü sahteliği bırakmalı ve İsa’yı izlemelidir. ( A. C. )
Rabbin sevgisi ve ışığı sizinle olsun.
Lütuf, İsa Mesih’i sevenlere ölümsüz sevgiyle !
Yahve yire – RAB, sağlar. isasiyahbeyaz :papatya: :papatya: :papatya:
6. Ağustos 2008: 11:29 #30037AnonimPasifBağlılık, kişinin idaresini Tanrı’nın isteğiyle aynı hizaya getirmesi demektir. Bu da her bireyin tek başına alması gereken ciddi ve genellikle acı verici bir karardır. Bocalayan kişinin karar aşamasına gelmesine başkaları da yardımcı olabilir. Onu desteklemeye devam edebilir. Ancak kimse, onun yerine karar alamaz. Her kişi eşcinsel ayartıların ve ümitlerin etkin olduğu yerde İsa’yla kendi başına yüzleşmelidir. İsa’ya mı, yoksa eşcinsel arzuların güçlü cazibesine mi hizmet edecektir ? Kişi önündeki seçeneklerle cesaretle yüzleşmeli ve sonra da karar vermelidir.
İman, kişinin eşcinselliğe ne kadar yoğun hissettiğine ve iyileşme beklentilerinin ne kadar karşılandığına dayanmamalıdır. Ümidimiz İsa ‘nın kendisidir. Bocalayan kişiler, iyileşme sürecinde bütünüyle İsa’ya bağımlı kalmaya çağrılmaktadır. İster iyi ister kötü hissedelim; ister zafer ister yenilgiyle karşılaşalım, İsa’nın arzusu bütün varlığımızla kendisine bağımlı olmamızdır. Bu bağlılık, iyileşmenin ileri düzeylerine geçebilmenin ana gereğidir.
Rabbin sevgisi ve ışığı sizinle olsun.
Lütuf, İsa Mesih’i sevenlere ölümsüz sevgiyle !
Yahve rafa – Şifa veren RAB.isasiyahbeyaz :papatya: :papatya: :papatya:
12. Ağustos 2008: 9:12 #30110AnonimPasifŞeytan beni ruhsal hizmetimin başlangıcında alt etmek, vaz geçirmek ve cesaretimi kırmak istemişti. Önde gelen bir grup üyesinin evine gitmiş ve onu yatakta başka bir üyeyle yakalamıştım. Zihinsel hastalığı olan bu üye , arkadaşlarımdan birini çirkin ve küfürlü telefonlarla rahatsız edip duruyordu. Yetkim sürekli sınanıyordu.
Toplantılardan çıkarken Rab’be sık sık şöyle soruyordum: ” Bunu neden yapıyorum ? ” O da bana şöyle cevap verdi: ” Beni seviyor musun ? ” ” Koyunlarımı güt.” İsa, eşcinselliğin altında ezilemler için bu hizmeti kendisinin bana verdiğini açıkladı. Rab’bin bu sözleri üzerimdeki yükü aldı ve beni Rab’be yöneltti Ruhsal hizmetimi destekleyen ve güçlendiren Rab olmuştur.
Günahlı benliğe ve iblise karşı direnmek tanrısal bir güç gerektirecektir. İsa’ya bağımlı olmalı ve O’nun gücüyle kuşanmalıyız. Bunun basit bir nedeni vardır. Bütün dikkatlerini İsa’ya odaklayanlar, O’nun huzuruna kolaylıkla girerler. Şehvetin ve duygusal tutsaklığın gücü İsa’yla beraberliğin gücünü alt edemez. İsa’ya sadık yürekle bağlanan bir kişi İsa’nın gücünde kalmayı seçer. ( COMISKEY )
Rabbin sevgisi ve ışığı sizinle olsun.
Lütuf, İsa Mesih’i sevenlere ölümsüz sevgiyle !
Bugün, tüm dünyayı kazansan yararı ne olur ?jesus… tanri sevgidir
26. Ağustos 2008: 22:52 #30400AnonimPasifBocalayan her kişinin, yeni bir dayanağı, gerçek bir güç kaynağı olmalıdır. Pavlus, İsa’yı, ” canlarımız için gemi demiri gibi sağlam ve güvenilir oplan bu ümit ” olarak tanımlıyor ( İbr. 6:19 ). Pavlus, şöyle dua ediyor: Baba’nın kendi yüceliğinin zenginliğine göre Ruh’uyla sizi iç varlığınızda kudretle güçlendirmesini ve Mesih’in iman yoluyla yüreklerinizde yaşamasını dilerim. ( Ef. 3:16 ). Kutsal Ruh, bizi kendi sevgisinde kökleştirir ve temellendirir. Tanrı’nın bizi savunduğuna dair dev bir güvence verir. Yaratıcıyı ve O’nun müthiş gücünü tanımakla kalmayız. O’nun bizim yanımızda durduğunu ve bizi gücüyle desteklediğini biliriz. Bu gücün, eşcinsellikle mücadele edenler için yaşam değiştiren anlamları vardır.
Tanrı’nın gücü, insan zayıflığının kabul edilmesi durumunda etkin olmaktadır. Başka bir deyişle, eşcinsel eğilimlerin Tanrı’ya sunulmasıyla Tanrı’nın gücü için kapı açılmış olur. Bu gerçek, 2. Ko. 12:9, 10’da geçen bedendeki dikene benzetilebilir. Elçi Pavlus, burada Rab’bin bu dikeni ve zayıflığı neden kaldırmadığını tanımlamaktadır:Ama O bana dedi ki,” Lütfum sana yeter. Çünkü gücüm, güçsüzlükte tamamlanır.” İşte, Mesih’in gücü üzerimde bulunsun diye güçsüzlüklerimle sevinerek daha çok övüneceğim. Bu nedenle Mesih uğruna güçsüzlükleri, hakaretleri, zorlukları, zulümleri ve darlıkları sevinçle karşılıyorum. Çünkü ne zaman güçsüzsem, o zaman güçlüyüm.
Rabbin sevgisi ve ışığı sizinle olsun.
Lütuf, İsa Mesih’i sevenlere ölümsüz sevgiyle !
Dünyayı kazansan neye yarar ? _hac: rabbe hamdolsun
1. Eylül 2008: 10:17 #30503AnonimPasifGüçle sonuçlanacak olan zayıflığı İsa’ya teslim etmek, kişinin Rab’le geçirdiği özel zamanlarda yapılabilir. Her bocalayan kişi, çevresinde kimsenin olmadığı zamanlarda dayanılmaz bir zayıflık hissedecektir. Zayıflığın itirafı, Tanrı’nın gücüne kavuşmamız için aracılık edecek olan kardeşlerin huzurunda yapılabilir.
Zayıflığın bir arkadaşa itiraf edilmesi, bize yalnızca yardımcı olmakla kalmaz, bizi gerçekci kılar,insanlar olarak başkalarının varlığına gereksinmemiz vardır. Aynı zamanda, zayıflıklarımızı saklama eğilimiyle ayartılan düşkün insanlarız. Başkalarından saklanmak için ruhsallığımızı bile kullanabiliriz. . Çoğumuz putseverliğimizle , eşcinselliğin bizi tutsak kılan alışkanlıklarıyla yüzleşmemek için aşırı derece de bireysel bir Tanrı arayışına gireriz. Tanrı’yla beraberliğimizin , imanlı ilişkilerindeki zayıflıklarla lekelenmesine izin vermek istemeyiz.
Ancak İsa, bizim insan olduğumuz gerçeğini vurguluyor. Tanrı, bizi yalnız kalmamız için yaratmamıştır; zayıflıklarımızı bilen ve bizi güçlendirmek isteyen kişilere izin vermemizi ve böylece kurtuluşumuzu hep birlikte sonuca ulaştırmamızı istiyor. Tanrı, bizdeki gerçek benzerliğini ortaya çıkarmak için kardeşlerimizin tanıklığını kullanıyor. Böylece ruhsal soyutlamalarla uçmuyoruz, ayaklarımız yere basmış oluyor. Daha da önemlisi, böyle davranarak İsa’nın bizi güçlendirmesine, hem kendisine hem de diğerlerine sevgiyle bağlamasına izin vermiş oluyoruz.
Rabbin sevgisi ve ışığı sizinle olsun.
Lütuf, İsa Mesih’i sevenlere ölümsüz sevgiyle !
Dünyayı kazansan neye yarar ? isamesihyasiyor hac5
7. Eylül 2008: 23:55 #30620AnonimPasifBonhoeffer, ” Birlikte Yaşam ” adlı eserinde şunları söylüyor:
Tanrı kendi yaşayan Sözünü kardeşimizin tanıklığında, bir insanın sözlerinde aramamızı ve bulmamızı istemiştir. Bu nedenle, imanlı kişinin Tanrı’nın sözünü kendisine iletecek başka bir kişiye ihtiyacı vardır. Belirsizliğe düştüğünde ve cesaretini yitirdiğinde bu kişiye tekrar tekrar ihtiyaç duyacaktır, çünkü gerçeği tek başına sindiremez. tanrı’nın kurtuluş sözünü taşımak ve ilan etmek için kardeşine gereksinimi vardır.Sadece İsa mesih nedeniyle kardeşine ihtiyaç duyar.
Mesih’in zaferi içimizde olsa bile ne günahın, ne de şeytanın egemenliği tam olarak son bulmamıştır.İsa, günahın da şeytanın da gücünü kırmıştır.İnanlıların yardımına rağmen mücadele devam eder. Ancak yaşadığımız çağda, yani Mesih’in çarmığıyla ikinci gelişi arsındaki dönemde , şeytan bize egemen olmak için savaş vermektedir. Bunu yapmak için zayıflıklarımıza çengel atmaktan ve bize bunlarla yok etmeye çalışmaktan geri kalmayacaktır. Başka bir deyişle, eşcinsellikle mücadele edenlerin kötülüğe karşı durması gerekecektir.Şeytan, eşcinsellik de dahil olmak üzere cinsel çarpıklığa büyük yatırım yapmıştır. Bocalayanlar özgür olmak isterlerse, düşmanın eliyle karşılaşacaklardır. Dolayısıyla savaş planları yapılmalı ve etkili bir şekilde uygulanmalıdır. İsa, bize kendi gücünü vererek savaşa çağırmaktadır.
Şeytanın cinsel eziklikteki etkinliğini fark etmek için öncelikle cinselliğin özgün amacı keşfedilmelidir. Cinsellik bir başkasının bedeni ile , canıyla ve ruhuyla birleşerek yalnızlığımızı giderme arzusudur. Ancak, Tanrı’nın tasarladığı heteroseksüel antlaşma , insanın yaratılışındaki ihtiyaçları Tanrı’nın karşılama yolu olduğu gibi, aynı zamanda O’nun yüreğini açıklama yoludur. Heteroseksüel ilişki, Tanrı’nın amacını yansıtır.
Tanrı’nın benzerliği, evlilik bağı yoluyla dışa vurulur. Tanrı’nın kendi halkına bağlı olması ve onların da kendisine bağlı olmalarını arzulaması, sadık evlilik antlaşması aracılığıyla simgelenmektedir. Kutsal Yazı’nın tümünde ve özellikle Eski Antlaşma’da Tanrı’nın kendi halkına bağlılığı, bir kocanın karısına bağlılığına benzetilmektedir. Halkına saık kalacağını vaat etmiş ve halkından da aynısını beklemiştir.
Söz, Mesih’ti; O, Hak’tı.
Lütuf, İsa Mesih’i sevenlere ölümsüz sevgiyle !
Dünyayı kazansan neye yarar ? :elsalla: :elsalla: :elsalla: isasiyahbeyaz
14. Eylül 2008: 18:14 #30570AnonimPasifTanrı’nın kendi halkına evlilik antlaşmasına benzer bir şekilde adanması son derece kutsal bir niteliğe sahiptir. Aynı kutsallık düzeyi evlilik antlaşması için de geçerlidir. Tanrı, evlilik antlaşmasına ortak olur ve onu kutsar. Cinsel özlemler, evlilik antlaşmasında giderilir ve erotik etkinlikler burada serbestçe dışa vurulur. Üstelik Kutsal Yazı, karı ve koca arasındaki ilişkiyi Mesih’in kiliseyle olan ilişkisine benzetmektedir ( Ef. 5:25-33 ).
Evlilik antlaşmasındaki cinselliğin gücü, nasıl Tanrı’nın insanlığa adanmışlığındaki gücü yansıtıyorsa, çarpık cinsellik de aynı şekilde ruhsal karanlığı yansıtmakta ve Tanrı’nın yüreğini kederlendirmektedir. Cinsellik, Tanrı’nın kim olduğunu, halkını nasıl sevmek istediğini ve onlar tarafından nasıl sevilmeyi arzuladığını yansıtır. Bu simgeyi, Kutsal Yazı’nın tümünde görmemiz mümkündür. Tanrı, İsrail halkının sadakatsizliğini putperestliğe benzetmektedir. Bu sadakatsizlik, halkın cinsel ahlaksızlığında ifade bulmaktadır. İsrail halkının cinsel sınırlarda gösterdiği özen ve paklık, ulusun ruhsal sağlığının iyi bir göstergesiydi. Ahlaksızca ilişkiler ise, halkı, çevrelerindeki uluslardan ve onların putlarından farksız kılıyordu.
İsrail halkının, başka ilahlara bağlanması, yüreğinin bölünmesine yol açtı ve ruhsal bağışıklığını zayıflattı. Bu nedenle halk, ruhsal hastalığa ve soğukluğa yenik düştü. Kötü ruhların etkisiyle Tanrı’nın antlaşmasına karşı gelip hissizleşti. halkın ruhsal karanlığı, putların peşindeki arayışlarını ve bununla bağlantılı olan cinsel ahlaksızlığını gizledi. Yeremya peygamber, bunu tekrar vurguladı: ” Ancak suçunu kabul et: Tanrın Rab’be başkaldırdın, her bol yapraklı ağacın altında sevgini yabancı ilahlarla paylaştın, beni dinlemedin. ” ( Yer. 3:13 ) ” Yahuda halkı gözümde kötü olanı yaptı, diyor Rab. Bana ait olan bu tapınağa iğrenç putlarını yerleştirerek onu kirlettiler ” ( yer. 7:30 ) ” Payın, sana ayırdığım pay bu olacak. Çünkü beni unuttun. Sahte ilahlara güvendin. Ayıbın ortaya çıksın diye eteklerine yüzüne dek kaldıracağım. Kırdaki tepeler üzerinde yaptığın iğrençlikleri – zinaları, çapkın çapkın kişneyişini, yüzsüz fahişeliklerini – gördüm. Vay başına geleceklere, ey Yeruşalim ! Ne zamana dek böyle kirli kalacaksın ? ” ( Yer. 13: 25 – 27 ).
Biz inanlılar, Tanrı’nın merhametiyiz.
Ayak izimiz, Mesih’tir ve yolumuzdur. isasiyahbeyaz
24. Eylül 2008: 13:00 #30974AnonimPasifİsrail halkı, Yahve’nin sözüne karşı gelmeye başladıktan sonra Baal’a, erkek cinsel organını betimleyen ( Tasvir eden ) tahta sunaklar yapıyor. Yeryüzütanrıçası olan Aşterot’a yiyecek sunuları sunuyor. Ulusun yaşadığı topraklar, ruhsal ve cinsel çarpıklığa tanıklık eden böyle unsurlarla doluyor:
Kuşkusuz, dağlardan, tepelerden gelen gürültü aldatıcıdır, kuşkusuz , İsarail’in kurtuluşu Tanrımız Rab’dedir. Gençliğimizden bu yana atalarımızın emeğinin ürününü, davarlarını, oğullarını, kızlarını utanılası putlar yedi. Utanç içinde yatalım, rezilliğimiz bizi örtsün ! Çünkü biz de atalarımız da gençliğimizden bu yana Tanrımız Rab’be karşı günah işledik, Tanrımız Rab’bin sesine kulak asmadık ( Yer. 13:23 – 25 )
Baal ve Aşterot, Kenanlıların verimlilik ilahlarıydı. Her ikisi de yaşamın doğal devirlerini temsil ediyorlar, ama doğayı yaratan ve devam ettiren Yahve’yi tanımıyorlardı. Bu ilahlar güneşe, üremeye, hasada – yaşamın ritimlerine tapınmanın araçlarıydılar. Baal ve Aşterot’a Yahve gibi kutsallık içinde tapınılmazdı. Bu ilahlar, erotik arzuların ifade edilmesiyle yaşanırdı. Tapınmanın akışı, çarpıcı erotizme sahne olurdu. Verimlilik ilahlarına orgazm ( cinsel boşalma ) yoluyla bir tür sunu sunulmuş olurdu.
Ancak Baal ve Aşterot, aslında ilah değildiler. Her ikisi de cinselliğin çarpıtıldığı ve erotikliğe dökülerek tapınmanın odak noktası haline getirildiği cin kaynaklı taklitler olduğunu görüyoruz. Bu ilahlara tapınmak, cinsel çarpıklığın arkasındaki cin kaynaklı güçlere teslim olmak demekti. Aslında insanlar, yaratıkların idealleştirilmiş erotik imajlarına tapınıyor, tapınmaları yozlaşarak cinsel alem düzeyine indirgeniyordu. İsrail’in putperestliğinin derinliği, birbirlerinin yüzlerini ve adlarını bilmeyen insanların bedenlerinin birleşmesiyle ortaya konduğunu görüyoruz.
isasiyahbeyaz Dünyayı kazansan neye yarar ?
İnsan, canına karşılık ne verebilir ?Lütuf, İsa Mesih’i sevenlere ölümsüz sevgiyle ! :elsalla: :elsalla: :elsalla:
4. Ekim 2008: 20:18 #31132AnonimPasifÇağdaş Putperestlik
İsrail’in ruhsal ve cinsel putperestliğinin bugün bizlerle ne ilgisi vardır ? Çok. İster imanlı isterse imansız olsun, bedenini heteroseksüel evlilik antlaşması dışında erotik zevklere sunan kişi Baal’a kurban sunmaktadırlar. Cinsel çarpıklığın ilahı, hala aynı şekilde ve şiddette etkindir. Cinsel ahlaksızlığa teslim olduğumuz her durumda Baal’a eğilmiş oluyoruz.Ağzımızdan Baal ya da Aşterot’a dualar çıkmayabilir, ama ilkesiz orgazmla, ahlaksız fantezilerle, gözlerimizi diktiğimiz pornografik imajlarla, baştan çıkarıcı hareketlerle onlara tapınmış oluyoruz.
Canlarımızın düşmanı, cinsel zayıflığımıza özellikle dikkat etmektedir. Tanrı’nın isteğine uygun olan cinselliğin Tanrı’yı ve O’nun sadık sağlayışını yansıttığının farkındadır. Cinsel çarpıklığın getirdiği yıkımın, bunun gerçek cinselliğimizi nasıl lekelediğini, Mesih’e bağlılığımızı ve ilk sevgimizi nasıl söndürdüğünü gayet iyi bilir. Bu nedenle şeytan, bizi cinsel çarpıklık yoluyla aşağılamak ve kısıtlamak ister. İçsel savunmasızlığımızı hedef alır, günahın içimizde kök salmasını sağlar, sonra da bu çarpıklığın kendisine yönelik bir tapınma olarak dışa vurulmasını keyifle izler. İnsanları nasıl köleleştirdiğini görerek bundan zevk alır. Şeytan, çarpıklığımızı besleyip büyütmemize, İsa’ya bağlılığımızı yıkmamıza yardımcı olur. Bizi sonsuz cehenneme çekmektedir.
jesus… Dünyayı kazansan neye yarar ?
İnsan, canına karşılık ne verebilir ?
17. Ekim 2008: 12:48 #31298AnonimPasifŞeytan, eşcinsel çarpıklıktan zevk almaktadır. Çünkü çarpıklığın bu türü, yalnız evliliğin dışında kalmakla olmakla kalmayıp erkek ve kadınla ilgili bütün Tanrısal benzeyişi alt üst etmektedir. Bu nedenle Pavlus, eşcinsel davranışın, ruhsal putperistlikten kaynaklanan cinsel çarpıklığın aşıraya varan bir simgesi olduğunu diler getiriyor ( Rom. 1:18-32 ). Şeytan, eşcinsellikle mücadele edenlerin, eğilimlerinin karşısında çaresizmiş gibi hissetmelerini sağlayabilirse; onları aynı cins arayışına tutsak kılabilirse; o kişilerin yaşamına putperestlikten oluşan güçlü bir ağ örmüş demektir.
Eşcinsellekte bulunan ” aynılığa ” bağlılık, erkekler de ve kadınlarda da görülebilir. Şeytan, böyle bir bağlamda gelişen üstü örtülü cilveleşmelerden ve ayartılardan zevk alır. Bu tür ince işaretlere teslim olanlar kendilerini eşcinsel arzuların ağında bulurlar.
Düşman, bu bağlamda, belli bir yalanı, yani cinsiyet üsttünlüğünü ön plana çıkarır. Biz, karşı cinsten üstünüz.Bu gerçek, özellikle lezbiyenlikte geçerlidir. Bu açıkca böyle tanımlanmasa da eşcinsellikle mücadele eden bayanlar, kadının sevme ve sevilme kapasitesinin erkekten üstün olduğunu düşünerek beraberlikte bulunurlar. Genellikle yaralardan kaynaklanan ve aldatıcı deneyimlerle pekişen bu tavır, kadınları aynı cins ilişkilerine tutsak eder. Aslında bu ilişkilere hükmeden, Tanrı’nın düzenine karşı isyanı körükleyen şeytandır.
hac5 Dünyayı kazansan neye yarar ?
İnsan, canına karşılık ne verebilir ? isamesihyasiyor :) :) :)
26. Ekim 2008: 22:10 #31441AnonimPasifCinsel birleşmenin gücü, aldatmacayı inanılmaz derecede etkili kılmaktadır. Kişi, gerçekten büyük bir rahatlama, ait olma ve örtülme duygusu yaşar. Sevgilisinin sıcak ve tensel kabullenişi, yıllarının yalnızlığını ve yabancılığını eritir. Düşman, kişinin içindeki özlemi ve bu sahte özlemi gerçek olmayan bir yoldan gidermesini bilmektedir.
Eşcinsel beraberliğin gücünün farkındadır şeytan. İnsanları aldatmak için, bu beraberliğin tensel ve duygusal sonuçlarını kullanmaktadır. Birçok sağlam inanlının bile, eşcinsel ilişkiler yüzünden; Hristiyanlığın temellerini reddettiğini ve daha da kötüsü bu temelleri kendi aldanmış durumlarına uydurmaya çalıştığını tarih içinde ve günümüzde de okumakta ve de duymaktayız.İradelerini bir kere günaha sunduktan sonra, canlarını ve ruhlarını şeytanın verdiği zararlara açmışlardır.
Eşcinsel mücadelenin yalnızca, insanın canındaki bir çarpıklık olmadığı ortadadır. Her türlü çarpıklığın kaynağı ve önderi olan şeytan, bu mücadeleye kendi gücünü aşılar. Sunduğu çare ise: Ölümcül çözümlerdir. Bizi korumak için konulmuş sınırları – heteroseksüel anlaşmanın sınırlarını – aştığımızda; kendimizi şeytana satmış oluruz. Sonuç: Yüreklerimizdeki, İsa’nın sunağının yanına Baal sunağını koymuş oluruz.
____________
ÇÖMLEKÇİ OLAN, ŞEKİL VERMESİ GEREKEN RAB, YÜREĞİMİZİ AL. RAB, ARZUMUZ SANA BENZEMEK.
Rab’bin sevgisi ve ışığında kalınız, her daim. :papatya: :papatya: :papatya:
10. Nisan 2010: 9:04 #34853AnonimPasifya zaten cinselliği aşk dışına çıkarmak aklıselim insanın yapacağı şey değildir.insan da aşık olduğu kişiyle evlenir.yani cinsellik böylece evlilik içinde kalır
-
YazarYazılar
- Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.