Bombacı Böceğini Evrim Açıklayabilir mi?
- Bu konu 7 izleyen ve 28 yanıt içeriyor.
-
YazarYazılar
-
1. Eylül 2012: 14:12 #37196AnonimPasif
Sizin yaptığınız asıl yanlış da bu zaten madem birçok bilim adamı bizi kandırıyor madem onların teorisi yanlış hatta uydurma siz test yapın ve sizin teorinize bakalım.Tanrı ol dedi oldu bilimin konusu değildir.Laboratuvarda 6 günde yaratılışı test edemezsiniz yaptığınız hata bu.Ol dedi oldu diye bilimsel açıklama olamaz Tanrı’yı bilimin içine kattığınız zaman olay bilimsellikten çıkar ve inanç propagandası olur.Dünyanın yaşı hatta evrenin yaşı konusu o kadar açık ki aslında neden anlamadığınızı anlamıyorum.Old Earth Creationistler de İncil okuyorlar sanırım…
Evrim Teorisine gelince öncelikle sizin iddaanızın doğru olduğunu varsayalım.Gerçek biyologlar aslında evrimin olmadığını söylüyor olsunlar.Genetik bilimi yalan ve uydurma bir teori üzerinden ilaç ve keşif yapıyor olsun hatta 20’lik dişlerin hiçbir işe yaramadığı halde insanda çıkması akıllı tasarım olsun.Bildiğimiz en azından bizim bildiğimiz herşey yalanlar üzerineyse siz kendi bildiklerinize nasıl güvenebilirsiniz yani bir şeyin doğru olması için İncile uyması mı gerek yoksa İncilin mi doğru olan şeye uyması gerek.İman ettikten sonra tüm hayata o gözle bakarsınız bilime bile.Size göre safsata olan bir teori 150 yıldır yanlışlanamıyorsa bunu düşünmek gerekir.Bu adamlar sırf kendileri inançsız diye bizi kandıracak kadar bilimin canına okumazlar.Uçsuz bucaksız bir evrende toz tanesi kadar bile görünmeyen dünyada kendinizi özel hissediyor ve Tanrı’nın bu toz tanesini önemsediğini düşünüyorsanız nasıl olduğunu açıklayın lütfen.Bana Tanrı’nın neden bizi yanılttığını ya da bilim adamlarının neden bizi yanılttığını açıklayın neden hiçbir zaman bu teoriler yanlışlanamadı neden evrimin olmadığına dair fosiller Çin malı sahte fosiller oldu?Tanrı’ya genç dünya fikri için teşekkür ediyorum ama bizde daha iyisi var.Tanrı’ya Adem ve Havva hikayesi için teşekkür ederiz ama daha güçlü bir alternatifimiz var.Tanrı var veya yok bizim konumuz değil bizim konumuz Tanrı’nın laborutavarda veya fosillerde aramamak gerektiği.
1. Eylül 2012: 19:39 #37198AnonimPasifSayın meraklı,
İki çeşit bilgi var. Birincisi ruhta olan. Bunu oraya Tanrı koymuştur. Tanrı bilgisi ve Tanrı’nın yasası herkeste vardır. İkinci ise ‘Kafa bilgisi’dir. Siz de, bütün ateistler gibi, kafa bilgisini kullanarak, ruhtaki Tanrı vergisi olan ‘bilgiyi’ reddediyorsunuz. Bunu yaparken de, içinizdeki, vicdanınızdaki karşıt sesi inkâr edip, susturuyorsunuz.
Son yazdıklarınızın cevabı zaten bir önceki videoda vardır. Tekrarlamanın bir alemi yoktur. Sizden son bir ricada bulunacağım. Son diyorum çünkü siz, düşüncelerinizi Tanrı kavramına açmadıktan sonra, siz Tanrı’yı laboratuvara hapsetmeye çalıştığınız müddet, tartışmanın artık herhangi bir yararı olamayacağına inanıyorum.
Ama ricam şudur: DUYURU PANOSU bölümüne girin. Orda sayın SABA’nın 28.08.2011 tarihinde asmış olduğu “YANILMIŞIM, TANRI VARMIŞ” yazısını (dünyanın en meşhur, ateist yazar Prof. Dr.Anthony Flew’un itirafları) okuyun lütfen, Türkçe’dir. Saygılar.
1. Eylül 2012: 20:57 #37199AnonimPasifKutsal Yol yazıyı okuyordum ve yazının hemen başında Behe dikkatimi çekti.Bu biyokimyager 2006 yılında evrimi kabul ettiği bir makale yayınladı.Yani artık yaratılışçı değil gördüğünüz gibi biri Tanrı’yı kabul eder biri evrimi biri felsefecidir biri biyokimyager ve felsefenin her türlü yoruma açık olduğunu inanın da inanmayanında kendi için birşeyler bulacağını bilmeniz gerekir.Tanrı’yı bilimsel kanıtlarla kabul etti ifadesinin hiçbir mantığı yok.Ruhsal bilgi dediniz ruhsal bir bilgi yok çünkü ruhun varlığına kanıt yok.Ruhsal dediğimiz sevgi,nefret,heyecan gibi olaylar bile genleremizde ve beynimizde bitiyor.
Behe’nin evrimi kabul etmesi hiçbir ateisti sevindirmedi ama felsefeci Flew’un Tanrı var demesi büyük yankı uyandırmış.Gerçek Hristiyanlar bilime hep katkı sağladılar demiştiniz Bill Gates’in budist Facebook’un kurucusunun yahudi kökenli bir ateist olduğunu söyleyelim.Yani ”sadece Hristiyanlar” değil.Hristiyanlar bilimin karşısında olmadı bağlı oldukları ideoloji bunun karşısında oldu.İnsanlar her türlü yoruma açık olabilse Hristiyanlık belki daha güzel savunulabilirdi.Evrimi yanlışladığıızı farzediyorum bu yaratılışın gerçek olduğuna götürmez.Binlerce yaratılış öyküsü var hatta binlerce bize sonsuz hayat vaadeden din mevcut veya felsefe.Hristiyanlık din değildir derseniz o zaman bir yaşam biçimidir demek yeterli olmaz.Kuralları olan bir yaşam biçimidir demek daha doğru olur.Ben Tanrı’ya karşı olduğum için bilimi savunmuyorum bilimi savunduğum için Tanrı’yla zıt düşüyoruz.İşte fark bu kimse en kolay şeyi yani”Tanrı yarattı” cümlesini kabul etmek yerine bilimi tercih etmez.Bilime güvenmek bir anda olmaz ama dini anında kabul edebilirsiniz.Bence İncil humanist ve insancıl (Tevrat için aynı şeyi söyleyemem) bir kitap ama İsa’nın ”gerçek benim” lafı boş kalıyor yani içi dolu değil.Gerçek benim ya da Ben neysem oyum derken Tanrı ne demek istiyor bilemiyoruz.Flew da Tanrı’ya inanabilir ben bile inanabilirim ben Tanrı fikrine karşı değilim şuanki konumda Kutsal Kitaplardaki Tanrı’nın olamayacağını düşünüyorum.İslamın kaynaklarını biliyoruz yani şiirlerden,İncil ve Tevrat’tan alındığını.Tevrat’ın da kaynağını biliyoruz Sümer’den.Sümerlerin de kaynağını tahmin edebiliyoruz hayalgücü.Anlam arama düzen görme ve olmayan düzeni yarattığına inanılan bir Tanrı.Kime göre mükemmel,kime göre değil?Kime göre düzenli,kime göre düzensiz?
Son olarak Behe’nin evrimi kabul ettiğine kanıt:
5. Eylül 2012: 17:32 #37220AnonimPasifMerhaba,
Bende evrimi savunan biriyim. Hatta çevrem de bu şekilde. Örnek vermek gerekirse, arkadaşımın kurduğu bir evrim sitesi yüzünden evine polis gelip bilgisayarını topladı. Ama o tarihlerde kendisi Kanada’da eğitim görüyordu. Her neyse konumuz bu değil.
Burada tartışılanlar, söylenilenler gereksiz. Evet evrim vardır. Bunun zilyon tane kanıtı vardır. Yaşam suda da başlamış olabilir ya da herhangi bir yerde. Bu önemsiz bir ayrıntı. Evrimi görmek için doğadaki yaşama ve gene zilyon tane bulunan hayvan türüne, cinsine bakmak lazım. Buradan yola çıkarak zilyon tane kanıt ile Tanrı’ya ulaşmak lazım. Bu sistem kendiliğinden oluşamaz zaten.Meraklı arkadaşın dediği konular, Tevratın Sümerlere dayandığı konusu. Bunu hangi kaynaktan okumuş kendisi merak ediyorum. Bir kaynak gösterebilir mi? Çünkü ben de dinlerin o şekilde ortaya çıktığını düşünüyordum zamanında. Ama çoğunun bilgi eksikliği olduğunu anlıyorum şuan. İki tane Zeitgeist izleyince, bütün dinleri, dünya sistemlerini çözmüş sayıyoruz kendimizi.
Ama bence çözülmesi gereken asıl konu dinin neden olmaması gerektiği konusu. Bunu düşününce ben olmaması için bir sebep bulamıyorum. Kaldı ki elimizde Kitabı Mukaddes var. Böyle güzel, sevgiden, kardeşlikten, iyilikten bahseden başka Kutsal Kitap var mı?
Tabi amaç sevgi ve iyilik içinde doğru şekilde yaşamak ise…
6. Eylül 2012: 12:18 #37225AnonimPasifSayın Mr. Nobody,
Sizi sadece burdaki birkaç yazınızdan tanımaya başladım ama belli ki siz daha imanınızdan emin değilsiniz. Ateist düşüncenin, bilerek, isteyerek, Tanrı’ya düşman bir düşünce olduğunu ve her düşüncelerinin Tanrı karşıtı olduğunu hala daha anlamıyorsunuz. Tanrı Kelâmı’nın dediğine değil de, ateistlerin Sümerler veya Babil’lilerin Tufan hakkındaki yorumlara açıksınız. “Tevrat, bu yazılardan bir alıntı mı?” diye soruyorsanız, ben olsam, ben de sizi vaftiz etmezdim.
Tabii ki sorgulayacaksınız, ama sorduğunuz kişi İblis’in kendisi veya en sadık uşağı ise, ne gibi bir cevap alacağınız ortada değil mi? Veya, sizden evvel iman eden bunca kişi, bunları hiç duymadı, hiç araştırmadı mı sanıyorsunuz?
Dünyaca meşhur, binlerce prof. bilim adamı, evrim teorisine inanmayıp, delillerin ‘Tanrı Yarattı’ tarafında olduğunu düşünüyor ve “Evrimle ilgili hiçbir delil yok” diyorlar. Evrim teorisi, sadece hayal ürünüdür. Dünyada büyük bir çoğunlukta olan Tanrı’sızların uydurmasıdır. Zırnık delil olmadığı gibi, aksine delilleri yok saymakta veya saklamaktadırlar. Ateistlikten dönüp, iman eden her bilim adamı, bu delil saklama konularını defalarca itiraf etmişlerdir.
Bakın, Meşhur ateist ve evrimci bilim adamı prof. Richard Dawkins, büyük bir gayret gösterip, zaman ve para harcayıp bir organizasyon düzenledi ve Londra’daki 2 katlı otobüslere, “DİLEDİĞİNİZİ YAPIN, ÇÜNKÜ TANRI YOKTUR” diye yazdırdı. Yani, “Günah işlemekten korkmayın, cennet, cehennem, Tanrı, Kitap filân, hepsi yalandır” demek istedi. Bu Tanrı düşmanlığı değil de nedir? Hatta bu yüzden ona sordular: “Yoktur dediğin bu Tanrı’dan niye bu kadar nefret ediyorsun?” diye. Tam bir nefret. Tam bir Tanrı düşmanlığı. Ayni adam, Tanrı’yı kastederek, “Cinsel organımla ne yapacağımı bana gökten birileri dikte edemez” demişti. Bu da yetmezmiş gibi, ‘God Delusion’ (Tanrı Aldatılmışlığı) gibi bir de kitap yazdı. Sen, ‘Sadece bilimsel hakikatlerle ilgilenen dürüst bir bilim adamı’ rolünü üstlen, sonra da neyine oluyor da, illa da ‘Tanrı Yoktur’ havariliğini yapmak için, kanal kanal, ülke ülke dolaşıp Tanrı aleyhine yırtınıyorsun? Tanrı’nın sonsuz sabır ve merhametini görememek mümkün değildir burada.
6. Eylül 2012: 14:01 #37226AnonimPasif@KUTSAL YOL 23528 wrote:
Sayın Mr. Nobody,
Sizi sadece burdaki birkaç yazınızdan tanımaya başladım ama belli ki siz daha imanınızdan emin değilsiniz. Ateist düşüncenin, bilerek, isteyerek, Tanrı’ya düşman bir düşünce olduğunu ve her düşüncelerinin Tanrı karşıtı olduğunu hala daha anlamıyorsunuz. Tanrı Kelâmı’nın dediğine değil de, ateistlerin Sümerler veya Babil’lilerin Tufan hakkındaki yorumlara açıksınız. “Tevrat, bu yazılardan bir alıntı mı?” diye soruyorsanız, ben olsam, ben de sizi vaftiz etmezdim.
Tabii ki sorgulayacaksınız, ama sorduğunuz kişi İblis’in kendisi veya en sadık uşağı ise, ne gibi bir cevap alacağınız ortada değil mi? Veya, sizden evvel iman eden bunca kişi, bunları hiç duymadı, hiç araştırmadı mı sanıyorsunuz?
Dünyaca meşhur, binlerce prof. bilim adamı, evrim teorisine inanmayıp, delillerin ‘Tanrı Yarattı’ tarafında olduğunu düşünüyor ve “Evrimle ilgili hiçbir delil yok” diyorlar. Evrim teorisi, sadece hayal ürünüdür. Dünyada büyük bir çoğunlukta olan Tanrı’sızların uydurmasıdır. Zırnık delil olmadığı gibi, aksine delilleri yok saymakta veya saklamaktadırlar. Ateistlikten dönüp, iman eden her bilim adamı, bu delil saklama konularını defalarca itiraf etmişlerdir.
Bakın, Meşhur ateist ve evrimci bilim adamı prof. Richard Dawkins, büyük bir gayret gösterip, zaman ve para harcayıp bir organizasyon düzenledi ve Londra’daki 2 katlı otobüslere, “DİLEDİĞİNİZİ YAPIN, ÇÜNKÜ TANRI YOKTUR” diye yazdırdı. Yani, “Günah işlemekten korkmayın, cennet, cehennem, Tanrı, Kitap filân, hepsi yalandır” demek istedi. Bu Tanrı düşmanlığı değil de nedir? Hatta bu yüzden ona sordular: “Yoktur dediğin bu Tanrı’dan niye bu kadar nefret ediyorsun?” diye. Tam bir nefret. Tam bir Tanrı düşmanlığı. Ayni adam, Tanrı’yı kastederek, “Cinsel organımla ne yapacağımı bana gökten birileri dikte edemez” demişti. Bu da yetmezmiş gibi, ‘God Delusion’ (Tanrı Aldatılmışlığı) gibi bir de kitap yazdı. Sen, ‘Sadece bilimsel hakikatlerle ilgilenen dürüst bir bilim adamı’ rolünü üstlen, sonra da neyine oluyor da, illa da ‘Tanrı Yoktur’ havariliğini yapmak için, kanal kanal, ülke ülke dolaşıp Tanrı aleyhine yırtınıyorsun? Tanrı’nın sonsuz sabır ve merhametini görememek mümkün değildir burada.
Tevrat bu yazılanlardan bir alıntı mı diye sormuyorum. Sadece hangi kaynaktan okuduğunu merak ettim çünkü benim de eskiden o şekilde düşünmemi sağlayan Zeitgeist – Zamanın Ruhu belgeselidir. Bu yüzden o tür yorumlara açık olduğumu nereden çıkardınız anlayamadım. Ben zaten bu konularda yeterince şey bildiğimi düşünüyorum. Ve arkadaşın da ne okuyup izlediğini merak ettim. Çünkü ona göre bir cevap verecektim.
Binlerce Profesör, evrim bilimci de olduğunu söylüyor. Kaldı ki evrim zaten Tanrı yoktur demiyor. Evrimin konusu din değil. Yaşam. Evrim bilimcilerin yaptıklarını da evrime teorisine yüklemek, başka birinin de hristiyanlıkta da şunlar şunu şunu yapıyor diyip yanlış öğreti sunanları örnek göstermek ile aynı şey. Evrimin konusu hiç bir zaman Tanrı ve Din olmadı. Evrim bilimciler dine saldırabilir orası kişinin kendi bileceği iştir.
Benim bir önceki yazımda söylediğim şey, eğer zaten Evrim gerçek ise Tanrı da gerçektir. Tanrı gerçek ise din de gerçek olmalıdır. Çünkü elimizde İncil var, sevgiden kardeşlikten bahsediyor. Ben orada Tevrat’ın başında anlatılan olayları inkar etmedim sadece Bu kadar hayvan türünün ve onların geçmişteki yaşantılarıyla, özellikleriyle bugünkülerin farklı olması. Evrim zaten budur. Evrim sadece, kafası kuş ayakları at falan değil bildiğiniz gibi. Düşünsel evrim de vardır. İslamdan dönüp hristiyan olan biri düşünsel evrim gerçekleştirmiştir.
Öncelik olarak bazı şeylerin, kişilerin yaptıklarından çok, neden bahsettiğine bakmak lazım diye düşünüyorum.
Son olarak; ” Ben olsam ben de sizi vaftiz etmezdim ” demek ne kadar doğru bir cümle oturup bir düşünelim. Sizin etmenize zaten gerek yok Rab en doğrusunu biliyor.
Sevgiler,
6. Eylül 2012: 20:04 #37227AnonimPasifÇok Sevgili Mr. Nobody,
Benim, seni veya bir başkasını eleştirmeye, bu hak bana verilmedikçe, hiçbir hakkım olmaz ve yoktur da. Bu hakkı ancak sen bana verirsen, eleştiri yapabilirim. Bu, her pastör için geçerlidir ve bilhassa vaftiz etme görevini üstlenecek kişilerde elzemdir. Rab’bin buyruğudur.
Şunu demek istiyorum: Bir kişi vaftiz olmak için bir pastöre baş vurursa, o pastörün görevi, başvuranın imanı hakkında bilgi edinmektir. İman etti mi? Neye, kime iman etti? İmanının göstergesi olarak tüm günahlarından dönüyor mu? “Ben’de, yani bu bedende, artık ‘ben’ değil ‘İsa’ yaşıyor” düşüncesini anlıyor ve kabul ediyor mu? “Artık benim düşünce ve anlayışım değil, benim doğruluk cetvelim değil, İsa’nın söyledikleri doğrudur” diyor mu? Bütün bunları bilmesi gerekiyor ve bu ‘vaftiz olmak istiyorum’ başvurusu, ona bu yetkiyi ve bu görevi veriyor. Bu bir anlık bir iştir ve tek bir soru ile halledilebilir.
Pastörlerin ve sizi vaftiz edecek konumunda olan kişilerin bu hakkı vardır. “Sen bana karışamazsın” diyebilir insan, ama bir pastör de, sokaktan geçen birini de vaftiz edemez ya. O da Rab’bine sorumludur.
İncil’e yönelik neredeyse her gün yeni bir iddia ortaya atılıyor, onu değersiz kılmak için saldırılar yapılıyor. Bunlar, hiç bitmek bilmeyecek diye, bizler hiçbir zaman Rab’be ve Kelâmı’na güvenerek, O’na teslim olmayalım mı? Her zaman sorular olacak. Bin tanesini cevaplasak, hemen 1001.yi öne sürecek şeytan. ‘Kurtarıcı İman’ ise Rab’be ve Sözüne teslim olur ve soruları içerden, yani Rab’bin yanından bakarak cevaplar.
Rab bereketlesin ve korusun.
6. Eylül 2012: 21:36 #37228AnonimPasifSevgili KUTSAL YOL,
Haklısınız demek istediğinizi anladım ancak söylediğiniz şey moralimi bozdu. O yüzden biraz sert çıkışmış olabilirim. Çünkü Evrim doğrudur Kutsal Kitap yanlıştır diye bir şey söylemedim. O sebepten ötürü vaftiz etmezdim cümlesi biraz ağır geldi yeni iman etmiş biri olarak.Eğer sert konuştuysam, kırdıysam özür dilerim.
Sevgiler…
Not: Eğer bu konu üzerinde sohbet etmek isterseniz özel mesaj atabilirsiniz ya da buradan da devam edebiliriz.
8. Eylül 2012: 18:20 #37230AnonimPasifEvrimin olmadığını söylemek dünyanın yaşının 6000 yıl olduğunu söylemekten daha kötü.Ayrıca Nebraska adamı için özür falan dilenmedi demişsiniz o fosillerin sahte olduğunu söyleyenler de sizin kafir olarak gördüğünüz paleontologlar..Evrimci diye bir tabirin olması bile ilginç ben hiç Yerçekimci görmedim mesela.Tanrı’ya inanabilirim ama evrimin olmadığını söyleyenlerin bu kadar kanıt varken evrimi savununlara şeytan gözüyle bakmalarına karışamayız.Şeytan sanırım tüm canlıların ortak atadan türediğini söyleyen insanları seviyor.Aslında bu mükemmel birşey hepimiz akrabayız bu dine göre de böyle tek fark biz yani bilimin yanındakiler (size göre kafirler) hayvan ve bitkilerin de bu akrabalığın içinde olduğunu söylüyoruz.Bir evrim ansiklopedisinde ya da kitabında Tanrı’nın varlığı veya yokluğu ile ilgili tek kelime yazmaz.Yani bilim adamlarına teşekkür etmelisiniz çünkü onlar Tanrı’ya saygı duyuyor ve bilime karıştırmamaya çalışıyorlar onlar aslında sizin yapmanız gereken şeyi yapıp Tanrı’yı kişisel inançlara bırakıyorlar ve işlerini yapıyorlar.Tanrı’nın kesin olarak yokluğunu ya da varlığını bilimle kanıtlamak şu noktada mümkün değil.Ha yaratılış hikayesi yani Adem ve Havva diyorsak objektif olarak hiç önyargısız söyleyebilirim ki iki insandan geldiğimize dair kanıt yok ayrıca aksinin kanıtları var.
Evrim ateizmi mükün kılar ama evrimden önce de ateizm vardı tek sorun bu karmaşık yapıların nasıl oluştuğunu açıklayamıyordu insanlar o yüzden bir anda yaratılışa inanmak normaldi ve o zamanın bilimsel açıklamasıydı.Bugüne gelirsek bir anda karmaşık yapılara sahip bir canlı örneği yani hokus pokusla bir anda oluşan bir canlı örneği bulunmadı ve kanıtlar bulunamayacağını gösteriyor ama kambriyen dönemine ait bir tavuk fosili varsa evrimi çürütmüş olursunuz nobel bile alırsınız.Abartmıyorum…Not: Tanrı’nın varlığı ya da yokluğu üzerine tek bir yorumda bulunmadım o yüzden nasıl Tanrı yok dersin demeyin lütfen.
9. Eylül 2012: 7:25 #37231AnonimPasifSayın meraklı123,
Son yazınızı kime cevaben yazdığınızı anlamadım. Bir kere ben Nebraska adamından bahsetmedim. Bahseden birini de görmedim. Ayrıca, ‘”Nasıl Tanrı yok dersin” demeyin lütfen’ diyorsun. Bunu ben mi söyledim? Richard Dawkins ile ilgili yazımda, onun “Tanrı yoktur” deyip de, olmayan bu Tanrı’dan nefret ettiğini yazdım. Sizinle ilgili değil. Sizin, yüreğinizin bir köşesinde, bir Tanrı anlayışı var olduğuna inanıyorum veya ümit ediyorum. Ama O’nu nereye yerleştireceğinizi daha bilemiyorsunuz.
Nebraska adamı, Piltdown adamı, Pekin Adamı ve daha birçok ‘Bilimsel Kanıt’ dediğin ve neredeyse taptığın bu bilim adamlarının yalanları, neden neden sonra, hep “Yalandır, sahtedir” diyen Hıristiyan bilim adamlarının sözleri doğrultusunda, geri adım atarak, sahteliği ve delillerinin uydurukluğu kabullenildi. Ama, onlarca yıl bütün okul kitaplarında, ansiklopedilerde, televizyonlarda bilim adına yer aldı ve duyanları, görenleri zehirledi. “Tanrı Yoktur” mesajı, tüm insanlara sunuldu. İnansan da, inanmasan da; Tanrı biricik Oğlunu bile feda ederek kurtarmaya çalıştığı dünyayı ve O’nun çok ağır bedeller ödeyerek dünyaya sunduğu kurtuluş mesajı, bir anda sıfırla çarpılmaya çalışıldı. Tanrı’nın korkunç gazabı bekliyordur bu alkışladığın sahte bilim adamlarını. Onlar, hiç de masum değillerdir.
Sahte diyorum, çünkü onlar ‘Tanrı karşıtı’ bir dine mensupturlar. ‘Ateism’. Doğruları ve bilimsel verileri çarpıtan ‘Tanrı düşmanları’. Nebraska adamının sahte olduğunu söyleyenler, İblis’in bu havarileri değil di ki onlara alkış tutuyorsun. İblis’in havarileri, senin yaptığını yapıyor, ‘Tanrı karşıtı’ olan her söze veya sahte veriye, sımsıkı sarılıyorlardı. İnsanları aldattıkları ‘uyduruk bilimsel verilerin’ sahte oldukları kanıtlanıp, ellerinden yok olunca da, Tanrı’yı kabul etmemek için, her türlü gayreti gösterir, hemen yeni başka bir tanesini ortaya koyarlardı.
Utanacak veya özür dileyecek birileri var ise, bir söylediğini, halka yutturduğunu 5-10 sene sonra, ‘yeni bir teori’ ile ortadan kaldıran, bu sahte bilim adamlarının kendileri olmalıydı. Kaç tane, evrim ağacı olmuştur açıklar mısın? Yani, hangi hayvanın, hangi hayvandan türediğini gösteren? Bu ağaç her yıl, yeni ‘Bilimsel Ispatlarla’ değiştiriliyordur. Bu yılki ‘bilimsel ispat’ ise eğer, geçmiş yıllardaki ne idi o zaman, söyler misin?
Söyler misin: Elma ağız sağlığına zararlı mı, faydalı mı? Söyler misin: Yumurta kolestrolü yükseltir mi, alçaltır mı? Kafeini alınmış kahve, kanseri azaltır mı çoğaltır mı? Yarım asırdır, diş çürümelerin ilacı diye sunulan elmanın, tofi şekeri kadar zararlı olduğunun ortaya çıkması ve bundan da bilim adamlarına hiçbir ceza veya yaptırım uygulanmaması, milyonlarca insanın sorgusuz sualsiz, ‘bilimsel kanıtlar’ denilen şeye boyun eğmelerine şaşırmıyor musun? İsyan etmiyor musun?
Ama biz Hristiyanlar, Rab’bin değişmez kutsal sözleri ile, dünyanın akışına karşı durmayı öğrendik. Yıllardır gördük ki, Tanrı sözüne karşı duran ve ‘Hakikat’ gibi duran her veri, bir ‘yalandır’. Devrilmeye mahkumdur. Binlercesi devrildi ama yerine Şeytan gelip, binlerce daha dikti. ‘Sonsuza dek Rab’be iman etmek istemeyenleri’ vicdanen desteklemek ve sürekli bahaneler sunmak için.
Evrim Teorisi tam bir saçmalık. Yani daha tartışmaya, bilimsel kanıtları incelemeya başlamadan önce bile, ‘Tanrı Yarattı’ düşüncesine kapıyı kapatıyor, kendilerini galip ilan ediyorlar. Mantık yok. Bakınız, Tanrı Çocukları ne diyor: Başlangıçta Tanrı yarattı. “Ol” dedi ve oldu. O buyurdu ve her şey anında var oldu. O söyledi ve herşey ayakta durdu (Mezmur 33:9).
Öyle yavaş-yavaş gelişti, değişime uğradı falan yok. Kutsal Kitap’ta buna yer yok. Yani Adem bir ‘bebek’ olarak doğmadı. Yaratıldığında, gelişmiş ‘genç bir adam’ olarak birden var oldu (30 yaşlarında diyelim). Ağaçlar yere tohum olarak ekilip büyümesi beklenmedi. Koskoca ağaçlar, ormanlar vardı. Değişik büyüklükte, değişik yaşlarda; ama bir anda. Çünkü Tanrı buyurdu ve öyle oldu. Şimdi ise evrimciler “Bunu laboratuvarda ispatla” diyorlar. Ben yaratmadım ki ispatlayım. Tanrı da kimsenin palyaçosu değildir. İnanmazsan, sana Tanrı’nın kendisi tarafından verilmiş olan o içindeki, ruhundaki bilgiyi inkar edersen, sonucuna da katlanırsın.
Temel karısını dövmüş, ağzını burnunu kırmış. Mahkemede sorgulanınca da, “Ben yapmadım. Merdivenden inerken karım yumruğumun üzerine düştü” demiş. Yargıç da ona, “Beş defa üst-üste mi yumruğunun üstüne düştü?” diye sormuş. Böyle bir savunmaya gülmeyecek, alaya almayacak bir tek insan bile düşünemiyorum. Bu basit olayın bile ‘Kazara’ olması imkansız iken, bundan trilyonlarca kez daha imkansızlıkların ‘kazara’ birbiri arkasına oluştuklarına inanan bir kimseye ne diyeceğimi bilemiyorum? Mantık, bu savunmayı hemen silip atar. Evrimciler ise ‘olamayacağını ispatla’ der.
Ateist ve evrimci bir İngiliz arkadaşla, ıssız bir dağbaşında yürüyüşe çıkmıştık. İn-cin top oynuyordu. Tüm yerleşim yerlerinden uzak bir yerdi. Ama birden, büyümüş çalıların arkasında, 1-2 metre boyunda, bir metre yüksekliğinde, örülmüş bir bahçe duvarı gördük. Yani toplasan, 50 taş dizili duruyordu. “Bak” dedi. “Burada bir zamanlar birileri yaşıyordu demek” dedi. Ben de, “Hayır, o taşlar kendiliğinden öyle oluştu, oraya dizildi” dedim. Güldü, mesajı algıladı. Trilyonlarca sene de geçse, o taşlar, o şekilde, oraya dizemezdi ve bunu o da biliyordu.
Bu kadarcık basit şeyler “Olamaz” iken, insanoğlunun veya yaratılmış her şeyin, bu kadar mükemmel bir şekilde karşımızda duruyor olmasına ‘kaza neticesi’ demek ve bunu da ‘Bilgelik’ saymak, kusura bakmayın ama, bana gülünç geliyor.
9. Eylül 2012: 9:08 #37233AnonimPasifKendiliğinden oluşmak mı?Evrim bunu mu söylüyor?Sizin evrimi nerden öğrendiğinizi bilmiyorum ama bilim kitabından veya makalelerinden duymuşsanız ilginç.Evrim sizin bahsettiğiniz gibi büyük tesadüfleri savunmaz.Ayrıca doğal seçilim,çevre şartları,random (olabilirliği olan olay) bu tesadüfleri ortadan kaldırır.Yani canlılar tesadüfen oluşmadı o evrim karşıtlarının iddaası.Random kelimesini size nasıl açıklamışlar bilmiyorum.DNA’de bir mutasyon olduğunda bunun canlıda meydana getirdiği değişiklik bir olasılıktır yani tesadüf değildir.O yüzden binlerce tür var yararlı değil dediğiniz bir mutasyon bile ilerki evrelerde canlıya fayda sağlıyor.Tesadüf değil de olabilirliği en yüksek özellikler seçiliyor.Güçlü olan ayakta kalır sözü de burdan geliyor.Yoksa Darwin kimsenin maymundan geldiğini söylemiyor.Hatta ilk eserlerinde bu konudan hiç bahsetmedi.Sırf tepki görmemek için insan evrimi hakkında konuşmadı sonra karısının da desteğiyle yayınladı.Evrimdeki tesadüf kelimesi günlük yaşamdakiyle aynı değil.Evrimdeki tesadüf kelimesinin anlamı şu.Bir zar atın bu zarın 45 gelme olasılığı var mıdır?Yoktur 1’de 6’ya kadar rakamlar gelebilir evrimde tesadüfün yeri işte bu kadar küçük.Yani kısıtlıdır.Bir de tesadüf kelimesini kullanmalarının nedeni hangi olaylarla hangi sonuçlarının çıkacağını henüz tahmin edememeleri eğer bunu bilselerdi buna tesadüf değil mekanizma derlerdi zaten.Umarım anlatabilmişimdir.Evrimdeki tesadüf olabilriliği mümkün olaylardan birinin olması demektir gidipte kanatlı bir at olmaz tek boynuzlu bir at olmaz çünkü canlının türü veya grubu buna izin vermez.Kuyruklu insanlar vardır çünkü insan zamanla kuyruğunu kaybetmiştir.Bazen bir mutasyon sonucu kuyruklu insan doğar.Bunun gibi…
Ayrıca Mr Nobody’e cevap yazmıştım arada eski duyduklarımı da cevaplamak istedim.
9. Eylül 2012: 18:11 #37235AnonimPasifBu videoyu izle, Darwin izleyememişti. Hücreyi ‘Basit’ sanmıştı:
http://www.youtube.com/watch?feature=endscreen&v=k-j5kKSk_6U&NR=1
Mutasyonlar, ileriye değil, geriye götürür. Hiçbirşey mutasyon sonucunda, daha iyi olmaz, daha kötü olur. Senin Evrim teorin, mutasyonlarla ancak tersine işler. Random kelimesi, hergün kullanılan bir kelime olup, kimsenin izahatına da ihtiyacım yooktur. İngilizcem, en az Türkçem kadar iyidir ve 20 yıl İngilterede yaşadım. Şimdi senin İngilizcen de, azacık olsun varsa, en basit hücrelerde bile görülen ve ‘hep bir anda’ olmuş olması gereken, şu biolojik motoru bir izle. Bu motor yoksa, hücreler ölür. Bu biolojik motor, birbirinden bağımsız, parça parça mı oluştuktan sonra bir araya geldi, yoksa hep birlikte ve bir bütün olarak mı yaratıldı. Sadece bu motor, senin evrim teorini havaya uçurmaya yeterlidir.
Daha fazla vakit harcamak istemiyorum. Cevap da yazmıyacağım. Rab merhamet eylesin.
9. Eylül 2012: 18:25 #37236AnonimPasifMutasyonlar her zaman geriye mi götürür?Haklısınzı artık tartışmanın anlamı kalmadı.
Sevgiler.
17. Ekim 2012: 19:08 #37268AnonimPasif@meraklı123 23458 wrote:
Sayın Dilbera Dersimi Richard Dawkins orda bir şov yapmıyor bilim vardığı sonuçlardan mutlu olan bakın işte açıkladık diyen bir alan değildir.Orda Dawkins kademeli olarak nasıl evrimleşebileceğini ve yaratılışçı iddaaların yanlışlığını ispatlıyor.O nerden geldi bu nerden gitti demek evrimin olmadığını kanıtlamıyor.Bilim adamlarının sizi kandırmaya ihtiyaçları yok .Bugün evrim kuramının genetik,biyoloji,paleontoloji,arkeoloji,deniz bilimleri tarafından kabul edildiği bir gerçek.Bu soruların cevaplarını bulmanız sadece bir google araması kadar yakın aslında.Ben işin experti değilim yani biyolog değilim ama evrim hakkında ve bilim adamları hakkında tek bildiğim şey onların bizi kandırmaya çalışmadıklarıdır.
Ayrıca Richard Dawkins Tanrının asla var olamayacağını söylemez %1 ihtimal verir bu bilimdeki şüphe payının bir örneğidir.Dawkins’in düşünceleri yanlış veya doğru o en azından birşeyleri arıyor ve tek bir düşünceye bağlı kalmıyor keşke bunu sevgili teistler de yapsa.
Evrimi reddetmeniz benim için önemli değil aslında evrimi ben bile reddetsem bu evrimin var olmadığını göstermiyor sadece benim yanlış düşündüğümü gösteriyor.Bilim adına birşey yapılırken önce kutsal yasalara bakma devrimiz çoktan bitti biz artık kimseyi aforoz etmiyoruz kimseyi sırf dinimize ters diye ”Dünya dönmüyor diyeceksin” sözleriyle tehdit emiyoruz.Biz Galileye karşı olan din adamları değiliz biz Katolik İngiliz olan ve yerçekimini bize tanıtan Newton gibi olmalıyız.Evrimi bilmeden ben bile evrimi eleştirisem bu benim yanlışımdır.Evrim teorisi çürütülseydi eğer biz onu elinde İnci veya Kuran olan bir insanımızdan değil bir bilim insanından duyardık.Bilim hiçbir zaman bizi kandırmadı ve buna ihtiyacı yok.Sevgiler…
Merhaba meraklı;
1- Evrim kuramı bilim demek değildir. Evrimi kabul etmeyen bilim insanları da mevcuttur.
2- Evrimi reddetmek salt inanç temelli de değildir. Kutsal Kitaba inanmayan yada Hristiyan OLMAYAN bazı saygın bilim insanları da evrim kuramını kabul etmez.
3- Evrim, bir ” gerçek” değildir. Gerçek APAÇIK, ORTADA OLANdır seküler arguman ve kaynakları incelerseniz. Kanıtlanan bir gerçek olsaydı bi dünya bilim insanı ve dünya halkı bunu TARTIŞMAZdı. Çünkü ortada olanın tartışılmaya ihtiyacı yoktur. Çünkü herkes tarafından bilinir. ( Bakınız Cemal Yıldırımın bilim felsefesi adlı kaynak kitabına) Yani kabul görülürlük olması gerekir.
4- “Nasıl oluştu” sorusuna evrim kuramı cevap VERMELİDİR. Canlılığın türeyişi, gelişimiyle ilgili “gerçek açıklama” olduğunu iddia ediyorsa eğer.
Dolayısıyla şu sözünüz geçersizdir:
“O nereden geldi, bu nereden gitti demek evrimin olmadığını kanıtlamıyor”
Neden kanıtlamıyor?
Soru soruyoruz:
1. Hidrojinin mi hidrojen peroksit mi önce gelmiştir? Biri olmadan diğeri işe yaramaz.
2. Kimyasallar mı, yoksa bağımsız odacıklar mı önce gelmiştir? Biri olmadan diğeri işe yaramaz.
3. Kimyasallar mı ateşleme sistemi mi önce gelmiştir? Biri olmadan diğeri işe yaramaz.
Bu sistem NASIL OLUŞTU? Evrimin buna cevap vermeye ihtiyacı yoksa yada cevap verme gibi bir durumu söz konusu değilse bu evrim dediğiniz şey ne halt yemeye var? Gelişimi ortaya koyma amacını taşımıyor mu? İnsanın nasıl bugünkü hale geldiğine ilişşkin naralar atıyor da küçük bir böcekle ilgili sorduğumuzda neden cevap veremiyor?
Hadi bunu geçtik, evrim bu konuda sus pus. Peki başka bir soru sorayım. Ağaçkakağanın kökeni yada atası NEDİR?
Yada hiç araştırdınız mı bilmiyorum sinek kuşunu:
Bir örneği daha:
Madem ki evrim teorisi gerçektir. O halde açıklasın bakalım şu atasal formu da biz de öğrenelim. Açıklayabilir mi? Evrimci bilim insanlarından hiç biri bu konuda kimseyi tatmin edemez. Neden? Çünkü atasal formu yoktur da ondan. Evrimci bilim adamları bu kuşların atasını, nereden geldiğini A-ÇIK-LA-YA-MAZ !!
Kuşların kökenine ilişkin verilen atalar genelde şunlardır:
Allosaurus
Ceratosaurusve başka dinozorlar!! :))
Aç, bak googla. Bu sözümona atasal formlar sürüngenlerden kuşlara geçiş formuymuş.
4- Belki de en önemlisi olan ve ilk başta söylememiz gereken şey şudur: BİLİMDE KESİNLİK YOKTUR! Eğer öyle olsaydı bilim, bilim olmaz, dogma olurdu. Bilimde YANILMAZLIK, KESİNLİK VE BİTMİŞLİK söz konusu değildir! Bir gün farklı sonuçlar elde edilir ve evrimden vazgeçilir. Sadece evrim de değil, kuramlardan bahsediyorum size. Bilimin doğasına ve bilimsel felsefeye TERS bir durumdur bu!.
Açın bakın Cemal Yıldırımı! Kendisi samimi bir evrimcidir.
Dolayısıyla evrim kuramından bahsederken kesinlik ifade eden cümle ve içerdiği yargılardan kaçınmanız gerekir.
Şimdilik bu kadar
Selamlar
-
YazarYazılar
- Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.