Bilim adamı ve imanlı hizmetçi kız
- Bu konu 1 izleyen ve 1 yanıt içeriyor.
-
YazarYazılar
-
2. Nisan 2011: 16:09 #27319AnonimPasif
Bilim adamı ve imanlı hizmetçi kız
‘Bütün yüreğinle Rab’be güven ve kendi anlayışına dayanma’ (Süleyman’ın Özdeyişleri 3:5).
Tanrı’ya inanmayan ama başarılı bir bilim adamının evinde, Mesih inanlısı bir kız hizmetçi olarak çalışıyordu. Bu kız bütün yüreğiyle Rab İsa’ya güveniyordu. Günün birinde bu bilim adamı kıza, insan anlayışının faydasını, bilgisini ve bu yeteneklerin insanları refaha kavuşturacağını, hatta bütün ihtiyaçlarını gidereceğini anlatmaya çalışır. Zavallı kız ise saf bir şekilde şu yanıtı verir: ‘Bütün yüreğinle Rab’be güven, kendi anlayışına dayanma!’
Bu bilim adamı, kısa bir süre sonra çatıdan düşen bir kiremit taşının bir bilim adamının kafasına düşmesi sonucu, adamın aklını nasıl yitirdiğini anlatan bir kitap okuyordu. Kazayı gören bir kadın, kaza esnasında bilim adamına şöyle demişti:
‘Zavallı adam! Bütün yüreğinle Rab’be güven, kendi anlayışına hiç dayanma!’
Bilim adamı istemediği halde, evindeki hizmetçi kızın söylediklerini hatırlamak zorunda kalmıştı. Artık ziyaret etmek istediği arkadaşlarının evine gitmekten vazgeçmiş ve çalışma odasında arkadaşının gelmesini bekliyordu. Bu sırada uzun bir zamandır orada duran, ama kapağını bile açmadığı İncil gözüne ilişti ve açar açmaz bu ayet gözüne ilişti:
‘Bütün yüreğinle Rab’be güven, kendi anlayışına dayanma!’ (Süleyman’ın Özdeyişleri 3:5).
Aynı ayet üçüncü kez karşısına çıkmıştı. Kafası karışmıştı. Bilim adamı korku içinde, ‘Acaba Tanrı benimle mi konuşuyor? diye düşünmeye başladı. Böylece İncil’i okumaya ve araştırmaya başladı. Kısa bir süre sonra, bütün bilgeliğin kaynağı olan Rab İsa Mesih’e ve O’nun sağlamış olduğu kurtuluşa iman ederek gerçek mutluluğa kavuştu.
(Günlük gıdadan alıntıdır)2. Nisan 2011: 20:51 #36071AnonimPasifSevgili okuyucu sen neye, kime güveniyorsun? Kendi aklına, kendi zekana, kendi bilgeliğine, kendi zenginliğine mi? Ne aklına, ne bilgeliğine, ne parana, ne de kariyerine güven! Tanrı, Yeremya 17:5′te şöyle diyor:
‘Rab diyor ki, İnsana güvenen, insanın gücüne dayanan, yüreği Rab’den ayrılan kişi lanetlidir’.
Sana aklı da, bilgeliği de, parayı da ve tüm bereketleri veren Tanrı’dır. Bir hastalık gelir, aklını, bilgeliğini, yeteneklerini kaybedebilirsin. İşlerin ters gider, tüm mal varlığını ve paranı kaybedebilirsin. Hele bir de ölüm kapını çalınca, eğer Rab’bi yaşamına Rab ve kurtarıcı olarak almamışsan vay haline! Kaçacak delik ararsın. Ama Rab’den kaçış yoktur. Yaşayan diri Tanrı diyor ki:
‘Varlığım hakki için her diz önümde çökecek, her dil, Tanrı olduğumu açıkça söyleyecek!’ (Romalılar 14:11).
Sen de, istesen de istemesen de bir gün Rab’bin yargı kürsüsünün önünde duracak, O’na yaşamının hesabını vereceksin. Yargı günü günahlılar, imanlılardan ayrılacaklarlardır. Mesih’e iman etmiş ve O’na onur veren bir yaşam süren imanlılar sonsuz yaşama, Tanrı’yla alay edip kendilerini yüceltenler ise sonsuz cehenneme gideceklerdir. Bugün bir karar vermelisin. Şeytan ve cinlerinin bulunduğu sonsuz cehenneme mi, yoksa Tanrı’nın bulunduğu sonsuz cennete mi gitmek istersin? Seçim senin! Böyle bir karar verebilmen için şimdi önünde bir fırsat var, ama bu fırsat bir daha senin karşına çıkmayabilir. Kimse ne zaman bu dünyadan alınacağını bilemez. Ölüm her an kapımızı çalabilir.
İsa Mesih seni çok seviyor ve kurtarmak istiyor sevgili arkadaşım. O, sevgi dolu kollarnı sana açmış, kendisine gitmen için seni beklemektedir. Ne kadar kendini beğenmiş birisi olursan ol, ne kadar akıllı olduğunu düşünürsen düşün, ne kadar günahlı olursan ol farketmez. O, seni olduğun gibi kabul ediyor, sevgi dolu kollarını açmış seni bekliyor. Senin yapman gereken tek şey, Tanrı’nın lütuf tahtına cesaretle yaklaşman, günah yükünü İsa Mesih’e vermen. Bunu yaptıktan sonra yepyeni bir insan olacaksın, çünkü bağışlanmış, günahlarının o ağır yükünden kurtulmuş olacaksın. İsa Mesih sana bembeyaz bir doğruluk giysisini giydirecek. Sendeki taş yüreği alacak, etten yepyeni bir yürek verecek ve kendisine benzer kılacaktır.
‘Kaftanlarını yıkayan, böylelikle yaşam ağacından yemeye hak kazanarak kapılardan geçip kente girenlere ne mutlu! (Vahiy 22:14).
Sevgilerimle -
YazarYazılar
- Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.