[Anonim]

Alman iyi de, hristiyan Türk kötü mü? M.Salih Polat

İslamcı gazetelerin hemen hepsi son derece keyifli bir biçimde yerleştirmişlerdi haberi birinci sayfalarına. Keyiflenilmeyecek gibi de değildi hani. Son bir yılda dört bin Alman müslümanlığı seçmişti. Hatta Alman gazeteleri telâşlanıp, “Almanya müslüman mı oluyor” diye manşetler atmaya başlamışı. Alman BZ gazetesi ise fotomontajla Başbakan Angela Merkel’e başörtüsu, SDP Genel Başkanı Kurt Beck’e ise çember sakal ve takke giydirmişti. Bizim İslamcıları keyiflendiren buydu işte. Herkesin dini kendine İnsanların dini inançlarına karışmak aklımızın ucundan bile geçmez. Nasıl ki insanların inançsızlığına karışmak aklımızın ucundan geçmiyorsa. Ancak, çifte standart işin içine girince durum değişiyor. Almanların müslüman olması karşısında keyiflenen arkadaşlarımız, Türkler’in hristiyanlığı seçmesini de aynı olgunlukla mı karşılıyorlar? Yoksa birdenbire celâlleniyorlar mı? Misyonerler ne işe yarar? Almanların müslümanlığı seçmesinin gerisinde, muhtemelen bu ülkede müslümanlığı anlatan ve çoğu Türk olan insanlar vardır. Alman dostlarına müslümanlığın faziletlerini bir bir sayıp kendi dinlerine davet ediyorlardır herhalde onları. Yani apaçık misyonerlik yapıyorlar. Ama kimse onlara, “İşte Türkiye’nin ajanları, vatandaşlarımızı elimizden alıyorlar” diye bağırıp çağırmıyor. Peki, Türkiye’de hristiyan misyonerler karşısında nasıl bir tutum takınıyor bu arkadaşlar? Neden aynı sağduyuyu göstermiyorlar da, “Devletimiz uyuyor mu, misyonerler Türk gençlerini yoldan çıkartıyor” diye basbas bağırıyorlar? Çifte standarda hayır! Sözünü ettiğimiz çifte standart bu işte. Elin oğlu veya kızı, müslümanlığı kabul edip Kelime-i Şahadet getirince veya sünnet olunca hiçbir sorun yok. Ama bir Türk vatandaşı hristiyanlığı seçip vaftiz olursa ölümlerden ölüm, zulümlerden zulüm beğensin artık. Arkadaşlar elinizi vicdanınıza koyun ve özeleştiri yapın. Misyonerlik işimize gelince iyi, işimize gelmeyince kötü olmaz. Ayrıca, inandığınız dine güvenmiyor musunuz ki korkuyorsunuz misyonerlerden?

(Salih Polat der ki’ den alıntı)

[Anonim]

Ya Sev Ya Terket, işte bütün mesele bu:)

Her zaman ve her konuda bize dayatılan ve kabul etmemiz istenilen düşünce bu.

Kendi inandığınız doğrularınızı söylersiniz, sokak ortasında kurşuna dizilirsiniz.

Farklı bir dine inanırsınız, yayın evinizi basıp boğazınızı keserler.

Kesinlikle farklı düşünmiyeceksiniz. Kesinlikle farklı giyinmeyeceksiniz. Kesinlikle farklı bir dil kullanmayacaksınız. Kesinlikle farklı bir dine inanmıyacaksınız. Yoksa sonunuz bellidir.

Eskiden hep bir şeylerin değişeceğine, güzelleşeceğine inanırdım; ama içimdeki umut artık bitti. Gerçekten çok karamsarım bu konuda…

[Anonim]

Müslümanlık herzaman için avantajlıdır.Türk, alman ya da ingiliz vs. bunlar musluman olduğu zaman adeta doğru yolu bulmuş gıbı gorunur bızım ınsanımıza.. Bu alevıler ıcın bıle gecerlı oluyor bazen…

[Yazar]

Yazılar