"allah" için kiliseleri yakiyorlar : –
- Bu konu 4 izleyen ve 4 yanıt içeriyor.
-
YazarYazılar
-
11. Ocak 2010: 19:39 #26715AnonimPasif
KİLİSELERİ YAKIYORLAR : –
Mısır’da, kiliseden çıkmakta olan ve 9 kişinin ölümüne ve birçoklarının yaralanmasına sebep olan silahlı saldırıdan sonra, şimdi de Malezya’da Hristiyan’lara karşı saldırılar devam etmektedir. Katolikler, bazı kitaplarda, “Allah” kelimesi kullandı diye, 9 tane kilise yakıldı ve nefret mesajları ile millet ‘doyuma ulaşmaz’ bir galeyana getirildi. Mahkemelik olan davada, Katolikler haklı bulundu. Asırlardır bu kelime kullanıldığı halde ve mahkeme kararına rağmen, sadece %9 olan Hristiyanlar, devamlı tehdit altındalar. Ordaki İslâm temsilcisine, “Hani İslâm hoşgörü diniydi?” diye sorulduğunda, “Hoşgörü dini olmasa, çok daha kötü şeyler olurdu” cevabını verdi.
Ben burda bütün kardeşler adına konuşmak yetkisine sahip değilim. Sadece kendi düşüncemi paylaşmak istiyorum bu olay hakkında. Bence çok iyi oluyor. Bence biz, İsa Mesih İnanlıları olarak, “Allah” kelimesini hiç kullanmamamız daha iyi olur. Biliyorum ki, günlük yaşamda, bazılarımız dil alışkanlığından dolayı “Allah” diyor. Ama yazarken, bu böyle olmamalı.
Madem ki Allah, İslâm’ın ve Kuran’ın tanrısıdır; ben ona tapmak istemiyorum. O benim Tanrım değildir. Benim Tanrım gibi de değildir. İki zıt karakter, ayni kişi olamaz. Ben Yahova’ya tapıyorum. Allah’a hiçbir zaman tapmadım ve tapmıyacağım. Kuran’ın tanrısı, benim Tanrım olamaz. Bırakın Allah’larına sahip çıksınlar. Tevrat, Zebur ve İncil’in Tanrı’sı olan YAHOVA’dan, bir kez bile bahsedilmiyor Kuran’da. Adı bile geçmiyor. Allah’ın senin Tanrı’n olduğunu nereden biliyorsun ey Hristiyan. Muhammed’den önce ‘Hilal’e tapanlar, şimdi Allah’a tapıyoruz diyerek, tüm tapınaklarına, cami ve minarelerinin üstlerine, hilaller dikiyorlar. Neden acaba?
Rab bize adını, bu kadar net ve açık bir şekilde bildirmiş iken, niye halâ o Kutsal Adı kullanmıyoruz. Herkes de bilsin ve öğrensin ki, Müslümanlar ve Hristiyanlar, ayni Tanrı’ya tapmıyorlar. Kelime oyunları ile kafalar karışmasın. Onlar Allah’a, biz ise Yahova’ya tapıyoruz. Yazılarımızı ve kitaplarımızı, buna göre yazalım. Allah kelimesini, imanımızla ilgili herşeyden silelim. Bence, Malezya’daki bu zıtlık, Rab Tanrı tarafından, son zamanların işareti olan “Kutuplaşmayı” gerçekleştirmek için yapılmıştır. Tüm batıda, hiç kimse Hristiyan Tanrı’sına ‘Allah’ dememektedir. Biz niye böyle diyoruz? Hatamızı düzeltmeliyiz.
Yeterki Birlik Olalım.
Esenlikler Dilerim.11. Ocak 2010: 21:19 #34267AnonimPasifKemal Hocam’a/Abime kesinlikle katiliyorum.Allah kelimesini coktandir aklimdan silmeye basladim.Tanri’mizin ismi original YHVH(Yahve)dir ve müslümanlarin inandigi Allah ile kesinlikle bir baglantisi ve benzerligi YOKTUR.Ben aslinda malezya’daki olayi duydugumda biryandan sevinmis ve bizimkilerin simdi Allah yerine Tanri’mizin gercek ismini kullanacaklar diye ümitlenmistim.Simdi Malezya mahkemesinin Allah ismini kullanabilecekleri yönündeki kararini duyunca gene üzüldüm.Kutsal Kitab’in ilk cevirisini Padisahin özel cevirmeni Ali Bey yapmisti ve orda Tanri’mizin ismini Allah olarak cevirmisti.Ama simdiki yeni Türkce cevirisinde Allah ismi kaldirilmistir.Bunu takdir ediyorum.
Müslümanlarin Kuran’i Mesih’imizin carmiha gerilmedigini, Mesih’in YHVH’nin Oglu olmadigini ve Kutsal Kitap’in degistirildigini iddia etmektedir.Böyle bir Allah’in yazdigi bir kitabi ve böyle bir Allah’i nasil kabul edelim ki?? Evet gelin birlik olalim ve bu durumu protesto etmek icin bir daha Allah ismini agzimiza almayalim,Tanri’mizi üzmeyelim.Cünkü o cok Kutsal’dir.
YHVH’e sonsuzlara dek övgüler olsun.
11. Ocak 2010: 22:56 #34270AnonimPasifYahve tabi ki Eski Ahit’te Tanrı’nın kendisini tanımladığı addır ve dolayısıyla anlamı açısından da önemi varlığın en derin sırrına işaret eder durumdadır. Türkçe’ye en yakın çevirisi ‘Ben Varolan’ım’ şeklinde olsa gerek (İbranice bilmem ama konu ile ilgili araştırılardan okumuş olduğum kadarıyla bu en yakın çeviri). Ama… Türkçe’de güzel mi güzel Tanrı kelimesi vardır, has Orta Asya Türkçe’sinin ‘Tengri’ kelimesinden. Üstelik Orta Asya’lı şaman geleneğine mensup olanların kelimeyi kullanmak isteyenleri tehdit falan ettikleri de yok… Niye kullanılmasın ki… :-) (güler olmuşuz artık ağlanacak şeylere, mecburen). Yahve kelimesi kullanıldığında Yehova şahitleri mevzuu ile de bir akıl karmaşası doğabilir. İyisi mi ‘Rab’ veya ‘Tanrı’yı kullanmak.
Malezya’da olanlar ne yazık ki istisna değil, Hristiyanlar’ın (sadece Hristiyanlar’ın değil hem, Budistler’in, Hindu’ların, Zerdüşti’lerin de durumu hiç iç açıcı değil) Müslüman ülkelerin hemen hemen yaklaşık hepsinde uğradıkları zulüm her insanlığını kaybetmemiş olanı derin bir yasa boğacak nitelikte. Daha bir kaç ay evvelsinde İran’da evlerinde İncil bulundu diye hapse tıkılıp her ezan vakti kırbaçlanmış iki genç kızın hikayesi ile çalkalandı etraf. Bu gibi haberler bir listesi yapılsa, kısa şıklar halinde sıralansa, ciltler dolar her halde.
İsviçre’de minarelerin yasaklanması isteniyormuş… sadece minarelerin, camilerin değil. İslam ülkelerinin yaklaşık hepsinde kilise inşa etmek değil onarmak bile apaçık bir şekilde yasakken. Müslümanlar’a sormak gerek: Tüm bu olanlar karşısında çok mu garip minare yasağı şeklinde bir kararın alınmasının istenmesi… Çok mu şaşırtıcı bütün bu veriler karşısında tedirginliğin doğmuş olması… Tepki gösterenleri ‘İslamofobi’ ile suçlamak kolay ama gel de bu olanları göz ardı et.
İnsan mantıklı bir cevap bekliyor ama mantıklılık günah sayılır olmuş görünüşe bakılırsa, insanların hiç de yadırganamayacak büyüklükte bir bölümünce… Tek karşılaştığı küfür ve tehdit (kolayı olduğunda da tereddütsüz şiddet). Zaten ”kafir” olana karşı yalan da mübah (takkiye)… tüm arzın ‘dar’ül İslam’a çevrilmesi seferberliği çerçevesinde. ”Kafir’e” dürüst olmak ”helal” amaca ihanet…
Bunları söylemekten amacımız rekabet, suçlama veya rencide etmek değil elbet… Amaç bir türlü cevap alamayan soruların varlığının altını çizmek. Keşke oturup medenice izahlar vermeye çalışacak birileri olsa diye düşünüyor insan… Yok ama. Mülakat dara geldi mi ‘senin dinin sana, benim dinim bana’ şeklinde bir tetkikten ayrılış talebine varıyor hep.
Tanrı hepimizi korusun, gidişat hiç iyi değil… Zulmun sonu selamet olamaz elbet…
15. Ocak 2010: 0:10 #34282AnonimPasifÇok kırılmış ve kızmışsınız, yerden göğede haklısınız, ama iyi bir kul düşmanlarını da seven ve anlayış gösteren kişi değil miydi?. Tanrının tek olduğunun bilincinde olan müslümanlar da yok mudur efendim? Bence vardır. Haddim olmayarak yazdıysam da affedin beni..
15. Ocak 2010: 22:14 #28628AnonimPasifNadin;16946 wrote:Çok kırılmış ve kızmışsınız, yerden göğede haklısınız, ama iyi bir kul düşmanlarını da seven ve anlayış gösteren kişi değil miydi?. Tanrının tek olduğunun bilincinde olan müslümanlar da yok mudur efendim? Bence vardır. Haddim olmayarak yazdıysam da affedin beni..Sevgili Nadin
Ne kimseye kırılmışız ne de kızmışızdır.Düsmanlarimiz icin(bizim düsmanimiz Iblis’tir,kimseye düsman degiliz ama bize düsman olanlar vardir) dua ediyoruz, onlarin ruhlari da kurtulsunlar diye.Tanri’nin tek oldugunun bilincinde olan müslümanlar tabi ki de vardir.Ama bu onlarin kurtulusu icin yeterli degildir.
Sevgili Nadin iyi bir yürekle ve anlayisla yazdiginiza inaniyoruz.Hata yapmadiniz ki..Onun icin affedilecek bir durumunuz yoktur.
Rab’bin esenligi ve lütfu üzerinizde olsun.
-
YazarYazılar
- Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.