Acı soslu bir deneme
- Bu konu 4 izleyen ve 5 yanıt içeriyor.
-
YazarYazılar
-
18. Mayıs 2009: 23:25 #26166AnonimPasif
Beğenilip beğenilmemek bu yazının bir yönergesi veya belletisi değil…Sadece zor bir geceyi paylaşmak istedim ufak bir kesitle…İyi okumalar…
Etraf bir rock yıldızının gölgesi gibi kırılıp geçirilirken, ben çınar ağacımın dibinde oturmuş seni okuyordum.Herkesde bir hırçınlık bir yılmaz telaş baki gibi görünmekte. Ebedi bir ömrün naif şırıltısı kulaklarımdan içime dolmaktaydı. Fakat zaman zaman kendimi ebediyeti edebiyete tercih etmiş bulmaktaydım. Ya da korkularım bana böyle söylemekteydi. Tek arzum huzur dolu bir geleceğe düzgün yatırım yapmaktı. Yatırım araçları kısmen benim elimdeydi. Elimde olmayan kısımlar göksel mezralarda inanılmaz ellerde değiş dokuş malzemesi olmuştu. Umutsuzdum, istekliydim ve alkole aşeriyordum. Saat gecenin 2 siydi ve ben daha önce beraber olduğum kadını düşünüyordum. Önümde bana cennetin çayırlarını açacak kaynak duruyordu. Ama ben beklemekteydim. Namussuzca bir telaşsızlıktı bu. Telaşı gün görmemiş bir yudumla adımlamak harcım değildi zira , o kadar da acımamalıydım kendime. Şizofreniye eğilimim olduğunu inkar etmiyordum evet. Aldığım avuçlar dolusu haplar da ne olaydı ki? Debdebeli içsel dünyamın mide bulandırıcı karmaşasında ektiğim tohumlar rüzgara dayanıksız çıkmıştı. Hasadını alamayan ben onun sözünü hatırladım. Sanırım benim tohumlarım da düzgün mezralara düşmemişti. Kendim için yapmaya çalıştıklarımı kendim bozuyor, her devrim niteliğindeki kararda yine kendime zarar veriyordum. Ama tek bildiğim içmemem gerektiğiydi…Kendini senden üstün bir güce bırakmanın eylemsel boyutunda sıkıntılarım vardı. Kendimi kasmış bir sonraki tokadın nereden geleceğini bekliyordum. Arsızdım…Terbiyem ise varla yok arasındaydı. İktidarsız bir şecere çıkarışın ortasında elimine edemeyeceğim kadersel öğeler bana pis pis sırıtıyordu. Tek bir şey biliyordum…İçmemeliydim. Göğüs kafesimi parçalayıp çıkacak o minik canavar çoktan işine başlamıştı ve kendimi duşta bulmuştum. Ağzımda son yenilen tatlının garip hüznü beklemekteydi. Midem bulanıyordu ilacının yad ederek. Arzularımın gölgeleri birbirine karışmış ufukta tek gördüğüm şey içi alkol dolu bir şişeden ibaretti…Canım çok yanıyordu. Ve daha yapmam gereken şeylerin ucundan bile tutamamıştım. Bir iş bulmalıydım ve kendim için para harcamalıydım. Ama şu an tek düşünebildiğim terlemiş bir şişenin üstünden akan damlacıklardı. Henüz geleceğim kaybolmamıştı. Okunacank bir okul ve çekilecek daha onca çile vardı ki geleceğe bakışımın tek emaresi acıydı. Kendimi yerden yere vurasım geldi o an. Dişlerimi sıktım ve alnımdaki soğuk teri sildim. Ateş doluydum. En az o devasa votka şişesi kadar ateş doluydum. Yapılabilecek tüm eylemlere gidiş yolunda devasa tepecikler belirmişti. Yatılacak yatak dikenli, edilecek dua ise bir kaf dağı mesafedeydi. Gözlerimi kapadım ve bekledim. Ağzımı açtım ve kendimi olabildiğince zorlayarak şunları söyledim:
‘Tanrım! Değiştiremeyeceğim şeyleri kabullenebilmem için huzur, değiştirebileceklerim için cesaret, ve aralarındaki farkı kavrayabilmem için akıl bağışla”…Birkaç dakika öylece bekledim. Rab den gelecek ışıltılı huzurun damarlarıma yayılışını hissetmek istedim…Ve hiçbirşey olmadı…Eksik olan şeylerin listesi elbet çıkarılmalıydı ama o an aklıma tek gelen üç kat aşağı inip karşıdaki tekel bayisinden paramın yettiğince şarap alıp sızmaktı…Olmuyordu…Sırtımı kayıtsızca beklentisizce sıvazlanacak bi el bekliyordum. O an kapı açıldı : “Uyumadım sen be! Seni doğuracağıma taş doğursaydım lanet olasıca, kafir herif” dedi bir ses. O gerginliğin üstüne tam anlamıyla yağda güzelce kavrulmuş bir sos gibi sinirlerimin üstünde eridi bu laflar…Ama tek bir şey biliyordum…İçmemeliydim…
Doğuhan Can 19.05.2009
19. Mayıs 2009: 20:30 #32849AnonimPasifEvet icmemeliydin, ama insan hata yapiyor. Tek hata yapmayan Allah’tir, ama sen bu durumu degistirebilirsin. Bundan sonra bu yaptigin yanlisligi yapmayacaksin ve her sey usulca yerine gelir. Bir pizeli nasil yerlestiyorsak hayatimizi da oyle yerlestirmeliyiz, ama biz isteyince ve cesaret bulunca Rab herzaman bizimledir.
Rabin sevgisi seninle olsun
20. Mayıs 2009: 17:02 #32858AnonimPasifBunu yazdığım gece dahil o geceden beri içmiyorum harbi kız :)
20. Mayıs 2009: 19:59 #32862AnonimPasifDoğuhan;13673 wrote:Bunu yazdığım gece dahil o geceden beri içmiyorum harbi kız :)Coook sevindim Doguhan kardesim.
Rab’bin adim adim senin hayatinda yaptigi degisiklikleri görüyor ve Rab’be hamdediyorum.Seninle seviniyoruz,seninle üzülüyoruz.
Unutma seni düsünen ve senin icin sessizce dua eden kardeslerin var…
Rab seni bereketlesin.21. Mayıs 2009: 16:30 #32867AnonimPasifEskiyi bırakmak ve yenilenmek
Bir dua evinde liderler nasıl davranabilir ki, orada gerçekten iyi bir temel olsun. Biliyorsunuz ki bir dua evine herkez gelebilir. Herkez geliyor kendi anlayaşınla.
Toplantı olarak çok önemli o toplantının temeli saalam mı.
Dua evinde zina varsa lider gözlerini kapıyor mu buna ya da kararlar alıyor.Biliyoruz ki eski insan bizde lazım ölsün. Bazı zaman bakıyoruz bazı kardeşe çok iyi,hamdolsun. Düşünüyoruz ki kardeş iye gidiyor. Nasıl iye gidebilir bir kişi eer temeli salam değilse. Böyle kişi iki gün iyi olabilir ve beş gün kötü. Sarhoş gibi,bir adım ileri iki geri. Böyle Rabte ilerleyebiliriz mi?
Eski insan lazım ölsün yeni bir temel ve İsaya benzemek her gün biraz, biraz ve oradayız.
Problem orada ki böyle insanlara güvenemiyorsun. Belki de gerçekten bir şey yapmaya başlıyor ve gerçekten onu iyi yapmaya çalışıyor ama,güvenemiyorsun çünkü adımları bir ileri iki geri.
Biz bu toplantıyı açtıktan sonra vardı aileler nikah kıymamışlardı. Biz düşündük ki,bu yanlış ve yavaş,yavaş bunu düzeltmeliyiz ve hamdolsun. Bilmiyorum şimdilik var mı nikahsız ayleler.Bunu yapıyoruz çünkü önemli Tanrının bedeninde kalan insanlar nasıl. Tanrının bedeni saalam bir beden olması lazım değil cuzamlı bir beden.
Bazı insanlar düşünüyor ki, şimdiye kadar ne olduysa oldu şimdiden sonra yapmaycam. Rab geçmişine bakmıyor ve seni afediyor. Ama düşünün ki, Gülbie benden 20 lv. çaldı ve sonra imanlı olmak istiyor. Ben nasıl bakacam Gülbiyeye ve o bana nasıl bakacak. Aramızda halletmek bir şeyler var. Hiç olmasın konuşmamız lazım ve eer Gülbie bu parayı bana çevirebilirse çevirecek, çeviremezse anlaşacas. Önemli durumu açıklamak. Değil miskin bir şeyin üstüne güzel bir örtü koyasın. Miskin her zaman kokuyor eer temizleyip yıkamazsan.
Pavlus ne diyor kardeşlerin değişmeleri için.
1. Değişmek Kutsal Ruhun işidir.
2.Kor. 3:8
Nezaman dönüyoruz Rabbe ve Ona yakarıyoruz ozaman Rab bizim gözlerimizden perdeyi alıyyor.Bunu dediimiz gibi sade Kutsal Ruh yapabilir.
Ne zaman gözümüz açılıyor o zaman özgürüz.Pavlus imanlılara etki ederdi ve bunu Tanrı için yapıyordu. Ne kadan kalın perde varmış Pavlusta.
Ne zaman İsa onu Damask yolunda karşladı ve büyük bir ışık geldi. Ne oldu Pavlusla? O kör oldu. Başkası lazımdı onu götürsün Ananienin evine kadar.Elçi. 9:17-18
O zaman Pavlus geçmişini ve geleceğini Tanrının eline verdi.2. Değişmek için açık yüz lazım.
2.Kor. 3:18
Bu demek hazır olasın Rab değiştirsin her şeyini. Lazım izin verelim Rabbe değiştirsin bizim en utanç şeylerimizi. Üzün açık ,kalbini aç Tanrının önünde.Demek lazım. “Rab ne var daha benim hayatımda değişmeye. Dene beni, söyle bana ne daha değişmedi, özgür olmak istiyorum. Benim gücüm yok ya Rab”.
Bazı kardeşler bunu yapmıyorlar ve kendi gücüne dayanıyorlar. Bir duruma geliyorlar ve görüyorlar ki,çıkacak yol yok ve ozaman Rabbe gidiyorlar. İyi ki, bizim Rabbimiz bize seve,seve yardım ediyor.
İsa seni seviyor.
22. Mayıs 2009: 6:50 #32873AnonimPasif“Ey bütün yorgunlar ve yükü ağır olanlar! Bana gelin, ben size rahat veririm. Boyunduruğumu yüklenin, benden öğrenin.Çünkü ben yumuşak huylu,alçakgönüllüyüm.Böylece canlarınız rahata kavuşur.Boyunduruğumu taşımak kolay, yüküm hafiftir.”(Matta:11:28-30). Değerli doğuhan kardeşim rab isa mesih sana şifa verecektir.Ve hergün seni kendi göksel sesi ve sevgisiyle bina edecektir.Rab isa mesih sana kendi boyunduruğunu takındırsın.Evet Rab İsa Mesih senin yüklerini ve yorgunluğunu kendi diri bedeninde giyinecektir.Rabbimiz alçakgönüllü ve yumuşakhuyludur. Tanrı oğlu İsa gökleri aşan büyük başkahinimiz olduğu için açıkça benimsediğimiz inanca sımsıkı sarılalım.Çünkü başkahinimiz zayıflıklarımızda bize yakınlık duyamayan biri değildir ;tersine, heralanda bizim gibi denenmiş, ama günah işlememiştir.onun için tanrının lütuf tahtına cesaretle yaklaşalım ;öyleki, yardım gereksindiğimizde merhamet görelim ve lütuf bulalım.(ibraniler:4:14-16).Rab seni bereketlesin doğuhan kardeşim.Rabbin seçilmiş ve kendi diri kanı ve bedeni aracılığıyla kutsallara ortak kılmış mesihin sevgili ve değerli çocuğusun…
-
YazarYazılar
- Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.