Re: Mesih’in Yargı Tahtı (Leonard Ravenhill)
Sayın Zakay kardeşim bu yazı sizi eleştiren bir yazıdır…
Yazınızda hiçbir hristiyanla tokalaşmadığınızı (yani tanışmadığınızı) söylüyorsunuz ve kültür dindarlığı diye bir kavram ortaya atarak sadece İncil okuyarak Tanrıyla, Rab İsa Mesih ile iyi bir iletişim kurulabileceği iddiasındasınız. Ayrıca bizler gibi hristiyanlığı aktif olarak yaşayanlara da bir gönderme yaparak “Sizler kurallar manzumesi ile uğraşıyorsunuz” diyorsunuz. Kendinizin İsa Mesih’e inandığınızı ve “İlkesel hususları” ön plana çıkardığınızı, kilise, tapınma vb. gibi ayrıntılara gerek olmadığını kendi açınızdan ifade ediyorsunuz.
Yukarıdaki bilgiler ışığında size aşağıdaki eleştirileri getiriyorum.. Eleştirilerimi kabul etmenizi haklı bulmanızı isterim….. kabul etmediğiniz eleştiriler konularında da gerçekçi savunmalar bekliyorum.
ELEŞTİRİ -1-
Çok kafa yorduğunuz hatta iman ettiğiniz bir öğreti, din, bir yaşam tarzı, her ne kabul ediyorsanız o olan Hıristiyanlıkla yazınsal olarak ve kültürel anlamda ilgili olduğunuz halde bu yolda yürüyen insanlarla tanışmamanız size bir artı değer getirmez. Bilakis size negatif değerler yükler… Çok acele olarak bilge bir hristiyanla, hatta bir pastörle yani önderle tanışıp reel yaşamda arkadaş olmanız gerekmektedir. Bunun olmamasını, yani bir hristiyanla reel yaşamda tanışmamanızı eleştiriyorum. Ben siz kültüre çok önem verdiğinizi gördüğüm için “bilge bir hristiyan” ile tanışın dedim. Ama kişisel fikrimi soracak olursanız ilkokul mezunu olan ama gerçek iman sahibi bir hristiyanla da tanışırsanız o da yeterli olur; ola ki “size bir dua eder ve sizde olumlu bir değişim başlar.”
ELEŞTİRİ -2-
Kültüre, bilime, felsefeye çok önem verdiğinizi gözlemliyorum. Yazılarınızda diyalektik, felsefi yaklaşımlarla birlikte bazen polemiğe girdiğinizi de gözlemliyorum. Bu tavrınızı eleştiriyorum. Tanrı sadece entelektüellerin yüreğine dokunmuyor. Duvar ustalarının ve çok az okumuş insanların da yüreğine dokunur. Bu konuda sizi eleştirirken şu ayeti de yazmadan geçemeyeceğim.
Kol 2:8 Dikkatli olun! Mesih’e değil de, insanların geleneğine ve dünyanın temel ilkelerine dayanan felsefeyle, boş ve aldatıcı sözlerle kimse sizi tutsak etmesin.
ELEŞTİRİ -3-
“””””Siz; kapsamı, sınırları belirlenmiş ve zât-ı âli’nize öğretilmiş kurallar manzumesi ile hareket ediyorsunuz. Ben İncilde vâzedilen ilkeleri anlamaya çabalıyorum.”””””” DİYORSUNUZ.
Aslında İsa Mesih’in gelişiyle birlikte Şeraitin bir önemi kalmamıştır. Yani sizin kurallar manzumesinden kastınız şeriat (Tanrısal yasa) galiba… Kutsal ruhu alan bir kişi bu kurallar manzumesine uyacaktır. Yani on Emire uyacaktır, diğer Tanrının hoşlanmadığı işlerden kaçınıp Tanrıyı hoşnut edecek işler yapacaktır.
Kurallar manzumesinden kastınız şayet ritüeller ise (istavroz çıkarma gibi) bu kuralların bir çoğuna gerçek bir İsa Mesih imanlısı da karşıdır. Ama olmazsa olmaz kurallar manzumesi” de vardır. Vaftiz olmak gibi, ilahi söylemek gibi, tapınmak gibi… Bunlar olmazsa olmaz. Bunlar olmasın derseniz, sadece İncil okuyayım derseniz bir çok şey eksik kalır: Şöyle ki “Bilimsel bir gerçeği veya ustalık gereken bir öğretiyi okuyarak ve inceleyerek tam öğrenemezsiniz.(ustalık gerektiren işlere örnek : fayans döşemek, döner çevirmek, elektrik veya su tesisatı döşemek vb.) Öğrendiğimiz her şeyi pratikte, deney yaparak, uygulama yaparak pekiştirmek gerekir…. Sözün özü Sadece İncil okuyarak hatta hepsini ezberleyerek Tanrı ile beraber olamayız. Kilise gereklidir. Tapınma gereklidir. Kurallar manzumesi gereklidir. Bunun gerekli olduğunu çok iyi bildiğiniz İncil’de bulabilirsiniz…