Re: Hristiyanlık hk bilgi almak istiyorum
Evangelist kardeşimiz çok güzel izah etmiş, gerçekten… Tanrı her şeye muktedirse bir önce yollamış kitaplarının tahrifine neden izin vermiş olsun ki… Ama eğer Tanrı’ya da insan tarafından oyun oynanabiliyorsa, eh o halde… neden sadece İncil’lerin tahrif edildiğini kabul edelim ki?… :-) Zaten Yeni Ahit’e ‘bu tahrif edilmiş mi edilmemiş mi’ sorunlanması perspektifinden yaklaşmak çok yanlıştır. İncil’lerin Tanrı kelamı olup olmadığının anlaşılabilmesi için Ruh’ul Kudüs’ün bunu anlamaya çalışana göstermesi gerekir. Ruh’ul Kudüs’ün esişi insanın manevi algılayışını açar. İnsan dünyevi bilgilendirilmelerle elde edilemeyecek, eşsiz derinlikte bir salihlik kazanır. Bu sayede herşeyin gerçeğine şahit olur. Tabi Ruh’ul Kudüs’ün insanı ziyareti insanın iyi niyetli, yargılamaya değil de hakikatten öğrenmeye amaçlı olmasına bağlıdır. Ruh’ul Kudüs çok hassastır, insanın niyetindeki en ufak bir manevi kir kokusuna bile dayanamaz, uzağında durur. İnsan çok ağır bir şekilde günahlar işlemiş olabilir hatta zaafları hala kendisine zulmediyor olabilir ama niyeti temiz oldu mu… işte o zaman herşeye rağmen Ruh kendisini ziyarete gelir, ihtiyacı olan herşeyi bildirir kendisine.
Bir metnin orijinal olup olmadığı konusundaki tarihi araştırılar iyidir ama herşey değildir. Kaldı ki eldeki İncil’ler tarihçiler tarafından o kadar ince elenmişlerdir ki… Ama İncil’lere inanan tarihi araştırılar sonucu güvenilir ilan edilmiş olduğuklarından inanmaz elbet. Gerçek bir Hristiyan’a İncil’lerin sahtekarlık ürünü olduklarını ‘ispat’ etseler bile o yine onların öğretisinde kalır. İşte bunu anlayabilmesi için birinin Ruh’ul Kudüs tarafından aydınlatılmış olmanın ne olduğunu bilmesi şarttır. Temiz kalpli, iyi niyetli olup da İncil’i okuyan herkes bu sırrı yaşayacaktır. O zaman zaten inanç diye bir şey de söz konusu olmayacaktır kendisi için… varlığın kökünde bulunan nihai hakikatin şahsi ve aracısız şehadeti söz konusu olacaktır. Çok büyük bir mistik olan yakın zamanın Rus azizlerinden Sarof’lu aziz Serafim der ki ‘eğer Hz. İsa Mesih efendimiz cehennemdeyse ben de oraya gitmeyi isterim, beraberinde olmak için’. Aziz bu deyişiyle o kadar derin bir gerçeği dile getiriyor ki… aklın olanaklarının ötesinde bir tecrübedir bu ve aklen anlaşılabileceklerden çok daha derin bir şeye işaret eder.
Bir de basitçesine, insani bir sağduyunun hissettirdikleri vardır: İncil’i okuyun, hayat öğretisine, yaklaşımına, ahlağına bir bakın… Basit sağduyunuzla kıyaslayın başka öğretilerle… sağduyunuz zerre kadar sağlıklı olsa anlayacaksınız tek yol teşkil edişinin nedenini. Hatta hatta… her ne kadar mübalağalı duyuluyor olsa da… çok tanrıcı bir dünya görüşüne dayalı olsa bile (ki öyle bir şeyi iddia ve müdafa etmek gülünç tamamen) sırf bu önerdiği hayat yaklaşımı nedeniyle neden tek çıkar yol oluşturduğunu anlar insan, salih bir akli değerlendiriş vasfına sahip olsa. İncil’leri okuyun… Çok kolay okunan metinler. İlahi sadelikle yazılmış hepsi. Hiç olmazsa birinden başlayın… Matta’dan mesela. Okumazsanız, Tanrı tarafından çalınan kapınızı açmamanız gibi bir şey yapmış olursunuz… ama yine de tercih sizin :-)